7) KUTÜ’L-AMMARE

Yayin Tarihi 26 Ekim, 2007 
Kategori TÜRK DÜNYASI

KUTÜ’L-AMMARE ZAFERİ

(29 NİSAN 1916)

image00162.jpg

11 Kasım 1914’te Birinci Dünya Savaşı’na giren Osmanlı Devleti’nin savaştığı cephelerden biri, İngilizlere karşı oluşturulan Irak cephesidir. Osmanlı dönemi kaynaklarında Irak-ı Arap olarak adlandırılan bölge, jeopolitik ve stratejik bakımdan önem arz eden Dicle-Fırat havzasında tarihteki Mezopotamya’yı (Verimli Hilal) içine alır ve Basra Körfezine kadar uzanır.

image00222.jpg

image00314.jpg

Irak Cephesinde Türk ordusuna ait bir çadırlı ordugâh  

Türk askerleri siperden İngilizlere karşı taarruz ederken  

      image0047.jpg

Türk Süvari Birliği Hücumda

24 Kasım 1914’te Basra’yı işgal eden İngilizler, 3 Haziran 1915 tarihinde Kutü’l-Ammare’yi, Temmuz ayı sonlarına doğru da Nasıriye’yi işgal etmişlerdir. Bunun üzerine Türk birlikleri Bağdat’ın hemen güneyindeki Selmanpâk mevziine çekilmişlerdir. İngilizler 21-22 Kasım 1915’te Selmanpâk mevziine taarruza başlamışlardır. 23 Kasım 1915’de 51 nci Türk Tümeninin kuzeyden yaptığı karşı taarruz üzerine İngiliz kuvvetleri, 4.000 kişi zayiat vererek geri çekilmek zorunda kalmışlardır.  

Geri çekilen İngiliz Kuvvetleri teması keserek 3 Aralık sabahı Kutü’-l Ammare’ye ulaşmışlardır. General Townshend Kutü’l-Ammare’ye kapanarak burayı bir kale gibi savunmaya karar vermiştir. Türk kuvvetleri takviye birliklerinin gelmesiyle 5 Aralık günü Kutü’l-Ammare’ye taarruz etmişlerdir. Irak Ordusu Komutanlığı, 8 Aralık 1915 tarihinde General Townshend’e gönderdiği mesajda, direnmemesi ve Türk kuvvetlerine teslim olması çağrısında bulunmuş, ancak Townshend’dan olumsuz cevap gelmesi üzerine 14 Aralık 1915 tarihinde birliklerine taarruz emrini vermiştir. 15 Aralık günü de devam eden taarruzda bir sonuç alınamamış ve taarruza son verilmiştir. Ancak kuşatmanın daha şiddetli devamı kararlaştırılmıştır. İngilizler, Kutü’l-Ammare’de mahsur kalan General Townshend’i kurtarmak için bundan sonra Aralık 1915-Nisan 1916 tarihleri arasında pek çok girişimde bulunmuşlar, ancak sonuç alamamışlardır. Bu başarısız girişimler üzerine İngiliz Kolordu Komutanı bütün ümidini kaybetmiştir. İngiliz makamlarınca deniz ve kara yoluyla Kutü’l-Ammare’ye yardım gönderme girişimleri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bundan sonra Türk makamlarıyla yapılan görüşmelerde teslim şartlarının müzakeresine başlanmış ve General Townshend, 29 Nisan 1916 tarihinde teslim olmuştur. Türkler, Kutü’l-Ammare’de İngilizlerden başta İngiliz Tümen Komutanı General Townshend olmak üzere bir tümeni esir almışlardır.

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa Kutü’l-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Orduya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:
       “Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”

image0056.jpg

image0064.jpg

Halil (KUT) Paşa (1882–1957) 

6 ncı Orduya mensup bir grup subay  

Dicle ve Fırat boyunda 1915-1916 yıllarında yapılan çetin mücadelelerin ardından 29 Nisan 1916’da Kutü’l-Ammare zaferinin kazanılmasında vatan müdafaası için her türlü sıkıntı ve yokluklara göğüs gererek canlarını veren kahraman Türk askerlerini 92 yıl sonra bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun!…

image0074.jpg

image0084.jpg

Kut Şehitliği
1920 yılında Bağdat’a 180 km uzaklıkta Kutü’l-Ammare’de inşa edilen şehitlik, etrafı duvarlarla çevrili büyük bir anıt şeklindedir. Burada 7 subay ve 43 er olmak üzere 50 şehidimizin mezarı bulunmaktadır.  

Sonuç olarak; Kutü’l-Ammare Muharebesi; Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale’den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir tümeni bütün personeli ile birlikte esir aldığı eşsiz bir zaferdir.

KAYNAK: TSK ARŞİVİ

Irak Cephesi’nde, Kut-ül Amare’de, Halil Paşa (Kut) tarafından tutsak alınan Major-General Sir Charles Vere Ferrers Townshend , dört generali ve kurmay subayları ile Kut Kahramanı Halil Paşaimage0092.jpg

Mağrur İngilizler’in suratlarındaki ifadeye ve Halil Paşa’nın Türklük Asaletine dikkat edin!

HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

“7) KUTÜ’L-AMMARE” yazisina 6 Yorum yapilmis

  1. Gökhan BOZKURT yorum tarihi 23 Kasım, 2007 12:21

    Saygı değer Hocam; Kut-ul Amare yazısını okuyunca benim de bir katkım olmasını istedim ve araştırmaya başladım. Bir kütüphane de 1893 Çorum Sancağı doğumlu Mustafa TÜTÜNCÜ Beyefendinin kaleme almış olduğu “Hatıra Defterimdir…” isimli kitabı buldum. Hatıralar torunu tarafından kitap haline getirilmiş.

    (Hatıra Defteri – Mustafa TÜTÜNCÜ
    Yayına Hazırlayan: Abdulkadir OZULU – Lider Matbaacılık A.Ş. Çorum)

    Kitabın yanlızca Kut-ul Amare bölümünden kısa bir prafrafı yazmayı uygun buldum;

    “…Divane’den ayrıldıktan sonra yolculuğumuza devam ediyoruz. Artık hep karadan hareketteyiz. İki gün selametle yol aldık. Üçüncü gün gene Araplar her taraftan bize baskın yaptılar. Hareketimizi tehir ettiler. Müsademe oldu. Geceyi bulunduğumuz yerde geçirdik. Ertesi sabah Arapların çoğu kaçmıştı. Tertibat alınarak yolumuza devam ettik. Nihayet Hille kasabasını da selametle geçtik. Ceire yoluna Salmanpak’a hareket ettik. Malum olduğu üzere Salmanpak kasabası Dicle nehri üzerindedir. Selametle Salmanpak’a vardık. Oradan vapurlara binerek Kut-ul Amare’ye yakın İmam Muhtari mahalline vardık. Orada vapurlardan inerek Kut-ul Amare’ye hareket ettik.

    Kut-ul Amare’ye yaklaştığımız vakit top sesleri de işitilmeye başlandı. Ve biraz daha yaklaştıkça sesler daha ziyadeleşti. Nihayet 18.Kolordu karargahına geldik. İstirahat edildi.

    18.Kolordu kumandanı Miralay Kâzım Karabekir Paşa idi. 51. ve 52.Fırkalar hali hazır cephede İngilizlerle çarpışmakta idiler. Bir de 45.Fırka var imiş bu fırkanın mevcudu çok azalmış olduğundan diğer iki fırkaya taksim etmişler, böylelikle meydanda iki fırka kalmış. 3.Alay, 37.Alay, 40.Alay ve 44.Alayları derhal cepheye sürüp istihkamlara soktular. Nehrin iki tarafında cephe tutulmuş.

    Nehrin sol tarafında Felahiye istihkamları var idi ki, bu istihkamlar son derece mazbut ve müstahdem idi. Fakat nehrin sağ tarafındaki cephe Irak cephesi idi.

    Irak cephesi son derece açılmış olduğundan ve düşman kuvvetini oraya vermiş bulunduğundan çok şiddetli muharebeler oluyor ve İngilizler her daim taarruz etmekte devam ediyorlardı. Burada bulunan pek çok istihkamlar da muntazam değildi. Gündüz bombardımanlarda istihkamlar yıkılıyor, gece yine yapılıyordu. Ben ağırlıkta bulunmaktaydım. Geceleri efradın karavana ve ikmallerini götürüyor idim. İstihkam vaziyeti çok feci idi. Bu vaziyet efradı da müteessir ediyor. Velhasılı dayanması güç bir vaziyette efrat direniyordu. Muharebe bu vaziyet dahilinde devam etmekteydi. Sabahları gün doğmadan evvel top ateşi şiddetle başlıyor ve bu suretle bir saat, iki saat devam ediyor, akşama doğru yine bu vaziyet tekrar olunuyor, bazen bu bombardımanlar öyle şiddetleniyor ki, bizim siperlerin üzerinde simsiyah bir duman tabakası oluşuyor ve saatlerce bu duman tabakası devam ediyordu. Öğleye doğru ve öğleden sonra biraz sakin geçerdi. Buna da sebep havanın fazla sıcak olmasıydı. Yine de fasılalarla top ateşleri sürer, düşmanın yirmi ateşine bizim taraftan tek bir ateşle cevap verilirdi.

    Şiddetli bombardımanların ardından İngiliz askerlerini hücuma kaldırıp taarruza geçer, ne kadar yıpranmış olsalar da Türk askeri süngü takıp düşmanı karşılar ve bu suretle bir kanlı boğazlaşma başlardı.

    Türk yavruları ve bu milleti kurtarmış aslanların hücumu o kadar kahramanca ve fedakarane olurdu ki, ben gözüm ile gördüğüm halde buraya yazabilmekten ve o kanlı sahnelerin cereyan ettiği manzarayı tasvir etmek ve tafsilat vermekten acizim…”

    Bu vesile ile saygı ve hürmetlerimle.

  2. ZEYNEP İNCİ yorum tarihi 6 Ocak, 2009 03:50

    *o halde yıllar sonrada olsa?
    ingilizler,yahudilere israili kurdurtmus oluyorlar.
    *daha öncede yazmıstım”ilk agızdan dinledim,israilin kururlusunu.oraya gidebilmek icin,yahudiler evlilikler yapmıslar.ve daha cok kalifiye eleman,Dr.lar,mühendisler gitmisler.
    **Biz gittigimizdede Tel Avivde mühendisler ögle tatillerinde sahile gelip!!elleriyle sahili temizliyorlardı!!!
    **BURADA TÜRKLERE,TİRKİYEDEKİLERE BİR MİNİK CÜMLEM OLUCAK;orada anladımki!!zorluklarla elde edilen!topraklar!geride yasanılanlar!yahudileri DÜNYAYA KARSI müthis!güclü yapmıs,ve HEDEF GÜDEREK!yasamayı düstur haline getimisler.
    ?türkiyede zor geri dönmüs!ULU ÖNDER VE SİLAH ARKADASLARI VEDE BU TOPRAKLARDA YASAYANLARLA”
    –Ama bugün yasanılanlara bakınca yürekler burkuluyor;;(( sanki, bize hediye edilmis gibi!!VATANI HAR VURUP HARMAN SAVURUYORUZ!….
    *DEMEKKİ,BM.NİN İSRAİLİ TANIMAMASININ SEBEBİ!İNGİLİZLERİN KENDİNE ÖZGÜ POLİTİKASIYLA!!
    SÖMÜRGE EDİNME ALISKANLIGINDAN VEDE DİNDEKİ FİKİR?!!!AYRILIGINDAN ÖTÜRÜ!!O GÜNLERDE,ARAPLAR TOPRAKLARI,İNGİLİZLERE SATIYOR, İNGİLİZLERDE YAHUDİLERE GELİN, BURADA DEVLET KURUN DİYOR.
    **YANİ VATİKAN GİBİ!!!ORASI AVRUPAYI İDARE EDİYORKEN..İSRAİLDE AMERKAYI İDARE EDEREK!DÜNYAYI
    ELE GECİRMEYİ HEDEFLİYOR!!!
    *peki bu diyarbakır vede g.dogudaki hedefleride mistikmi?..oradada ermenileri/kürtler?!diyerek kullanıyor!.
    —evet;!BUNLAR TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ OYUNLARINI BİTİRMEMİSLER!!!EYVAH!tepe tepe KULLANIYORLAR;(
    –ANCAK;ARAP DÜNYASINDA, SUUDİLERİN DISINDAKİLERİN TAVRI NASIL ACABA?DEMEKKİ..BURADADA MISIRA BÜYÜK GÖREV DÜSÜYOR!
    ***ÜLKEMİZ İCİNSE!!!ÜLKE YARARINA CALISACAK..YEPYENİ,DOST,DÜNYAYA AGIRLIGINI KOYACAK,LİDER ADAYLARI ARANMASI MECBURİDİR.
    VE O ADAYLAR ARASINDAN,TÜRK/MÜSLÜMAN=GERCEK MİLLETİMİZİN TEK LİDER SECMESİ GEREKİYOR.!!
    *acaba henüz vakti gelmedimi?*
    SESİMİZİ DUYUN,YARADANIN MELEKLERİ….bizleri daha kücük düsürtmeden!

  3. ZEYNEP İNCİ yorum tarihi 4 Mart, 2009 00:15

    *HEP OKUNMASI GEREKEN,DESTANLAR GİBİ..KAHRAMANLIK YAZILARIMIZI,KAYBETTİKLERİMİZİ DERİN ELEMLE ANARKEN,GARİPTİR!BİR YANDANDA ZAFERE SEVİNİYORUZ.ASLINDA NASILSA ÖLECEGİZ,MÜHİM OLAN VATAN İCİN BİRSEYLER YAPABİLMEK.ÖYLE YA!TOPRAK,BAYRAK,SINIR,MİLLİYET,DİN.İNSANLARI BİRBİRNE BAGLIYOR..AYIRIYORDA!
    **SU AN DÜSÜNDÜMDE;zaferlerde,kelimeler söyledir;TÜRK ORDUSU,TÜRK ASKERİ,MUZAFFER,SEHİTLERİMİZ,GAZİLERİMİZ…VE ALLAHA SÜKREDEREK YAZILARINA SON VERİRLER.
    –BİRDE BUGÜNKÜ POLİTİKACILARA BAKIYORUM!gercekten cook garip!bugüne kadar hic ayırımcı olmayanını görmedik!peki o halde niye insanları,ülkeleri yönetmeye gelirler?tabiiki;farklı fikirlerdeki insanların ihtiyaclarına ÖNCELİK VERMEK İCİN!?diye düsünelim.
    -HACLI SAVASLARI!NIN NEDENLERİNİ BİLMEYEN VARMIDIR?burada nicin *DİN* konusu ele alınmaktadır?!
    –BİRDEN AKLIMA,TÜRKİYENİN BASINDA B.BAKAN OLARAK BULUNAN,AMA AMACINI ARTIK ACIKLAMIS BULUNAN!NORMALDE,TÜRKİYEYİ,ONURUYLA YASATMAK İSTEYEN HERKESİN KARSI CIKTIGI,İNSANIN,NİCİN?cemaatine degil!ETRAFINDA TOPLADIGI HALKA/sanırım?masum,inancıyla ikna edilen!HALK KİTLESİNE SESLENİRKEN!VEDE TV.DE BU inanclarla,cıkıp,aynı söylemlerde bulunan,kızların da söyledikleri..cümle;VATANI,MÜSLÜMANLAR KAZANMISTIR.MÜSLÜMANLAR VEDE DİGER DİNDEN OLAN VATANDASLAR KAZANMISTIR.EVET!ÖYLEDİR.
    *AMA BU SAVASLAR YURT DISINDA ANILIRKEN!!MÜSLÜMANLAR DİYEMİ?ANILMAKTA?
    –YOKSA;TÜRKLER KAZANDI:) diyemi?YAZILIP CİZİLMİSTİR?TÜM GECMİSİN ANILARINDA.
    -PEKİ O HALDE;Nicin B.BAKN,TÜRK KELAMINI AGZINA ALMAMIS?!YILLARCA!VE BUGÜNDE MECBUR KALMADIKCA,KULLANMAMAKTADIR?
    ne icin geldi?BURASI TÜRKİYE DEGİLMİ?BURADAKİ MİLLET,KÜRTDE OLSA,YURT DISINDA,AYIRIM YAPILMADAN!TÜRK,DENİYOR.
    –VE,YUKARIDADA GÖRÜLDÜGÜ GİBİ,HRİSTİYAN,DENMİYOR!İNGİLİZLER,DENİYOR.
    *BUNU DUYAN,SAF HALK,SADECE MÜSLÜMANLIK İLE SARTLANDIRILIYOR!MİLLİYETİ,SÖZ KONUSU OLUNCA!zamanında b.bakanın konusmalarını dinleyenler ANLATIYOR;BÜYÜKBABAM derdiki;öldükten sonra öbür dünyada,milliyet kalmıyor!diyerek konusmalar yaparmıs b.bakn!
    -SN.Y.BEY,SAHİ,SİZİN DİNİ YÖNÜNÜZ OLDUKCA ÜSTÜN.NEDİR BU?ÖLDÜKTEN SONRA,TÜM RUHLAR!SINIRLARI İCİNDEMİ YASIYACAK?!burası bana garip geldide..
    –YOKSA BU,B.BAKNIN,POLİTİK SÖYLEMLERİMİYDİ?halkın inancıyla,BUGÜNLERE GELDİGİNE GÖRE!vardır!?bir bildigi herhalde..
    ÜLKEMİZDE COK SEYE SASIRMAMAK ELDE DEGİL!
    ”oysa dünyanın *İLERİ*denen ülkeleri oldukca farklı seylerle ugrasıyorlar!BİZDEDE GELENLERİN HANGİSİ,ÜLKE+HALK REFAHI ÜSTÜNE CALISMISTIR?artık..sasırdık…COKDA ÜZGÜNÜZ!insanlar bu kadarmı cahil?yada ACIMASIZ;(
    ”İFTİRA,YALAN,İNKAR,CALMAK,ÖLDÜRMEK!KADAR..GÜNAHTIR!derdi..anneannem.
    *GERCEK MÜSLÜMAN/TÜRK OLARAK YETİSİNCE,BUGÜNLERİ ANLIYABILMEK;(öyle GÜCKİ!ÖYLE acı veriyorki..HIYANET;(VATANA!SANIRIM AFFEDİLEMEZ.

  4. Abdulkadir Ozulu yorum tarihi 6 Mart, 2009 21:25

    Mustafa Tütüncü’nün hatıra defterini günümüz alfabesine çeviren benim. Yukarıdaki alıntıda kitabın torunu tarafından kaleme alındığı belirtiliyor. Bu yanlıştır. Mustafa Tütüncü hatıratını askerlik ve esaret dönüşü memleketi olan Çorum’da Osmanlıca olarak kendi el yazısı ile kaleme almıştır.
    Bununla şunu anlatmak istiyorum ki, bu hatırat birinci elden yazılmıştır.
    Okuyanlara teşekkürler.
    Saygılarımla. 123
    Abdulkadir Ozulu 6 Mart 2009-Çorum

  5. ZEYNEP İNCİ yorum tarihi 30 Temmuz, 2009 02:04

    efendim,yukarıdaki durumda,etrafdaki,komsu?!ARAPLAR! NEREDELERMİS ACABA?
    -O VAKİTLERDE İNGLİZLERİN ARKASINDA SUUDİLER Mİ!VARMIS?
    *İYİKİ,BİZDEKİ MÜSLÜMANLIK SARTLARI,UYGULAMALARI,COK DAHA MEDENİ,YAPICI+GERCEK MÜSLÜMANLIK.
    BU EU ZİHNİYETİNDEKİ:( ARAP DÜNYASIYLA BİZ NASIL ANLASABILIRIZKİ!
    *ULU ÖNDER,HERSEYİ NASILDA ETRAFLICA DÜSÜNMÜS!!
    ***DÜNYADA,ONUN GİBİ BİR LİDER DAHA OLSAYDI!DÜNYA BUGÜN BARIS İCİNDE OLURDU.
    -BUGÜN ONA DÜSMAN:( OLANLARIN KÖKDE NE YAPMISLARDA,MUSTAFA KEMAL PASA,ONLARIN DEDELERİNE KARSI CEPHE ALMIS,UYGULAMALARA GİRİSMİS,ARASTIRIP,İYİ DÜSÜNSÜNLER.
    TÜRK VE MÜSLÜMAN OLARAK,TÜRKİYENİN BÖYLE YÜCE BİR ÖNDERE SAHİP OLDUGU İCİN(*COOK SANSLI OLDUGUNU TEKRAR ANLIYORUZ.

  6. Mevlüt Uluğtekin Yılmaz yorum tarihi 11 Mart, 2013 13:50

    Kutü’l Ammare, Dilaver Cebeci ve sempozyum
    http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=13050

Yorum yap