69) MASON ŞEYHÜLİSLAMLAR

Yayin Tarihi 28 Aralık, 2007 
Kategori TÜRK DÜNYASI

MASON ŞEYHÜLİSLAMLAR

 

image00180.jpg 

BU BİLGİLER (HÜR VE KABUL EDİLMİŞ MASONLAR BÜYÜK LOCASI – 1909 MASON.ORG.TR) RESMİ SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.

 

MASON DİN ADAMLARI :

Şeyhülislam Musa Kazım Efendi,
Şeyhülislam İzzettin Efendi,
Şeyhülislam Hayri Efendi,
Berlin Sefareti Baş İmamı Mustafa Hafız Şükrü,
Sefaret İmamı Haşim Veli,
Müderris Mahmut Esad Efendi,

 image00251.jpg

Ziyaüddin Efendi

 

14 Şubat 1909 Pazar günü Osmanlı’nın Şeyhulislamlık görevinde Mehmet Ziyaüddin Efendi bulunuyordu. O’nun ilk görev süresi 1 ay 27 gün sürdü. Padişah II. Abdülhamit onu 13 Nisan 1909 tarihinde görevden aldığında İstanbul’da devletin güvenliğini sarsacak olaylar yaşanıyordu. Tarihlerde “31 Mart 1909 irtica vakası” olarak tanımlanan ve miladi 13 Nisan 1909 denk düşen olaylar sonrası İstanbul’da görünüşte “Şeriat isteriz” diyen Medrese öğrencileri gösteri yapıyor, gazeteciler öldürülüyor, askere kurşun sıkılıyordu. Ve aynı gün olayları bastırmak üzere Selanik’ten Hareket Ordusu trenle İstanbul’a hareket ediyordu. Hareket ordusu İttihat ve Terakki’nin kontrolünde idi. Selanik’te ordunun İstanbul’a gitmesi emrini veren de ünlü mason ve Yahudi asıllı avukat ve de milletvekili Emanuel Karasu idi. Abdülhamit, kendisini de aşan isyan olayları esnasında ani bir kararla Şeyhulislam Mehmet Ziyaüddin Efendi’yi görevinden aldı. Sanki olaylar yıldırım hızıyla seyir değiştiriyordu. İttihat Ve Terakki’nin planlaması ile II. Abdülhamit yaşanan 11 günlük iç savaş ve sonrasında 14 Nisan 1909 günü öğle üzeri görevinden alındı. Ziyaüddin Efendi, 27 Nisan günü yeniden Şeyhulislamlık görevine iade edilmişti. 27 Nisan 1909 günü Şeyhulislam veya Müftülük görevinde bulunan Ziyaüddin Efendi’nin imzası ile yazılı metin haline getirilen II. Abdülhamit’i görevden alma (Hal etme) kararında “ Kütüb-i şeriyenin men-ü ihrakı, Tebeanın katli, Beytülmalin israfı” görüşleri dile getiriliyordu…

 

image00332.jpg


MUSA KAZIM EFENDI

Osmanlı devrinin 121. şeyhülislamı dır.( D.1858-Ö.1920) Erzurumlu İbrahim Efendi’nin oğludur. Fatih camisinde dersler veren bu mason daha sonra SEYH BEDRETTIN SİMAVİ nin “ Varidat” isimli eserini Arapçadan Türkçeye çevirmiştir. Meşrutiyetin ilanından sonra ise İttihat ve Terakki partisine girerek ayan meclisi üyeliğine seçildi. 12.07 .1910 tarihinde Sadrazam İsmail Hakki Pasa kabinesinde Mesiat makamına yükseldi. Bir yıl iki ay on sekiz gün sonra bu mason istifa etti. 30.09.1911 yılında yine kabineye Şeyhülislam olarak girdi. Bu kabineler Osmanlıyı savaşa sürüklemiş, memleket topraklarını parça parça böldürmüş, milyonlarca Türk’ü mezarlara kefensiz gömdürmüş, devşirme, dönme, satılmış, mason ağırlıklı kabinelerdi. Halk masonluk ve farmasonluktan o kadar nefret ediyordu ki, defalarca

FARMASON MUSA EFENDİ ye ;

“ALLAHSIZ, KITAPSIZ, YAHUDI USAGI, SIYONIST KÖPEK” diye pek çok kez hakaret etmesine rağmen Musa Efendi büyük bir pişkinlikle görevini yapmaya devam ediyordu.

Türk ve Osmanlı dini literatüründe çok önemli bir kişiliktir.

Çünkü “ “ DİNLER ARASI DİYALOGÇU”  dur. Daha sonra bu makamdan tekrar tekrar alınmasına rağmen 04.02.1917’de Talat Paşa’nın kurduğu kabinede 4. kez şeyhülislam olmuş, 1 yıl 8 ay 2 gün şeyhülislamlık yapmıştır.

Birinci Dünya Savaşı sonunda yapılan Mondros Ateşkes anlaşması döneminde MUSA KAZIM EFENDI Bekir ağa bölüğüne hapis edilmiş o sırada İngiliz ve Fransızlar tarafından 67 kişinin Malta’ya sürülmesine rağmen MUSA KAZIM EFENDI sırf Mason olduğu için Edirne’de bırakılmıştır. Edirne’deki Muradiye cami bahçesine, mihrab önüne Halkın tüm itirazına rağmen gömülmüştür. Mezar taşı işlenmemiş küçük bir taştan ibarettir.

 

image00426.jpg

(1867-1921)

ŞEYHULİSLAM HAYRİ EFENDİ


Hayri Efendi’nin en önemli vazifelerinden biride hiç şüphesiz Şeyhülislamlık görevi. Bunu da anlamlı kılan olay “Cihad-ı Ekber” ilan etmesi. Nitekim 1914’de fevkalade (olağanüstü) olarak toplanan kabinede 1. Dünya Savaşına girme temayülü ağır basınca bazı nazırların istifa etmesine rağmen, Evkaf Nezaretine de vekâlet eden Şeyhülislam Hayri Efendi harbin gerekliliği hususunda ısrar etmiş, kabinenin kararından sonra da Cihad-ı Ekber fetvasını vermiştir. Geçmişteki Haçlı Seferlerini örnek vererek açıkladığı Cihad-ı Ekber fetvasını şu beş esas üzerine temellendirmiştir:
1. Padişahın cihad emrine herkesin katılmasının farz olduğu.
2. İslam Hilafetini ortadan kaldırmak isteyen, Rusya, İngiltere ve Fransa idaresinde olan bütün Müslümanların bu devletler aleyhine birleşmesinin şart olduğu,
3. Bu farziyete rağmen cihada katılmayanların ağır cezaya düçar olacakları.
4. İslam (Osmanlı) askerini öldüren yukarıdaki devletlerin tebaası Müslüman askerlerin büyük günaha girecekleri.
5. İngiltere, Fransa, Rusya, Sırp, Karadağ hükümetleri idaresinde bulunan Müslümanların, İslam Devletine yardımcı olan Almanya ve Avusturya aleyhine harp etmelerinin bu devletin zararına olacağı için büyük günah olduğu.

İki defa başbakanlık yapan Suat Hayri Ürgüplü ile milletvekilliği yapan Dr. Av. Münip Hayri Ürgüplü’nün babası olan Mustafa Hayri Ürgüplü 7 Temmuz 1921 yılında vefat etmiştir. Kabri Ürgüp Cami-i Kebir bahçesindeki aile kabristanındadır.

 

Paylaş:

Yorumlar

“69) MASON ŞEYHÜLİSLAMLAR” yazisina 7 Yorum yapilmis

  1. zorlu yorum tarihi 28 Aralık, 2007 18:24

    Artık Türkleri Türkler Yönetmelidir.

  2. ADEM KAYAN yorum tarihi 28 Aralık, 2007 23:54

    Değerli Kardeşim;

    Bu eşsiz çalışmanızdan dolayı sizi kutluyorum. Masonluğun el atmadığı alan kalmamıştır. Çünkü masonluk kısaca bir grubun çıkarının en iyi korunabileceği, sağlanabileceği gizli taktikleri öğreten ve uygulayan bir kavramdır. Demek ki Şeyhülislamların da böyle kaygıları vardı. Kimbilir tarikatlar arası savaşlarda masonlar ne gibi roller üstlenmişlerdir? Eğeer bir sonraki araştırmanızı bu konuya yönlendirebilirseniz eşsiz bir hizmet daha yapmış olacaksınız.

    Saygılarımla

  3. Silvan GÜNEŞ yorum tarihi 30 Aralık, 2007 22:46

    Osmanlı Döneminde pek cami hocası Hıristiyan ama görüntüde Müslümandır. Yahudilerin önemli bir kısmı müslümanlığı kabul etmiş görüüp bektaşiliği camiye gitmemek için seçmiş ve camilere gidenler de kendilerinden olduklarını bildikleri yahudi cami hocalarını ziyaret etmişlerdir. Bu camilerde siyon yılgızı ve bazı yerlerde eşit + işareti bulunmaktadır. Bu tür camileri merak ediyorsunuz gittiğiniz camilere bakınız. Sizler o camilerde hiç bir kötü niyet gütmeden ibadete giderken. Onların aslı yahudi ve görüntüde Müslüman hocaları dinimiin içine oydukları ve değiştirdikleri bir sürü katkı Hadislerle her şeyi günah sayan bir zihniyeti sürekli beslediler. Bunu eseri kitle şimdi bilmeden tarikatlara kaymış durumda. En kötüsü de Yahudiler inançları gereği mum söndlerini yaparlarken bu kesimin içinde bektaşiliği seçenler mum söndü ayinlerini gizli kapaklı devam ettirdi ama basıuldıklarında da biz Aveviyiz dediler. Böylece Alevileri de uzun bir süre bu kara lekenin sahipleri olarak göstremeye çalıştılar. Zavallı Aleviler hala kendilerini bu durumdan aklayamamışlardır.

  4. FikirYolu.com » Blog Arşivi » ERGENEKON SİTESİNDE TÜRK DÜNYASI yorum tarihi 10 Mart, 2008 11:47

    […] 69) MASON ŞEYHÜLİSLAMLAR […]

  5. recep gök yorum tarihi 14 Haziran, 2009 14:03

    osmanlıyıda bitiren parçalanmasına sebeb olanlarda bu şeref sizlerdi zaten günümüzde olanlar gibi

  6. ercan taş yorum tarihi 17 Haziran, 2009 23:58

    bu hür ve kabul edilmişler,dindar görünüp, tarikat şeyhleri kılında.saf ve temiz insanları,
    istedikleri gibi tezgahlar yaratarak kullanırlar.
    aynı şekilde bazı siyasi parti oluşumlarının içersinde üst kademelerde aynı hür ve kabul edilmişleri artık biz görebiliyoruz.
    ancak,hala bayrak vatan şehit atatürk göstererek insanları kandıranlar parti kurarak yine bu insanlarımızı kullanabilmektedir.değişen bir şey yok…

  7. atilla kaplan yorum tarihi 26 Temmuz, 2010 14:34

    bu yorumlarda hayri efendiye haksızlık yapılıyor bence. iyi araştırıp öyle yorum yapılmalı. mason değildi hayri efendi.

Yorum yap