179) VERDİK, DAĞILDIK! YA ŞİMDİ?

Yayin Tarihi 12 Ekim, 2009 
Kategori SİYASİ

VERDİK, DAĞILDIK!

YA ŞİMDİ?

image001.gif

“Tarihten İbret Almayanlar, Gelecek Kuşağın Nefretini Alırlar!”

(YILMAZ KARAHAN)

Tarih bir bilimdir…

Herşeyin bir geçmişi ve bir oluşum gerçeği vardır. Yani tarihi vardır. Bu varoluş ve gelişim gerçeklerini, anlamamak veya görmemek kendini inkar gibi bir aptallıktır…

Milletler ve devletler için, her zaman hedefler aynı olmuştur. Bu hedefler zaman ve mekana göre şekil itibariyle değişiklik göstermiştir. Günümüzden binlerce yıl öncesinde de milletler ve devletler; güçlü olmayı, zengin kaynaklara hükmetmeyi, rahat yaşamayı, kültürel  değerlerini geliştirip diğer toplumlara kabul ettirmeyi hedefi olarak görmüştür… Yaşamıştır… 

Dün ile bugün arasındaki tek fark; kurumların çokluğu, ihtiyaçların çeşitliliği ve anlatımların değişkenliğidir. Hedeflerde zerre kadar bir sapma yoktur. Ancak, her milletin hedefleri ne kadar çok arzuladığı ve bu uğurda ne kadar hizmet verdiği söz konusu olabilir. İşte Milletler arasındaki çatışmalar da bundan doğar…

Cumhuriyet dönemi sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmeleri değerlendirirken mutlak surette Osmanlı dönemini dikkate almamız gerekmektedir. Zira Osmanlı Devleti’nin son yüzyılı, bugün yaşadığımız sıkıntılara ibret olacak belgelerle doludur…

Bunlardan sadece üç olayı hatırlayalım:

1) 20 Ekim 1838 tarihinde İngilizlerle imzalanan “Balta Limanı” ticaret antlaşması ile, Batılı Devletlere gümrük ve ticaret kolaylıkları verilmesi  yerli üretimi perişan etmiştir. Osmanlı iç pazarı, Batı’nın sanayi ürünlerine açıldı, dış ticaret dengesi bozuldu. Tüketim açgözlülüğü depreşti…  

Osmanlı Devleti’nin çöküşünü başlatan Balta Limanı Antlaşması’nın bir benzeri, hatta daha da ağırı Kasım 1995’de imzalanıp 1 Ocak 1996’da yürürlüğe girdi. Bu kez anlaşmanın adı, Gümrük Birliği Anlaşması idi.

2) Osmanlı Devleti, ilk dış borçlanmasını, 1854 Kırım Savaşı sırasında, savaş maliyetlerini karşılamak için İngiltere’den yüzde 6 faizle yaptı. Ancak mali durumu düzelmeyen devlet, savaştan sonra da borç almayı sürdürdü. Bundan sonra da borçlanmayı neredeyse alışkanlık haline getiren Osmanlı Devleti, yaşadığı her ekonomik sıkıntıda dış borç almaya başladı. Osmanlı-Rus 1877-78(93 Harbi) Savaşlarından sonra Osmanlı aldığı borçların faizlerini bile ödeyemeyecek duruma düştü. 1881 yılında borç veren Avrupa Devletleri ile Osmanlı Bankası ve Galata Bankerleri alacaklarını tahsil etmek için, “Muharrem Kararnamesi” gereği  “Duyun-u Umumiye” İdaresi kuruldu.

Artık tüm gelirler bu idare tarafından toplanmaya başlandı. Aynı zamanda Osmanlı Devleti’ne, harcamalar hususunda danışmanlık yaparak tavsiyelerde bulunmaya başlamıştır.

Bu gelişmeler bize IMF’nin iyi niyet mektuplarını ve AB’nin tavsiyelerini hatırlatıyor…

Krediyi açanlar, yani borç para verenler; Türkiye’de şeker pancarı, tütün, pamuk üretimlerini kısıtladılar, Türk tarım ve hayvancılığını öldürdüler.

Türk tarım arazileri de yabancılara satılmaya başlandı.

Türkiye; tarım ve hayvansal ürünleri ithal eder duruma düştü.

Türkiye’nin iç pazarları ve ticareti de gayri milli unsurların eline geçti.

Türk halkının yarısı yosulluk sınırına dayandı, çoğu gençlerden oluşan işsizler ordusu yüzde 15’i geçti.

3) Batılı Devletler, Osmanlı’nın çöküşünü hızlandırmak için Mora yarımadasın da Rumları “adalet-musavvat-hürriyet”  sloganları ile isyana teşvik etmiş, 1827 Navarin faciasından sonra Yunanistan Devleti kurulmuştur. Bugün ise; ABD ve AB, İkiz yasaların (4867-4868) gereği ve açılımlar için baskı yapmaya  devam etmektedir…

Türk Milleti’ni; Osmanlı Devleti’nin borçlarından ve sömürge olmaktan bir “Mustafa Kemal” geldi, yorgun ve yoksul Milleti’ne rehberlik yaparak Atatürk’leşerek kurtardı… Ya Şimdi?

Tarih bilimine uymayanları, Mehmet Akif Ersoy Safahat adlı eserinde, şöyle uyarıyor:

“Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey!

Beşbin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar.

Hiç, ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”  

 

YILMAZ KARAHAN

Paylaş:

Yorumlar

“179) VERDİK, DAĞILDIK! YA ŞİMDİ?” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. Burak Engin yorum tarihi 19 Ağustos, 2011 00:33

    Hiç, ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” ile gerekli cevap verilmis,yüreginize saglik..

Yorum yap