249) MERKEZİ TÜRK HAKİMİYET TEORİSİ VE DÜNYA HAKİMİYET TEORİLERİ

Yayin Tarihi 1 Ağustos, 2010 
Kategori SİYASİ

Merkezi TÜRK Hakimiyet Teorisi ve

Dünya Hakimiyet Teorileri

image001

Anadolu Yarımadası Dünyanın kalesidir. Dünya Kalesini elinde bulunduran bir Millet, İç çembere hükmeder. İç çembere hükmeden bir millet ise, dış çembere hakim olur.” (Prof. Dr. Ramazan Özey)

DÜNYANIN KALBİ VE KALESİ, TÜRKİYE

Anadolu yarımadası, tüm coğrafi özellikleri bakımından dünyanın kalbidir ve merkezidir. Doğal, beşeri, tarihi, siyasi ve ekonomik coğrafya bunu doğrulamaktadır.

 DÜNYANIN MERKEZİNDEKİ TÜRKİYE

Türkiye, uzaydan bakıldığında, Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının tam kesişme noktasında yer alır. Bu nedenle, tarih boyunca medeniyetlerin buluşma noktası olmuştur. Anadolu, medeniyetlerin beşiğidir.

MATEMATİK KONUM AÇISINDAN KALE OLAN TÜRKİYE

Türkiye yaklaşık 26-45 doğu boylamları ile 36-42 kuzey enlemleri arasında bulunur. Türkiye hem kuzeyli ve hem de doğuludur. Türkiye, en ideal coğrafyada bulunmaktadır.

ÖZEL VE JEOPOLİTİK KONUM AÇISINDAN KALE OLAN TÜRKİYE

Özel Konum: Avrupa ve Asyalı’dır. Ortadoğu ülkesidir. Türk dünyasının parçasıdır. Dağlıktır ve yarımadadır. Üç kıtanın kavuşum noktasındadır. Boğazlar (İstanbul ve Çanakkale) bir can damarıdır. Jeopolitik Konum: Güç merkezlerinin (ABD, BDT, AB, Çin ve Japonya) tam merkezindedir. NATO üyesidir. Jeopolitik ve jeokültür levhaları (Rusya, Avrupa, Asya, Arap, Afrika) üzerinde sınır ülkedir. Savaş çemberinin (Balkanlar-Kafkasya-Ortadoğu) tam ortasındadır.

TÜRKİYE, GÜÇLÜ BİR DEVLET VE ASKERLİK GELENEĞİNE SAHİPTİR

Tarihte kurulan bütün Türk devletlerinden aktarılan güçlü bir devlet ve askerlik geleneği vardır. Türkiye, geniş topraklara hükmeden Türk devletlerinin mirasçısıdır. Bu nedenle çevresinde itibar gören bir ülkedir. Güçlü bir ordusu vardır. Türkiye’de eğitim seviyesi giderek yükselmektedir. Demokratik bir ülkedir ve yönetim şekli cumhuriyettir. Türkiye, devalüasyon ve enflasyondan kurtulmalıdır. Bunun için de devlet borçları hızlı bir şekilde ödenmeli ve bitirilmelidir. Bunun için israfın, gereksiz harcamaların önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele şarttır. Borç almamaya özen gösterilmelidir.

ÜÇ TARAFI DENİZLERLE ÇEVRİLİDİR

Denizlerle sınır uzunluğu 8.333 km. Karalarla sınır uzunluğu 2.753 km. Toplam sınır uzunluğu 11. 086 km. Sınır sorunları (kara ve deniz) fazladır. Sınır ötelerinde soydaşları bulunmaktadır.

JEOLOJİK YAPI ÖNEMLİDİR

Türkiye, Alp dağ oluşumu içerisindedir. Depremler psikolojik, ekonomik ve sosyal güç dengelerini sarsmaktadır. Jeoloji oluşumundan dolayı, krom, bor, uranyum, toryum ve linyit bakımından zengindir.

YÜKSELTİ BAKIMINDAN KALE OLAN TÜRKİYE

Türkiye’nin ortalama yükseltisi 1132 m.yi bulur. Trakya yarımadasının yükselti bakımından fazla yüksek olmayışı (180 m.) dikkate alınırsa, Anadolu yarımadasının yükseltisi ise bu değerden daha fazla olduğu muhakkaktır (1162 m.). Yarımadasının çevresinde yüksek sıradağlar bulunmakta ve kale surlarını andırmaktadır.

İKLİM AÇISINDAN DÜNYA KALESİ OLAN TÜRKİYE

Türkiye, enlem itibariyle yaklaşık 36-42 derece kuzey enlemleri arasında yer almakta ve orta kuşak iklim bölgesinde bulunmaktadır. Denizler ve yeryüzü şekillerinin etkisiyle, Türkiye’de iklim çeşitlenmektedir. Anadolu yarımadası, iklim bakımından insan hayatına en uygun konumda yer alır.

HİDROGRAFYA ÖNEMLİDİR

Üç tarafı sularla kaplıdır. Akarsular bakımından zengindir. Çok sayıda göl (sodalı, tuzlu ve tatlı) bulunmaktadır. Çok sayıda barajlara sahiptir. Su bakımından kendine yeterli bir ülkedir. Sınırı aşan sular konusundaki sorunlar çözümlenmeli ve bu konudaki projeler gerçekleştirilmelidir.

 

TOPRAK VE BİTKİ ÖRTÜSÜ ÖNEMLİDİR

Kahverengi ve alüvyal topraklar hakimdir. Çok sayıda taş ocakları vardır ve sağlam tarihi yapılar (kaleler, köprüler, hanlar, kervansaraylar) yapılmıştır. Ormanlar ve stepler hakimdir. Bölge içinde, en ideal toprak ve bitki örtüsüne sahiptir.

NÜFUS BAKIMINDAN BÖLGEDE GÜCÜ ARTMAKTADIR

Nüfus miktarları, 1927’de 14 milyon, 2000 yılında 67, 8 milyondur. Nüfus artış hızı % 1,8’dir. (% 1-2,9) Nüfus, yönetim ve terör sorunları mutlaka çözümlenmelidir.

YERLEŞME ÖZELLİKLERİ ÖNEMLİDİR

35 bin köy, 50 bin köye bağlı olmak üzere 85 bin kırsal yerleşme vardır. Köylerin sayısı (1927-97 arası 5 bin) ve nüfusları azalmaktadır. Köylerin önemli sorunları vardır, bunlar çözümlenmelidir. Türkiye, ancak sorunsuz köylerle süper güç olabilir. Şehirlerin çoğunluğu tarihi şehirlerdir. Şehirlerin önemli sorunları vardır. Türkiye, ancak sorunsuz şehirlerle süper güç olabilir.

TARIM POTANSİYELİ YÜKSEKTİR

Toplam 17,8 milyon hektar arazi ekilmektedir. Bu arazinin % 77’si tahıllara, %12’si endüstri bitkilerine, % 10’u baklagillere ve %1’i yumrulu bitkilere ayrılmıştır. Yıllık 28 milyon ton tahıl (% 68’i buğday) üretimi vardır. Dünya 6.sıdır. Konya ovası tahıl ambarıdır. Modernleşme olduğunda üretim çok artacaktır. 50 milyon baş koyun, 12-15 milyon baş sığır beslenmektedir. 4 milyon baş tiftik keçisi ile ABD’den sonra ikincidir. Hayvan varlığı bakımından dünyada 7.dir. Modernizasyon sağlandığında hayvan sayıları ve üretim artacaktır. Tarım ve hayvancılıktaki avantajını, dünya hakimiyetinde rahatlıkla kullanabilir.

BALIKÇILIK VE ORMANCILIK POTANSİYELİ YÜKSEKTİR

Üç tarafı denizlerle çevrilidir. Yıllık (1995) 557 bin ton deniz, 45 bin ton tatlı su ürünleri üretimi olmuştur. Avlanmada planlama yapıldığında, üretim kat kat artacaktır. Deniz ürünleri üretimi arttıkça, ekonomiye katkı sağlamaktadır. Ülke yüzölçümünün % 23’ü (21,2 milyon hektar) ormanlarla kaplıdır. Ormanların % 83’ü kıyı bölgelerindedir. Yıllık 35 milyon metreküp ağaç kesilmektedir. Bölge ülkeleri arasında en zenginidir. Orman ürünleri bakımından dışa bağımlı değildir.

ENERJİ KAYNAKLARI POTANSİYELİ YÜKSEKTİR

Taşkömürü rezervi 1,5 milyar ton, linyit rezervi 8,3 milyar tondur. Yıllık üretim 4,5 milyon ton taşkömürü ve 50 milyon ton linyittir. 5300 ton uranyum, 380.000 ton toryum rezervi vardır. 432 milyar kwh enerji potansiyeli vardır. İşletilebilir yıllık hidroelektrik potansiyeli ise 122,4 milyar kwh’dir. Bunun %30’u (36 milyar kwh) değerlendiriliyor. Enerjideki sorunlar, nükleer santral kurulmasıyla çözümlenebilir.

MADENLER BAKIMINDAN ZENGİNDİR

Dünyada bulunan 51 çeşit madenden 29’u Türkiye’de bulunmaktadır. Krom rezervi (36,8 milyon ton) bakımından dünyada dördüncü, üretim bakımından (900 bin ton) üçüncü sıradadır. Boksit rezervleri (90 milyar ton) bakımından dünyada 13. sıradadır. Dünya bor rezervlerinin % 53’ü (1,3 milyar ton) Türkiye’dedir. Demir, bakır, manganez, kurşun, çinko, volfram, nikel, molibden, civa, antimon, altın, fosfat, kükürt bakımından zengindir. Madenlerin ham olarak satışı durdurulmalı ve en azından yarı işlenmiş halde ihraç edilmelidir.

SANAYİ GELİŞMEKTEDİR

Sanayinin gelişmesi için gerekli hammadde, işgücü, sermaye, enerji kaynakları ve Pazar mevcuttur. Gıda, dokuma, giyim, demir-çelik, otomobil, kimya, petro-kimya ve maden işleme sanayi kolları gelişmiştir. Türkiye için sanayileşme ve teknolojik atılım yapmak çok önemlidir.

TÜRKİYE ULAŞIM BAKIMINDAN ÜÇ KITAYI KONTROL EDİYOR

Toplam 382.059 km. uzunluğunda karayolu ağı bulunmaktadır. Bunun %28’i asfalttır. (1999) 8.607 km. uzunluğunda demiryolu vardır. Bunun 1,524 km.si elektrikli hattır. 547 gemi vardır. 118 havaalanı vardır. Ulaşım bakımından Asya, Afrika ve Avrupa arasında köprü oluşturur. İstanbul, tarihten gelen önemini korumaktadır.

TURİZM VE TİCARET:

Turizm kaynakları bakımından oldukça zengindir. Konaklama, tanıtım ve ulaşım imkanları gelişmektedir. Ulaşımda bazı sorunlar vardır, bunlar çözümlenmelidir. İhracat ürünleri; giyim (% 28), gıda (% 17), tekstil (% 12), metal (% 9). İthalat ürünleri: Makine (% 29), yarı işlenmiş (% 16), kimya (% 14), ulaşım (% 11), yakıt (% .

TÜRKİYE BÖLGESEL BİR GÜÇTÜR. TÜRKİYE SÜPER GÜÇ OLABİLİR. NASIL?

Türkiye, mevcut sorunlarını çözümledikten sonra uzun vadede siyasi gelişmelere öncülük yapmalıdır. Türk Ülkeleri Ekonomik işbirliği derhal kurulmalıdır. Ortadoğu ülkeleri ekonomik işbirliğinin kurulmasına öncülük yapılmalıdır. Komşular ile olan sorunlar çözümlenmelidir. Türk birliği mutlaka sağlanmalıdır. BM’de veto hakkı almalıdır. NATO içindeki konum gözden geçirilmeli, etkinliği güçlendirme yolları aranmalıdır. Türkiye, 21. yüzyılda her alanda dünya hakimiyetine hazırlanmalıdır.

 TÜRK HAKİMİYETİ KURULABİLİR Mİ?

Neden olmasın? Tarih boyunca Türkler, dünya hakimiyetini hep kurmuşlardır. “En büyük düşman umutsuzluktur.”

DÜNYA HAKİMİYET TEORİLERİ: KARA HAKİMİYET TEORİSİ:

“Doğu Avrupa’ya hükmeden bir devlet Heartland’a hakim olur. Heartland’a hükmeden ise öncelikle İç-Kenar Hilal’e ya da Rimland’a hükmeder. Sonra da Dış-kenar Hilal’e yani bütün dünyaya hakim olur.” İngiliz Coğrafya Profesörü

KENAR KUŞAK HAKİMİYET TEORİSİ:

Dünyanın peyklerine (Amerika’ya) sahip olan bir millet, öncelikle Dış-kenar Hilal’e ve daha sonra İç Kenar Hilal’e ya da Rimland’a hükmeder. Rimland’a hükmeden bir millet ise, Doğu Avrupa’ya ve Heartland’a (dünyanın kalbi) hakim olan bir millet nihayet bütün dünyaya hükmeder. Nicholas J. Spykman

DENİZ HAKİMİYET TEORİSİ

“Denizlere hakim olan cihana hakim olur.” Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa “Denizlere hakim olan bir millet, dünyaya hakim olur.” Amiral Alfred T. Mahan

HAVA HAKİMİYET TEORİSİ

“Havaya hükmeden bir millet, tüm dünyaya hakim olur.” Albay Hausy Scitaklian “İstikbal göklerdedir.” Mustafa Kemal ATATÜRK

TARİHİN SONU TEORİSİ:

“Sovyetler Birliği’nin çöküşü, Berlin Duvarı’nın yıkılışı, Romanya Devrimi’nin ardından dünya tek kutuplu bir sisteme doğru gitmiştir. Sözkonusu bu sistem, serbest piyasa mekanizmasına dayalı liberal, kapitalist Batı demokrasisidir. İnsanoğlu tarih boyunca aradığı ideal bir sistemi, Batı demokrasisinde bulmuştur ve en büyük sistem, Batı demokrasisidir. Bütün alternatif değer sistemleri ve medeniyet yapıları, tarihin bu son döneminde ortaya çıkan Batı demokrasisinin ve medeniyetinin değer yargılarına teslim olmuştur. Artık insanoğlu, aradığı en ideal sistemi bulduğuna göre, tarih sona ermiştir. Francis Fukuyama

MEDENİYETLER ÇATIŞMASI TEORİSİ

“Yeni dünyada mücadelenin esas kaynağı öncelikle ideolojik ve ekonomik olmayacak. Beşeriyet arasındaki büyük bölünmeler ve hakim mücadele kaynağı kültürel olacak. Medeniyetlerin Çatışması global politikaya hakim olacak. Medeniyetler arasındaki fay hatları geleceğin muhabere hatlarını teşkil edecek.” Samuel Hungtington

MEDENİYETLERİN BÜTÜNLEŞMESİ TEORİSİ

“Gelecekte medeniyetler çatışması olmayacak. Batı medeniyeti, medeniyetlerin birbirlerinin boğazlarına sarılması yerine birbirlerinin karışmasını sağlayacak. Çünkü Batı medeniyeti alternatifsiz olarak dünyaya hakim olacak. İngiliz Barry Buzan ve Gerald Segal

BÜYÜK SATRANÇ TAHTASI TEORİSİ:

“Mevcut küresel koşullarda, en az beş jeostratejik oyuncu ile beş jeopolitik mihver belirlenebilir. Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve Hindistan büyük ve etkin oyunculardır. Ukrayna, Azerbaycan, Güney Kore, Türkiye ve İran kritik olarak önemli jeopolitik mihver rolünü üstlenirler.” “Amerika şimdi Avrasya’nın hakemidir, hiçbir büyük Avrasya sorunu Amerika’nın katılımı olmaksızın, ya da Amerika’nın çıkarlarının tersine çözülemez.” Zbigniev Brzezinski

EKSEN ÜLKELER HAKİMİYET TEORİSİ:

“Dünya üzerinde bulunan bu 9 ülke (Endonezya, Hindistan, Pakistan, Türkiye, Mısır, Güney Afrika, Brezilya, Cezayir ve Meksika) eksen ülkedir.” “ABD; dünya üzerindeki bölgesel güç oluşturabilecek eksen ülkelere karşı strateji geliştirmelidir.” Robert Chase, Emil Hill, Paul Kennedy

UZAY HAKİMİYET TEORİSİ:

“Uzaya hakim olan, dünyaya hakim olur.” George W. Bush ABD’nin bu hakimiyet teorisinin ana hedef tahtası, daha ziyade ekonomik potansiyeli (petrol, doğal gaz, uranyum, toryum gibi enerji kaynakları ile altın, elmas) yüksek olan ülkelerdir. Buna göre Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya Türk ülkeleri, Uzay Hakimiyet teorisinin uygulama alanı olacağı tahmin edilmektedir.

 ENTRİKA ÇEMBERİ TEORİSİ:

“Dünya, İç Çember’de bulunan ve dünyanın süper zenginleri olan on üyeli güç şebekesi tarafından yönetilmektedir. Bu iç çembere hizmet eden çemberler bulunmaktadır ki, bunlar dünyanın en ünlü kişilerinden, yatırımcılarından, şirket başkanlarından ve siyasilerden oluşan bir mozaiktir. Bu güç şebekesinin temel amacı ise; başkenti Kudüs olan bir dünya devleti kurmaktır ve yeni dünya düzenini sağlamaktır. Buna, 1575’te İspanya’da bulunan ve özellikle ruhani kudret sahibi olduklarını iddia eden bir dini parti veya bu partinin üyelerine verilen ad olan, İlluminati de denmektedir.

Prof. Dr. Ramazan ÖZEY

Paylaş:

Yorumlar

“249) MERKEZİ TÜRK HAKİMİYET TEORİSİ VE DÜNYA HAKİMİYET TEORİLERİ” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. perle yorum tarihi 13 Ağustos, 2010 15:37

    EH!ANADOLUMUZ ARTIK BİZDE OLMADIGINA GÖRE!
    -VEDE K.DEVLETİ KURULDUGUNA GÖRE!
    *BİRİSİ DİGERLERİNİ OYALARKEN!
    *DİGER İKİSİDE BALLLL GİBİ OYALANIRKENNN!!
    -BİZLERE CAGRIMI YAPIYORLAR?
    *PÖH!iyi o halde gitsinler KURTARSINLAR!
    –CÜNKÜ ESAS SUCLULAR/O 2 OYALANAN MUHALEFETLERRR!
    İN KENDİLERİ VEDE YANDASLARIDIRRRRRRR!
    *NE YAPTINIZ SON ONBES YILDIR?

Yorum yap