130) ŞEKERİMİZİN TADI YOK OLUYOR -1

Yayin Tarihi 25 Şubat, 2008 
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ

ŞEKERİMİZİN TADI YOK OLUYOR ! -1

SAYIN YAŞAR ERBOZ VE MACİT SOYDAN TARAFINDAN HAZIRLANAN  BU ARAŞTIRMA YAZISI, BEŞ BÖLÜM HALİNDE YENİÇAĞ GAZETESİNDE “ŞEKERE SALDIRININ ANATOMİSİ” BAŞLIĞINDA YAYINLANMIŞTIR.

image00192.jpg

Türkiye’nin en kritik sektörlerinden biri olan tarım ve tarım sektöründeki en değerli ürünlerden biri olarak değerlendirilen şeker, gelecek yüzyılın en önemli kaynaklarından biri. Bunun nedeni hem dünyada meydana gelecek şeker açığı, hem de özellikle pancar şekeri üretimi sonucunda ortaya çıkan küspeden elde edilen enerji. Dünyada ve özellikle de Avrupa Birliği’nde önümüzdeki dönemde şeker pancarı küspesinden üretilen  bio etanol, önemli bir enerji yakıtı olarak gündeme gelecek. AB’de önümüzdeki dönem enerji kaynaklarının bir bölümünün yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmesinin zorunluluğu bio etanolün de öneminin artmasını sağlıyor. Bu noktada dünyada pancar üretiminde önemli sıralarda yer alan Türkiye’nin bu stratejik ürünün geleceği açısından, dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alması kaçınılmaz. Ancak bu ülkede şeker pancarından şeker üretimine ağırlık verilmesi ile mümkün olabilecek.

Ülkemizi sömürmek için ‘tatlı’ engeller
Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, dünyanın en önemli pancar üreticileri arasında yer alan Türkiye’nin, 10 milyon vatandaşa iş ve ekmek sağlayan şeker sektörüne destek vermeyen tek ülke olduğunu söyledi.

Pancar üretimi konusunda Türkiye’nin önüne ya engeller getirilmek isteniyor ya da büyük yanlışlar yapılıyor. Bu yanlışların başında elbette ki sektörde yapılan özelleştirmeler ve  şeker pancarı üreticisine devlet desteğinin yeterli derecede verilmemesi geliyor. Oysa başta Rusya olmak üzere Türkiye’nin etrafındaki tüm ülkeler, şeker pancarından şeker üretmek için ülkelerinde bulunan bütün şartları zorluyor. Rusya, coğrafi ve iklim şartları yeterli olmamasına rağmen tüm şartlarını zorlayarak şeker üretmek için elinden geleni yapıyor.

İstihdam kaynağı
Amaç sadece dünyada oluşacak şeker açığından dolayı şeker ihracatı yapmak değil, aynı zamanda geleceğin en önemli enerji kaynağı olabileceği varsayılan bio etonol üretiminde de dünyanın önemli ülkeleri arasında yer alabilmek. Aynı girişimleri İran’da da görmek mümkün. Suriye’de de şeker üretimini arttırmak amacıyla fabrikaların kurulduğunu biliyoruz. Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, pancar tarımı ve pancar şekeri sektörünün en fazla istihdam yaratan, yan sektörlere büyük katkı sağlayan, en fazla çiftçi geliri sağlayan sektör olduğunu açıkladı. Gök, şeker sektörünün ülkemize yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yarattığını, taşımacılık sektörüne de yılda 25 milyon ton iş hacmi sağladığını kaydetti. Geçimini doğrudan veya dolaylı olarak bu sektörle ilişkilendirmiş 10 milyon insanımızın iş ve ekmek kapısı olan şeker sektörünün mutlaka desteklenmesi gerektiğini de belirten İsa Gök, şöyle devam etti:

Özelleştirme riski
“Bu özellikleri nedeniyle sektör tüm dünyada desteklenip korunmaktadır. Türkiye, bu sektörü desteklemeyen tek ülkedir. Şeker Sanayii Türkşeker, 22 Haziran 2000 tarihinde IMF’ye verilen Ek Niyet Mektubu’nda belirtilen esaslar dahilinde, özelleştirme kapsamına alınmış, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) 27 Haziran 2003 tarihinde aldığı kararla da özelleştirme yol haritası belirlenmiştir. 21.Ocak 2005 tarih ve 2005/17 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile özelleştirme yol haritası revize edilmiştir.” Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin toplumsal ve sektörel riskler taşıdığını da kaydeden Gök, “6 Aralık 2005 tarih ve 26015 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile birim üretim maliyetleri düşük, kar oranları yüksek fabrikalardan Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları özelleştirme programına alınmıştır” dedi. Bu durumun, şeker fabrikalarından karlı olanların özelleştirilip, kalanların kapatılacağı yönünde endişeler yarattığını da anlatan Gök, şunları söyledi:

Bu şirkete dikkat!
“Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi çalışmalarına yardımcı olmak üzere 9 Kasım 2004 tarihinde sonuçlanan ihaleyle Oyak yatırım Menkul Değerler A.Ş. abo International Advisory Services B.V. ve ED&F Man konsorsiyumu seçildi. ED&F Man 220 yıldır şeker ticaretiyle uğraşmaktadır. Şeker ticareti konusunda dünyanın 60 ülkesinde 35 şirket ile faaliyet göstermekte olan bu şirket, şeker ticaretinde dünya lideridir. Ayrıca Ukrayna’daki tesislerinde, kamış şekeri üreten ülkelerden temin ettiği ham şerbeti işleyerek şeker üretmektedir. Ülkemizin şeker üretimindeki her azalış, bu şirket için kâr anlamına gelecektir. Böyle bir şirketin şeker sanayiinin özelleştirilmesinde kendi çıkarlarından ve kârından başka bir şey düşüneceğini, Türkiye’nin milli çıkarlarını gözeteceğini varsaymak kesinlikle mümkün değildir..”

Fabrikalar kapanacak
Öncelikle kâr eden fabrikaların özelleştirilmesi halinde, Türk Şeker Fabrikaları’nın pancar işleme kapasitesi ve şeker üretim miktarının daralacağına dikkat çeken Gök, şunları söyledi: “Böylece, Türkşeker’in kapasite kullanım oranı yüzde 15-25’e kadar düşecek. Stoklar olağanüstü boyutlara ulaşacak. Çoğunluğu eski teknoloji-düşük ölçekle üretim yapan bu fabrikalar pazar avantajlarını kaybedeceklerinden zarara sürüklenecek. 15 ile 18 arasında fabrika kapanmak zorunda kalacaktır. Bunların kapanması halinde, pancar tarımı ve şeker üretimi yüzde 40-50 oranında, sektörel istihdam yüzde 50-60 oranında azalacaktır. Bu durumun yan sektörlere yansıması olumsuz olacak, bölgesel kalkınma sekteye uğrayacaktır.”

Yıllık ihtiyacımız 2.5 milyon ton
Bugün ülkemizin yıllık şeker ihtiyacının 2.5 milyon ton civarında olduğunu anlatan Şeker-İş Genel Başkanı bunun çok altında şeker üretilmesine rağmen stokların oluştuğuna dikkat çekti. 1 Eylül 2006 itibarıyla 42 bin tonu güvenlik stokları olmak üzere toplam 503 bin 185 ton stok mevcuduna ulaşıldığını ifade eden Gök, “Stok oluşumunun temel nedenleri; yurda çok miktarda kaçak şeker ve tatlandırıcı girişi, yurt içinde kaçak şeker ve tatlandırıcı üretim ve satışı, kimyasal tatlandırıcıların resmi ithalatının 13 kat artmış olması, nişasta bazlı şekerlerin kotasının yüksek belirlenmesidir” diye konuştu. Türkiye şeker sanayinde üretimi tehdit eden bir baş
ka unsurun da, kadro problemi olduğunu vurgulayan Gök, şunları kaydetti: “Sanayimize 1998 yılından beri kadro tahsis edilmemektedir. Son yıllarda emekli olan üyelerimiz nedeniyle kadro ihtiyacı daha da artmıştır. Yapılan çalışmalar, sanayimizin en az 5 bin yeni kadroya ihtiyacı olduğunu ortaya koymaktadır. Önümüzdeki dönemde emekli olacaklar düşünüldüğünde ise kadro ihtiyacı 7 bin civarında olacaktır. Türkşeker’in kadro ihtiyacı acil olarak çözümlenmediği taktirde, üretim ve verimlilik tehlikeye atılmış, özelleştirmeden önce kadrosuzlukla sektör yok edilmiş olacaktır. Kadro sorunu, Bor, Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları açısından da büyük önem taşımaktadır.”

Türk şeker yaşatılmalı
Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, Türk Şeker Fabrikaları’nın (Türkşeker)yaşatılması ve ülkemizin şeker üretiminde varlığını sürdürmesi için ise gerekli olanları şu şekilde sıraladı: “Öncelikle şeker fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılarak özerkleştirilmeli. AB’ye tam üyelik tarihi olarak belirlenen 2014 yılına kadar ülkemiz şeker sanayiini korunmalı ve devlet desteği sürdürülmeli. Bunun yapılamaması durumunda mülkiyet devri yerine işletme hakkının devri yöntemi benimsenmeli, en az 10 yıl süresince pancar ve şeker üretim garantisi, fabrikaların modernizasyonu ve mevcut istihdamın korunmasına ilişkin hükümler getirilerek fabrikaların yaşatılması temin edilmeli.
Türkşeker fabrikalarının teknoloji ve ölçek sorunları çözülmeli. Fabrikaların üretim maliyetleri minimize edilmeli ve pazar imkanları iyileştirilmeli. Bu konuda çalışanlar dahil tüm kesimler üzerine düşen görevleri yerine getirmeli ve gerekli fedakarlıklara katlanmalı. Devletimiz de kaçak şeker ve tatlandırıcı üretim ve satışını engellemeli. Gerekli kadrolar tahsis edilerek bu kadrolara yıllardır sanayimizde çalışan geçici işçilerin atanması suretiyle kadro sorunu bir an önce giderilmeli. Bor-Ereğli ve Ilgın Şeker Fabrikaları yeniden Türkşeker bünyesine kazandırılmalı. Ayrıca bu önlemler temel sorunların aşılması amacıyla alınacak diğer önlemlerle desteklenmeli.”

Ulusal sermaye yok sayılıyor
Stratejik kuruluşlarımızı ele geçiren küresel sermaye, özelleştirme kervanına pancar sektörünü de katmak istiyor.

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, IMF, Dünya Bankası’nın, ABD’nin, AB’nin ve uluslararası sermayenin baskısı altındaki Türk tarımı ile Türk sanayinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu kaydetti. Aynı çevrelerin baskısıyla ulusal sermayenin yok sayıldığını ifade eden Gök, “Çok değerli kamu kuruluşlarımız yok pahasına satılmakta, yabancılaştırılmakta ve hatalı özelleştirmelerle kapatılmalarına neden olunmaktadır.Ve yine aynı baskı odakları tarafından şimdi de bu özelleştirme kervanına pancar tarımı ve pancar şekeri sanayi katılmak istenmektedir. Böylece Türkiye’nin dünyada söz sahibi olduğu ender sektörlerden biri daha yok olma riskiyle karşı karşıya bırakılmakta, ülkemizin ekonomik ve sosyal geleceği karartılmaya çalışılmaktadır” dedi. Türkiye’nin içinde bulunduğu kısır döngülerden kurtulmasının tek yolunun üretim olduğunu kaydeden Gök, şunları söyledi:

Kente göç artacak
“Üretim yapmakla yaratılacak katma değer, reel kaynaklara dayanan büyümeyi sağlayacaktır. Bu nedenle mümkün olduğunca istihdam yaratma kapasitesi ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimi konusunda gerekli politikalar oluşturulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, üretim arttıkça, ülkemizin ve üretime katılanların geliri de o kadar artacak, bugün dengesiz olduğu bilinen dağıtım ve paylaşım mekanizmalarında adalet sağlanacaktır. İşte pancar  sektörü, tüm dünyada en fazla katma değer yaratan sektörlerin başında gelmektedir.” Şeker fabrikalarının kapanmasının milyonlarca kişiyi olumsuz etkileyeceğini belirten Gök, “Köyden kente göç olgusu önlenemez boyutlara ulaşacak, büyük kentlerde güvenlik sorunları artacak, kırsal kesimde ise terör olağanüstü boyutlara ulaşacaktır. Türk şeker sanayi çökecek, Türkiye pancar şekeri üretiminde stratejik önemini yitirecek ve dev uluslar arası şirketlerin pazarı olacaktır” dedi

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap