74) KOD ADI : ANAYASA (3)

Yayin Tarihi 9 Ocak, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

 

KOD ADI: ANAYASA -3-

 

Emperyalist projelerin ürünü
Taslağın bir kaç yıllık süreçle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten İzmir Barosu  Başkanı Nevzat Erdemir, “AKP anayasayı  hedeflerine göre  uyarlıyor” dedi

Anayasa taslağı çalışmalarında tartışılan bir başka konu da Türkiye’nin milli bütünlüğünü yok edecek bir anlayışın önünün açılıyor olması. Bu noktada AKP’nin ve yaptıklarının emperyalist proje olarak nitelendirilmesinin yanında Türkiye’nin Yugoslavya’ya dönüşmesi kaygıları da önemli bir yer tutuyor. İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, anayasa taslağı çalışmalarının AKP’nin kendisi gibi emperyalist odaklı, ABD projesi olduğunu savunanlardan. Yapılan değişikliklere bir bütün içerisinde bakmak gerektiğini kaydeden Nevzat Erdemir, “ Anayasa tartışmaları ayrıntılar üzerinde odaklanıyor. Oysa duruma bir bütün olarak bakmak gerekir. Süreci bütün olarak değerlendiremezsek, nasıl bir emperyalist çukura doğru yuvarlandığımızı göremeyiz” dedi. Kamu Yönetimi Reformu başta olmak üzere Türkiye’de geçtiğimiz dönem içerisinde bir takım yasaların çıkartıldığını hatırlatan Erdemir, “ Kamu Reformu, Bölge Kalkınma Ajansları, Bölge İdare Mahkemeleri gibi oluşumlarla Türkiye’yi merkezden uzaklaştırarak, yetkileri yerel makamlara devretmek istiyorlar  Anayasayı bu çalışmalara uydurmak için değiştiriyolar” diye konuştu.

Yerel yönetimlere devir 
ABD’nin Türkiye’nin Lozan’da elde ettiği kazanımları ısrarla kabul etmediğini dile getiren Erdemir, her fırsatta bu kazanımları Türkiye’nin elinden almak istediğini belirterek şunları kaydetti. “ABD’nin Türkiye hakkında hazırladığı raporlar incelendiğinde, Türkiye’nin Lozan Antlaşmasıyla elde ettiği kazanımları elinden almak istediği açıkça ortaya çıkmaktadır. ABD, Türkiye’de etnik ve dinsel yapıların ön plana çıktığı çok merkezli bir siyasi yapının oluşmasını istemektedir. Bu nedenle Türkiye’ye bu konuda bütün dayatmaları yapmaktadır. Başbakanlık İnsan Hakları Kurulu tarafından hazırlanan rapor başta olmak üzere diğer raporlar Türkiye’yi yavaş yavaş etnik ve dinsel ayrımcılığını eşiğine getirmektedir. Anayasa çalışması da bunun son aşaması olarak nitelendirilebilir. Bu noktadan sonra, Türkiye’nin federal sisteme geçmesi için alt yapı hazırlanmış olacaktır. Yani Türkiye Yugoslavya Modeli ile karşı karşıyadır.”

BOP’un bir parçası Ulus devlet geri planda
Bu anayasa, milli devlete karşı emperyalist devletlerin, etnik grupların yanındadır
AKP’nin anayasanın BOP merkezli bir planın parçası olduğunu söyleyen İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek, taslağın Türk toplumuna zarar vereceğini ifade etti. Sözde Demokrat olan AKP’nin birey odaklı, toplumun çıkarlarını hiçe sayan, emperyalist çıkarları öncelikli tutan ve ulus devlet anlayışını geri plana iten bir anayasa çalışmasının içerisinde olduğunu kaydeden Perinçek, “Milli devlete karşı emperyalist devletlerin, yerel yönetimlerin , millete karşı etnik grupların, cemaatlerin, vatana karşı arsanın ve yerelliğin, kamuya karşı özelin, yurttaşa karşı kulun yanındadır” dedi.

Egemenlik devrediliyor
Taslak anayasada en önemli sorunun egemenlik sorunu olduğunu belirten Perinçek, “Bu Anayasa milletin egemenliğine, ’milletlerarası veya milletlerüstü kuruluşlara üyelikten kaynaklanan sınırlamalar’ getirmektedir. (Madde 5/4). Yine daha önce Anayasada yapılan değişikliği sürdürerek, ’milletlerarası antlaşmaların anayasaya aykırılığı için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulamayacağını’ hükme bağlamaktadır (Mad.67). Partilerin tüzük ve programlarının ” millet egemenliğine aykırı olamayacağı’ hükmü de anayasadan çıkartılmıştır. Bilindiği gibi, egemenlik “en üstün otorite’ diye tanımlanır. Bir otoritenin üstünde başka bir otorite varsa, artık o otoritenin egemenliğinden söz edilemez” dedi.

Vatan hainleri zırh kazanıyor
Seçimden önce bölünmez bütünlüğe karşı suç işleyen vekile de dokunulamayacak…
1982 Anayasası’nda yer alan 14. maddenin,  temel hak ve hürriyetlerin
“Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin varlığını tehlikeye düşürmek, dil, ırk, din ve mezhep ayrımı yaratmak” amacıyla kullanılmayacağını öngördüğünü ifade eden Perinçek, “Erdoğan’ların Anayasa Taslağı’nın ’Birinci Alternatif’inde, bunlar yer almıyor.  1982 Anayasası’nın siyasal partilerin tüzük ve programlarının ” ülkenin ve milletin bütünlüğüne “ uygun olmasını emreden hükmü (Mad. 68/4), Taslak’tan çıkartılmıştır (Mad.38). Ülke bütünlüğünün federasyon veya özerklik gibi çözümlerle ve milletin bütünlüğünün de ’etnik grupların tanınması” yla parçalanmasının anayasal hazırlığı yapılmaktadır. Taslak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ilkesini, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin düzenlemenin de dışına atmıştır.

Suçlu da korunacak
1982 Anayasasındaki “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturulmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlarda” milletvekilinin meclisin kararı olmadan tutulabileceğini ve yargılanabileceğini öngörüyordu. Yeni Taslak, bu istisnayı ortadan kaldırarak, seçimden önce devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı suç işleyen milletvekilini de dokunulmazlık koruması altına almaktadır “ şeklinde konuştu.


Türk vurgusu her yerden çıkarılıyor
“Türk sözcüğü Anayasa’nın dışına sürülerek, hukuki değeri olmayan bir kavram haline dönüştürülüyor. Başka dilde eğitim yolu da açılıyor”
Taslağın 35. maddesinin, vatandaşlık tanımından Türk kavramını çıkartmış olduğuna dikkat çeken Perinçek,  Türk sözcüğünün anayasa dışına sürülmekte olduğunu ve hukuki değeri olmayan bir kavrama dönüştürülmekte olduğunu kaydetti. Perinçek, taslağı yazanların  Türk sözcüğünü çıkartalım derken, mantık kurallarına uymayan bir formül ürettiklerini kaydederek, şunları belirtti: ” ’Devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.’ Kısacası: ’TC vatandaşı, TC vatandaşıdır. “ gibi saçmalamak düzeyinde bir mantık hatası, taslağa girmiştir. taslak, yalnız vatandaşlık tanımından değil, Anayasanın diğer maddelerinden de Türk sözcüğünü çıkartmıştır. Örneğin yürürlükte olan Anayasadaki ” Aile Türk toplumunun temelidir “ hükmünden Türk sözcüğü çıkartılmıştır (Mad. 43). Milletvekili yemininde yer alan ’Büyük Türk milleti’ sözcüğünden ise ” Büyük “ sözcüğü çıkartılmıştır. Taslak, Türk milletiyle ve Türk milletinin büyüklüğüyle kavgalıdır.” Hazırlanan taslakla Türkçeden başka dillerin anadil olarak okutulmasının da  getirildiğini ifade eden Doğu Perinçek, “Türkçeden başka dillerde eğitim ve öğretim yapılması serbest bırakılıyor ve bu konunun kanunla düzenleneceği hükmü getiriliyor (Madde 45/5)” dedi.

Bir bir ayıklanıyor
Devletin anayasal sorumluluğu olan “İstiklal ve Cumhuriyetin emanet edildiği gençlerimizi, bilimin ışığında, Atatürk   Devrimi doğrultusunda ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne bağlılık anlayışıyla yetiştirme” görevine son verilmekte (Mad. 45) olduğunu da anlatan Perinçek, Atatürk devrim ve ilkelerinin de anayasadan  tasfiye edilmek istendiğini, bunun da son derece sakıncalı olduğunu kaydetti.  Perinçek ayrıca devletin gençliği “alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten koruma” ödevinin de anayasadan çıkartılmakta olduğunu, genç kuşakların emperyalist kültürün vatansızlaştırma, yabancılaştırma, yozlaştırma ve bencilleştirme saldırısına teslim edildiğini söyledi. Hak ve özgürlüklerin Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimi’ni yıkmak yönünde kullanılmasına izin vermeyen hükümlerin Anayasa’dan ayıklandığını vurgulayan Perinçek,  Anayasa’nın 34. maddesindeki, “Cumhuriyet’in niteliklerini yok etme amacını güden fiillerin işlenmesinin kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yasaklanabileceğini” öngören hükmün de kaldırılmış olduğunu ifade etti. (Taslak, Mad. 31).


YARIN: Rejim adım adım değişiyor

 

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap