43) ATATÜRK’ÜN EĞİTİME BAKIŞI

Yayin Tarihi 2 Mayıs, 2008 
Kategori ATATÜRK

ATATÜRK’ÜN

EĞİTİM İLE İLGİLİ BAZI SÖZLERİ

image0011.jpg

Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce ve her şeyden önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine milli geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. (1 Mart 1922, TBMM açılış konuşmasından)

Dünyada, uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevi unsurlara sahip olmayan kişiler ve bu nitelikte kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur.

(1922 )  (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

— Eğitimdir ki, bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder. Eğitim kelimesi yalnız olarak kullanıldığı zaman herkes kendince istediği bir anlama geçer. Ayrıntılarına girişilirse eğitimin hedefleri, amaçlan çeşitlenir. Meselâ dinî eğitim, millî eğitim, uluslararası eğitim… Bütün bu eğitimlerin hedef ve gayeleri başka başkadır.

Ben burada yalnız yeni Türk Cumhuriyeti’nin yeni nesle vereceği eğitimin, millî eğitim olduğunu kesinlikle ifade ettikten sonra diğerleri üzerinde durmayacağım. Yalnız işaret etmek istediğim mânayı kısa bir misal ile izah edeceğim: Yeryüzünde üç yüz milyonu geçen İslâm vardır. Bunlar ana, baba, hoca eğitimiyle, terbiye ve ahlâk almaktadırlar. Fakat acınarak söylüyorum, gerçek hâdise şudur ki, bütün bu milyonlarca insan kütleleri şunun veya bunun esaret ve horgörü zincirleri altındadır.

Aldıkları manevî eğilim ve ahlâk, onlara bu esaret zincirlerini kırabilecek insanlık meziyetini verememiştir, veremiyor. Çünkü eğitimlerinin hedefi millî değildir. Millî eğitimin ne demek olduğunu bilmekte artık hiçbir şekilde karışıklık kalmamalıdır. Bir de millî eğitim esas olduktan sonra onun dilini, usulünü, araçlarını da millî yapmak zorunluluğu tartışmadan uzaktır. Millî eğitim ile geliştirmek ve yükseltmek istenilen genç dimağları, bir taraftan da paslandırıcı, uyuşturucu, hayalî fazlalıklarla doldurmaktan dikkatle kaçınmak lâzımdır.

1925 (Atatürk’ün S.D. II, s. 198)

Pratik ve kapsamlı bir eğitim ve öğretim için, vatan sınırlarının önemli merkezlerinde modern kütüphaneler, nebatat ve hayvanat bahçeleri, konservatuarlar, sanat okulları, müzeler ve güzel sanatlarla ilgili sergiler kurulması lâzım olduğu gibi, bilhassa şimdiki idarî teşkilâta nispetle kaza merkezlerine kadar bütün memleketin matbaalarla donatılması gerekmektedir. Bütün bu güzel şeylerin bir an içinde oluşturulması imkânsız olmakla beraber, mümkün olduğu kadar az zaman içinde bu sonuçların elde edilmesi önemle temenniye değerdir. 

1923 (Atatürk’ün S.D.I, s.288)

— Türkiye’nin eğitim ve öğretim siyasetini her derecesinde tam bir açıklık ve hiçbir tereddüde yer vermeyen kesinlikle ifade etmek ve uygulamak lâzımdır. Bu siyaset her manasıyla millî bir nitelikte gösterilebilir.

1924 (Atatürk’ün S.D.I, s. 317)

Okullarda  öğretim   vazifesinin  güvenilebilir   ellere  teslimini,  memleket   evladının,  o  vazifeyi kendine  hem    bir  meslek,  hem  bir  ideal  sayacak  üstün  ve  saygıdeğer  öğretmenler   tarafından  yetiştirilmesini  sağlamak  için   öğretmenlik,    diğer  serbest   ve  yüksek  meslekler   gibi,  aşama aşama ilerlemeye   ve  her    halde  refah   sağlamaya  uygun  bir   meslek  haline   getirilmelidir. Dünyanın   her  tarafında   öğretmenler   insan  toplumunun  en    fedakar  ve  saygı  değer  unsurlarıdır.

(1923, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. I, 1997, s. 317)

— Millete gideceği yolu gösterirken dünyanın her türlü iliminden, keşiflerinden, gelişmelerinden yararlanalım, ama unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak zorundayız.

(1923, Konya) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II,  s. 145)

Milletleri  kurtaranlar    yalnız  ve  ancak  öğretmenlerdir. Öğretmenden,  eğiticiden  yoksun  bir  millet  henüz  millet  adını  almak    kabiliyetini  kazanmamıştır. Ona  basit  bir   kitle  denir,  millet  denemez. Bir  kitle  millet  olabilmek için  mutlaka  eğiticilere,  öğretmenlere  muhtaçtır.

(1925, İzmir) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, s. 243)

— Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takip etmeye söz vermişsiniz. İşte ben özellikle bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar yorulmadan ne demek ? Yorulmamak olur mu ? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir.

Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani, yeni Türkiye’nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. ..dinlenmemek üzere yürümeğe karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

(1937, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, s. 327-328)

Öğretmenler her  fırsattan istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.

(1927, İstanbul) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, s. 266)

— Öğretmenler; yeni nesli  Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin becerinizin ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet: fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir.

Öğretmenler ! Erkek ve kız çocuklarımızın, aynı şekilde bütün öğretim basamaklarındaki eğitimleri uygulamalı olmalıdır. Yurt evladı, her öğrenim basamağında, ekonomik hayatta başarılı, iz bırakan, eser sahibi olacak şekilde bilgilerle donatılmalıdır. Ulusal ahlâkımız, çağdaş esaslarla ve hür fikirlerle artırılmalı ve takviye olunmalıdır . Bu çok mühimdir, bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim….Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır. 

Arkadaşlar ! yeni Türkiye’nin birkaç yıla sığdırdığı askeri, siyasi, idari inkılâplar sizin, sayın öğretmenler, sizin sosyal ve fikri inkılâptaki başarınızla pekiştirilecektir. Hiçbir zaman hatırlarınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür ” nesiller ister.

(1924, Ankara) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, s. 178-179)

Muhterem Gençler, hayat mücadeleden ibarettir. Bundan dolayı hayatta yalnız iki şey vardır. Kazanmak, yenilmek. Size, Türk Gençliği’ne terk edip bıraktığımız vicdani emanet, yalnız ve daima kazanmaktır ve eminim daima kazanacaksınız. Milleti yükseltmek için  yapılacak şeylerde, atılacak adımlarda kesinlikle tereddüt etmeyin. Milleti yükseltmek için dikilecek engellere hep birlikte engel olacağız. Bunun için beyinlerinize, irfanlarınıza, bilgilerinize, gerekirse bileklerinize, pazularınıza, bacaklarınıza başvuracak, fakat sonuçta mutlaka ve mutlaka o amaca varacağız… Bu millet, sizin gibi evlatlarıyla layık olduğu olgunluk derecesini bulacaktır.

(1923,Tarsus) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II, s. 137)

— İlk ve orta öğretim mutlaka insanlığın ve medeniyetin gerektirdiği ilmi ve tekniği versin, fakat o kadar pratik bir tarzda versin ki çocuk okuldan çıktığı zaman aç kalmaya mahkûm olmadığına emin olsun.

( Muhit Mecmuası, No:32, 1931)

Gelecek için yetiştirilen vatan çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında baş eğmeyerek tam sabır ve dayanıklılık ile çalışmalarını ve öğrenimdeki çocuklarımızın anne ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini tamamlanması için her fedakârlığı göze almaktan çekinmemelerini tavsiye ederim. Büyük tehlikeler önünde uyanan milletlerin kararlarında ne kadar ısrarlı olduklarını tarih doğrulamaktadır. Silahı ile olduğu gibi kafasıyla da mücadele mecburiyetinde olan milletimizin, birincisinde gösterdiği kudreti ikincisinde de göstereceğine asla şüphem yoktur.

( 1921 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

— En önemli ve verimli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde kesinlikle zafere ulaşmak lâzımdır. Bir milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretle olur.

Bu zaferin sağlanması için hepimizin tek vücut ve tek düşünce olarak esaslı bir program üzerinde çalışması lazımdır. Bence, bu programın iki esaslı noktası vardır:

a – Sosyal hayatımızın ihtiyaçlarına uygun olması

b – Çağın gereklerine uymasıdır.

( 1922 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir.

( 1922 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

— Bu memleketin asıl sahibi ve toplumumuzun esas unsuru köylüdür. İşte bu köylüdür ki bugüne kadar bilgi nurundan mahrum bırakılmıştır. Bundan ötürü; bizim izleyeceğimiz kültür siyasetinin temeli, evvelâ mevcut bilgisizliği ortadan kaldırmaktır. Ayrıntılara girmekten kaçınarak bu fikrimi birkaç kelime ile açıklamak için diyebilirim ki genel olarak bütün köylüye okumak, yazmak ve vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıtacak kadar coğrafî, tarihî, dinî ve ahlâkî bilgi vermek ve dört işlemi öğretmek, kültür programımızın ilk hedefidir. Bu hedefe erişmek millî eğitim tarihimizde kutsal bir merhale teşkil edecektir.

(1922 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

Bir yandan bilgisizliği ortadan kaldırmaya uğraşırken, bir yandan da memleket evladını toplumsal ve ekonomik hayatta aktif şekilde etkili ve verimli kılabilmek için zorunlu olan ilk bilgileri, uygulamalı bir biçimde vermek metodu eğitimimizin temelini oluşturmalıdır. Medeni ve çağdaş bir toplumun bilim ve kültür yolunda yalnız bu kadarla yetinemeyeceği şüphesizdir.

Milletimizin dehasının gelişmesi ve bu sayede layık olduğu medeniyet düzeyine ulaşması ancak, yüksek bilim ve teknik elemanlarının yetiştirilmesi ve milli kültürümüzün yüceltilmesi ile mümkündür.

Orta öğretimde bile eğitim ve öğretim metodunun uygulamalı olması esasına uymak şarttır. Kadınlarımızın da aynı öğretim kademelerinden geçerek yetişmelerine önem verilecektir.  

(1922 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

— Memleketimizi, toplumumuz gerçek hedefe, mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri milletin istikbalini yoğuran kültür ordusu. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir, verimlidir, saygıdeğerdir. Fakat bu iki ordudan hangisi daha kıymetlidir, hangisi diğerine üstün tutulur?

Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz, bu iki ordunun ikisi de hayatîdir.

Yalnız siz, kültür ordusu mensupları, sizleri bağlı olduğunuz ordunun kıymet ve kutsiyetini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya niçin öldürüp niçin öldüğünü öğreten bir ordunun fertlerisiniz.

Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır.

( 1923 )  (Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve M. Eğitim Bakanlarının Milli Eğitimle İlgili Söylev ve  Demeçleri)

Okullarda öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evladının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ideal sayacak üstün saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini sağlamak için öğretmenlik, diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, derece derece ilerlemeye ve her halde refah sağlamaya uygun bir meslek haline getirilmelidir. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.

( 1923 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

— Milli Eğitim’in gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlâklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir.

(1923 ) (Kılıç Ali, Atatürk’ün Hususiyetleri, 1955)

Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir… Bağımsızlık tehlikeye düştüğü zaman onu kurtarmak için takip edilmesi en uygun olan en güvenli yolu belletir… Memleket ve milleti kurtarmaya çalışanların aynı zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer bilgin olmaları lazımdır. Bunu sağlayan okuldur. Ancak bu şekilde her türlü teşebbüsün mantıklı sonuçlara ulaşması mümkün olur.

( 1923 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:II, 1952)

— Hayatın her çalışma safhasında olduğu gibi özellikle öğretim hayatında sıkı disiplin başarının esasıdır. Müdürler ve öğretim kadroları disiplini sağlamaya, öğrenci ise disipline uymaya mecburdur.

( 1925 ) (Atatürk’ün Maarife Ait Direktifleri, 1939)

Memleketi şimdilik üç büyük kültür bölgesi halinde düşünerek; batı bölgesi için, İstanbul Üniversitesi’nde başlanmış olan düzenleme programını daha köklü bir tarzda tatbik ederek cumhuriyete cidden modern bir üniversite kazandırmak; merkez bölgesi için, Ankara Üniversitesi’ni az zamanda kurmak lâzımdır. Ve doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde, her şubeden ilkokullarıyla ve nihayet üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak yolunda, şimdiden fiiliyata geçilmelidir. Bu hayırlı teşebbüsün, doğu vilâyetlerimiz gençliğine kazandıracağı verim, Cumhuriyet Hükümeti için ne mutlu bir eser olacaktır.

(1937) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

Büyük davamız, en medeni ve en üst refah seviyesinde bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.

Bu, yalnız kurumlarda değil, düşüncelerinde de köklü bir inkılâp yapmış olan büyük Türk Milleti’nin dinamik idealidir. Bu ideali en kısa bir zamanda başarmak için, fikir ve hareketi beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu teşebbüste başarı, ancak, yasal bir planla ve en akılcı bir şekilde çalışmakla mümkün olabilir. Bu sebeple, okuma yazma bilmeyen tek vatandaş bırakmamak; memleketin bütün kalkınma savaşının ve yeni çatısının istediği teknik elemanları yetiştirmek; memleket davalarının ideolojisini anlayacak, anlatacak, nesilden nesile yaşatacak, kişi ve kurumları yaratmak; işte bu önemli prensipleri en kısa zamanda sağlamak…

Bakanlığın üzerine aldığı büyük ve ağır vazife ve sorumluluklardır. İşaret ettiğim prensipleri Türk Gençliği’nin beyninde ve Türk Milleti’nin bilincinde daima canlı bir halde tutmak, üniversitelerimize ve yüksek okullarımıza düşen başlıca vazifedir.

( 1937 ) (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt:I, 1945)

Paylaş:

Yorumlar

“43) ATATÜRK’ÜN EĞİTİME BAKIŞI” yazisina 8 Yorum yapilmis

  1. Samet Acar yorum tarihi 2 Mayıs, 2008 18:25

    ATATÜRK’ÜN SÖYLEDİĞİ VE ARZU ETTİĞİ EĞİTİM SİSTEMİ ŞU ANDA YOKTUR.BİLİRSİNİZ Kİ LİSELERİN HALİ AĞLANACAK DURUMDA,İYİ EĞİTİM YOTUR.üNVERSİTELERE BAŞIRIYLA BİLEREK KAZANMALARI SÖZ KONUSU DEĞİL,FERDİ ÇALIŞMALARLA ÜNİVERSİTEYE GİRMEKTELER.İSTİSNANIN DIŞINDA NİTELİKLİ ELEMAN YOKTUR.öĞRENCİĞE VERECEK BİLGİSİ OLACAK Kİ ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTENİN FAKÜLTELERİNE GİREBİLSİN.İŞİN BAŞKA YÖNÜ DE ÜNÜVERSİTEDE ALANININ HOCOSO ,İSTİSNALAR DIŞINDA YOTUR.mUASIR MEDENİYETE BAŞKALARININ HAZIR BECERİ VE BİLGİLERİ IŞIĞINDA GİTMEĞE ÇALIŞAN BİR TÜRKİYE DÜŞÜNÜN !EĞİTİM ÜZERİNE SAATLERCE KONUŞULMASI GEREKİR,GÜNLERCE YAZILMASI GEREKİR.BAŞIMIZI ABD’DEN,AB’DEN,KAŞIMADAN ZAMAN BULAMIYORUZKİ İÇ MESELELERİMİZLE UĞRAŞALIM.KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN EĞİTİMDE GERİLERDEĞİZ.ATATÜRK GENÇLİĞİ BENCE YOK DENECEK KADAR AZALDI.ÖĞRECİ OKUMUYOR,BİZİ İDARE EDENLER OKUMUYOR,VATANDAŞ OKUMUYOR.NASIL BİR TÜRKİYE BEKLİYE BİLİRİZ.KİTAPÇILARI GEZDİĞİMİZDE SORUYORUZ,BİLGİ ALIYORUZ.GENELDE OKUYAN YOK.MÜFREDATLAR KUŞA ÇEVRİLDİ.ÇEVRİLTTİRİLDİ.YARIN BİRBİRİMİZİ TANIMIYACAĞIZ.KIRMA MI OLACAĞIZ,BENLİĞİMİZ KAYB MI OLACAK?DÜŞÜNDÜKÇE İNSANIN İÇİNDEN AĞLAMAK GELİYOR.ACAROĞLU NOT:YILMAZ BEY KÜÇÜKÇEKMECE YEREL GAZETEDE “GÜNDEM” GAZETESİNDE EĞER İZİNİN OLURSA TÜRK DÜNYASI SAYFASINI AÇIP,SİZİN TÜRK DÜNYASI BELGESELLERİ YAYIMLAMAK İSTİYORUZ.İNSANLARIMIZ DA FAYDALANSIN DİĞE.GAZETE SİLİVRİ,BÜYÜKÇEKMECE ,ÇATALCA,KÜÇÜKÇEKMECE ,BAHCELİEVLER, VE BAKIRKAY İLÇELERİNDE DAĞITIM YAPILMAKTADIR.ÜÇ MİLİYON İNSAN YAŞAMAKTADIR.ELLİBİN BASILMAKTADIR.BİLGİNİ BEKLİYORUM.SELAMLAR ,ACAROĞLU

  2. aysu seher yorum tarihi 20 Ekim, 2008 11:25

    çok güzel bir söz atatürkü tebrik adiyorum.atamı çok seviyorum.ondan hiç birzaman vazgeçmeeceğim.çok güzel

  3. merve yorum tarihi 30 Ekim, 2008 17:31

    çok güzel olmuş benim dersimede yaradı çok teşekkürler atam

  4. GİZEM DEMİR yorum tarihi 7 Kasım, 2008 14:28

    ATATÜRK HERZAMAN BİLİME, FENE, TEKNOLOJİYE, SANATA,EĞİTİME,GEOMETRİYE,MİLLETE, İLKE VE İNKILAPLARINA HER ZAMAN ÇOK ÖNEM VERMİŞTİR.ŞİMDİ BU SİTEYE GİRENLERE SORUYORUM. BİZ ŞU ANDA ATATÜRK’ÜN ÖNEM VERDİĞİ ŞEYLERDEN HANGİSİNE ÖNEM VERİYORUZ ACABA? Bİ DÜŞÜNÜN BAKALIM.FENE Mİ TARİHE Mİ DİLE Mİ EĞİTİME Mİ GEOMETRİYE Mİ MİLLETE Mİ BİLİME Mİ YOKSA ATATÜRK’ÜN İLKE VE İNKILAPLARINA MIHANGİSİNE? HADİ BARİ BİRİNİ SÖYLEYİN. SÖYLEYEMİYORSUNUZ DEĞİL Mİ. DEMEK Kİ BİZ ATATÜRK’ÜN İSTEDİĞİ HİÇBİRŞEYİİ YAPMIYORUZ. DEMEK Kİ ŞU ANDA ATATÜRK’ÜN KEMİKLERİ SIZLIYOR

  5. ***MEMATİ*** yorum tarihi 19 Kasım, 2008 23:31

    çok süpeeerrr

  6. tevfik yorum tarihi 25 Kasım, 2008 20:38

    ÇOK İYİİİ VALLA DERSE ÇOK YARADI

  7. elif sayar yorum tarihi 30 Ekim, 2009 13:13

    atatürk çok çalışmış ve bu sonuç göstermiş

  8. perle yorum tarihi 20 Eylül, 2010 10:12

    süperrrr??!!!BİZE AİT BİR?Mİ?COK PARDON GENCLİK,AMA ANLIYAMADIM!;(ne süperrr?!
    *MUHTESEM,KULLANILMALI!
    ————
    *KIYMETLİ YILMZ BEG(*İMİZ,O GENCLİGİN SON KALINTILARI BİZLERİZ.KALANIDA MECLİSDEN ENTRİKALARLA ATILIYOR;(baskada yok!;(
    *HAYAL KURMAYALIM:(niyemi?
    –YÖNETİCİ OLARAK GETİRİLENLERİN YETİSTİRİRLİS ZİHNİYETİ;öbür dünyada MİLLİYETMİ!var?–hepimiz orada esitiz/kiBU DOGRU?
    ama BU DÜNYADA YASARKEN MİLLET OLALIMDA!KAVGASIZ,SAYGIYLA,KOCAMAAANN BİR MİLLET OLARAK,DÜNYADA BASARILI/TEK(*ÜLKE OLALIM İSTEMİSTİR.
    *BUNU NEDEN İSTEMEDİLER?TAMAMEN DİNİ MÜHİMSEDİLER!BU DA YETİSTİRİRLİRKEN AİLEDEN ALDIKLARI ÖGRETİ.DEMEKKİ,ANADOLU BUYMUS.YANİ;G.DOGU COOK AYRI!KARADENİZ COOK AYRI!zihniyete SAHİP!
    *BUGÜNKÜ YASADIKLARIMIZDANDA BU*ANLASILIYOR.
    –TABİİ;DÜNYA;DİN–ile yönetiliyor!
    *YANİ BÖYLE OLUNCADA ONLARLA BAS EDEBİLMEK İCİN BİZİMDE BU TARZ BİR SİSTEMİ ÖN PLANA ALMAMIZ GEREKİYOR!diye düsünüyor olmalı?DEVLETİMİZ*yani en azından COGUNLUK BÖLÜMÜ.görünen o:(
    -OYSA,ULU ÖNDERİMİZ HERSEYİ GERCEKTEN MÜKEMMEL DÜSÜNMÜS.DÜNYAYI GEZENLERE SORMALI!-Bizimki gibi bir ÜLKE VARMI?diye.iyi incelemislerse tabii.

Yorum yap