3) DİVAN-I HİKMET (4-6)

Yayin Tarihi 19 Nisan, 2011 
Kategori AHMED YESEVÎ VE DİVAN-I HİKMET

DİVAN-I HİKMET

image00128.jpg

 

4. Hikmet 

Hoş gâipten kulağıma ilham geldi;

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

Bütün ulular toplanıp gelip armağan verdi;

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

 

Ben yirmiiki yaşta fâni oldum;

Merhem olup gerçek dertliye deva oldum;

Sahte âşık-gerçek aşığa tanık oldum;

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

 

Ey dostlar, yaşım yetti yirmiüçe

Yalan dava, ibadetlerim tamamı boş

Kıyamet günü neyleyim çıplak, şaşı

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

 

Ben yirmidörde girdim, Hakk'tan uzak

Ahirete varır olsam, hani hazırlık

Öldüğümde toplanıp vurun yüz bin sopa

O sebepten Hakk’â sığınıp geldim ben işte.

 

Cenazemin arkasından taşlar atın;

Ayağımdan tutup sürüyerek kabre götürün

"Hakk'a kulluk kılmadın" deyip çekiştirip tepin

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

 

Günah ile yaşım yetti yirmi beşe

Sübhan Rabbim, zikr öğretip göğsümü deş;

Göğsümdeki düğümleri sen kendin çöz;

O sebepten Hakk'â sığınıp geldim ben işte.

 

Ben yirmialtı yaşta sevda eyledim

Mansur gibi cemal için kavga eyledim

Pirsiz yürüyüp dert ve sıkıntı peyda eyledim

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

 

Ben yirmiyedi yaşta Pir'i buldum;

Her ne gördüm perde ile sırrı örttüm

Eşiğine yaslanarak izini öptüm;

O sebepten Hakk'a sığınıp geldim ben işte.

 

Ben yirmisekiz yaşta âşık oldum

Gece yatmayıp, mihnet çekip sâdık oldum;

Ondan sonra dergâhına lâyık oldum;

O sebepten Hakk'â sığınıp geldim ben işte.

 

Yirmidokuz yaşa girdim, halim harab

Aşk yolunda olamadım misali toprak

Halim harab bağrım kebab, gözüm dolu yaş

O sebepten Hakk'â sığınıp geldim ben işte.

 

Otuz yaşta odun eyleyip yandırdılar

Bütün ulular toplanıp dünyayı bıraktırdılar

Vurup, çekiştirip dünya derdini bıraktırdılar

O sebepten Hakk'â sığınıp geldim ben işte.

 

Kul Hoca Ahmed dünyayı bıraksan, işin biter

Göğsündeki çıkan âhın Arş'a yeter;

Can verirken Hakk Mustafa elini tutar

O sebepten Hakk’a sığınıp geldim ben işte.

 

5. Hikmet 

Birdenbire durduğum yerde bütün ulular

Hakk aşkını gönlüm içine saldı dostlar

Hızır Babam hazır olup lutf ederek

Yardım edip, elim tutup aldı dostlar

 

Otuz birde Hızır Baba'm mey içirdi;

Vücudumdan şeytanı temiz kaçırdı;

Sevdalandım, günahlarımı Hakk affetti

Ondan sonra Hakk yoluna saldı dostlar.

 

Otuziki yaşda ulaştı Hakktan ferman:

Kulluğa kabul eyledim, olma mahzun

Can verirken vereyim sana iman nuru"

Garip canım mutlu olup güldü dostlar.

 

Hâlıkımdan haber erişti, şükreden oldum;

Her kim çekiştirdi, belki tepdi, sabreden oldum;

Bu âlemde hiç uyumayıp hazır oldum;

Hayuheves, ben-bencillik gitti dostlar.

 

Otuzüçte saki olup mey paylaştırdım

Şarap kadehini ele alıp doyasıya içtim;

Ordu hazırlayıp şeytan ile ben vuruştum

Allah'a hamd olsun, iki nefsim öldü dostlar.

 

Otuzdörtte âlim olup bilge oldum;

Hikmet söyle!" dedi Rabbim, söyler oldum;

Kırklar ile şarap içtim, yoldaş oldum;

İç ve dışım Hakk nuruna doldu dostlar.

 

Otuzbeşte mescide girip devran sürdüm

İsteklilere aşk dükkanını dopdolu kurdum;

Eğri yola her kim girdi, çekiştirdim, vurdum;

Aşıklara Hakk'tan müjde ulaştı dostlar.

 

Otuzaltı yaşta oldum kemal sahibi

Hakk Mustafa gösterdiler bana cemal;

O sebepten gözüm yaşlı, bedenim bükük

Aşk hançeri yürek-bağrımı dildi dostlar.

 

 Otuzyedi yaşa girdim, uyanmadım;

İnsaf kılıp Allah'â doğru yola koyulmadım

Seher vakti ağlayarak inlemedim;

Tevbe ettim, Rabbim kabul eyledi dostlar.

 

Otuzsekiz yaşa girdim, ömrüm geçti;

Ağlamayım mı, öleceğim vaktim yakınlaştı;

Ecel gelip kadehini bana tuttu;

Bilmeden kaldım, ömrüm sonu oldu dostlar.

 

Otuzdokuz yaşa girdim, kıldım hasret;

Vah ne yazık, geçti ömrüm, hani ibadet

İbadet edenler Hakk karşısında hoş mutlulukta

Kızıl yüzüm ibadet eylemeyip soldu dostlar.

 

Saç sakalım hep ağardı, gönlüm kara

Mahşer günü rahmet etmesen, halim perişan

Sana açıktır, amelsizim, çoktur günah;

Bütün melekler günahlarımı bildi dostlar.

 

Pir-i kamil içkisinden damla tattım;

Yol bulayım deyip başım ile geceleri dondum

Allah'a hamd olsun, lutf eyledi, nura battım;

Gönül kuşu Lâmekan'a ulaştı dostlar.

 

Kıyametin şiddetinden aklım şaşkın

Gönlüm korkmuş, canım yorgun, evim yıkık

Sırat adlı köprüsünden gönlüm paramparça

Aklım gidip, deli olup kaldım dostlar.

 

Kul Hoca Ahmed, kırka girdin nefsini kır;

Burada ağlayıp âhirette ol tertemiz

İman postu şeriattir, aslı tarikat

Tarikata giren Hakk'tan pay aldı dostlar.

 

6. Hikmet 

Yâ İlahım, hamdın ile hikmet söyledim;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

Tevbe kılıp günahımdan korkup döndüm;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkbirimde ihlas eyledim, yol bulayım deyip

Erenlerden gördüğüm her sırrı ben örteyim deyip

Pir-i kamil izini alıp ben öpeyim deyip

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkikimde istekli olup yola girdim;

İhlas eyleyip yalnız Hakk'a gönül verdim;

Arş, Kürsü, Levh'ten geçip Kalem'i gezdim;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırküçümde Hakk'ı arayıp feryad eyledim

Gözyaşımı akıtarak pınar eyledim

Kırlarda gezip kendimi divane eyledim;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkdördümde muhabbetni pazarında,

Yakamı tutup, ağlayıp yürüdüm gül bahçesinde

Mansur gibi başımı verip aşk dâr ağacında;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkbeşimde Sen'den hâcet dileyip geldim;

Tevbe eyledim her iş yaptım hata eyledim

Yâ İlâhım, rahmetini ulu bildim;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkaltımda zevk ve şevkim dolup taştı;

Rahmetinden damla damladı, Şeytan kaçtı

Hakk'tan ilham arkadaş olup, kapısını açtı;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkyedimde yedi yönden ilham ulaştı

Sâki olup şarap kadehini Rabbim tuttu

Şeytan gelip nefs ve hevayı kendisi yuttu

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırksekizde aziz candan,sikayetçi oldum;

Günah derdi sakat kıldı hasta oldum

O sebepten Hakk'tan korkup uyumaz oldum

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kırkdokuzda aşkın düştü, tutuşup yandım

Mansur gibi eş ve dosttan kaçıp kayboldum

Türlü türlü cefa değdi, boyun eğdim

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Elli yaşta "Erim" dedim, amelim zayıf;

Kan dökmedim gözlerimden, bağrımı ezip;

Nefsim için yürür idim, it gibi gezip;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kul Hoca Ahmed, er olmasan, ölmek iyi;

Kızıl yüzünün kara yerde solması iyi;

Toprak gibi yer altında olman iyi;

Zâtı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana.

 

Kaynak: divanihikmet.net

 

Paylaş:

Yorumlar

“3) DİVAN-I HİKMET (4-6)” yazisina 2 Yorum yapilmis

  1. serdar yorum tarihi 12 Temmuz, 2011 22:49

    Allah razı olsun.Yayımladığınız eserler çok güzel…

  2. 1) HAZRETİ TÜRKİSTAN HOCA AHMED YESEVÎ - Yeniden Ergenekon : Yeniden Ergenekon yorum tarihi 8 Ocak, 2016 00:52

    […]  http://www.yenidenergenekon.com/3-divan-i-hikmet-4-6/ […]

Yorum yap