316) KÜRESEL EĞİLİMLER 2025: DÖNÜŞMÜŞ BİR DÜNYA

Yayin Tarihi 1 Aralık, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

ABD’yi gelecekte başka sürprizler bekliyor

ABD İstihbarat birimlerinin hazırladığı ve bir anda dünya gündemine oturan rapor hakkında ilginç tespitler.

image001.jpg

ABD Ulusal İstihbarat Konseyi’nin yayımladığı Global Trends 2025: A Transformed World isimli rapor dünya gündemindeki sıcaklığını korurken Michael T.Klare, konuya çok farklı bakış açısı getirdi.Rapor, 2025’in dünyasını şekillendirecek siyasi, iktisâdi, askeri ve de çevresel seyirleri kapsarken, Çin ve Hindistan’ın büyük güç olarak dünya sahnesine yükselişi; Rusya’nın Avrupa’da önemi gittikçe artan bir güç simsarı olmasını; şirketlerin, suç şebekelerinin vb devlet dışı kurumların rollerinin gittikçe artmasını; iklim değişikliğinin etkilerini detaylı bir şekilde ele aldığı biliniyor.Özellikle, Amerika’nın küresel üstünlüğünün yok olacağını belirten rapor dünyanın bir çok ülkesinde geniş yankı bulmuş, ünlü yorumcular ve analistler tarafından etraflıca incelenmişti.

Michael T.Klare’ye göre bu rapor iki düzeyde okunabilir: ABD dış politikası ve enerji politikalarına son sekiz yıldır yön veren anlayışı mahkum eden güçlü bir iddianâmedir ve ekilen rüzgarın gelecekte fırtına olarak nasıl biçileceğini göstermektedir.

Klare’ye göre, Amerika Birleşik Devletleri, Bush ve Cheney’in kibri yüzünden 2025 yılına kadar zayıflamakla kalmayıp dünyada hiç beklemediği sürprizlerle de karşılaşabilecek.

Dünya Bülteni / Haber Merkezi

“Küresel Eğilimler 2025: Dönüşmüş Bir dünya” adlı raporun tespitleri hakkında Michael T.Klare’nin yorumu.

image002.jpg 

Michael T.Klare

Ulusal İstihbarat Konseyi, 2025 yılında stratejik çevrenin neye benzeyeceğine dair dikkate değer bir çalışma yayınladı; rapora göre Birleşik Devletler, hatırı sayılır derecede güç kaybına uğrayacak ama tehditler giderek daha da artacak. Global Trends 2025: A Transformed World adlı ( dni.gov/nic/NIC_home.html adresinden ulaşabilirsiniz) çalışmadaki değerlendirme, 20 Kasım’da yayınlandı ve seçilmiş başkan Obama’nın ekibi ve kamuoyunun dikkatine sunuldu. Rapor,”Birleşik Devletlerin en güçlü aktör olarak mevcudiyetini sürdürmesi muhtemelse de nispi gücü – askeri alanda bile – azalacak ve Amerika’nın manivela kudreti zorlanacaktır” diyor. Rapor, 2025’in dünyasını şekillendirecek siyasi, iktisâdi, askeri ve de çevresel seyirleri inceliyor. Bunların pek çoğu, The Nation okurlarının âşina olduğu bilgiler: Çin ve Hindistan’ın büyük güç olarak dünya sahnesine yükselişi; Rusya’nın Avrupa’da önemi gittikçe artan bir güç simsarı olması; şirketlerin, suç şebekelerinin vb devlet dışı kurumların rollerinin gittikçe artması; iklim değişikliğinin etkileri. Ancak iki tanesi var ki hepsinden daha ayrıcalıklı: Amerika’nın küresel üstünlüğünün yok olması ve artan uluslararası enerji rekabeti.

Bu rapor iki düzeyde okunabilir: ABD dış politikası ve enerji politikalarına son sekiz yıldır yön veren anlayışı mahkum eden güçlü bir iddianâmedir ve ekilen rüzgarın gelecekte fırtına olarak nasıl biçileceğini göstermektedir.

Bush / Cheney yönetiminin azmettiği bir şey varsa o da, Amerika’nın egemen rolünü istikbale taşımaktı. Bu vizyon önce I.Bush yönetimi sırasında oluşturuldu; Savunma Bakanı yardımcısı Paul Wolfowitz’in 1994-99 mâli yılı için hazırladığı kepaze Savunma Planlama Rehberinde (DPG) ortaya konuldu. 1992’de hazırlanan rehber şöyle diyordu: “Eski Sovyetler Birliği topraklarında veya başka yerlerde… yeni bir rakibin tekrar ortaya çıkışının engellenmesi birinci hedefimizdir.” Savunma Planlama Rehberi basına sızdırıldığında ve uluslararası tepkiler çığ gibi büyüdüğünde I.Bush yönetimi bu ilkeyi inkâr etti ancak oğlu, G.W.Bush, bu ilkeye sarıldı; 1999’da kilit bir seçim konuşmasında, seçildiği takdirde Amerika’nın üstün mevkisini “sadece dünya boyunca değil uzun yıllar boyunca da” korumaya çabalayacağını ilan etmişti.

Üstünlük vizyonu uzun süre ayakta kalmayı becerdi; Amerikan askeri gücü makul her hasmın üstesinden gelmeye -müttefik desteği olsun olmasın – yeter de artar bile diyen bir inanç sayesinde elbette. Bush / Cheney takımının Irak’ı işgal etmesi, bu öz güvenle, bu çalımla oldu. Savaş sonrası işgal veya inatçı ayaklanmalara karşı planlama yapılmadı çünkü Amerikan gücünün “şok ve dehşeti”, Amerikan çıkarlarına yardımcı olacak bir zemin oluşturacak diye farz edildi. Benzer şekilde, Amerikan müttefiklerinin mâceraya katılıma gösterdikleri gönülsüzlük sâdet dışına çıkmak olarak addedildi çünkü Amerikan kuvvetlerinin ezici bir askeri üstünlüğü vardı ve tüm harekâtın masraflarını karşılamaya yetecek Irak petrolleri el altında olacaktı.

Kuvvetten düşüren Irak’taki savaş yıllarından sonra ve de hazinenin sistematik olarak boşalmasını takiben, Amerikan üstünlüğü “sadece dünya boyunca değil yıllar boyunca da” geri dönmemek üzere artık resmen tarihe karıştı. Rapora göre Amerika, 2025 yılına kadar dünya sahnesindeki birkaç önemli aktörden birisi olacak ve Çin, Hindistan ve Rusya dâhil kilit ülkelerle gücü paylaşmaya mecbur kalacak. “Nüfuzlu aktörlerin sayısının çokluğu ve büyük güce karşı güvensizlik duyulması, güçlü ortaklıkların desteği olmaksızın ABD’nin ancak dar bir alanda borusunu öttürebileceği anlamına gelir”; unutmadan, Amerikan gücünün azalması ve Japonya ve Avrupa dâhil diğer oyuncuların rakip çıkarları, sonuç itibariyle ortaklıkların tesis edilmesini de güçleştirecektir.

Raporun altını çizdiği, Bush / Cheney yıllarının zayıflatıcı bir diğer mirâsı, ulusun ithal petrole bağımlılığıdır. Siyasi ve askeri gücün Amerika’dan rakiplerine doğru el değiştirmesi gibi çığır açıcı bir hâdiseye dikkat çeken Global Trends 2025, aynı derecede mühim bir başka hâdiseye, zenginliğin petrol ithal eden ülkelerden Körfezdeki, Orta Asya ve Hazar’daki ülkelere doğru el değiştirdiğine de işaret ediyor. “Nispi zenginliğin ve iktisâdi gücün – kabaca Batı’dan Doğuya doğru – eksen değiştirmesi, çapı, hızı ve istikameti bakımından modern tarihte emsalsizdir. Cömertçe aktarılan paraların çoğu, Egemen Varlık Fonları denilen, devletlerin denetimindeki dev yatırım hesaplarında birikiyor; Egemen Varlık Fonları, işe yaradığı diğer şeylerin yanı sıra, Amerikan bankaları ve şirketlerinden hisse satın almada kullanıldı ve sırası geldiğinde Amerikan siyasetinde, iktisâdi politikaları üzerinde kaldıraç görevi gördü.

İthal petrole sürüp giden bağımlılığımız – Bush / Cheney takımı bu bağımlılığı çok çeşitli yollarla faal bir şekilde beslemiştir – UİK’nin, azalan enerji arzı üzerindeki yoğun jeopolitik mücadele dediği sürece de katkıda bulunuyor.

Amerika Birleşik Devletleri, Bush ve Cheney’in kibri yüzünden 2025 yılına kadar zayıflamakla kalmayıp çok daha fazla sayıda tehlikelerle ve cesârete gelmiş meydan okuyucularla dolu ve güvenilir müttefiklerin nadiren bulunacağı bir dünya’yla yüz yüze gelecek.

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı

Paylaş:

Yorumlar

“316) KÜRESEL EĞİLİMLER 2025: DÖNÜŞMÜŞ BİR DÜNYA” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. Ertuğrul Kapusuzoğlu yorum tarihi 1 Aralık, 2008 05:00

    Memnun oldum.
    Diliyorum gerçekeşir.
    Diliyorum, TC. dünyadaki gerçek gücüne ulaşır yerini alır.

  2. eflatun ayyıldız yorum tarihi 27 Mayıs, 2009 14:38

    ciddi bir inovasyon eksikliği ile karşı karışyayız. kendi vizyonumuzn olmaması ve taklitçilik ne kötü..

Yorum yap