338) “Gençlerle Başbaşa” Kitabının Gençlik İçin Önemi

Yayin Tarihi 24 Ekim, 2016 
Kategori KÜLTÜREL

“Gençlerle Başbaşa” Kitabının Gençlik İçin Önemi 

Yıl 1971…

Antakya şehir kütüphanesine yıl sonu ödevimizi yapmak için gitmiştik. Arkadaşlarla kitaplık kartekslerini karıştırırken sanıyorum fazla gürültü çıkarmıştık. Kütüphane görevlisi hanım yanımıza gelerek bizi odasına götürdü ve kütüphane de nasıl çalışılması gerektiğini öğütledi. Biz de koro halinde “tamam” dedik, salona tekrar döndük.

Sanki az önce uyarılan biz değilmişiz gibi yine kıkır kıkır şakalaşmaya devam ederek salondaki diğer öğrencileri rahatsız etmiştik..

Görevli yanımıza gelerek adımızı ve okulumuzu sorarak not aldı. Biz de ne olacağını bilemediğimiz bir tedirginlik içinde salonun en sessiz çalışanı haline gelmiştik.

Akşama doğru kütüphaneden ayrılacağımızda, görevli hanım bizi çağırdı ve bir kitap vererek dedi ki;

“Üçünüz de bu kitabı bir hafta içinde okuyacaksınız. Okumazsanız sizi okul müdürüne şikayet edeceğim” Başımızı sallayarak kitabı aldık. Sırayla kitabı okuyacaktık.

Kitabın adı: Gençlerle Başbaşa

Yazarı: Prof. Dr. Ali Fuad Başgil

İşte bu kitap; ömrüm süresince hayata nasıl bakmam ve neler yapmam gerektiği hususunda ilham kaynağım oldu. Aklıma yol gösterci, kalbime çalışma heyecanı, gönlüme öğretmenlik aşkını aşıladı.

Öğretmenlik dönemimde öğrencilerime ve ülkemizin bir çok yerinde gençlerle yaptığım söyleşilerde bu kitabın okunmasını önermişimdir. Hatta bu kitaptan onlarca alarak gençlere bedelsiz olarak vermişimdir.

Prof. Dr. Ali Fuad Başgil’i rahmet ve saygı ile anarak, bu kitabın beşinci bölümü olan “Çalışma Hayatının ve Umumiyetle Muvaffak Olmanın Kanunları” başlığında verilen öğütlerden birkaçını örnek olarak veriyorum:

— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.

— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki her yer, her köşe çalışmanın en müsait yeridir.

— Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil; bütün ruhi, bedeni kuvvetinle kendini işine ver.

— Devamlı ritmik çalış. Her gün aynı saatlerde mutlaka çalışmaya otur.

— Başladığın bir işi, bir dersi, bir kitabı, bir vazifeyi yapıp bitirmeden başka bir işe, derse, kitaba ve vazifeye başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir.

— Bir günün işini, dersini, vazifesini bitirdikten sonra er­tesi gün ne iş yapacağına karar ver. Yahut, hiç olmazsa çalış­maya başlamadan evvel, hangi iş, ders, kitap üzerinde çalışa­cağını düşünüp kararlaştır ve çalışmaya bu kararla otur.

— Çok düşün. Ve bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek veya okumak, yazmak değildir. Düşünen bir insan, maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur.

— Fikri çalışmalar için, aynı saatlerde devamlı ve tertipli bir surette, günde iki üç saat bile kafidir.

— Sebat et, genç dostum sebat et! Damlaya damlaya göl olur. Ve aynı noktaya düşen damlacıklar zamanla mermiyi bile deler.

— Gök kubbe altında yepyeni hiçbir fikir yoktur. En yeni fikir, eski bir fikrin yeni bir elbise giymişidir.

— Her şeyden evvel, ana dilini iyi konuşmayı ve iyi yazmayı öğren. İnsan için en faydalı olanı kendi ana dilidir.

— Dil bilgisi bir gaye değil, bir vasıtadır. Asıl gaye olan, fikir zenginliğidir.

— Kişinin kıymeti dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir. Onu söz ve yazı açığa vurur.

— Çok konuşma. Yerinde ve özlü konuş. Kıymet ve tesir çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir.

— Kimsenin yüzüne karşı söyliyemediğini arkasından söyleme ve bil ki arkadan konuşma korkaklığın en iğrenç şeklidir.

— Yalan söyleme. Yalan söyliyen, tutulmak korkusu içinde yaşayan hırsız gibidir.

— Gençliğinde iyi arkadaş kazan. Yaşlılıkta kazanılan arkadaşlık sağlam olmaz. Zira paslı teneke lehim tutmaz.

— Herkesçe beğenilen asıl güzellik, ahlak güzelliğidir. Çünkü ahlakı güzel insan her yaşta güzeldir.

— Büyüklere hürmet et. Ta ki büyüdüğün zaman sen de küçüklerden hürmet göresin.

— Kadınlara hürmet et. Düşün ki, kadınlık insanlığın anasıdır.

— Yaşlıların tecrübesinden faydalan ve tecrübe edilmişi tecrübeye kalkışma, ta ki pişman olmayasın.

— Boşuna iddia ve inat etme. Hakikati ara ve sev. Hakikat sevgisi insan için sevgilerin en yükseğidir.

— Kendine iyilik yapılmasını istersen, başkalarına iyilik yap.

— Kibirli olma. Kibirli insan sarımsak kokan ağız gibidir. Herkesi kendinden uzaklaştırır.

— İşinde ve sözünde doğruluktan ayrılma. Hak, doğruların yardımcısıdır.

Bu kitap 5 bölümden oluşmaktadır:

1)   Muvaffak (başarılı) olma yolunun tehlikeleri ve düşmanları

2)   Muvaffak olmanın şartları

3)   Terbiyenin ruh ve karakter üzerindeki tesiri

4)   Muvaffakiyet ve verimli çalışma

5)   Çalışma hayatının ve umumiyetle muvaffak olmanın kanunları

Onlarca baskısı yapılan bu kitap Milli Eğitim Bakanlığınca öğrencilere tavsiye edilmiştir. Her Türk Gencinin bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum.

Esenlikler olsun.

YILMAZ KARAHAN

image001

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap