973) Çamerya ve Çamerya Soykırımı

Yayin Tarihi 15 Şubat, 2019 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

Çamerya ve Çamerya Soykırımı

Çamerya, Yunanistan’ın kuzey-batısında yer alan yaklaşık olarak 10.000 km2 yüzölçümüne sahip olan bir bölgedir. Literatürde Çamerya, Güney Epir olarak ta bilinir, burada yaşayanlara da Epirli denir. Arnavutların çoğunlukta yaşadığı toprakların en Güney’ini oluşturur. Bu bölgede, Parga, Preveze, Gumenitsa, Margeliç, Filat, Paramitsa ve Filipiad şehirleri bulunmaktadır. Preveze Yarımadası.
Yunanistan’ın en verimli topraklarına sahip olmasının yanı sıra Avrupa ile bağlantısını sağlayan en yakın bölgesidir. 1908 Osmanlı sayımına göre Çameya’nın nüfusu 73.000 kişiydi. Bunların % 92’ si Arnavutlardan oluşuyordu, geriye kalanı ise, Yunanlılardan, Ulahlardan ve Romanlardan oluşmaktaydı. 1. Dünya Savaşı’nı başlangıcında Çam Arnavutlarının % 50’si Müslüman, % 50’si Ortodoks dinine mensuptu.

Çamerya Sözünün Anlamı

Çamerya kelimesinin kökeni hakkında kesin bir şey söylemek yanlıştır, bu kelimenin kökeni hakkında farklı bikaç görüş vardır, fakat en önemli iki görüş ise;

1- Çamerya bölgesinin ortasından geçen eski “t’chiam” nehrinin adının zaman içinde değişime uğramasıyla yani çam adını almasıyla oluşmuş bir kelimedir. Bu isme birçok eski roma ve Helen haritalarında rastlamaktayız.

2- Alman araştırmacısı J.Fallmerajer’e göre ise, “çam” kelimesinin kökeni Türkçe’den gelmekte ve anlamı, çam ağaçlarıyla kaplı orman demektir.

Çamerya Soykırımı

Sırp ve Yunanistan’ın Şovenist Planları

1844 yılında Sırbistan ile Yunanistan birbirleriyle anlaşmış gibi kendi sınırlarını genişletmek amacıyla siyasi planlar yapmışlardır. Bunlar;
Zamanın Sırbistan İçişleri Bakanı İlia Garashanin hazırladığı “ Naçertanie” adlı siyasi programında Büyük Sırbistanı kurmayı amaçlıyordu. Bu amacına ulaşmak için, Arnavutluk’un Kuzey’ini ve Kosova’yı işgal etmeyi düşünüyordu.

Aynı dönemde, Yunanistan Başbakanı Jorgo Koleti, Yunan topraklarını genişletmek için “Megali İdeja”- (Büyük Düşünce ) olarak adlandırdığı siyasi programı hazırlamıştı. Bu siyasi programın amacı da, İstanbul’un başkent olacağı, Balkanlardaki tüm ortodoksların bir devlet çatısı altında toplayarak büyük bir Yunan devleti kurmaktı.

Sırbistan’ın Kuzey Arnavutluk ve Kosova’da, Yunanistan’ın ise Güney Arnavutluk’un topraklarında işgalci emelleri vardı. Yani, Sırbistan ve Yunanistan, Arnavutların yaşadığı bölgeleri kendi aralarında paylaşmalıydı.

Bu iki ülke, Arnavutluk’un sınırlarının belirlendiği 1913 yılındaki Londra Büyükelçiler Konferansı’nda amaçlarına kısmen ulaşmış oldular. Bu konferansta, Arnavutların yaşadığı Kosova ve Makedonya Sırbistan’a, yine Arnavutların çoğunlukta yaşadığı ve Arnavut toprağı olan Çameria da Yunanistan’a verilmiştir.

Sırbistan’ın yaptıklarını bütün dünya biliyor ve konumuz olmadığı için üzerinde durmayacağız
Yunanistan, bu topraklarda yaşayan Arnavutları Yunanlılaştırmak için aşağıdaki yöntemleri uygulamıştır;
– Müslüman Arnavutlara karşı etnik temizliği hayata geçirmek için çeşitli
baskılar yaparak onları göçe zorlamış, göç etmeyenleri de katletmiş,
– Arnavutların yaşadığı bölgelere, Yunan, Ulah ve Romanları (Çingeneleri)
getirerek demografik yapıyı değiştirmiş,
– Arnavut dilini yasaklayarak, Ortodoks Arnavutları milli kimliklerinden soyutlamış ve Yunanlılaştırmıştır..

Çamerya’da Yunanlıların Arnavutlara Uyguladığı Baskı Politikası

Yunan şovenistleri, yukarıdaki emellerine ulaşmak için hemen harekete geçtiler ve;
1913 yılında Yüzbaşı Deli Janaqi tarafından, Çam Arnavutlarının ileri gelenlerinden 72 kişi Paramithi’de, diğer bölgelerde ise yüzlercesi öldürüldü.

1.Dünya Savaşı’ndan sonra, sadece Çamerya’da yapılan toprak reformuyla Çam Arnavutlarının topraklarına el kondu. Bu toprak reformu Yunanlılara uygulanmadı.

Yunanistan, Türkiye ile 30 Ocak 1923 yılında Lozan’da imzaladığı “Mübadele Anlaşması’na” dayanarak 1923 – 1926 yılları arasında, on binlerce Arnavut’u Türkiye’ye göndermiştir.

Yunanistan’dan 1913 – 1944 yılları arasında, Türkiye’ye yaklaşık 85.000 Arnavut göç etmiştir. Bunların çoğunluğunu Çam Arnavutları oluşturmaktaydı.

Bugün, Türkiye’nin Marmara, Akdeniz ve özellikle Ege Bölgesi’nde yaşayan yüz binlerce Çam Arnavut’u bulunmaktadır.

Bu mübadele ile Arnavutların yaşadığı bölgeler boşaltılıyor, yerlerine Yunanlılar, Ulahlar ve Romanlar yerleştiriliyordu.

Yunanistan’da 1936 yılında faşistlerin iktidara gelmesiyle Çam halkının üzerindeki baskılar artmıştır. Arnavutça yasaklanmış, Müslüman Arnavutlarla Ortodoks Arnavutlar birbirlerine karşı kışkırtılıyor, ağır vergiler konmuş, Arnavut köylerinin isimleri değiştiriliyor, Çam Arnavutların yaşadığı köylere Yunanlılar yerleştiriliyor ve bunların sonucunda Çam Arnavutları, Türkiye’ye ve Arnavutluk’a göçe zorlanıyordu.
İtalya -Yunanistan savaşı öncesi 15- 70 yaşları arasındaki 6.000’e yakın Çam Arnavut’u Ege Denizi’ndeki adalara sürgüne gönderildi. Bunlardan 350 kişi işkenceyle öldürüldü, 400’e yakını ise sürgün sırasında açlıktan ve sefaletten öldü.

Yunan ordusunun 1939 – 1940 yıllarında başlattığı seferberlikle orduya alınan Arnavut gençlerine silah yerine kazma kürek verilerek aşağılandılar ve geri hizmette taş kırma, yol yapımı gibi işlerde kullanıldılar.

Yunanlılar tarafından, Arnavutlara bu baskılar uygulanmasına rağmen, İtalya işgali sırasında, İtalyanların yanında yer alan çam Arnavutlarının sayısı oldukça azdı.

Büyük Soykırım

Direkt Hitler’in emriyle silahları elinden alınan Çam Arnavutları silahsız kalınca, Yunanlılar tarafından katliama uğramışlardır.

Şimdiye kadar yaptıkları katliamlarla doymayan Yunanlılar, 27 Haziran 1944′ te başlattıkları soykırımı Mart 1945 e kadar devam ettirmişlerdir ve bu, insanlık tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. Bu katliam, Çam Arnavutlarında unutulmayacak korkunç bir iz bırakmıştır.

Bu katliamda, Çam Arnavutlarının % 10’u yok edilmiştir.

1944 yılı Haziran – Ekim arası, Filat ve Paramithi’de 2.000 nin üzerinde kadın, çocuk ve yaşlı öldürülmüş, Çamların mallarına el konulmuştur.

Çam Arnavutlarından bu dönemde sivil 3245 kişi katledilmiş olup bunların 2900’ü genç ve yaşlı erkek, 215’i kadın, 95’i çocuktur, 3 yaşından küçük 32 bebek öldürülmüş, 75 kadın kaçırılmış, 750 kadına tecavüz edilmiş, 68 köy yakılmış ve yıkılmış, 5.800 ev yerle bir edilmiş, 68 ibadethane tahrip edilmiştir.
25.000 Çam Arnavut’u Alman işgal kuvvetleriyle işbirliği yaptığı bahanesiyle Arnavutluk’a göçe zorlanmıştır. Günümüzde, Arnavutlukta yaşayan Çam Arnavutlarının sayısı 200.000′ i geçmektedir.
Çam Arnavutlarının işgalci kuvvetlerle işbirliği yaptığı iftirası doğru değildir. Çam Arnavutları işgalci kuvvetlere karşı savaşmak için;
1943 yılında Çamerya çetesini, çok kısa bir süre sonra da Çam Arnavutları taburunu kurmuşlar ve Alman işgalcilerine karşı 1943 yılında Konsipolit’te 55 gün savaşmışlardır.

Aynı şekilde, ülkenin değişik yerlerinde, Çam Arnavutları, Yunanlılarla kurdukları karışık ordu birliklerinde Alman işgalcilerine karşı savaşmışlardır.

1944 İlkbaharında Alman işgalcilerine karşı savaşmak üzere 500 kişinin üzerinde savaşçıdan oluşan, Qeramic’te Ali Demi isimli 4. Tabur kuruldu.

Çam Arnavutlarının Alman işgalcileriyle işbirliği yaptığı tezi tamamen yanlıştır. Bu sadece, Arnavutlara Yunanlıların soykırım uygulamak için ileri sürdükleri bir yalandan başka bir şey değildir,
Tam aksine, Çam Arnavutları üzerinde katliam yapan komutan Napolion Zerva Alman işbirlikçiliği yapmıştır, Bunu Alman kaynakları da onaylamaktadır ve bu katilin Gestapo üyesi olduğu daha sonra ortaya çıkmıştır.

Soykırımcı komutan Zerva 1947 yılında içişleri bakanlığına atanmıştır. Zerva’nın Alman işbirlikçisi olduğunu bilen Amerika, bu atamadan duyduğu rahatsızlığını Yunan Hükümeti’ne iletmiştir.

Çameryalı Arnavutların İstekleri

Çam Arnavutları kendilerine yapılan soykırımı dünyaya duyurmak ve kamuoyu yaratma çalışması yapmak için;
– Arnavutluk’a zorla göç ettirilen Çam Arnavutları hemen “Çam Antifaşist Komitesi“ çatısı altında örgütlendiler ve dünyanın önemli kurumlarına yazılar yazarak kendi trajedilerini anlattılar ve haklı davalarında destek aradılar,

– Arnavutluk’un, çok partili sisteme geçmesiyle, Ocak 1991 yılında “Çamerya Yurtsever Siyasi Derneği’ni” kurdular ve bu dernek vasıtasıyla dünyanın önemli uluslararası kurumlarına; BM, ABD, AB, AP. v.b. kendi isteklerinin gerçekleşmesi için mücadele etmişlerdir.
Çameryalı Arnavutlar, uluslararası kurumlara gönderdikleri yazılarda, Yunanistan’dan sadece azınlıklara tanınan hakların kendilerine de tanınmasını ( örneğin: Arnavutluk’ta yaşayan Yunan azınlığa tanınan hakların aynısının) istemektedirler.
Çam Arnavutları;
– Yunanistan’dan, kendilerine Yunan vatandaşlığının iade edilmesini,
– Yunanistan’a, yani 1944 – 1945 yılında kovuldukları kendi topraklarına
(Çamerya’ya) geri dönmeyi,
– 1944 -1945 yıllarında Yunanistan’dan Arnavutluk’a sürüldüklerinde, ellerinden alınan evlerinin ve topraklarının kendilerine iade edilmesini,
– Yunanistan’dan, kendilerini sürdükleri, soykırım uyguladıkları ve mallarına zarar verdikleri için maddi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

Buna karşın, Yunan yetkilileri: “bizim için Çam sorunu diye bir sorun yoktur, bu
sorun 1944 yılında kapanmıştır.” cevabını vermektedirler.

1994 yılında Arnavutluk Cumhuriyeti Meclisi, 27 Haziran 1994 ‘ü resmen, Yunanlıların, Çam Arnavutlarına karşı ”Soykırım Günü” olarak ilan etmiştir.

1999 yılında Kosova’daki savaşta NATO Sırbistan’a askeri müdahalede bulunduğunda, Yunanistan NATO üyesi olmasına rağmen bu müdahaleye katılmamıştır. Yunanistan, Arnavutlara karşı daima Sırbistan’la birlikte hareket etmiştir. Bu iki ülkenin en büyük destekçileri ise Rusya olmuştur. Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nde, Kosova’nın bağımsızlığını engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Burada Arnavutlara karşı Slav-Ortodoks işbirliği söz konusudur.

Yunanistan ve Yugoslavya’nın Arnavutlara karşı uyguladıkları soykırım sonucu, bugün Türkiye’nin her tarafına yayılmış milyonlarca Arnavut yaşamaktadır.

BM, Amerika, AB ..vb. kurumların, Çam Arnavutlarına karşı yapılan haksızlığa göz yummamaları ve Yunanistan tarafından gasp edilen haklarının iade edilmesi için üzerlerine düşen görevleri yerine getirmeleri gerektiğini düşünüyoruz.

Kamil BİTİŞ

http://www.arnavut.com/camerya-ve-camerya-soykirimi/

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap