113) BİR SÖYLEŞİ (SEYMOUR HERSY)

Yayin Tarihi 18 Şubat, 2008 
Kategori BASIN-YAYIN

 

ABD’nin Türkiye’de

çok gayri resmi üssü var

Yarım asırdır röportajlarıyla dünyadaki politik hareketleri belirleyen ünlü gazeteci Seymour Hersh, Türkiye-ABD ilişkilerini, “İnişli çıkışlı ama her zaman iyi” diye tanımlarken, Kürt sorunu ve Ortadoğu’daki kaos ortamıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

ARKA PLAN
image00167.jpg
BU haftaki Pazarertesi konuğumuz efsanevi gazeteci Seymour Hersh. Hersh’i hatırlarsınız, Irak’taki Ebu Garib Hapishanesi’nde Amerikalı askerlerin Iraklı mahkumlara yaptığı işkenceleri ortaya çıkaran isim. Ancak bu Hersh’ün uzun ve başarılı kariyerini yalnızca tekil bir başarısı. Vietnam Savaşı sırasında da My Lai adlı yerde masum Vietnamlı sivillerin ABD askerleri tarafından öldürüldüğünü gözler önüne sermişti Hersh.

ABD’nin Lübnan’a saldırması için İsrail’e yeşil ışık yaktığını da yine Hersh sayesinde öğrendi dünya. Ve Washington İran’a saldırma planları olduğunu. Kısacası haberleri ile dünyayı alt üst etti hep.

Hersh ile geçtiğimiz hafta Washington’da bir araya gelip röportaj yaptım. New Yorker’da yeni bir makalesinin yayınlanmasının hemen ertesiydi. Hersh İsrail’in Suriye’yi bombaladığına işaret ediyor, Suriye’nin sessiz kalmasını Ortadoğu’da büyük bir savaşı önleme isteğine bağlıyordu.

1959’dan beri gazetecilik yapan Pulitzer ödüllü Hersh son çalışmalarına dayanarak yaptığı analizde Türk-Amerikan ilişkileri ile ilgili kesin ifadeler kullandı: “Askeri olarak ABD Türkiye’ye çok önem veriyor. Bu önem politikalardan bağımsız. ABD’nin Türkiye’de resmen açıklanmayan birçok üssü var. Bir takım gizli anlaşmalar çerçevesinde istihbarat paylaşıyorlar, bu da Amerikan özel kuvvetlerinin operasyonlarına olanak sağlıyor.”

·  Geçen gün New Yorker Dergisi’nde İsrail’in Suriye’yi bombalaması ile ilgili yeni bir makaleniz yayınlandı. Geçtiğimiz eylülde Suriye sınırına bomba düşmüş ama Şam’dan ses çıkmamıştı. Bu sessizliği nasıl açıklıyorsunuz?

2006’da Hizbullah 2 İsrailli askeri kaçırdı, 34 gün süren savaşa yol açtı, biliyorsunuz. Oysa İsrail Suriye’yi bombaladığında ilgili taraf hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Bu işte bir gariplik var.

·  Sessizliğin nedeni ne sizce?

Beşar Esad’a yakın birisi bana, kime nasıl tepki gösterecektik, Bush’a mı diye sordu? Suriye tepki gösterirse bir savaş başlayacağından endişe ediyor. Tüm Ortadoğu’da savaş başlayabilirdi. Ortada Ortadoğu’nun bir zafiyeti var ve bu açıklanacak bir şey değil.

·  ABD’nin tutumu ne?

Bush yönetimi açısından baktığımızda Suriye’nin tepki göstermemesi çok manidar. ABD devamlı olarak Suriye’de gizli operasyonlar düzenliyor. Suriye ne yapabiliyor ki? ABD İsrail’in operasyonunu biliyordu, Suriye’nin sessiz kalacağını da.

·  Yani başında olanlara karşı Türkiye’nin tutumu neydi?

Bence Suriye’de olanların detaylarını TSK biliyor ama hükümetiniz bilmiyor.

·  Bu sonuca nasıl varıyorsunuz?

Türkiye hem ABD hem de İsrail için çok önemli. Washington ve Tel Aviv TSK ile çok yakın koordinasyon içinde. Türk askerine özel bir önem veriliyor. ABD’nin Türkiye’de mevcudiyeti resmen açıklanmamış üsleri var. Bir takım gizli anlaşmalar çerçevesinde istihbarat paylaşılıyor ve Amerikan özel kuvvetlerinin operasyonlarına olanak sağlanıyor.

·  Bahsettiğiniz üsler nerede?

Sınırlarınıza yakın. Irak sınırına, Suriye sınırına yakın yerlerdeler.

·  Ne zamandan beri varlar?

Soğuk savaş zamanında kurulmuş olanları var. Uzun zamandan beri iki ülke arasında tam detayları açıklanmayan askeri işbirliği var.

İNİŞ ÇIKIŞA BAKMAYIN, İLİŞKİLER HEP İYİ

·  Türk-ABD ilişkileri Irak savaşının başından itibaren aşağı doğru bir ivme sergiliyordu. Son dönemde ise tekrar flört başladı gibi yansıtılıyor. Sizin söylediğiniz yakın işbirliği bu iniş-çıkıştan bağımsız m?

Tabii politik düzeyde olanlar ayrı. O işin görünen kısmı. Ne olursa olsun çok yakın askeri işbirliği hep devam ediyor.

·  ABD, PKK ile savaş konusunda samimi mi?

ABD yönetimi hâlâ PEJAK ve PKK ile ‘oyunlar’ oynuyor çünkü ikisinden de beklentileri var. ABD ve İsrail’in geçmişte PEJAK’la ilişki içinde olduğunu biliyoruz.

·  ABD, Türkiye’de son günlerde yaşanan laiklik ve türban tartışmalarına nasıl bakıyor?

Bazı çevrelerde gittikçe yükselen bir öfkenin olduğunu farkında  Amerika. Zengin ve kendini laik olarak tanımlayan kesim çevreye itiliyor ki bu iyi bir işaret değil. Ama ne olacağını bilmiyorum.


Her durumda kazanan Bush olur

·  McCain seçilirse bu Bush döneminin devamı anlamına mı gelecek?

Aslında kim kazanırsa Bush kazanacak çünkü onun başlattığı savaşı bitirmek zor olacak. Seçim yarışı başa baş gidiyor ama ABD’de 11 Eylül’e benzer bir saldırı olursa ne olacak? Böyle bir olasılık ve bunun olumsuz etkileri beni çok kuşkulandırıyor.

·  Böyle bir saldırı Cumhuriyetçiler’in işine yarar herhalde.

Mc Cain’in ekmeğine yağ sürülür.

·  El Kaide Afganistan’da deniyordu ancak artık Pakistan’in El Kaide’nin yeni üssü olduğu söyleniyor. ABD’nin Pakistan’a yaklaşımını nasıl değerlendirirsiniz?

Pakistan’da çok garip şeyler oluyor. Usame Bin Ladin orada olabilir. Müşerref Bush’un terörizme karşı savaşına destek verdiği için yaptığı her şeye müsamaha ediyoruz.

·  Butto suikastını bekliyor muydunuz?

Anladığım kadarıyla ABD’nin Butto’nun dönmesi için devreye girmesinin nedeni Müşerref’in demokrat olduğunu göstermekti. Pakistan’daki kamuoyu araştırmalarının yansıttığı durumu görmek istemediler. Butto’yu çok tehlikeli bir durumun içine soktular.


Barzani ve Talabani durdurulmalı

·  ABD’deki yeni Başkan Ortadoğu politikalarını değiştirebilir mi?

Ortadoğu’nun hali ortada. Irak’ta öyle bir noktaya gelindi ki değiştirmeleri zor olacak. Demokratla’da gelse ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmesini beklemek gerçekçi değil.

·  Irak aynen devam mı edecek yani?

Bir kadavradan bahsediyoruz. Ülke Sünniler ve Şiiler arasında bölünmüş ve eninde sonunda büyük bir iç savaş çıkacak.

·  Çözüm yok mu Irak için?

Geniş kapsamlı diyalog ama Bush bunu yapmaz. İranlıların, Suriyelilerin ve Türklerin de katılacağı ciddi bir konferans düzenlenmeli. Ama bu Irak’a asker göndermek ile karıştırılmamalı. Bu hataya düşmeyin, işgalci konumuna düşersiniz.

·  Iraklı Kürtler ne olacak?

Barzani ve Talabani’nin durdurulması gerekiyor. CIA’den emekli olanlar şirket kurup Iraklı Kürtlerle işbirliği yapıyorlar, petrol anlaşmaları imzalıyorlar. Türkiye bu petrolün piyasaya sevk edilmesine izin verir mi? Yeni ABD Başkanı bu çetrefil sorunla karşı karşıya kalacaktır.

·  İran planları değişir mi yeni başkanla?

Aslında pek bir şey değişmez. McCain gelirse zaten hiçbir şey değişmez. Demokratlar’dan hem Obama hem de Clinton ABD’deki güçlü Musevi lobisinin baskısı yüzünden İran konusunda bayağı sertler. Bir de unutmayalım ki Bush’un görevden ayrılmasına kadar bir yıla yakın zaman var. Ve o İran’ın nükleer silah sahibi olmak istediğine emin. Üstelik nükleer silahlara kavuşursa Hizbullah’a vereceğini düşünüyor. Bir de Cheney var. Her taşın altından o çıkıyor. Suriye’ye saldırmadan önce İsrailliler ABD yönetiminde kiminle konuştular sanıyorsun?


Pulitzer ödüllü gazeteci

1937 Chicago doğumlu Seymour Hersh, New Yorker Dergisi’nde askeri ve güvenlik konuları üzerine makaleler yazıyor. Gazeteciliğe 1959’da polis muhabiri olarak başlayan Hersh 1963’te Associated Press’in Chicago ve Washington temsilcisi oldu. Daha sonra New York Times’ta çalıştı. 1983’te Kissinger ile ilgili yazdığı kitap ülke çapında birçok ödül aldı. Hersh batık bir Sovyet gemisi ile ilgili CİA planlarını anlattığı Jennifer Projesi, 1983’te Sovyetler’in vurduğu Kore uçağının vuruluş sebepleri, Vietnam’da My Lai adlı bölgede ABD askerleri tarafından öldürülmüş Vietnamlı sivillerin hikayelerini, Irak’taki Ebu Garib hapishanesindeki fotoğrafları, İsrail’in Lübnan’a saldırılısında ABD’nin rolünü, Washington İran’a saldırı planlarını kaleme aldı. Başarıları ile araştırmacı gazetecilik dalında Pulitzer ödülü kazandı.

Nagehan Alçı -AKŞAM

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap