40) KUT’ÜL AMMARE KAHRAMANI, HALİL PAŞA

Yayin Tarihi 28 Nisan, 2009 
Kategori KAHRAMANLAR VE BİLGİNLER

Kut’ül Ammare Kahramanı

HALİL PAŞA

 

image00161.jpg

   

Halil (Kut) Paşa (1882 – 1957)

Enver Paşa’nın ondan iki yaş büyük amcası. “Kut’ül Amare Kahramanı” olarak bilinir.

1882’de İstanbul’da doğdu. Harp Akademisi’nde Mustafa Kemal ile aynı sınıfta okudu. İttihat ve Terakki Fırkası’na girdi. I. Dünya Savaşı’nda Kut’ül Amere cephesinde General Townshend komutasındaki İngiliz kuvvetlerini esir aldı. Ardından Irak askerî valiliğine getirildi. Goltz Paşa’nın ölümü üzerine 6. Ordu komutanlığına atandı.

Mondros Mütarekesi’nin ardından İstanbul’a dönmek zorunda kaldı. Diğer İttihaçılarla birlikte Bekirağa Bölüğü’ne kapatıldıysa da Yahya Kaptan tarafından kaçırıldı. Sivas’a giderek Heyet-i Temsiliye başkanı Mustafa Kemal ile görüştü. Buradan Azerbaycan’a giderek Enver Paşa ve kardeşi Nuri Paşa ile buluştu. Kurdukları İslam Ordusu’yla Ermeniler’e karşı savaştı. Bu arada Ankara Hükümeti adına Moskova yönetimi ile görüştü. Sovyetler’in Ankara Hükümetine gönderdiği külçe altınları getirdi.

Ankara Hükümeti’nin Türkiye’de oturmasına izin vermemesi üzerine Moskova’ya döndü.(1921)

Enver Paşa, Türkistan’da Sovyet yönetimine karşı savaş başlatınca, Halil Paşa Rusya’yı terk ederek Almanya’ya gitti(1922). Kurtuluş Savaşı’ndan sonra hükümetin izniyle İstanbul’a yerleşti.

1957’de İstanbul’da vefat etti. Anıları, “Kut’ül Amare Kahramanı Halil Paşa’nın Anıları: Bitmeyen Savaş” adıyla 1972’de yayımlandı.

Irak Ordusu Komutanı Halil Paşa Kutü’l-Ammare zaferinden sonra 6 ncı Orduya yayınladığı mesajında şöyle demiştir:
“Arslanlar! Bütün Türklere şeref ve şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın güneşli semasında şehitlerimizin ruhları sevinçle gülerek uçarken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum. Ordum gerek Kut karşısında ve gerekse Kut’u kurtarmaya gelen ordular karşısında 350 subay ve 10.000 erini şehit vermiştir. Fakat buna karşılık bugün Kut’ta 13 general, 481 subay ve 13.300 er teslim alıyorum. Bu teslim aldığımız orduyu kurtarmaya gelen İngiliz kuvvetleri de 30.000 zayiat vererek geri dönmüşlerdir. Şu iki farka bakılınca, cihanı hayretlere düşürecek kadar büyük bir fark görülür. Tarih bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülata uğrayacaktır. İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci zaferi Çanakkale’de, ikinci zaferi burada görüyoruz.”

Kut Şehitliği
1920 yılında Bağdat’a 180 km uzaklıkta Kutü’l-Ammare’de inşa edilen şehitlik, etrafı duvarlarla çevrili büyük bir anıt şeklindedir. Burada 7 subay ve 43 er olmak üzere 50 şehidimizin mezarı bulunmaktadır.

Sonuç olarak; Kutü’l-Ammare Muharebesi; Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde, Çanakkale’den sonra İngilizlere karşı kazandığı ve bir tümeni bütün personeli ile birlikte esir aldığı eşsiz bir zaferdir.

Bakınız: KUT’ÜL AMMARE ZAFERİ

http://www.yenidenergenekon.com/399-kutul-ammare-zaferi-29-nisan-1916/

Paylaş:

Yorumlar

“40) KUT’ÜL AMMARE KAHRAMANI, HALİL PAŞA” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. cüneyt BELET yorum tarihi 28 Nisan, 2009 10:39

    Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
    Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
    Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
    Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.
    RUHLARI ŞAD OLSUN…

  2. Yılmaz Karahan yorum tarihi 20 Mart, 2019 12:26
  3. kadir Sulu yorum tarihi 13 Mayıs, 2023 14:57

    Georgına Howell’in Çölün Kızı Gertrude Belli’in Olağanüstü Yaşamı adlı kitabının 289.sayfasında aynen “Lawrence ve Herbert Türklere İki milyon Sterlin karşılığında Kut’taki garnizonu serbest bırakmalarını teklif edeceklerdi. Bu, yaralıların değişimi ve Kut’taki Araplara kötü davranılmaması için son çare olarak denenecekti. Bu çok küçük düşürücüydü ama İngiltere için büyük bir felaketin önlenmesi yolundaki son çareydi. Lawrence sonradan Basra’daki İngilizlerin onun görevine nasıl şiddetle karşı çıktıklarını ve iki generalin yakasına yapışıp ona bununun onursuzca bir hamle olduğunu söylediklerini kelimelere dökecekti. Lawrence ve Herbert Gertrude’la masada oturmuş bunu konuşuyorlardı… Aslında her şey için çok geç kalınmıştı ve rüşvet Türk Komutan Halil Paşa tarafından aşağılayıcı bir şekilde reddedilecekti. 147 gün sonra 29 Nisanda Türkler nihayet Kut’a girecekler ve askerler esir alınacaklardı. Osmanlı Ordusunun son zaferinin kahramanı Halil Paşa ve maiyetindeki şehid ve gazilerini rahmet ve minnetle yad ediyor aziz hatıraları önünde sayıyla eğiliyorum.

Yorum yap