HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)’İN MEKTUPLARI

Yayin Tarihi 25 Şubat, 2008 
Kategori İSLAMİYET

 

 

HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)’ İN

MEKTUPLARI

image00120.jpg

 

image0021.jpg

image0031.jpg

KAYNAK: KUTSAL EMANETLER

 

Kutlu Peygamberimiz (sav), Hıristiyanlara yazdığı tebliğ mektuplarında hep Kuran ayetlerini aktarmış, Kuran’da Allah’ın emrettiği, Ehl-i Kitap ile olması gereken ilişkileri ve diyalogları da emredilen şekilde yerine getirmiştir. Yüce Rabbimiz, Kuran’da Müslümanların, Ehl-i Kitap ile aralarında olması gereken ilişkiyi şöyle bildirir:

“De ki: “Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek bir kelimeye gelin. Allah’tan başkasına kulluk etmeyelim, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp bir kısmımız bir kısmımızı Rabler edinmeyelim.” Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: “Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız.” (Al-i İmran Suresi, 64)

Habeşistan Necaşisi’ne Gönderilen Mektup…

Hz. Muhammed (sav)’in Habeşistan Kralı Ashama’ya hitaben yazmış olduğu mektup, Müslümanların Hıristiyanlara bakış açısını göstermesi açısından son derece önemlidir. Ashama, Hz. Muhammed (sav)’in mektubunun ve Müslüman elçilerle yaptığı konuşmaların sonrasında, ülkesine sığınan Müslümanları koruyan bir politika izlemiştir. Peygamberimiz (sav), mektupta şöyle buyurmuştur:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,


Allah Resulü Muhammed’den Habeş Necaşisi Ashama’ya.
Kendisi’nden başka İlah bulunmayan gerçek Hükümdar, Mukaddes, Selam, Koruyucu, Kurtarıcı olan Allah’ın övgüsünü sana iletirim. Tasdik edip şehadet ederim ki; Meryem oğlu İsa Allah’ın Ruhu ve Kelimesi’dir. Kendisine dokunulmamış Meryem’e nasib edilmiştir. Böylece Meryem İsa’ya hamile kalmış, Allah Teala da Ruh ve Nefesi’nden olmak üzere Adem’i nasıl yarattıysa onu da öylece yaratmıştır. Seni Tek olan ve Eşi bulunmayan Allah’a çağırıyorum. O’na itaat konusunda karşılıklı yardıma çağırıyorum. Beni takib et, bana uy ve bana gelen şeye iman et. Muhakkak ki ben, Allah’ın Resuluyüm. Bu nedenle seni ve etrafında bulunan askerlerini Allah’a iman etmeye davet ediyorum. Nasihat ve sözlerim size ulaşınca kabul etmenizi tavsiye ederim. Amca tarafından yeğenim olan Cafer’i yanında az sayıda Müslüman grubuyla beraber sana doğru yola çıkarıyorum. Selam gerçek hidayet yolu üzerinde bulunanlara olsun.

Peygamberimiz (sav)’in Mısır’da Mukavkıs’a Gönderdiği Mektup…

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

Allah’ın kulu ve Resulü Muhammed’den, Kıbtilerin Büyüğü Mukavkıs’a. Allah’ın Selamı; hidayet yoluna girmiş bulunanların üzerine olsun. Buna göre Ben, Seni tam bir İslam daveti ile çağırıyorum. İslam’a gir. Sonunda emniyet ve selamet içinde olursun. Bunun karşılığında Allah sana iki defa sevab verecektir. Şayet bundan kaçınacak olursan bütün Kıbtilerin günahı senin üzerinde toplanacaktır

Bizans İmparatoru Heraklius’a Gönderilen Mektup…

Hz. Muhammed (sav)’in, Bizans İmparatoru Heraklius’a gönderdiği mektup da Ehl-i Kitab’a yapılacak davette Kuran’dan ayetlerin kullanılmasının gerektiğini gösteren hikmetli bir örnektir. Peygamber Efendimiz (sav), mektubunda daha önce aktarılan Al-i İmran Suresi 64. ayetini, yazarak tebliğ yapmıştır.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,


Allah’ın kulu ve elçisi Muhammed’den, Bizanslıların büyük reisi Herakliyus’a: “Selam hakikat yolunu izleyene (olsun)! İlave edeyim ki, seni bütün olarak İslam’a davet ediyorum. İslam’ı kabul et ki felah bulasın. İslam’ı kabul et ki Allah değerini iki kat artırsın. Ama eğer kaçınırsan, tebeanın günahı da senin üzerine yüklenecektir. Ve siz, ey Kitab-ı Mukaddes’in insanları (Ey Ehl-i Kitab!) sizinle bizim aramızda aynı olan bir söze doğru geliniz; ki biz ancak Allah’a taparız, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayız ve aramızda kimse kimseyi, Allah’ın dışında sahib (Rab) edinmez. İmdi, eğer kaçınırlarsa, şöyle deyiniz: Şahit olun biz Müslümanlardanız (Allah’a teslim olanlarız).

İran İmparatoru Kisra’ya Gönderilen Mektup…

Hz. Muhammed (sav) müşrik toplulukların liderlerine gönderdiği mektuplarında onlara sonsuz ilim sahibi Allah’ın tek İlah olduğunu ve kendisinin de O’nun elçisi olduğunu tebliğ etmiştir. Ehl-i Kitap olan topluluklardan farklı olarak müşrik toplumla- ra yollanan bu mektuplarda Yüce Allah’ın varlığı ve birliği ana konu olarak vurgulanmıştır.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,


Allah Resulü Muhammed’den, İranlıların büyüğü Kisra’ya: Selam, hakikat yolunu izleyip Allah’a ve Resulüne iman edenlerin ve Allah’tan başka İlah olmadığına, O’nun bir ve ortaksız olduğuna ve Muhammed’in O’nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet edenlerin üzerine olsun! Seni İslam’ı kabule çağırıyorum. Zira Ben, Allah’ın, canlı olan herkesi uyarmak ve ilahi kelamın kafirlere karşı hükmünü tamamlaması için tüm insanlara gönderdiği elçisiyim. Şimdi İslam’a teslim ol ve felaha er. Ama eğer reddedersen, o zaman Mecusilerin günahları da senin üzerine olacaktır.

Uman Melikleri Ceyfer ve Abd’e Gönderilen Mektup…

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,


Allah Resulu Muhammed’den, Culanda’nın iki oğulları Ceyfer ve Abd’e: “Selam, hakikat yoluna tabi olanlar üzerine olsun! Sizin her ikinizi İslam’ın davetine çağırıyorum. İslam’a tabi o-lun ve kurtuluşa erin. Zira ben, Allah’ın tüm canlıları uyarmak üzere ve vaadini kafirler üzerine tamamlaması için tüm insanlığa gönderdiği elçisiyim. Şimdi, eğer her ikiniz de İslam’ı tanırsanız, her ikinize de iktidar vereceğim. Ama ikiniz de (İslam’ı) kabul etmeyi reddederseniz, ikinizin de krallığı sizden uzaklara yok olup gidecektir, süvarilerim, ülkenizde ordugah kuracaklar ve peygamberlik vasfım krallığınıza galip gelecektir.”

El Ahsa Valisi El Münzir’e Gönderilen Mektup..

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,

Allah Resulü Muhammed’den, El-Münzir b. Sava’ya! Selam üzerine olsun. Seni, kendisi dışında hiçbir ilah olmayan tek bir Allah’a hamd etmeye çağırıyorum ve ilan ediyorum ki, O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur ve Muhammed O’nun kulu ve Resulüdür. Sana Kadir-i Mutlak ve Şanı Yüce Allah’ı hatırlatırım ki; zira kim iyi bir nasihate kulak verirse kendi iyiliği içindir; ve kim benim elçilerime itaat eder ve emirlerine uyarsa bizzat bana itaat etmiş olur. Ayrıca, kim onlar hakkında iyi düşünürse benim hakkımda iyi düşünmüş olur. Muhakkak benim elçilerim seni övmüşlerdir. Ben de senin halkına şefaatini kabul ediyorum. İmdi, Müslüman olmadan evvel sahip oldukları şeyleri Müslümanların elinde bırak. Ve ben suçluları affediyorum. İmdi sen de onların pişmanlıklarını kabul et. Biz ise, sen iyi davrandığın sürece seni görevden azletmeyeceğiz. Aksine, kim ki Yahudilik ya da Mecusilikte ısrar ederse cizyeye tabi olacaktır.


Bu mektuplar, Müslümanların Ehl-i Kitap ve diğer müşrik ve inkarcılar ile olan ilişkilerinde nasıl davranacaklarını görmeleri açısından günümüzde de çok değerli tebliğ örnekleridir. Dinsizliğe karşı mücadele etmesi gereken Müslümanların ve Ehl-i Kitab’ın birleştirilmesi için de bir yöntemdir. Bu birliktelik, Hz. İsa’nın yeryüzüne ikinci kez gelişini beklediğimiz bugünlerde dünyayı aydınlığa ve huzura kavuşturacak en önemli vesilelerden biri olacaktır.

KAYNAK : KURAN VE BİLİM

 


image004.jpg
Mektubun orijinali

Peygamberimiz, hicretin 7. senesinde, basta Doğu Roma (Bizans) imparatorluğu olmak üzere dünyanın en büyük devletlerine tebliğ mektupları göndermiş ve kendilerini İslamiyet’e dâvet etmişti. Efendimizin teşebbüsü, sonunda beklenen neticeyi verdi ve insanlar, akın akın Müslüman olmaya başladı. Bu gâye ile Medine’ye gelen Benî Hanife kabilesinin temsilcileri arasında, Müseylime adında birisi vardı. Edebî yönü oldukça kuvvetli olan bu şahıs, Müslümanları gördükten sonra onlara karşı duyduğu kıskançlığı, kendisini büyük bir felâkete sürükleyecek şekilde izhâr etti ve peygamber olduğunu ileri sürerek, kavminin Efendimize değil de kendisine tâbi olmasını istedi.
Müseylime’nin bu iddiasi bazı münâfıkların da yardımıyla kuvvet buldu ve Benî Hanife kabilesinin birçoğunu dininden döndürdü. Yalancı Peygamber Müseylime, sonraları daha da ileri giderek Efendimiz’e (S.A.V.) şu meâlde bir mektup yazdı:


Allah’in Resulü Müseylime’den, yine Allah’in Resulü Muhammed’e, Sana selam olsun. Ben, seninle biriíkte peygamberlik vazifesine ortagim. Yeryüzünün yarisi bize, yarisi da Kureys Kabilesine âittir. Ancak Kureys haddini asan bir kavimdir.”


Peygamberimiz bu satirlari okuyunca, onu getiren elçilere:
“Eger elçilerin öldürülmeyecegine dâir bir kâide olmasaydi, sizin boynunuzu vurdururdum” demiş ve Ubeyy bin Kaab’a yazdırdığı asağıdaki mektubu, Müseylime’ye göndermiştir. (Mektubun son cümlesi, tam olarak okunamamıştır.)

Rahman ve Rahim olan Allah’ in adiyla; Allah’in Resulü Muhammed’den, yalanci peygamber Müseylime-tül-Kezzab’a . Selâm, hidayete tâbi kimseler üzerine olsun. Bundan sonra bilesin ki, yeryüzü Allah’ indir. Onu, kullarindan diledigine ihsan eder. Hüsn-ü akibet ise, müttakilerindir.(Allah’tan korkan mümin kullara aittir.) Sen ve beraberindekiler eger tövbe eder seniz, Allah da seni ve seninle beraber tövbe edenleri affeder.

···
MÜSEYLIME’ NIN SONU:

Uhud harbinde Hz. Hamza’yı şehit eden Hz. Vahşi, sonradan Müslüman olmuş ve Hz. Ebubekir zamanında Halid Bin Velid komutasındaki bir orduda yer alarak Müseylime’ nin askerleri ile çarpışmıştı. Hz. Vahşi, bu savaşta Hz. Hamza’ yı sehit ettiği mızrağı kullanarak Müseylime’yi öldürmüş ve Hz. Hamza’ya mukabil olmasını istediği bu hareketiyle Allah’tan affını istemiştir

 

KAYNAK:  ZAFER DERGİSİ SAYI. 200, 1993

Paylaş:

Yorumlar

“HZ. PEYGAMBER (S.A.V.)’İN MEKTUPLARI” yazisina 7 Yorum yapilmis

  1. ramazan aslıyüksek yorum tarihi 27 Şubat, 2008 20:46

    çok güzel olmuş tebrik ederim Allah dualarınızı kabul etsin

  2. mercan hülya şenol yorum tarihi 18 Temmuz, 2008 18:14

    er yada geç GERÇEK yerine gelecektir,bu hiç kaçışı olmayan ilahi adaletin takdiridir.

  3. omerguneş yorum tarihi 5 Kasım, 2008 01:15

    ey ahir zamanda sahabe hayatı yaşayan mübarek insanlar yaptıgınız bu hizmetten dolayı size duva ediyouz AALLAH (cc) sizden razı olsun rabbim bu mektubun kadr ve kıymetinibilenlerden eylesin inş

  4. Abdullah KESKİN yorum tarihi 21 Mart, 2009 18:53

    Çok güzel bir araştırma yaparak yazmışsınız,Allah razı olsun,tebrik eder,başarılarınızın devamını dilerim.

  5. ŞÜKRÜ ADATEPE yorum tarihi 26 Şubat, 2010 03:39

    SN HOCAM GERÇEKTEN ÖNEMLİ VEDE DEĞERLİ YAZILARINIZ İÇİN TŞK EDERİM.BURADA ANLAŞILAN BENİM ANLADIĞIM ŞUDUR.FETULLAH GÜLEN PEYGAMBERİMİZEDE KARŞI HÜSRANLIK VEREN BİR İSYAN İÇERSİNDEDİR.ÇÜNKİ PEYGAMBER EFENDİMİZ S.A.S İSLAM DİNİ İÇİN GÜZEL YOLLARLA HIRİSTİYANLARI DAVET ETMİŞTİR.VEDE İSLAM DİNİN GERÇEK VE SON DİN OLDUĞUNU ANLATMIŞTIR AMA DİNLER ARASI DİALOG KONUSUYLA FETULLAH GÜLEN İSLAM DİNİNİ HAŞA AYAKLAR ALTINA ALDIRTMIŞTIR İŞTE BU KONUDA ÇELİŞKİ ÇOKTUR.HIRİSTİYANLARA YAHUDİLERE KENDİSİ HZ. LERİ DEMEYE BAŞLAMIŞ VE BUNLARIN LOBİLERİNE DESTEK VERMEYE TÜM HIZIYLA DEVAM ETMEKTEDİR.

  6. deniz yilmaz yorum tarihi 9 Mart, 2012 13:22

    ŞÜKRÜ ADATEPE arkadaşıma,
    Fethullah Hoca müntesibi değilim bir takım şeyler benim de hoşuma gitmiyor fakat lobilere destek vs.. bunlar büyük vebal ihtiva eden tehlikeli zanlar.Ortada somut hiçbir kanıt da yok.Yaptıkları şey insanları İslam’a kazandırmaya çalışmak,yöntem tartışılabilir belki fakat niyetlerini tartışmak zandan öte birşey değil

  7. ipek ömer yorum tarihi 23 Mart, 2013 18:42

    ayyyyyyyyyyyyyyy çoooooooooooook güzzel

Yorum yap