13) Karakol Cemiyeti

Yayin Tarihi 13 Temmuz, 2019 
Kategori TEŞKİLAT-I MAHSUSA

Karakol Cemiyeti Nedir?

1) Karakol Cemiyeti, Baha Sait, Kara Vasıf ve Refik İsmail Beyler tarafından Mahmut Paşa Cami avlusundaki bir kahvede yapılan toplantıda doğmuştur. Cemiyetin isim babası, Baha Sait Bey’dir. Cemiyetin kuruluşunda ve nizamnamesinin yazılışında, İttihat ve Terakki ruhundan ilham alınmıştır,

2) Cemiyetin Merkez Heyeti’ni şu kişiler oluşturmaktadır: Baha Sait Bey, Kara Vasıf Bey, Refik İsmail Bey, Galatalı Şevket Bey, Kemalettin Sami Bey, Edip Servet Bey, Ali Rıza Bey. 

3) Bu cemiyet Talat, Enver ve Cemal paşaların memleketi terk edişlerinden sonra, başta kalan İttihatçıları derleyip toparlamayı, onlara yeni görevler verip ülkeyi düşman işgalinden kurtarmayı hedef edinmiştir.

4) Böyle bir cemiyetin kuruluşunu Talat Paşa istemiş, cemiyet başkanı olarak da Kara Kemal’i düşünmüştür. Enver Paşa’nın Kuruçeşme’ deki yalısında Talat, Enver ve Cemal paşaların son toplantılarına katılan Kara Vasıf Bey, teşkilat başkanı olarak ön plana çıkmıştır, Çünkü Kara Kemal’in başka meşgaleleri de vardı; üstelik Bekir ağa Bölüğü’nde hapse düşmüştü.

5) Cemiyet 1918 Kasım‘ın da kurulduktan sonra, önceleri İstanbul’da teşkilatlanmış, daha sonra Anadolu’ya yayılmaya başlamıştır. 

6) Karakol Cemiyetinin nizamname, talimatname ve toplantı tutanakları incelendiğinde görülecektir ki, bu cemiyetin asıl amacı eski İttihatçılar arasında dayanışmayı sağlamak, Türk halkını işgalcilerin ve yerli azınlıkların saldırısından korumak, Anadolu’daki Milli Mücadele’yi insan, cephane ve silah bakımından desteklemektir. Bu işler için askeri ve sivil şahıslardan vatansever, gözünü budaktan esirgemeyen, dinamik insanlar seçilmiş, kendilerine memleketin çeşitli yerlerinde görevler verilmiştir.

7) Karakol Cemiyeti’nin görevlendirdiği kişiler Türk polisiyle işbirliği yaparak, İstanbul’da İşgalci İngiliz ve Fransızlara, Gebze-Kocaeli bölgesinde de Rum çetecilerine karşı büyük mücadeleler vermişlerdir.

8) Karakol cemiyeti, bütün çabalarına rağmen Anadolu’da istediği gibi teşkilatlanamamıştır. Özellikle yayımladığı nizamname ve beyannameler, Mustafa Kemal’in eline geçtikten sonra, bu işteki İttihatçı Parmağı sezilmiş, Cemiyet’in faaliyetlerine izin verilmemiştir. Mustafa Kemal yönetimdeki iki başlılığı istemediği için, Cemiyetin faaliyetlerini engellemiştir.

9) Karakol Cemiyeti başkanı Kara Vasıf Bey’in Milli Mücadele’ye hizmetleri büyüktür. Kendisi, 1920 Mart’ında İstanbul’un işgal edilmesine kadar, Anadolu’nun İstanbul’daki temsilcisidir. Bu yüzden Mustafa Kemal’le arası çok iyidir. İstanbul’da topladığı istihbarat bilgilerini Ankara’ya göndermesi, Kuvayı Milliyecilere danışmanlık yapması Mustafa Kemal tarafından takdir edilmiş, kişiliğine olan güveni artırmıştır. Kara Vasıf Bey İstanbul’daki Milli Mücadele taraftarları ile Anadolu’dakilerin irtibatını çok başarılı bir şekilde sağlamıştır.

10) Karakol Cemiyeti ile Anadolu’nun şifreli haberleşmelerini ise Miralay Galatalı Şevket Bey yürütüyordu. Rauf Bey’in Anadolu’ya çektiği telgraflar, Mustafa Kemal ile Kazım Karabekir’in İstanbul’da bulunan İsmet Paşa’ya yazdıkları mektup ve notlar hep Galatalı Şevket Bey tarafından yerlerine ulaştırılıyordu.

11) İbrahim Tali Bey, Karakol Cemiyeti’nin nizamnamesini, Sivas Kongresi sırasında Mustafa Kemal Paşa’ya vererek onu bu cemiyet hakkında kesin bilgi sahibi yapmıştır. Mustafa Kemal’in nizamnamede geçen başkumandan, ordu, kolordu gibi ifadelerden rahatsız olması, cemiyetin kapatılması için emir vermesine neden olmuştur. Mustafa Kemal, baştan beri iki başlı bir mücadelenin karşısındadır. Cemiyeti lağvettiğini de Sivas Kongresi günlerinde bizzat Kara Vasıf Bey’e söylemiştir.

https://tarihibilgi.org/11-maddede-karakol-cemiyeti-nedir/

Mühürde, ay-yıldız içinde şöyle yazıyor: “Cemiyet-i merkeziye hukuk-ı beşer ve istiklal-i milliyi muhafaza eder”

————————————————————————————–

Karakol Cemiyeti Hakkında Atatürk’ün Görüşleri:

Biz Erzurum’da kongre kararlarının her tarafça anlaşılmasını ve topyekûn uygulanmasını sağlayıcı tedbirleri almaya çalışırken, bize «Karakol Cemiyetinin Teşkilât-ı Umumiye Nizamnamesi (43), ve Karakol Cemiyetinin Vezaif-i Umumiye Talimatnamesi (44) diye basılı birtakım kâğıtların, bütün orduya, komutan, subay, herkese dağıtıldığı bildirildi.

Bu yönetmeliği okuyan bana en yakın komutanlar bile, bu teşebbüsün benden geldiğini sanarak, birçok şüphe ve kararsızlıklara düşmüşler. Benim bir yandan kongrelerle açıkça ortak millî faaliyetlerde bulunurken, bir yandan da esrarengiz ve korkunç bir komite kurmaya çalıştığım zannına kapılmışlar. Gerçi, bu örgütün ve teşebbüslerin elebaşıları İstanbul’da bulunuyorlarmış; fakat, teşebbüslerini benim ad ve hesabıma yapmakta imişler.

Karakol Cemiyeti’nin genel kuruluş tüzüğü’ne göre, genel merkez üyeleri, sayıları, toplantı yer ve toplanış şekilleri, seçim usulleri ve görevlendirilmeleri kesinlikle gizli tutulur.

Bir de, en ufak bir sırrı açığa vuran, Karakol Cemiyeti’ne bir tehlike getiren, hattâ tehlikeye yol açabilecek bir şüphe uyandıran kimseler derhal idam edilir.

Genel Görev Yönetmeliği’nde de bir «millî ordu’dan» söz ediliyor ve «bu ordunun başkomutanı, büyük kurmay hey’eti, ordu, kolordu ve tümen komutanları ile kurmayları seçilmiş ve tayin edilmiş olup gizli tutulur. Bunlar görevlerini gizli olarak yaparlar» açıklaması okunur.

Efendiler, derhal komutanları uyararak, bu tüzük ve yönetmelik hükümlerini asla uygulamamaları gerektiğini ve bu teşebbüsün kaynağını araştırmakta olduğumu bildirdim.

Sivas’a varışımdan sonra, oraya gelen Kara Vasıf Bey’den anladım ki, bu işi yapan kendisi ve bazı arkadaşları imiş.

Herhalde, bu hareket tarzı doğru değildi. Herkesi idam ile tehdit ederek bilinmeyen bir merkezin, bilinmeyen bir başkomutanın, bilinmeyen birtakım komutanların emirlerine uymak mecburiyetinde bırakmaya kalkışmak çok tehlikeliydi.

Gerçekten de, bütün ordu mensuplarında biribirlerine karşı bir güvensizlik ve korku başladı. Söz gelişi, herhangi bir kolordu komutanının, «benim komuta etmekte olduğum kolordunun acaba bilinmeyen gizli komutanı kimdir? Bu gizli komutan ne vakit ve nasıl komutayı ele alacak ve bana ne gibi bir işlem uygulayacak gibi haklı birtakım kuruntulara kapılması ihtimalden uzak değildi.

Sivas’ta Kara Vasıf Bey’e bu gizli merkezin, gizli başkomutanın ve gizli büyük kurmay hey’etinin kimler olduğunu sorduğum zaman, hepsi siz ve arkadaşlarınızdır, karşılığını vermişti. Bu beni büsbütün şaşırtmıştı. Böyle bir karşılık elbette akla yatkın olamazdı. Çünkü, bana asla böyle bir örgütlenmeden kimse söz etmiş ve iznimi de almış değildi.

Bu derneğin, sonradan, özellikle İstanbul’da yine aynı adla faaliyetini sürdürmeye çalıştığı anlaşıldıktan sonra, kuruluşunda ve bununla ilgili olarak bize vermek zorunda kaldıkları bilgilerde samimiyet bulunabileceği iddia edilemez.

http://www.atam.gov.tr/nutuk/karakol-cemiyeti

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap