28) HAMİTOĞULLARI BEYLİĞİ

Yayin Tarihi 4 Şubat, 2014 
Kategori ANADOLU BEYLİKLERİ VE ATABEYLİKLER

Hamitoğulları Beyliği

image001

XIII. yüzyıl başlarından daha evvel Borlu, Isparta, Eğiridir, Yalvaç taraflarına yerleştirilmiş olan Hamid Bey idaresindeki Türkmen aşiretinin (muhtemelen Teke) kurmuş olduğu beyliğe Hamid oğulları beyliği denilirdi. Bu beylik daha sonra genişleyerek güneydeki Antalya’yı da işgal etmiştir. 
Isparta, 600 H./1203 M.de Üçüncü Kılıç Arslan zamanında alınmış ve daha sonra Selçukîler Antalya ile Alâiye’yi de elde etmişlerdir. 
Anadolu Selçuk Devleti İlhanîlerin nüfuzı altına girdikten sonra Batı hududundaki aşiret uç beylerinin toplanmağa ve bir beylik kurmağa başladıkları sırada Hamid Bey aşireti de o tarihte yani XIII. yüzyıl sonlarında başlarında bulunan Hamid Bey’in torunu ve Ilyas bey’in oğlu Feleküddin Dündar Bey’in faaliyeti ile bir beylik kurmuşlardır. Hâmid beyliğine Eğirdir gölünün güneyindeki eski adı Prostana olan Eğirdir kasabası merkez olmuş ve Feleküddin Dündar Bey burada bazı tesisler vücuda getirerek şehre Felekâbâd adı verilmiştir. Dündar Bey daha sonra hududunu güneye doğru uzatarak Gölhisar ve 1301’de Antalya’yı almış ve burasını biraderi Yunus Bey idare etmiştir. 
Dündar Bey diğer Anadolu beyleri gibi yüksek hâkimiyetini tanımış olduğu İlhan’ın hazinesine her sene dört bin dinar, yani altın vergi veriyordu. 1314’de Anadolu’ya gelmiş olan İlhanilerin beylerbeğisi Emir Çoban’a itaat eyleyen Anadolu beyleri arasında Hamidoğlu Dündar Bey de vardı; hattâ Dündar sadakatini teyid için İlhanîler yani Garp Moğolları hükümdarı Olcayto Mehmed Hudabende adına Felekabâd şehrinde para bile kestirmişti. 
Hudabende’nin 1316’da vefatı ve yerine henüz pek genç olan oğlu Ebu Said Bahadır Han’ın hükümdar olması üzerine vukua gelen bazı karışıklıklar esnasında Anadolu beylerinin yavaş yavaş İlhanîlere karşı rabıtalarını gevşetmeğe başlamaları üzerine Anadolu valisi Demirtaş Konya’yı işgal etmiş ve daha sonra Eşrefoğlu Süleyman Bey’i öldürmüş ve arkasından Hamid iline yürüyerek Antalya’ya kaçan Dündar Bey’i de yakalayarak katletmiştir (1324 M). 
Demirtaş’ın 1327’de Mısır’a kaçıp bir müddet sonra orada katlinden sonra bazı eserlerde Dündar’ın oğlu Hızır Bey’in Hamid beyi olduğu ve daha sonra bunun kardeşi Necmeddin İslıak bey’in Mısır’dan gelerek beyliğe geçtiği kaydediliyor . Seyyah İbn-i Batuta 1333 senesinde Anadolu’yu gezerken Antalya’ya uğrayarak orada Hızır bin Yunus’un ve Gölhisar’da Dündar Bey’in oğlu Mehmed ve Eğirdir’de de yine Dündar’ın oğlu Necmeddin İshak Bey’in hükümdar bulunduklarını beyan etmektedir. 
İshak Bey’den sonra kardeşi Mehmed Bey’in oğlu Muzafferüddin Mustafa Bey’i görüyoruz. Mustafa Bey bu devirde 745H./1344M. tarihli Muzafferiyye medresesini yaptırmıştır. Bunun bütün Hamid iline sahip olup olmadığı şimdilik meçhuldür; fakat 767H./1365M. de bunun oğlu olan Eğirdir sultanı Hüsameddin İlyas’ın Hamid hükümdarı olduğuna göre babasının da temamen Hamid iline sahib olduğu kuvvetli ihtimal dahilindedir. 
Tarihlerin kaydına göre Hüsameddin İlya s Bey komşusu olan Karaman oğullariyle epey uğraşmış mağlup olarak kaçmış ve Germiyanoğlu’nun yardımiyle tekrar memleketine sahib olmuştur. Bunun vefatı tarihi belli değildir, maamafih 776 H. /1374 M. tarihinden evvel olmak lâzımdır. 
İlyas Bey’in yerine oğlu Kemalüddin Hüseyin Bey geçmiştir. Osmanlı hükümdarı Birinci Sultan Murad, Hüseyin Bey’den Akşehir, Yalvaç, Bey şehri, Karaağaç ve Şeydi şehrini 1374 tarihinde seksen bin altın mukabilinde satın almıştır. Murad Hüdavendigâr’ın birinci Kosova muharebesinde Kemalüddin Hüseyin Bey, oğlu Mustafa Bey ile yardımcı asker göndermiştir. 
Kemalüddin Hüseyin Bey 793 H./1391 M.de vefat etmiştir. Bunun meçhul bir sebepten dolayı Yıldırım Bayezid tarafından öldürüldüğü rivayet edilmektedir. Hamid oğulları’nın kendi namlarına henüz hiçbir sikkeleri görülmemiştir. Bunlara ait Eğirdir, Burdur, Yaza’da bazı kitabeli eserler vardır. Şuhud kasabasında 770 H. / 1368 M. tarihli Kubbeli mescid kitabesinde Emîr-i kebir Muizzüddin İbrahim bin Hızır Bey’in Hamid oğullarından olduğu anlaşılıyor. 
Kemalüddin Hüseyin Bey’in oğlu Mustafa Bey, Kosova muharebesinde babasının göndermiş olduğu okçu kuvvetlerle Osmanlı ordusunu ön safında bulunmuş ve Hamit Oğulları Beyliği’nin Osmanlı devletine ilhakından sonra Osmanlı emiri olarak hizmet görmüştür. 
Hamit Oğulları Beyliği Antalya Şubesi 
Antalya 603 H. / 1206 M. de Selçuk hükümdarı I. Gıyasettin Keyhüsrev tarafından frenklerden alınmış ve bu havaliye Teke aşireti yerleştirilmişti. Burası bir ara Kıbrıs kırallığı tarafından işgal olunmuş ise de 610 H. /1213 M. de I. İzzeddin Keykavüs tekrar zabt eylemişti. Antalya takriben XIV. yüzyılın ilk yirmi senesi içinde Hamid oğulları’nın eline geçti ve Dündar bey’in kardeşi Yunus Bey Antalya beyi oldu; Yunus Bey’in oğullarından Sinanüddin Çalış Bey de Istanos yani Korkud ili’nde bulunuyordu. Yunus Bey’in ölümünden sonra yerine oğullarından Mahmud Bey’in mi? yoksa diğer oğlu Hızır Bey’in mi, geçtiği şimdilik malûm değildir. 
1333’de İbn-i Batuta Anadolu’ya geldiği zaman Antalya beyliğinde Hızır Bey bulunuyordu, ve o sırada hasta idi. Bunun da vefatı tarihi belli değildir, Antalya’ya. Hızır Bey’den sonra kimin geldiği de malûm değildir. 1361 ‘de Antalya tekrar Kıbrıs kırallığı tarafından zabt olunarak on bir sene kadar onlarda kalmış ve yukarıda adı geçen Mahmud Bey’in oğlu küçük Mehmed Bey burasını 774 H./1373M. de zabt etmiştir. 
Mübarizüddin lâkablı Mehmed Bey’in vefatı da malûm değildir. Osmanlı hükümdarı Birinci Murad, Karamanoğlu üzerine sefer açıp muharebeyi kazanarak avdeti sırasında “Tekeoğlu (Hamitoğlu) yâğidir” diye kendisine söyledikleri zaman: 
?”Bir fakirdir, elinde iki kasabası var; biri Antalya biri Istanos (Korkuteli) anın ne miktarı var ki bana yâği ola, şimdi onun üzerine varmak bize ardır” diyerek Bursa’ya dönmüştür. Neşri’nin yazdığına göre Tekeoğlu sonra hisarlarını Sultan Murad’a vererek yalvarıp barışmış. 
Antalya, 791 H./1389 M. veya 794 H./1392 M. de Yıldırım Bayezid tarafından zabt edilerek şehzade İsa Çelebi’ye sancak olarak verilip bu suretle Hamit Oğulları Beyliği’nin bu şubesi de sona ermiştir. Ankara muharebesinden sonra Timur tarafından Anadolu beylerine eski yerleri verildi ise de Hamidoğlu Osman Bey’e ki Mübarizüddin Mehmed Bey’in oğlu olması muhtemeldir? de Osmanlıların elindeki Antalya hariç Istanos havalisini vermişti (1402 M.). Osman Bey, Karamanoğlu Mehmed Bey’le ittifak ederek Antalya’yı almak isterken oranın Emiri Hamza Bey tarafından İstanos’da. bastırılarak katledilmiş ve bu suretle Hamid Oğulları’nın Antalya şubesi de sona ermiştir (8261 H./323 M.). 
Bazı tarih ve vekayinâmelerde Hamid oğullan’nın bu Antalya şubesine Teke beyleri denilmektedir. Bunlara bu ismin verilmesi Antalya ve havalisine Tekeeli denilmesinden ileri geldiği anlaşılıyor; eldeki bütün vesikalar buradaki beylerin Tekeoğullan denilen bir aile ile hiçbir münasebetleri olmadığını ve bunların Hamid oğulları’ndan olduklarını göstermektedir. 
Dündar Bey’in hükümdarlığını îlân eylediği zaman Menteşe oğulları’ndan olan Fenike Beyi, Dündar Bey’in yüksek hâkimiyetini tanımıştı. Bu, Fenike beyliği daha sonra Antalya beyi Hızır bin Yunus Bey’in nüfuzu altına girmiştir.

Kaynak: e-tarih.org

Hamitoğulları Beyliği’nin Yöresel Etkileri

Hamitoğulları devrinde yüz sekiz yıl gibi pek uzun bir süre Isparta, Burdur, Antalya, Konya illerinde bazı yerlerin yönetimini ellerinde bulunduran Hamitoğulları’nın bölgenin yer adları, sosyal, ekonomik, kültürel yaşamı, gelenek, görenek, töresi, bayındır hale gelmesi gibi alanlarda; özellikle Isparta, Uluborlu, Eğirdir ilçelerinin tarihleri içinde, pek büyük ve önemli bir yeri bulunmaktadır.

Isparta kenti ise Hamitoğulları sona erdikten sonra yuzyıllar boyunca bu beyliğin “Hamit” adını taşıdı. Hamitoğulları Beyliği sona erdikten sonra Isparta ve civarı Osmanlı Devleti içinde “Hamit Sancağı” oldu. Sancak o zamanlar eyaletle ilçe arasında yer alan bir yönetim bölümü idi. 1891’de (Hamit) adına (mâmur, en bayındır) anlamına gelen bir (abat) eklenerek (Hamitâbât) olarak değiştirildi. Bu tarihten sonra da Isparta kentin adı “Hamitâbât” olarak kaldı. Bir süre Konya’ ya bağlandı. 1919 da Konya’dan ayrıldı. 1922 yılında Hamitâbât adı Isparta olarak değiştirildikten sonra, il yapıldı. Görüldüğü gibi kent, altı yüz yılı geçkin, pek uzun bir süre, Hamitoğulları beyliğin “Hamit” adını taşımış oldu.

Hamitoğulları’nın ilk başkenti Uluborlu idi. Sonra buradan taşındılar Eğirdir’i “Başkent” yaptılar. Simdiki Isparta ilinin bu iki ilçesi Hamitoğulları devrinde başkent olmakla önem kazandılar; büyüdüler, bayındır hale getirildiler. Hamitoğullarından Dündar Bey, Eğirdir’de para bile bastı.

Hamitoğulları’ndan Kalan Tarihi Eserler

Isparta, Uluborlu, Eğridir sehirleri basta olmak uzere Isparta yöresinde Hamitoğulları’ndan kalma, pek çok tarihî yapıt bulunmaktadır. Bu yapıtlardan bazıları şunlardır ;

Bunlara benzer Hamitoğulları Beyliği sınırları içinde bulunan Gölhisar, Antalya, Korkuteli, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir’de de bazi yapıtları bulunmaktadır.

Hamitoğulları Beyleri:

İsmi

Beylik dönemi

Beylik süresi

Hamitoğlu İlyas Bey 1280 -1300 20 yıl.
Felekettin Dündar Bey 1300 – 1324 24 yıl.
Necmettin İshak Bey 1328 – 1340 12 yıl.
Muzafferettin Mustafa Bey 1340 – 1355 15 yıl.
Hüsamettin İlyas Bey 1355 – 1370 15 yıl.
Kemâlettin Hüseyin Bey 1370 – 1391 21 yıl.


Hamitoğulları Teke (Antalya) Kolu Beyleri:

İsmi

Beylik dönemi

Beylik süresi

Yunus Bey 1300 – 1324 24 yıl.
Mahmut Bey 1324 – 1328 4 yıl.
Hızır Bey 1328 – 1335 7 yıl.
Sinanettin Bey 1335 – ?  ?
Dadı Bey 1360 – ?  ?
Mehmet Bey (Zincir kıran) 1360 – 1380 20 yıl.
Osman Bey 1380 – 1392 12 yıl.
Osman Bey (Timur sonrası) 1402 – 1423 21 yıl.

Kaynak: Vikipedi

Hamitoğulları hakkında geniş bilgi için (pdf):18044

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap