437) Türk Kültüründe Tuğ

Yayin Tarihi 28 Ağustos, 2022 
Kategori KÜLTÜREL

TUĞ

Türkler yaşantıları boyunca birçok varlığa kutsallık atfederek sembolleştirmişlerdir. Bu varlıklar içerisinde tuğlar da yer almaktadır. Türklerde bayrak anlayışından çok önceleri tuğların varlığından bahsedilmektedir. Türklerde “Tuğ, bir “devletin” ve “bağımsızlığın sembolü”dür. Devlet içindeki bölünmeleri, herkesin rütbe ve vazifelerini, tuğ gösterirdi” (Ögel, 1993a: 78). Tuğu bu kadar önemli kılan tuğun kutsal kabul edilen hayvanların tüylerinden yapılmış olmasıdır. Türkleri kutsal kabul ettikleri ve “kurban edilmiş bir atın” (Ögel, 1993a: 78) veya kurban edilen bir hayvanın tüyleri kullanılarak yapılmaktadır.

Tuğlar Türklerde hükümdarı, hanları ve devleti temsil eden önemli bir semboldür. Türkler için kutsal kabul edilen, atların kuyruklarından yapılırdı. Tuğlar hazırlanırken süslü atkuyruğu uzun bir sopaya ya da mızrağa geçirilir, ucuna altın yaldızlı bir top; ya da ayça olarak isimlendirilen hilal takılırdı. Hükümdarın devleti temsil etmesinden dolayı tuğların Türklerin ilk bayrakları olduğunu söyleyebiliriz. Göktürkler döneminde kullanılan “altın kurt başlı tuğ” (Çoruhlu, 1995: 101) Türklerin milli sembolü olan kurdun bayraklaştırılmış halidir. Ögel; “Kurt Göktürklerde, tuğlar ile bayrakların tepesinde yer almak yolu ile bir devlet sembolü olmuştu.” demektedir (Ögel 1993c:115).

Tuğların hükümdarı temsil etmesinin yanında hiyerarşik yapıyı da sembollediği bilinmektedir. Bahaeddin Ögel’e göre “Eski Türk Kağanları, yeni tayin edilen komutanları ile beylerine, belirli bir sayıda tuğ verirlerdi. Her komutanın rütbesi, aldığı tuğ sayısına göre belirir ve herkes bu tuğları, kendi otağlarının önüne dikerlerdi” (Ögel, 1993a: 79). Bu uygulama ile kimin toplum içerisinde ne gibi bir sorumluluğu ve gücü olduğu anlaşılırdı. Bahaeddin Ögel’e göre “Türk Hakanlarının tuğları, 9 veya 7 tane olurdu; 9 sayısı Türklerin kutsal bir rakamı idi. Çünkü göğün derinlikleri de, yine 9 kattan meydana geliyordu” (Ögel, 1993a: 80). Tuğ, bir hâkimiyet ve tanınma sembolü olarak da kullanılmış ve özellikle beyliğin tanınması aşamasında tuğ, davul beraber bir sembol değer ifade etmiştir. Bu uygulama Osmanlı dönemine kadar devam etmiştir. “Selçuklular Osman Gazi’ye beylik verirken tuğ ve davul göndererek bu uygulamayı sürdürmüşlerdir” (Ögel, 1993a: 80). Görünüş itibariyle “Bir tuğ, dört bölümden meydana gelirdi:

  1. Süslenmiş tuğ direği,
  2. Direğin başına bağlanmış, atlara veya Yak öküzüne ait kuyruklar,
  3. Tuğ başı. (Direğin başına konan bir başlıkla, kuyrukların bağ yerleri gizlenirdi.)
  4. Tuğ başının üstüne konan kurt başı ile diğer boylara ait semboller: Çinlilerin dedikleri gibi, “Türkler, kurttan türediklerine inanırlar. İlk ve kutsal atalarını, unutmadıklarını göstermek için de, devlet sembollerinin başlarına, bu kurt heykellerini korlardı” (Ögel, 1993a: 79).

Zaman içerisinde günümüz bayrak anlayışına yakın semboller ortaya çıkmaya başlayınca tuğlar da kendi arasında bayraklı ve bayraksız olmak üzere iki çeşit olarak günümüze kadar devam etmiştir. Türkler devlet, boy ve aile düzeyinde tuğla ilgili gelenekler oluşturmuşlardır.

Bahaeddin Ögel’in tespitlerine göre “Tuğ” için yapılan törenler, aile ve Türk topluluklarında, daha çok bir din gereğini yerine getirme, bir uğur bulma arayışı veya mistik ihtiyaçları doyurma amacına yöneliyordu. Savaş ilânı, tuğ veya bayrak merasimi ile başlıyordu. Tuğ ve bayrağa saçı veya kurban sunma ile geleneklere bağlı çeşitli törenlerden sonra savaş andı yapılmış oluyordu. Bundan sonra artık savaş hazırlıkları yapılıyor ve akına çıkılıyordu. Tuğlar savaşlar başladığında kaldırılır ve savaş bitmeden indirilmezdi. Türkler, İslamiyet öncesinde ve sonrasında tuğ kullanmış, İslamiyet öncesi tuğla ilgili uygulamalar ve gelenekler, İslamiyet sonrasında, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklularda ve Osmanlılarda da değişmiyordu (Geniş bilgi için Bknz. Ögel, 1985).

Türklerde 9 sayısının kutsallığı tuğlara da yansımıştır. Zira Eski Türklerde tuğun sayısı hanın büyüklüğüne göre artmaktaydı ve hanlar hanı olarak nitelenen Kağanın 9 tuğu olurdu. İslamiyet’ten sonra da tuğun büyüklük sembolü olması devam etmiş, Padişah yedi, sadrazam beş, vezirler üç, beylerbeyi iki sancak beyleri ise bir tuğ sahibiydiler. Türklerin kullandıkları tuğların bir kısmı bugün askeri müzelerde ve Topkapı Saray müzesinde sergilenmektedir. Türklerin kullandıkları tuğ ve üzerine takılan hayvan figürleri zamanla günümüz armalarının şeklini almıştır ( Ögel, 1985).

Selçuk Kürşad KOCA

Kaynak: Selçuk Kürşad Koca’nın; Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde hazırlamış olduğu “Türk Kültüründe Sembollerin Dili” başlıklı doktora tezi

https://acikerisim.sakarya.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12619/77430/T05542.pdf?sequence=1&isAllowed=y

Kurt başlı tuğ

kurt başlı tuğ - gezgin sözlük

9sn on Twitter: "Kazakistan. Altın kurt başlı tuğ. 7.yy.  http://t.co/qbXDDiBFdA" / Twitter

Osmanlı dönemi tuğ

Ottoman Alem & Ottoman Tugh & Osmanlı Alem Tuğ - OTTOMAN EMPİRE için 89  fikir | ale, osmanli, metropolitan museum

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap