174) İNGİLİZ İSTİHBARATININ SIRLARI…

Yayin Tarihi 6 Ekim, 2009 
Kategori SİYASİ

İngiliz istihbaratının sırları bu kitapta

image00111.jpg

İngiltere iç istihbaratı MI5 ile ilgili bir kitap, teşkilatın tarihindeki ilginç sayfaları gün ışığına çıkardı.

Profesör Chris Andrew tarafından yazılan The Defence Of The Realm (Ülke Savunması) adlı kitaba onay veren MI5, bazı sınırlamalar koymakla birlikte, arşivindeki 400 bin dosyayı kullanıma açtı.

Teşkilatın Soğuk Savaş döneminden başlayarak günümüzde “terörle mücadeleye” dek değişen önceliklerinin analizini yapan kitap, MI5’ın belli dönemlerdeki başarısızlıklarını da ortaya koyuyor.

İlk düşman Almanlar

MI5 örgütü 1909 yılında, basit bir amaçla kuruluyor: İngiltere’deki Alman casuslarını yakalamak.

Bu konuda en büyük başarı da İkinci Dünya Savaşı sırasında yakalanıyor.

MI5, Alman casusları yakalamakla kalmıyor, onları kendi tarafına geçirerek ülkelerine yanlış istihbarat vermelerini sağlıyor.

Sovyet istihbaratı zorluyor

Aynı istihbarat başarısı, savaş sonrasında Sovyetler Birliği’ne karşı sürdürülemiyor. Zira Sovyet istihbaratı, sadece MI5’a değil, dış istihbarattan sorumlu olan MI6’e de sızmayı başarıyor.

Profesör Andrew’a göre 1971 yılında 100 Sovyet diplomat ülkeden sınır dışı edilene kadar da, KGB’nin istihbarat faaliyetleri kontrol altına alınamıyor.

İç istihbarat örgütünün siyaset ile en içli dışlı olduğu yıllar da Soğuk Savaş yılları. MI5 bu dönemde önceliğini, “yıkıcı faaliyetler ile mücadele” olarak belirliyor.

Yıkıcı faaliyetlerin tanımı, “parlamenter demokrasiyi siyasi ya da silahlı yollarla yıkmaya çalışmak” olarak yapılınca, izlenenlerin arasına siyasetçiler de katılıyor.

Bu dönemde başbakanlık koltuğuna oturan her lidere, kabinesini oluştururken dikkat etmesi gereken isimlerin bir listesi veriliyor. Kitapta, 1960’larda görev yapan üç milletvekilinin Sovyet istihbarat servisleri adına çalıştığı belirtiliyor.

1970’lerde ise, teşkilatın Sovyet istihbaratına karşı koyma kabiliyetinin bir hayli azaldığı anlatılıyor.

Thatcher’ın isteği reddedildi

Profesör Andrew’a göre Margaret Thatcher döneminde hükümet, madenciler grevi gibi siyasi olaylarda MI5’tan yardım istiyor.

Ancak MI5, grevcilerin elebaşları hakkında rapor hazırlamayı reddediyor.

1980’lerin sonuna doğru, terörle mücadele MI5 için daha öncelikli hale geliyor.

Bu dönemde önce IRA, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra ise El Kaide takip edilmeye başlanıyor.

Dünyada ilk kez önde gelen bir istihbarat örgütünün arşivini bu kadar geniş kapsamlı olarak açtığını söyleyen Andrew, şöyle konuştu:

“Eğer tarihinizin yazılmasına izin vermezseniz, tarihin duracağı yerde sadece boş bir sayfa olur; uydurma bilgiler olur, komplo teorisi olur.”

Kaynak: BBC

Dünya Bülteni Haber Merkezi

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap