358) Rusya ve Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Konusunda Yaşadığı Kısıtlamalar

Yayin Tarihi 1 Ocak, 2014 
Kategori SİYASİ

Rusya ve Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Konusunda

Yaşadığı Kısıtlamalar

image001.jpg

2013’te Rusya ve Türkiye basını en çok kısıtlanan ülkeler arasında yer almıştır. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler  (STG) 2013 Basın Özgürlüğü Raporu’na göre dünya genelinde 71 gazeteci hayatını kaybetmiştir ve 178 gazeteci de hapishanede bulunmaktadır. Dünya üzerinde en çok tutuklu gazetecinin olduğu ülkelerin başında gelen Türkiye, İran ve Çin’i bile geride bırakmaktadır. Freedom House’ın 2013 raporunda ise Türkiye, basında yarı-özgür konumda olmasına rağmen özgürlüğü tam kısıtlanmış olan İran ve Çin’in önüne geçmiştir. Rusya’da basını tamamen kısıtlanan ülkeler arasında bulunmaktadır.[1] Soçi 2014 Kış Olimpiyatları öncesinde Rus ve yabancı uyruklu gazeteciler hükümet tarafından alı konulmaktadır. Rus hükümeti basınını sınırlamasına rağmen gazeteciler kendi hayatlarını tehlikeye atmak zorunda kalmışlardır. Bu çalışmada Türkiye ve Rusya’daki basın özgürlüğünün 2013 yılında yaşadığı kısıtlamalar değerlendirilecektir.

STG’in Raporun ’da basın özgürlüğünün Türkiye ve Rusya gibi ülkelerde yetersiz olduğuna değinilmiştir. Her iki ülkenin sıralamada bir düşüş yaşadığı gözlemlenmektedir.  Rusya 142’inci sıradan 148’e düşerken Türkiye 148’inci sıradan 154’üncü sıraya inmiştir. Rusya ve Türkiye’nin sıralamalarındaki düşüş nedenlerinden birisi hükümet baskısıdır. Rusya’da Vladimir Putin’in başkanlığına dönmesi ile başlayan baskıcı tavırlar ardı ardına bir sürü protesto gösterisine yol açmıştır. Yine, Rusya halen Anna Politovskaya, Natalia Estemirova, Abdulmalik Akhmedilov ve Khadzimurad Kamalov gibi gazetecilere saldırmak suretiyle öldürenleri yargılamayı da başaramamıştır.[2] New York merkezli, Gazetecileri Koruma Birliği (GKB) Raporuna göre Rusya’nın halen çözülmemiş gazeteciler cinayetlerinde dokuzuncu sırada olduğunu belirtmektedir.

Türkiye ise Suriye deki çatışmalardan sonra siyasi önemi artan ülkelerden biri olmasına rağmen sıralamalarda düşüş göstermiştir. Özellikle Kürt sorunu ve hükümeti eleştiren gazetecilerin baskı altında oldukları görülmektedir. Bu durum Türkiye’yi dünyada gazeteciler için en büyük hapishane konumuna getirmiştir.[3]

Rusya’da Basının Sochi 2014 Olimpiyatlarına Yönelik Yaşadığı Sorunlar

Rusya basın özgürlüğü konusunda getirdiği kısıtlamalarla Avrasya ve Kafkas coğrafyasında da etkisini göstermiştir. 23 Mayıs 2013’de tutuklanan Rus Devlet Televizyonu için çalışan gazeteci Nikolai Yarst, Soçi’de arabasında esrar bulundurduğuna dair tutuklanarak ev hapsine mahkûm edilmiştir.[4] Yarst, İçişleri Bakanlığı görevlilerinin kendisini alı koymasının nedeninin araştırmacı gazeteci kimliğinden kaynaklandığını belirtmişti. 3 Aralık 2013’te Yarst için mahkeme kararıyla tekrar dışarıyla irtibat kurmasına izin verilmiştir. Rusya’da en son Kasım 2013 ayında Sochi 2014 Kış Olimpiyatları için haber yapmaya gelen Norveçli iki gazeteci Rus polisi tarafından gözaltına alınmış ve nezarethanede tutulmuşlardı.[5] İnsan Hakları İzleme Örgütü (İHİÖ) gazetecilerin her ikisinin de tutuklandığını, tehdit edilerek tacize uğradığını belirtmiştir.[6] Sochi 2014 Olimpiyatları öncesi Rusya’da yaşanan bu baskıcı politika, gazetecilerin haber yerine ulaşırken yolda durdurulmaları, sorgulanmaları ve birçok tehditle karşılaşmalarına yol açmıştır. Bu bakımdan, STG’nin Soçi’de Mart 2013’den Şubat 2014 Olimpiyat oyunlarına kadar düzenleyecekleri gösterilerde Rusya’da gazetecilere olan tutuma vurgu yapmak ve özgürce basının bilgi vermesi amaçlanmıştır.[7] STG, bu gösterileri devamlılığını getirerek dünya kamuoyunda ses getirmek istemektedir.

Türkiye’de Hükümetin Basına Karşı Baskıcı Tavırları

GKB raporuna göre Türkiye’de 1 Aralık 2013’den itibariyle 40 gazetecinin hapishanede bulunduğunu belirtmektedir. Bunun da dünya genelinde hapishaneye atılan gazetecilerin yüzde 20’sinin olduğunu belirtmiştir. GKB, Avrupa ve Orta Asya Koordinatörü Olga Ognianova’nın özel raporunda, bir NATO ülkesi olarak Türkiye’nin gazetecileri hapishaneye atan ülkelerin en başında yer almamasının gerektiğini savunulmaktadır. [8] Söz konusu rapor, Ergenekon soruşturması için tutuklu halde bulunan gazetecilerin bulundukları durumu gözlemlemektedir. Ognianova, raporunda Türkiye’nin hapishanedeki gazeteci sayısının 49’dan 40’a düşmesine rağmen hükümetin basın mensuplarına karşı tavırlarının daha bir baskıcı olmaya başladığını vurgulamıştır.

Türkiye’de Haziran 2013’de yaşanan Gezi olaylarında basın haber verme konusunda zorluklarla karşılaşmıştır. Kanada Devlet Televizyonu (CBC) muhabirlerinden Sasa Petricic ve Derek Stoffeln 12 Haziran 2013 gösteri yapan işçileri fotoğraflarken tutuklanıp üç-dört saat hücrede tutulmuşlardır.[9] Basın, hükümetin baskıcı politikaları yüzünden birçok engele takılmış ve polis şiddeti ile karşılaşmışlardır. Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi (APDİK) taslak raporunda, Gezi Parkı olaylarının sınırlı bir kapsamda haber verilmesi ve hükümetin tepkisi eleştirilerek bu tür tutumların Avrupa’daki medyanın çoğulcu değerlerine ters düştüğü, özgür ve bağımsız bir medyanın demokratik toplumlar için önemi belirtilmiştir.[10]

Değerlendirme

Hem Türkiye’nin hem de Rusya’nın medya kısıtlamaları konusunda hazin bir geçmişi var. Türkiye’nin iki seneye yakın Youtube’a erişemediği, kapatılan sitelere alternatif çözümlerle girildiği bir dönem olmuştur. Buna ek olarak özellikle son yıllarda, gazetecilerin tutuklanması ile gündemde kalmayı başarmıştır. Rusya ise geçmişten gelen davası halen çözülmemiş gazeteci cinayetleri ve kapalı kapılar ardındaki basına karşı tutumu ile gündemde kalmıştır. 2013 senesi ise Rusya ve Türkiye’nin basın özgürlüğündeki baskıcı etkenlerden etkilenmesinin en ağır bedelini ödediği yıllardan biri haline gelmiştir. Rusya’nın Soçi 2014 Kış Olimpiyatları öncesi gazetecilere karşı başlattığı tutuklamalar ve aramalar uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiştir. Bu eylemler, gelecekte Rusya adına itibarsızlık izlenimleri bırakacaktır. Uluslararası Hak Savunucuları, Uluslararası Olimpik Komitesi’nin (UOK) Rusya’yı bu konuda uyarması gerektiğinin üzerinde durmuşlardır. Oysa Kasım 2013 iki Norveçli gazetecinin Soçi yolunda alı konulmaları ve nezarette tutulmaları, Rus hükümetin basına karşı kısıtlamalarının daha da ağırlaştığı ve sert tutumunun değişmediğini göstermektedir. Konu, Türkiye’de de 2013 Gezi olayları ile büyük yankı bulmuştur. Hükümetin Gezi olaylarında basının halkı farklı şekilde yönlendirmesi tepki çekmiştir. Ulusal kanalların hükümetin yanında yer alması ile birlikte halkın haber alması engellenmiştir. Basın camiası bu konuda sarsılmış ve halkın kendilerine olan güvenlerini kaybetme noktasına gelmiştir. Hem Rusya’da hem de Türkiye’de basın, hükümetlerin çatısı altında birer tehdit unsuru olarak görülmektedir. Kanaatimizce, her iki ülkenin basın konusunda tutumlarını göz önünde bulundurursak bu tür olaylar gelecekte tekrar sirayet edecektir.

Melek Merve Mutlu

http://www.turksam.org/tr/a2920.html


[1]Freedom House Report: “Freedom of thePress 2013: Middle East VolatalityAmong Global Decline“(2013), http://www.freedomhouse.org/report/freedom-press/freedom-press-2013 Erişim Tarihi: 23 Aralık 2013

[2]Reporters Without Borders: “World Press Freedom Index: DashedHopesAfter Spring” (2013), http://en.rsf.org/press-freedom-index-2013,1054.html Erişim Tarihi: 20 Aralık 2013

[3]“PressFreedom Index” (2013), http://en.rsf.org/press-freedom-index-2013,1054.html Erişim Tarihi: 20 Aralık 2013

[4] “Journalist Detained In Sochi: I Had Todrugs İn My Car” (23.05.2013) http://eng.kavkaz-uzel.ru/articles/24215/, Erişim Tarihi: 25 Aralık 2013

[5]“Russia: TV Crewreporting on sochiharassed” (05.12.2013), http://www.hrw.org/news/2013/11/05/russia-tv-crew-reporting-sochi-olympics-harassed, Erişim Tarihi: 23 Aralık 2013

[6]SvetlanaKravchenko, “Sochi Journalist Nikolai Yarst Released Under Recogniazance not To Leave” (23.12.2013), http://eng.kavkaz-uzel.ru/articles/26553/, Erişim Tarihi: 23 Aralık 2013

[7] “RWB Launches Sochi 2014 Campaign” (01.03.2013), http://en.rsf.org/russie-rwb-launches-sochi-2014-campaign-01-03-2013,44155.html?_kk=2014%20sochi&_kt=8d81559b-07cc-4d45-8e6e-ca3059a7578e&gclid=CNvb_LaNxrsCFYZa3godKH4Ahw, Erişim Tarihi:20 Aralık 2013

[8] Nina Ognianova, “Turkey: World’s Top Press Jailer” (18.12.2013), http://www.cpj.org/blog/2013/12/turkey–worlds-top-press-jailer-once-more.php, Erişim Tarihi: 23 Aralık 2013

[9]”CBC correspondentsrecounttheirarrests in Turkey” (13.06.2013), http://www.cbc.ca/news/world/cbc-correspondents-recount-their-arrests-in-turkey-1.1338208, Erişim Tarihi: 23 Aralık 2013

[10]Ria, OimenRuijten: “Motion For A Resolution: To Wind Up The Debate On The Statement By The Commission Pusuant Of Rule (110/2) Of The Rules Of Procedure On The 2013 Progress Report On Turkey” (04.12.2013),http://www.europarl.europa.eu/meetdocs/2009_2014/documents/afet/re/1012/1012207/1012207en.pdf, Erişim Tarihi: 23 Aralık 2013.

Paylaş:

Yorumlar

“358) Rusya ve Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Konusunda Yaşadığı Kısıtlamalar” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. gül yuksel yorum tarihi 1 Ocak, 2014 15:56

    Düşünmek düşündüğünü söylemek haksızlığa karsi cikmak suç ya polisin çirkin müdahalesi yada kendini mahkemede buluyorsun bildiğin diktatörlükle yönetiliyoruz. Yargiyada el attılar tam oldu. Adalet iyice bitti. Gecede yasa çıkarıyorlar kendi adamları hapse girmesin diye.

Yorum yap