55) İskandinav ve Türk Destanlarında Ortak Motifler: Kuzgun-Kartal

Yayin Tarihi 4 Haziran, 2022 
Kategori TÜRK VE DÜNYA DESTANLARI

İskandinav Destanlar’ında Kuzgun (Karga) Motifi

Kartal, İskandinav mitolojisinde tanrılar tanrısı Votan bir yerden çıkmak için kartala dönüşmüş, Kuzey göğünün egemeni dev, Hræsvelgr uçarken kanatlarını çırpmasıyla fırtınalar meydana getiren bir kartal olarak tasarlanmıştır. İskandinav mitolojisinde Hræsvelgr (eski İskandinav “Ölü Swallower”) kartal şeklini alan bir devdir. Kartal bazen ölümsüzlüğün sembolü olarak da düşünülmüştür. Stanza şiirlerine göre Edda şarkılarındaki Vafþrúðnismál şiirine göre Hræsvelgr dünyanın sonunda oturur (Kuzey göklerinin ucuna), ne zaman kanat çırpsa rüzgarın çıkmasına neden olur.

 Kuzgun, Vikinglerin baş Tanrısı Odin ile ilişkilendirilir. Odin, bazı yerlerde ‘’Kuzgunların Tanrısı’’ olarak bilinir. Vikingler için kuzgunlar kehanet kuşları haline gelmiştir. Bir evin önünde gaklayan bir kuzgun, o evin sahibinin öleceği haberini verirdi. Kanatları açık bir kuzgun, savaşa giden Viking kabile reislerinin bayrağı olurdu.

Oden’in iki kargası (ya da kuzgunu ) ve iki kurdu vardır. Kargalarının isimleri Hugin ile Munin’dir. Hugin ‘’istekli’’ ya da ‘’düşünceli’’ demektir. Munin , ‘’başkalarını düşünen’’ ya da ‘’hafıza’’ anlamına gelir. Munin ‘’ne olduğunu’’, Hugin ‘’ ne olacağını ‘’ ifade eder. Böylece Oden’de sembolleşen gerçeği ve düzeni sağlarlar. Bunlar dünya üstünde uçarlar ve Oden’in kulağına gördüklerini fısıldarlar, o nedenle Oden’in her şeyden haberi vardır. (Gürgün, 2011, s. 129)

Türk Destanlar’ında Kuzgun (Karga) Motifi

 Alp-biya Çak-Çak imiş.

 Ondan Simbir’de doğmuş

 Oğlanlar – Sak ve Sok.

Karga ile ilgili olarak Anadolu’ya yakın zamanlarda gelerek yerleşen Kırgız ve Özbeklerde uğur ve uğursuzluk inançları yaşamaktadır. Bir evin önünde karga öterse iyi haber gelir, ala karga öterse uğursuzluktur. Daha sonraki İran mitolojisinde bu kuşun Kaf veya Elburz dağlarında oturduğu söyleniyordu. Bu kuşun tüyünü ele geçirenlerin en büyük sırra ve ölümsüzlüğe erecekleri iddia ediliyor ve efsanelerde böyle yazılıyordu. Bu kuşun Kaf dağında bulunduğunu, daha ziyade İslami ananelerle Arap mitolojisi söylüyordu. İranlıların kutsal dağı ise Elburz dağı idi. Bu sebeple onlar Simurg kuşunun Elburz dağlarında bulunduğuna inanıyorlardı. Öyle anlaşılıyor ki Türk mitolojisi, ortaçağdaki İran mitolojisinden değil de, daha eski İran mitolojisinden tesirlerini almıştı. Bilindiği üzere İran mitolojisinin en eski kaynaklarından biri de Zend-Avesta’dır. Her şeyin üstünde bulunan bir ağaç ve bu ağacın üzerinde de bir kuş vardı. Yine aynı kaynağın bazı bölümlerine göre bu efsanevi ve büyük kuş, Vouru-Kaşa, yani Hazar denizinin ortasında otururdu. Tahmuraf ve Zal’ın tılsımları da bu kuştan gelirdi. Humay veya Türkçe Hüma kuşu ise daha başkadır. Peygamberin hadislerinde ve İslamî edebiyatta da geçen bu kuş, bir “cennet kuşu”dur. İslâmiyet’te ve Ön Asya masallarında Zümrüd-ü Anka ile Hüma kuşu birbirlerine karıştırılmıştır. Kaf ve Elburz dağlarında değil de; cennette oturan bu kuş, zaman zaman uçarak, yedi kat göğün üzerindeki felekler ve burçlar arasında dolaşır ve hatta Tanrı’ya kadar gidip gelen bir kuştu. Türk halk edebiyatında da Hüma, erişilemeyecek yüksekliklerin bir sembolü idi.

Türk mitolojisinde kartal güneşi, gücü ve kudreti simgeler. Özellikle Göktürk ve Uygur devirlerinde kartal ve diğer avcı kuşlar hükümdar ya da beylerin timsali, koruyucu ruhun ve adaletin simgesi olmuştur. Yakutlarda kartal Gök Tanrı’nın timsali olarak ya da şaman ruhunu ifade etmek amacıyla Dünya Ağacı’nın tepesinde tasvir edilmekteydi. Ayrıca, kartal olumsuz kavramlara karşı iyi olan unsurları temsil etmektedir.

 Türk kültürünün abidevi eseri Dede Korkut Kitabı’nda kartal, kayalarda yuva tutan ve Tanrıya yakın uçan kuş diye tanıtılır: “Kap kayalar başında yuva tutan/ Kadir ulu Tanrı’ya yakın uçan/Cümle kuşlar sultanı çal-kara-kuş”. Eski Türklerde şaman, kurban âyininde davuluna vurur, manzum duaları okur ve bildiği bütün ruhları çağırır. Bu ruhlar arasında kartal da vardır. Bu âyinde kartal, “tanrı kuşu kartal, bakır tırnaklı müthiş kuş, sağ kanadı güneş kaplar, sol kanat! ayı kaplar” diye nitelenir. Bunun dışında, kimi kültürlerde de kartal kurtarıcı, yardım edici, uyarıcı görevleri olan önemli bir sembolik hayvandır. (Sıvacı, 2005, s. 11)

Kartal, tekerleme, mâni ve türkülerde karakuş adıyla da anılır. Kartalın yanı sıra diğer alıcı kuşlar olan şahin ve doğan, av kuşunu kovalamak, keskin ve etkili bakmak gibi davranışları ile türkülerde yer alır. Günümüzün Anadolu Türk kültüründe, bu avcı kuşlar yiğitliğin bir sembolüdür. Yiğit, güçlü ve kudretli oluşu ile bu avcı kuşlara benzetilir. Kartal, Doğan ve Şahin bugün Türkiye’de en yaygın ad ve soyadları arasındadır. Bu kuşlar araba markası olarak da hala kullanılmaktadır. XIX. Yüzyılın ünlü Türk saz şairi Dadaloğlu’nun yiğitlik temalı şiirlerinde (türkülerinde) dövüşen yiğitler, kartala ve şahine benzetilir. Türk halk dansları arasında, Orta Anadolu’da, “Kartal Halayı”, “Karakuş” (kartal), “Kartal Oyunu” adıyla bilinen danslar ve yiğitlik temi üzerine kurulu zeybek danslarının figürleri arasında “kartal duruşu” adıyla bilinen figürler de mevcuttur. (Sıvacı,2005, s. 12)

Örnekler:

(1)İllerde Osman Bey, zorbalar başı,

Aşireti var, çıplak eder savaşı.

Keser kelleler, basar üleşi,

Kartallar dönecek yer var önünde.

 

(2)Girerim kavgaya da etme mahana

 Karganın tırnağı da geçmez şahana

 Malcıyım enmezsem olmaz Cahan’a

Akarsuyu takip etmek niyetim.

 

(3)Kaleden kaleye şahin uçurdum

 Yare şeker ezdim şerbet içirdim

 Ah ile vah ile ömrüm geçirdi

MELİKE ARSLAN 

İskandinav Destanları İle Türk Destanlarının Genel Özelliklerinin Karşılaştırılması Selçuk Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Lisans Tezi 2017

https://www.academia.edu/38990392/ 

DÜZENLEYEN: YILMAZ KARAHAN 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap