870) Has Müslüman Aleviler

Yayin Tarihi 4 Ağustos, 2016 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

HAS MÜSLÜMAN ALEVİLER

Atalarımdan “Sünni” Müslüman olduğumu öğrenmiş olan benim, “Alevi” olduklarını söyleyen insanlar hem din ve hem de özbe öz kan kardeşlerimdirlerİ 
Bu öz kardeşleri birbirlerine karşı düşmanlaştırmaya çalışanlar siyasi güçlerini pekiştirmenin peşinde olan çıkarcı, menfaatperest unsurlardır!
Birinci Selimin, Osmanlı devletinin doğusunda kendisine rakip güçlü bir Türk devleti istememiş olması ve ortak kimlikli toplumun paylaşılamama mücadelesi, yapılan siyasi etkileşim sonucu kardeşleri birbirlerine karşı bölmüş ve düşmanlaştırmıştır!
Halbuki Alevi benim kadar Müslümandır! Tanıdığım birçok Alevi dostum var ki, namazını kılıyor, orucunu tutuyor, zekatını veriyor ve cemevine de gidiyor.
” Eline, beline, diline” sahip olmayı düstur edinmiş bu kardeşlerimi benden belki bir adım öne çıkaran bir başka gelenekleri daha var ki imrenmemek mümkün değil. Bu öz Türk ve Müslüman unsur, Bektaşiliğin bir geleneği olarak cem’den sonra birbirlerine sarılır ve karşılıklı helalleşirler! Bu öz kardeşlerin arasını açan kesinlikle Birinci Selimdir!
Yavuzun 8 yıllık padişahlık döneminin Şeyhulislamı Ahmet ibn-i Kemal idi. Bu zatın lakabı: Müfti-yüs-sekaleyn (İnsan ve Cinlerin fetvacısı (!)) idi! Cinlere bile fetva verebileceğine inanılan bir meczubu Şeyhulislam olarak atamanın tek mantığı vardır: Ondan istediğiniz fetvayı alabilmek!
Yavuz, İslamda akılcılığa itibar eden Maturidilik itikadından yana değildi; olamazdı da. Akılcılık sorgulamayı gerektirirdi. Halbuki Padişahlar sorgulanmaktan hoşlanmazlardı! İşte sırf bu nedenden ötürüdür ki Ridaniye sonrası, Mısırdan 2000’den fazla Eş-ari İmamını Anadolu’ya getirdi.
Ülkenin köşe bucak her köşesine giren bu devşirme dinciler, toplumun genleriyle uğraşıp, dokuyu temelden bozmaya çalıştılar.
100 yıl önce Karakoyunlular tarafından yıkılıp, Akkoyunlular tarafından da uzun süre zulme tabi tutulan Artuklu Türkmen Kızılbaşları, Şah İsmail’le irtibatlı oldukları gerekçesi ile İdrisi Bitlisi tarafından Sultana şikayet edilir ve onları bulundukları coğrafyadan sürmek için Padişahtan icazet ister. Yavuz’un canına minnet! İstenilen müsaadeyi verir ve Diyarbekir Beylerbeği Bıyıklı Mehmeti de Kürt ordularının başına komutan olarak atar. Kürtler, büyük bir hışımla Artuklu halkına saldırır ve coğrafyayı kan gölüne çevirirler! Canının kurtarabilen Alevi-Bektaşi Türkmenleri Dersim dağlarına, kısmende İran ve Suriye topraklarına kaçarak canlarını kurtarmaya çalışırlar. Ancak gittikleri bölgelerde de kendilerine tad verilmez ve bir çoğu kimlik değişmek (Kürtleşme, Araplaşma) zorunda kalırlar!
Bu hadise Celali isyanlarını tetiklemiş ve Alevi Türkmenlerle Sünni Türkleri birbirlerine düşman etmiştir!
Celali isyanlarının ekonomik sebeplerle başladığı savı asla doğru değildir. Sünnilik üzerine bina edilmiş teokratik düzenin Alevi cemaaatini fevkalede rahatsız etmiş olması esas nedendir.
Yavuzla başlayan bu ayrımcılık yaklaşımı, Kanuni ile zirve yapmış ve Anadolu’da isyan hareketleri sürekli canlı tutulmuş ve her isyan kanla bastırılarak kardeşler arasındaki mesafeyi iyice açmıştır! Belki bugün Sünni geçinenler Alevilerden bir özür dilemeli ve bu düşmanca yan bakışlara bir son vermelidir! Milletimiz ve ülkemiz adına bu kaçınılmazdır! Ayrıca hiç bir İslami otorite “bu dinin mevcudiyeti için cami vazgeçilmez, ama cemevi asla olamaz” mantığı ile hareket etme hakkına sahip değildir. Allah kitabında “Yer yüzünü sizin için mescit kıldım” diyor. Buradan bakınca da camiye de cemevine de ihtiyaç yoktur! Ama cami olmazsa olmaz diyenler varsa eğer ki var, bunlar cemevinin varlığını da kabul etmelidirler!
Sözün özü: Uyduruk iftiralarla özbe öz kardeş olan insanımızın asırlardır süre gelen din (Mezhep) didişmeleri mutlaka son bulmalıdır. Siyasilerde bu konu üzerinden siyasi rant devşirmekten vazgeçmelilerdir!
İslam Kur-an’dır ve o kıyamete kadar Allah’ın koruması altındadır! Dini mezhep ya da tarikatlar benzeri ne üdüğü bilinmeyen başka yerlerde aramanın manası yoktur!

LÜTFİ ŞENTÜRK

image001

 

Paylaş:

Yorumlar

“870) Has Müslüman Aleviler” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. Mevlüt Uluğtekin Yılmaz yorum tarihi 4 Ağustos, 2016 13:34

    Evet, bu görüşe katılıyorum. Alevileri, özellikle Türk alevilerini arı-duru has Müslüman olarak ben de kabul ediyorum. Yüce Tanrı’nın da onları öyle kabul etmesini dilerim.
    Ben Sunni denilen mezheptenim. Mezhepler İslamı bölüp parçalıyor. Kulun Tanrı ile muhabbetinin arasına giriyorlar. Akılı tutsak ediyorlar. Ve bu yüzden İslam dünyası yüzyıllardır perişanlığı yaşıyor.
    Bu konuyu dile getirdiği için Yeniden Ergenekon sitesini kutluyorum.

Yorum yap