132) ATATÜRK’ÜN VERDİĞİ İSİMLER VE SOYADLARI-3

Yayin Tarihi 20 Mayıs, 2011 
Kategori ATATÜRK

ATATÜRK’ÜN VERDİĞİ İSİMLER VE SOYADLARI

 

image00140.jpg

 

ATALAY

Atatürk çok sevdiği bir kimse olan ve meclis’te çok konuşan Besim76  Bey’e “Atalay” soyadını vermişti.77

 

DORUK

Tütün ticareti yapan tütüncü İhsan Namıyla anılan İhsan Bey Tokatlıyan Otelde Atatürk’ün dikkatini çeker. Atatürk kendisine ne iş yaptığını sorar. Tütün tüccarı olduğunu öğrenince soyadı alıp almadığını sorar. Almadığını öğrenince: “Soyadın Doruk78 olacaktır” der.

Ve yemek listesinin arkasına yazıp imzalar.79

 

ÇINAR

Tanınmış inkılâp ve siyasetçi adamlarımızdan biri olan Hüseyin Vasıf80 Bey’e uzun boyundan ve kuvvetli bünyesinden dolayı Atatürk tarafından “Çınar” soyadı verilmiştir.81

 

İNÖNÜ

Atatürk 26 Aralık 1934 tarihinde Başbakanlığa gönderdiği bir yazıda İsmet82 Paşa’ya İnönü soyadını verildiğini belirterek şöyle demiştir.

Başvekil İsmet Paşa Hazretlerinin inkılap tarihimizin ilk şerefli ve parlak sahifesi olan meydan muharebelerinin baş kahramanı olmuş bulunması itibariyle soyadı kanunu icabı olarak alacağı aile isminin İnönü olmasını çok yerinde bulduğumdan kendilerine bu soyadını tevcih ettiğimi bildiririm.83

 

UZER

Hasan Tahsin84  Bey’e Atatürk tarafından Uzer Soyadı verildi.85

image00212.jpg

Atatürkün kendi el yazısı ile “Uzer” soyadını verdiği belge.

 

URSAVAŞ

Ali Saib86 Bey’e soyadı kanunu kabul edildikten sonra Atatürk tarafından Urfa’da Fransızlara karşı savaşta gösterdiği yararlıklar dolayısıyla “Ursavaş” soyadı verilmişti.87

 

ERKİN

Ulusal Demiryolculuğumuzun kurucusu olan Behiç88 Bey’e 5 Şubat 1935’te Atatürk tarafından “Erkin” soyadı verilmişti.89

 

HAZAR

11-20 Kasım 1937 tarihleri arasındaki Doğu Anadolu Gezisi90 sırasında Atatürk Gölcük gölünü; Hazar Gölü olarak Büyük Türk İmparatorluğunun adını hatırlatacak şekilde değiştirdi.91

 

İÇÖZ

Süleyman Sırrı92 Bey’e Atatürk tarafından “İçöz” soyadı verildi.93

 

YİĞİT

İbrahim Süreyya94  Bey’e Atatürk tarafından “Yiğit” soyadı verilmiştir.95

 

DAMAR

Zamir96 Bey’in ismi 1934 yılında Atatürk tarafından “Damar” olarak değiştirildi.97

 

GEREDE

Hüsrev98 Bey’e Atatürk tarafından “Gerede” soyadı verildi.99

 

DİYARBAKIR

İsmail Gürel100 anlatıyor:

1937 sonbaharında Diyarbakır ziyaretinde101 akşam saatlerinde Halkevi binasına teşrif ettiler, halk binaya doldu. Atatürk umumi müfettişlik için tahsis edilen orta yerdeki büyük locaya geldiler; ben de onun yanındaki locada arkadaşlarla birlikte idim. Alkış “yaşa” seslerinden Atatürk şu şekilde halka hitabetti: “Muhterem Diyarbakırlı hemşerilerim.” Ben birden afalladım! Diyarbekir’i Diyarbakır diye telaffuz ettiler. “25 sene sonra Diyarbakırlı hemşerilerime bu modern binanın çatısı altında hitabetmekten bahtiyarım” dediler. Üç defa Diyarbekir’i Diyarbakır olarak söylemesi tesadüf değildi herhalde. Başımı çevirdim, yanımda Belediye Reisini gördüm “Reis” dedim, “Paşa şehrin ismini değiştirdi. Şehrin ismi Diyarbakır oldu, arkadaşların hepsi burada, bir karar al imzalayalım, ne olur ne olmaz. Paşa bizlerle konuşurken bu mevzuu açacaktır, hazırlıklı olalım” dedim.

Reis yanımdan ayrıldı. Paşa halka hitabdan sonra salona geçtiler, bizler de gittik karşılarına oturduk. “Merhaba Diyarbakırlı arkadaşlarım” dedi. “Belediye Reisi Kim?” dedi. Reis kalktı “Bendeniz Paşam” dedi. Atatürk “Diyarbakır’ı çok iyi buldum” dedi. Reis Diyarbekirimiz sayenizde çok iyi olacak Paşam” dedi . Atatürk, “Sen Diyarbekir diyorsun, ben Diyarbakır diyorum, hangisi doğru?” dedi. Reis ve ben bir ağızdan “Diyarbakır” dedik. “Bugünden itibaren tensip buyurduğunuz isimle şehrin adı Diyarbakır olmuştur Paşam” dedik. Atatürk, “Tamam, şimdi ben sizlere bu ismi neden koyduğumu anlatayım. Burası hiçbir zaman bekirin diyarı olamaz, burası bakırın diyarı olur; çünkü Cenabıallah diyara bakır madeni vermiş, yakınına da keşker taşını vermiş, bakır için lazım olan suyu da vermiş. Onun için burası Diyarbakır’dır” dediler ve 1937 Ekim ayından sonra Diyarbekir şehrinin adı Diyarbakır olarak değiştirilmiş oldu.102

 

ELAZIĞ

Atatürk 16 Kasım 1937 günü gece Diyarbakır’dan Elaziz’e gelir. 17 Kasım günü Elaziz Halk evinde kendisine bir yemek verilir, Atatürk biraz rahatsızdılar. Salonun her köşesini ayrı ayrı selamladılar. Şair Fazıl Ahmet Aykaç’ı yanına çağırarak Elazizlilere bir kararını açıklamasını istediler. Aynen kendi ifadeleri ile dediler: “Şehirlerimizi şahıs isimleri ile adlandırmak yerine bundan sonra şehirlerin kendilerine has nitelikleri ile adlandırılmasını daha doğru buluyorum. Onun için bu gece burada Elaziz’in adını değiştireceğiz” dedi. Elaziz’in Elazık’tan bozulma olduğunu, aslının Elazık olacağını, azık kelimesinin Türkçe’de verimli anlamına geldiğini, Elazık’ın çok verimli bir yer, feyz ve bereket diyarı, halkının mert ve çalışkan olduğunu söyledi. “Türklerde eski bir adet vardır, çalışmaya gidenlerin yanlarına azık konur. Türkçemizde sona gelen k sesi yumuşar g olur. Onun için Elaziz bu geceden sonra Elazık olacaktır” der . Atatürk Ankara’ya döndükten sonra 10 Aralık 1937’de Bakanlar Kurulu kararı ile Elazık adını söyleme kolaylığını düşünerek Elazığ’a çevirdi.103

 

KORUTÜRK

1935 yılında Deniz Harb Akademisi Mezunu olan Fahri Sabit104 Bey bir akşam Karpiç105’te yemek yerken maiyetiyle Karpiç’e gelen Atatürk’le karşılaşır sivil giyimli olan Fahri Bey’i Atatürk’ün yanında olanlar yabancı birisi zannederler. Fakat Atatürk onun bir Türk genci olduğundan şüphe etmez. Aralarındaki sohbetten sonra Atatürk yardımcısına soyadı alıp almadığını sorar Fahri Sabit Bey Henüz soyadı almadığını söyleyince, Atatürk;

-“Biz bu memlekette bir takım inkılâplar yaptık ve bunların korunmasını şahsiyet sahibi Türk Gençliğine emanet ettik. İşte bu gençlerden biride sensin sana Korutürk soyadını versek ne dersin” diye sorar.

Fahri Sabit Bey Şükranla kabul edeceğini ve bu soyadını taşımakla hayatının en büyük şerefini bulacağını söyler.106

 

ARAS

Atatürk’ün yakın arkadaşı ve 13 yıl Dışişleri Bakanlığı yapan Dr. Tevfik Rüştü107 Bey’e Aras soyadını vermiştir. Bu soyadını almasının nedeni Türkiye ile İran arasında sınır olarak kabul edilen Aras nehrinden geliyordu.108

 

ARI

Atatürk’e ondan sonraki Cumhurbaşkanlarına uzun yıllar hizmet eden Hüseyin’e Atatürk, Arı soyadını vermiştir. Bu soyadının öyküsü Atatürk anlatıyor:

“Soyadı kanunu çıktığı zaman Atatürk Köşk’te çalışanların soyadlarını kendisi koyup Ulus Gazetesi’ne vermişti. Bunlar orada basılmıştı.

Benim soyadım Özmen idi.

Bir gün yaverlerden biri “Seni Atatürk çağırıyor” dedi. Yanına gittim Dil Kurultayı Üyeleri ile oturmuşlar, yemek yiyorlardı. Çok kızgındı. Beni görünce eli ile işaret edip yanına çağırdı, korkudan ayaklarım titriyordu.

-“Sen ne yaptın?” diye bağırdı dizlerimin dermanı hepten kesilmişti, kekeleyerek;

-”Suçum neymiş Paşam?  Ben bir şey yapmadım” dedim.

Ne olacak Abidin109 Bey’in soyadını almışsın diye başını kaldırmadan söyledi.

-”Aman Paşam emirleriniz üzerine Ulus Gazetesi’nde adlarımız çıktı. Siz verdiniz bana bu soyadını dedim ama terden sırıl sıklam olmuştum. Öyle deyince getirin bana Ulus gazetesini dedi. Abidin Bey’e sen haksızsın bu işte, ben vermişim bu soyadını” dedi.

Afet İnan da orada idi. Söze katıldı. Bu iş kovalandığı her yere girip çıktığı için soyadını aralayalım dedi. Arı kondu. Oybirliği ile karalaştırıldı sonra bana dönen Atatürk:

-”Sakın bu sokucu arı değil, koyacağım: Arı kelimesinin iş anlamı var” der.110

 

TANDOĞAN

Atatürk Ankara Valisi olan Nevzat111 Bey’e Tandoğan soyadını vermiştir. Kendisi sistemli, düzgün ve metotlu çalışırdı. Sabahları çok erken kalkardı. Atatürk ona bu yüzden ve erkenciliğinden dolayı “Tandoğan” soyadını vermiştir .112

Atatürk kendi el yazısı ile “Nevzat oldu Tandoğan” ibaresini yazmıştır.113

Bu soyadının kendisine Atatürk tarafından tevcih edildiği gün Nevzat Bey son derece mutlu ve gururludur. Arkadaşı Kazım Atakul bu olayı şöyle anlatır114 : Kendisinin yanına girmiştim soyadı kanunun yürürlüğe girdiği günlerdeydi. Bana, senin soyadın ne? Diye sordu; “Atak ya da Atakul” sözcüklerini düşünüyorum dedim. Hayır, olmaz Atakul olsun dedi ve ilave etti.  Bak Kazım bana Ulu Önder Atatürk Tandoğan soyadını verdi. Ben onu tescil ettiriyorum dediler.

 

UYBADIN

Atatürk Mehmet Cemil115 Bey’e Uybadın soyadını verdi.116

 

BARAN

Atatürk Bekir Sami117 Bey’e Baran soyadını verdi.118

 

KİTAPÇI

İzmir’in yaşayan en eski kitapçılık dükkânı 1913 yılında Ragipzade Biraderler adıyla açılmıştır. İki halazade Hüsnü Bey119 Mebus olarak Ankara’ya gitmiş, Fahrettin Bey’de hukuk fakültesinin üçüncü sınıfındayken Kurtuluş Savaşına katılır. Soyadı kanunu çıkınca, ailenin lakabı soyadına dönüşüyor. Atatürk “Sizin soyadınız kitapçı olsun” diyor. Kitapevi de “Yavuz” adını alıyor.120 Yavuz kitapevi 90 yıldan beri ayaktadır.

 

ÜLKÜ

Atatürk halkevleri Dergisine Ülkü adını vermiştir. Naim Onat şöyle anlatmaktadır: “1933 yılının ilk ayında Atatürk’ü Adana istasyonunda karşılamıştım. Trende beni yanlarına çağırdılar Mersin’e kadar devam eden yolculukta bu kelime(Ülkü kelimesi) ve daha başka dil bahisleri üzerinde konuşulmuştu. Beni görür görmez memnun olacaksın dediler. Yakında çıkacak Halkevi Dergisine benden bir ad istediler, sizin Ülkü’yü verdim. Bu kelimeyi tam ideal karşılığı olarak kullanmama bizim Ali Bey’in (O gün, trende ve yanlarında bulunan Nasır Vekili Ali Çetinkaya’nın) sözleri de ayrıca yardım etti. Ali Bey, ideal kelimesinin İngiltere’de timsal ve örnek anlamlarında kullanıldığını söylediler. Bilirsiniz ki Ülkü ve Ülgü Türkçe’mizde de ölçü ve örnek de demektir. Esasen ideal de ermek istenilen amacın zihinde kurulmuş bir timsali örneği değil midir.121

Daha sonra yayınlanan Ülkü’nün ilk sayısında Atatürk’ün el yazısıyla

“Ülkü” ye

“Ülküden öz ülkümüzün yayma yolunda kutlu verimler beklerim” diye yazmıştır.122

 

MANEVİ EVLADI ÜLKÜ

Ülkü’nün annesi Selanikli Vasfiye Hanım, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım tarafından evlatlık olarak alınıp, büyütülmüş, Zübeyde Hanım’la Selanik’e sonra İstanbul’a, oradan da Ankara’ya birlikte gelmişler. Zübeyde Hanım ölünce, Vasfiye Hanım Atatürk’ün Kız kardeşi Makbule Hanım’la birlikte 1932 yılında ölmüştür.

Daha sonra evlenen Vasfiye Hanım’ın doğan kız çocuğuna, Atatürk daha yüzünü görmeden “Ülkü” adını koymuş. Ülkü, geçen yıllar içinde büyüdükçe ona olan sevgisi de büyümüş öyle ki; Ülkü’yü yurt gezilerinde beraberinde götürür olmuştur.123

 

BAYAR

Atatürk İktisat Vekili sonra Başbakan olan Mahmut Celal124  Bey’e Bayar soyadını vermişti.125

 

İKBAL

Selim Pancar küçük yaşta Afyon’da aşçılığa başladı. Lokantasının ünü her tarafa yayıldı. Atatürk’te Afyon ziyaretinde bu lokantaya uğrar ve yediği yemeklerin lezzetinden memnun kalır. Beğenisini Selim Pançar’a: “Her zaman İkbal olasın” sözleriyle dile getirir. Ve Selim Pançar o günden sonra lokantasının adını İkbal olarak değiştirir.126

 

ÇAMLIK

Atatürk’ün son İzmir gelişinde Selçuk Aziziye İstasyonunu ziyaret eder. İstasyonun çamlar arasında olduğunu gören Atatürk “Burası Çamlık olsun” der. O günden sonra Aziziye İstasyonu’nun adı Çamlık İstasyonu olarak kalmış.127 Burada Buharlı Lokomotif Müzesi olup 30 kadar tarihi lokomotif sergilenmektedir.

 

GÖKÇEN

İlk kadın hava savaş pilotu Sabiha Hanım’a 19 Aralık 1934 tarihinde Atatürk “Gökçen” Soyadını vermiştir. Sabiha Gökçen şöyle anlatmaktadır. Henüz Türkkuşu kurulmadan, henüz ben havacı olmayı aklımdan bile geçirmezken, soyadı yasası çıktığı günlerden birinde akşam yemeğinde, önündeki kâğıda Sabiha Gökçen yazdı. Sonra yüzüme gülerek baktı ve

-“Tamam mı çocuğum” der.

-“Bundan böyle seni Sabiha Gökçen diye çağıracağız. Soyadın kutlu olsun” der sonra kâğıda diğer cümleleri yazıp imzalar.128

image0036.jpg

Atatürk tarafından Sabiha Gökçen’e verilen soyadı beratı.

 

UZAY

Son Trabzon seyahatinde üçüncü Umum Müfettişlik Baş Müşaviri daha sonra Trabzon valisi olan Yahya Sezai Uzer’in Atatürk tarafından soyadı değiştirilmiştir.

O Akşam sofrada bulunan Trabzon gençlerinden Rıza Hancer olayı şöyle anlatmaktadır129;

Vali Tahsin Uzer Bey arada bir salona çıkıyor, dışarıda olup bitenleri de takip ediyor, gerekli emir ve talimatları veriyor, gelen misafirleri karşılıyor. Bir ara yanında Baş müşavir Yahya Sezai Uzer’le birlikte içeriye girdi. Atatürk’e yaklaşıp selam verdikten sonra,

-”Atatürk’üm Baş Müşavirim Yahya Uzer” diye Atatürk’e takdim eder. Atatürk eli yine yüzünde ve sigarası elinde, kısa bir göz süzmeden sonra,

-”Dur bakalım yahu Tahsin bu ne biçim iş baş müfettişte Uzer, Baş müşavir de Uzer, ikinizden birinin soyadını şimdi değiştireceğim” der, ve devam eder.

-”Seninkini değiştirmeyeceğime göre Baş müşavirinkini değiştiriyorum ve bu tarih ve saatten sonra soyadı ‘Uzay’ olmuştur” der.

Alkışlar arasında, Yahya Sezai Bey gözyaşlarını tutamadı. Sohbet devam ederken bir ara Yahya Sezai Bey Tahsin Uzer Bey’e bir şeyler söyledi ve Tahsin Uzer Bey Atatürk’e yaklaşarak,

-”Atatürk’üm istirhamım var.” Atatürk

-”Söyle Tahsin” der. Tahsin Uzer Bey

-”Müşavirim Yahya Sezai Uzay’a verdiğiniz yeni soyadını Atatürk’üme şükranları ile bir kağıda yazılı hatıra olarak elinizden almayı arzeder.”

Atatürk Kâğıt kalem ister ve 30×40 ebadında bir kartona kendi el yazısı ile Yahya Sezai Uzay yazarak K. Atatürk imzası ile Tahsin Uzer’e verir.”

Yahya Sezai Uzay daha sonraları Trabzon Valisi olur ve değerli hizmetlerde bulunur.

KANSU

Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşlarından olan Mazar Müfit uzun yıllar milletvekilliği yapmıştır. Kendisine 3 aralık 1934 tarihinde Atatürk tarafından “Kansu” soyadı veilmiştir.130 

image0041.jpg

Atatürk’ün Mazhar Müfit Kansu’ya “Kansu” soyadını verdikten sonra imzaladığı belge.

 

Kaynak: Atatürk’ün Verdiği İsimler ve Soyadları Üzerine Bir Deneme, Yard. Doç. Dr. Eren AKÇİÇEK

http://www.isteataturk.com/haber/5352/ataturk-8217un-verdigi-isimler-ve-soyadlari

ERK 

Ziya Nuri Bey oğluna ad konulmasını Atatürk’ten mektup ile ister. Atatürk’de çocuğa “ERK” adını verir. 

Erk; güçlü, iktidar sahibi anlamındadır.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Paylaş:

Yorumlar

“132) ATATÜRK’ÜN VERDİĞİ İSİMLER VE SOYADLARI-3” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. Riza hancer | Usdatingacadem yorum tarihi 6 Nisan, 2012 10:05

    […] 132) ATATÜRK’ÜN VERDİĞİ İSİMLER VE SOYADLARI-3 : Yeniden &#…RIZA HANÇER. 1945. HAYRETTİN PARMAKSIZOĞLU. GÖYNÜK. 1943. HADİ İLKAY SOYGÜR. İSTANBUL. 1948. ENGİN MUTLULU. ÜSKÜDAR. 1944 … […]

  2. Mustafa Kılıç yorum tarihi 21 Mart, 2013 00:37

    Sabiha GÖKÇEN , Türkiyenin ilk kadın pilotu olarak yazılmış, lütfen düzeltiniz. Türkiyenin ilk bayan pilotu Bedriye Gökmen BACI dır. Sabiha GÖKÇEN Hanımefendi Türkiyenin ve Dünyanın ilk bayan savaş pilotudur.

  3. Yılmaz Karahan yorum tarihi 21 Mart, 2013 01:59

    Mustafa bey gereken düzeltme yapılmıştır. Yardımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz. Saygılar

Yorum yap