134) DİPLOMATİK REZALET ! DAVUTOĞLU’NUN MİSYONU

Yayin Tarihi 3 Mart, 2008 
Kategori BASIN-YAYIN

 

image0013.jpg

 

Davutoğlu’nun misyonu

 

 

Bağdat’ta zor şartlar altında zorlu temaslar yaptıktan sonra dönen Ahmet Davutoğlu ile telefonda konuştuk.Bağdat’a gitmeden önce Ankara’da ABD Büyükelçisi ile görüştüğünü, onların haberdar olduklarını, kendilerine bir rahatsızlık ifade etmediklerini söyledi

Başbakan’ın danışmanı olan ve Cumhurbaşkanı’yla da çalışan Davutoğlu, kendisinin Bağdat’a görüşmeler yapmak üzere gönderilmesinin Amerikalıların tepkisini çektiği yorumumuzun doğru olmadığını söyledi.

Bağdat’a gitmeden önce Ankara’da ABD Büyükelçisi ile görüştüğünü, onların haberdar olduklarını, kendilerine bir rahatsızlık ifade etmediklerini söyledi.

Ben de ona, benim önceki günkü yorumumun Ankara’daki değil Washington’daki kaynaklara dayandığını söyledim.

Bunun üzerine Ahmet Davutoğlu olan biteni kendi açısından şöyle anlattı.

Bağdat’a gönderilmesinin başlıca iki amacı olduğunu vurguladı

1- Cumhurbaşkanı Gül’den Celal Talabani’ye bir davet mektubu götürmek

2- Türkiye’nin operasyonunun Kuzey Irak’ta altyapıyı, köprüleri tahrip ettiği yolundaki iddiaların asılsız olduğunu anlatan belgeleri Irak’lılara vermek. Bu amaçla askerlerin bizzat sağladığı görüntüleri, uydu fotoğraflarını birlikte götürmüş Davutoğlu.

Hoşyar Zebari ile yapılan görüşmenin çok dostane geçmediği ve tartışmalı olduğu anlaşılıyor. Çünkü Zebari, Davutoğlu’nun kendisinden hemen sonra Talabani ile yapacağı görüşmeden hoşnut değilmiş. Zebari görüşme biter bitmez, Davutoğlu’nun sözleriyle ‘hiç de hoş olmayan bir sürpriz yapmış’, haber vermeden basın toplantısı düzenlemiş ve Davudoğlu, istemediği halde basının önünde konuşmak zorunda kalmış.

Burada ona operasyonun ne zaman biteceği sorulmuş.

Davutoğlu bana, kendisinin operasyonun ne zaman sonuçlanabileceği konusunda bilgisinin olduğunu ama bunu orada açıklamasının imkansız olduğunu söyledi.

‘Askerlerimizi tehlike altında bırakacak bir açıklama gayet tabii ki yapmam’ diye de vurguladı. Dolayısıyla ‘gerektiği zaman çıkılır’ türünde sözünün Amerikan tarafınca yanlış anlaşılmasının da söz konusu olmadığını anlattı.

Yapacağı ziyaretten vazgeçme eğiliminde olan Talabani’nin Abdullah Gül’ün daveti üzerine gelmeyi yine gündemine aldığını açıkladı Ahmet Davutoğlu.

Bu misyona kendisinin gönderilmesinin gayet normal olduğunu, çünkü sadece kendisinin yıllardır Irak’taki tüm taraflarca bağlantıyı sürdürdüğünü de ekledi.

Olayın oluş bitişinin hiç hoş görüntü vermediğini söylediğimde; ‘bu gelişmelerin kamuoyu diplomasisi yönü iyi yönetilememiş olabilir ama bunu yönetmek benim işim değil, ben bana verilen görevi yaptım’ dedi.

Bitirirken, kendisinin günlerdir eve gidemediğini, Bağdat’ta da zor şartlar altında çalışıldığını belirtti. Doğum gününün 26 Şubat olduğunu söyleyerek ‘hâlâ daha kutlamak için evime gidemedim’ dedi.

Zor işler yapılmaya çalışıldığını ancak çalışmaların iyi yönetilemediği gibi bir itirazımız olduğunu yeniledik ve Davutoğlu’na ailesiyle birlikte uzun yıllar dileyerek konuşmamızı bitirdik.

Dün Washington’daki bazı kaynakların algılamalarını, bugün de olayın içindeki adamın görüşlerini aktardık. Bugün yorumdan mümkün olduğunca uzak durup, olan biteni aktarmak görevimizi yaptık.

Serdar TURGUT

 

YORUMLAR

Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut, Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu’nun Irak ziyareti öncesi yaşanan skandalı ifşaa etti. Davutoğlu, Bağdat’a gitmeden ABD Büyükelçisi ile görüştüğünü açıkladı.

İcazetli ziyaret
Turgut’a yaptığı açıklamada Bağdat gezisinden ABD’nin rahatsız olmadığını belirten Davutoğlu, yola çıkmadan Ankara’da buluştuğu ABD Büyükelçisi Ross Wilson’un ziyaretin kendileri için bir rahatsızlık ifade etmediğini söylediğini anlattı.


Davutoğlu-Wilson görüşmesi, Cumhurbaşkanı Gül’ün davet mesajını Talabani’ye iletmek için bile Türkiye’nin ABD’nin onayına muhtaç olduğu gerçeğini gözler önüne serdi.


Talabani’ye Gül’ün davetini ilettiği Bağdat ziyaretine ABD elçisi Wilson’la görüştükten sonra çıkan Davutoğlu Irak’ta peşmergenin oyununa da gelmiş


Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu’nun kara harekatı sürerken Irak’a yaptığı ziyaretin kapalı kalan bölümleri de gün yüzüne çıkıyor. Akşam gazetesi genel yayın yönetmeni Serdar Turgut, dünkü gündem adlı köşesinde Irak ziyatenin ardından Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Davutoğlu, Bağdat ziyaretine çıktamadan Amerika’yı haberdar ettiğini anlatmış. “Bağdat’ta zor şartlar altında zorlu temaslar yaptıktan sonra dönen Ahmet Davutoğlu ile telefonda konuştuk” diyen Turgut şunları yazdı:
Wilson, ’rahatsız  olmayız’ demiş
“Başbakan’ın danışmanı olan ve Cumhurbaşkanı’yla da çalışan Davutoğlu, kendisinin Bağdat’a görüşmeler yapmak üzere gönderilmesinin Amerikalıların tepkisini çektiği yorumumuzun doğru olmadığını söyledi. Bağdat’a gitmeden önce Ankara’da ABD Büyükelçisi ile görüştüğünü, onların haberdar olduklarını, kendilerine bir rahatsızlık ifade etmediklerini söyledi…Zebari’nin sürprizi!..
Turgut, Davutoğlu’nun Irak Dışişleri Bakanı ile görüşmesine ilişkin ise ”Hoşyar Zebari ile yapılan görüşmenin çok dostane geçmediği ve tartışmalı olduğu anlaşılıyor. Çünkü Zebari, Davutoğlu’nun kendisinden hemen sonra Talabani ile yapacağı görüşmeden hoşnut değilmiş. Zebari görüşme biter bitmez, Davutoğlu’nun sözleriyle ’hiç de hoş olmayan bir sürpriz yapmış’, haber vermeden basın toplantısı düzenlemiş ve Davudoğlu, istemediği halde basının önünde konuşmak zorunda kalmış…“ diye yazdı.

Kuklalarla görüşmüştü
Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, 27-28 Şubat tarihlerinde Irak’a yaptığı ziyarette, kukla Irak yönetiminin Devlet Başkanı Celal Talabani ve Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile bir araya gelmişti.


Diplomatik skandala büyük tepki

AKP, ABD’siz yapamıyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AKP’nin dış politikayı Amerikasız yürütemediğini söyledi. 27 Aralık 2007 tarihli Financial Times gazetesinde ”ABD’nin hava harekatına onay verdiği ancak kapsamlı bir kara harekatına izin vermediğinin“ yazıldığını hatırlatan Öymen “ ABD bütün PKK’nın tasfiyesine izin vermiyor. Gates ve Bush’un açıklamaları açık. Baskı böyle yapılır. Yoksa gelip, kolundan tutup insanlar tahdit edilmez. Bu yapılanlar baskıdan da öte tehditti. Bunun muhatabı da AKP’ydi. Zaten AKP dış politikayı ABD’siz yürütemiyor “ dedi. Öymen, ABD’nin, bilinçli olarak operasyonun bitirilmesini istediğini kaydetti.


Böyle dış politika olmaz
Yıllarca Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği görevini yürütmüş deneyimli diplomat Nüzhet Kandemir de, AKP’nin dış politikayı Dışişleri Bakanlığı’yla değil danışmanlar aracılığıyla yürüttüğünü hatırlatarak “Her şey ABD’lilerle konuşularak yapılırsa yalan perdesi aralanmaz. Türk kamuoyu da sınır ötesinin sona erdiğini peşmerge sözcülerinden veya Irak Hükümetinden öğrenir” diye konuştu. Sınır ötesi harekatın bitirilmesi kararının ise Hükümetin olduğunu kaydeden Kademir şunları söyledi:  “Bürokratların görevi bellidir. Siyasi iktidar bir görev verir. Operasyonu bitirme kararını burada asker vermez, siyasi iktidar verir.”

YENİÇAĞ

ziyaretcidefteri21111126.gif

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap