335) Unutulan Birtakım Öz Türkçe Sözcükler
Yayin Tarihi 24 Mayıs, 2016
Kategori KÜLTÜREL, TÜRKÇE
Unutulan Birtakım Öz Türkçe Sözcükler
——————————————————————-
Abar (Avar) | Gösteriş, heybetlilik. Baş eğmez, dirençli. | ||||||||||||||||
Abdal
|
Anadolu’da ve Afganistan’da yaşayan göçebe bir Alevi Türkmen topluluğunun adıdır. Tasavvufta ise, ermiş, erişmiş kişidir. Toplumdan uzak, son derece gösterişsiz bir yaşam sürdüren, yoksul ve düşkünleri koruyan, geleceği bilen ve felaketleri önleyebilen kişilerdir. | ||||||||||||||||
Ağıcı | Ağcı, Akçı, Akıcı, Eski Türklerde Hazinedar, Hazine sorumlusu. | ||||||||||||||||
Akşit | Yürekli, gözü kara | ||||||||||||||||
Albatu | Bürokrat, hizmetle yükümlü kişi | ||||||||||||||||
Alımga | Yazıcı,(Han ve Kaanların buyruk ve fermanlarını yazan görevli kişi) | ||||||||||||||||
Alp | Bu sözcük birçok erdemi içinde barındırır. Bilgelik, yiğitlik, fedakârlık, kahramanlık, gözü karalık, toplumculuk, vb. ile birlikte tüm bunlar arasındaki uyumu da içerir. |
||||||||||||||||
Alpagu (Alpagut) | Boylar (kabile) halinde göçebe hayvancılıkla yaşamını sürdüren Türk topluluklarında boy beyidir. Orhun (Göktürk) yazıtlarında anılan sandır. | ||||||||||||||||
Alperen (Gazi, Derviş) | Toplumun sayıp sevdiği, örnek aldığı savaşçı kişilerin genel adı. Malazgirt Meydan Muharebesi’nden sonra Horasan’dan Anadolu’ya gelerek Anadolu’nun Türkleşmesinde rol oynayan İslâm dervişleri. | ||||||||||||||||
Apa | Sivil görevli | ||||||||||||||||
Ataman | “Ataman” kelimesi Türk dillerinden türemiş olup “atlıların atası” ya da “ata ben” anlamına gelmektedir. | ||||||||||||||||
Ayuki | Hükümet | ||||||||||||||||
Baga | Küçük rütbeli yönetici | ||||||||||||||||
Bahşi | baksı, doktor, bilgin, büyücü, hoca | ||||||||||||||||
Balamir | Biricik yavru. | ||||||||||||||||
Balbal | İslâmiyet’ten önceki Türklerde ölen bir kişinin sağlığında öldürdüğü düşman sayısı kadar mezarının başına dikilmiş taş. Daha çok Göktürk mezarlarında rastlanan balballar ölenin büyüklüğüne göre olurdu. Bilge Kağan Yazıtı’nda İlteriş Kağan için balbal dikildiği belirtilmektedir. Oğuzların balbalları ise yontulmuş ağaçtan yapılırdı, Balbalların, kutsal yön olarak kabul edilen mezarın doğusuna dikilmesi yeğlenirdi. Bugün Türkiye’nin doğu ve güneydoğu yörelerinde ermiş, yatır vb. mezarlarının başına dikilen ve dilek taşı denen taşlar bu eski geleneğin devamıdır. | ||||||||||||||||
Bedizci | Uygurlarda ressamlara denilirdi. İlk dönemlerde keçeüzerine resim yapılmıştır. | ||||||||||||||||
Bengü Taş
|
Köktürkler çağında çok değişik bir edebiyat oluştu. Bengü taş edebiyatı diye adlandırdığımız bu edebiyat, Türklerin ilk yazılı edebiyatıdır. Bengü taş, “edebi-sonsuz taş” demektir. Terim olarak “anıt” anlamında kullanılmıştır. Özellikle hakanların ve devletin ileri gelenlerinin ölümünden sonra, onlar adına bir anıt inşa etmek, içini dışını bezelemek ve anıtın bahçesinde taş tokıtmak (yazılı taş diktirmek). Köktürk Hakanlığı’nda bir gelenek olmuştu. Hakanların yazdırdıkları sözlerin taşlar üzerinde sonsuza dek kalacağını ve Türk kavminin sonsuza dek bunlardan ders alacağını düşündükleri için diktirdikleri taşlara “Bengü Taş” adını vermişlerdi. Geleneği devam ettiren Uygurlar bengü taş yerine daha çok ‘bitig’ ve ‘belgü’ kelimelerini kullanmışlardır. ‘Bitig’ kelimesi ‘kitabe-yazıt’ anlamındadır. Uygurlarda bu anıtların sonsuza dek kalacağını anlatmak için “bin yıllık onbin günlük bitiğimi, belgümü inşa ettim” ifadelerini kullanmışlardır. | ||||||||||||||||
Budun | İslamiyet’ten önce, Orta Asya Türk topluluklarında halka verilen addır. Millet/kün denilen birimlerden oluşuyordu. Budunlar boylar birliği olarak da bilinir. Akbudun (Yöneten), Karabudun (Yönetilen) şeklinde ayrımı vardır. | ||||||||||||||||
Burkan | Uygurlarda heykelcilik. | ||||||||||||||||
Gedik | Din ayrımı yapılmadan kurulan, eski niteliğinden bir şey kaybetmeyen yeni organizasyona “gedik” denilmiştir. Gedik kelimesi Türkçedir. Tekel ve imtiyaz anlamına gelir. | ||||||||||||||||
İlteriş | Derleyip toparlayan manasında unvan. | ||||||||||||||||
İslamiyet Öncesi TürkHükümdarlık Sembolleri |
|
||||||||||||||||
İslamiyet Öncesi Türk Meclisleri | Toy, Kurultay, Keneş, Moğoka veya Kengeş denilirdi
|
||||||||||||||||
Kamdu | Miktarı oldukça sınırlı olan hükümdarın mührünü taşıyan bez parçaları para yerine kullanılmıştır. II. Göktürk (Kutluk) Devleti; kendilerine ait ilk ipek para’yı kullanmışlardır. | ||||||||||||||||
Keneşçi (Tayanç) | Hükümdarların yanında bulunan danışmanlardır. | ||||||||||||||||
Kün
|
Kün halk, toplum anlamlarına gelmektedir. Türk devletlerinde kün yetki ve ayrıcalık bakımından sınıflara ayrılmamıştı. Bireyler arasında eşitlik esastı. Beylerin ve yöneticilerin de idareci olmaktan başka ayrıcalığı yoktu. İlk Türk devletlerinde kün özel mülk edinebilir, istediği gibi kullanılabilir ve değerlendirebilirlerdi. Otlaklar kamu malı sayılır, buraları kullananlar da kün vergisi öderdi. | ||||||||||||||||
Oguş
|
İlk Türk devletlerinde oguş toplumun en küçük, çekirdek birimi idi ve sadece anne, baba ve çocuklardan oluşurdu. Oguşlarda kadın-erkek eşit ve ailede söz sahibi idi. Oğuş diye de söylenebilen Oguşlarda uygulanan davranışlar, toplumsal yaşama de yansımış, bunun sonucunda ise gerektiğinde tüm aile savaşa katılıp, kılıç kuşanıp, at binmiştir. | ||||||||||||||||
Sav | İddia | ||||||||||||||||
Tamu | Cehennem | ||||||||||||||||
Toy | Türklerde savaştan dönen yiğitler için Toyadı verilen şenlikler düzenlenirdi. Bu uygulamanın amacı halk arasında dayanışmayı sağlamaktır. | ||||||||||||||||
Toygun | Meclise katılma hakkına sahip olanlaradenirdi. | ||||||||||||||||
Uçmağ | Cennet | ||||||||||||||||
Ulag | Postacı. Haberci | ||||||||||||||||
Yalvaç | Elçi, resul, peygamber. | ||||||||||||||||
Yargu | Mahkeme | ||||||||||||||||
Yuğ | Cenaze töreni | ||||||||||||||||
Yuğ Aşı | Ölü evine götürülen yemeğe denilirdi. |
Yukarıdaki çizelgede belirtilen sözcükler http://kulturtarihi.tr.gg/ sitesinden alınmıştır.
Bu çizelgeye ek olarak, kullanılmayan veya az kullanılan Türkçe sözcükler şunlardır:
Allah: Arapça
İlah: Arapça
Rab: Arapça
Hüda: Farsça
Tanrı: Türkçe
———————————-
Acele: Arapça
Çabuk: Farsça
Tez veya Tiz: Türkçe
——————————————
Akıl: Arapça / Us: Türkçe
Hafıza: Arapça / Bellek: Türkçe
——————————————–
Kader: Arapça / Yazgı: Türkçe
Ömür: Arapça / Yaşam: Türkçe
Hayat: Arapça / Dirim: Türkçe (Kazak, Tatar ve Başkurt Türkçesinde “Tiriklik”)
————————————
Çadır: Farsça
Otağ: Türkçe
——————————-
Surat: Arapça
Çehre: Farsça
Yüz: Türkçe
—————————-
Emir: Arapça
Ferman: Farsça
Buyruk: Türkçe
———————
Harp: Arapça
Cenk: Farsça
Savaş: Türkçe
——————————
Nehir: Arapça
Irmak: Türkçe
Akarsu: Irmak, dere, çay
Amuderya (Farsça) = Ceyhun Irmağı (Türkçe)
Siriderya (Farsça) = Seyhun Irmağı (Türkçe)
———————————–
Avrat: Arapça
Zevce: Arapça
Zenne: Farsça
Kadın: Türkçe
Hatun: Türkçe
Hanım: Türkçe
Kız: Türkçe
—————————-
Kundura: İtalyanca
Pabuç: Farsça
Bot: Fransızca
Edik: Türkçe
Çarık: Türkçe
Ayakkabı: TDK Türkçesi
————————————-
Pantolon: Fransızca
Balak: Türkçe
Külot: Fransızca
Don: Türkçe
İç giysi: TDK Türkçesi
“İç çamaşırı” sözcüğünde; çamaşır Farsça
————————————
Kelam: Arapça
Laf: Farsça
Söz: Türkçe
—————————–
Hasta: Farsça
Maraz: Arapça
Sayrı: Türkçe
——————————
Sultan: Arapça
Padişah: Farsça
Hünkar: Farsça
Hükümdar: Arapça “hüküm”, Farsça “dar” kelimelerinden oluşturulmuş Osmanlıca bir terim
Kağan: Türkçe
Han: Türkçe
Hakan: Türkçe (Farslar da bu kelimeyi kullanmaktadır)
——————————
Reis: Arapça
Lider: Fransızca
Önder: Türkçe
Başkan: Türkçe
Başbuğ: Türkçe
———————————
Hiciv: Arapça
Yergi: Türkçe
————————
Sabır: Arapça
Tayanç: Türkçe
————————-
Aile: Arapça
Oguş: Türkçe
—————————-
İddia: Arapça
Sav: Türkçe (Sav kök sözcüğünden, “Savcı” türemiştir.)
—————————–
Okuyucuların bildikleri, unutulan veya az kullanılan Türkçe sözcükler var ise lütfen yorum kısmına eklesin. Türk Kültürünün korunması ve yaşatılmasına dair katkıda bulunmalarını istiyoruz.
TÜRKLÜK İÇİN; GÖNÜLLERİ BİRLEŞENLER, SELAM SİZLERE…
TÜRKÇE İÇİN; UZAKTAN DERTLEŞENLER, SELAM SİZLERE…
YILMAZ KARAHAN
Yorumlar
“335) Unutulan Birtakım Öz Türkçe Sözcükler” yazisina 45 Yorum yapilmis
Yorum yap
Sene:Arapça/Yıl:Türkçe İsim:Arapça/Ad:Türkçe Lazım:Arapça/Gerek:Türkçe İhtimal:Arapça/Olasılık:Türkçe Mana:Arapça/Anlam:Türkçe “Aruz sizin olsun, hece bizimdir Halkın konuştuğu Türkçe bizimdir Leyl sizin, şeb sizin, gece bizimdir Değildir bir mana üç ada muhtaç.” Ziya Gökalp
Bizdeki Arapça, Farsça hayranlğı devam ederse bu sözcüklerimiz de unutulmaya aday gözüküyor ne yazık ki
Aptal: Arapça
Ahmak: Arapça
Budala: Arapça
Sersem: Farsça
İdiot: Fransızca
Alık: Türkçe
Öz Türkçe mevsim adları:
Köklem: İlkbahar
Yaz: Yaz
Küz(Güz): Sonbahar
Kıs: Kış
‘Bahar’ Farsça bir sözcüktür.
Cam: Farsça
Cıncık: Türkçe
Hipotez: Fransızca
Faraziye: Arapça
Varsayım: Türkçe
Teşekkür: Arapça
Şükran: Arapça
Algış: Türkçe
İlan: Arapça
Duyuru: Türkçe
Namus: Arapça
İffet: Arapça
Hayâ: Farsça
Ar: Türkçe
Eşkıya: Arapça
Haydut: Arapça
Hırsız: Arapça
Uğru: Türkçe
Vahid: Arapça
Yek: Farsça
Bir: Türkçe
Hain: Arapça
Satkın: Türkçe
Muallim: Arapça
Hoca: Farsça
Öğretmen: Türkçe
Kasap: Arapça
Etçi: Türkçe
Af: Arapça
Kayır: Türkçe
Keçirü: Türkçe
Fobi: Fransızca
Yılgı: Türkçe
(Belirli nesneler veya durumlar karşısında duyulan olağan dışı güçlü korku)
Hobi: İngilizce
Uğraşı: Türkçe
(Meslek dışındaki ilgi alanı)
Muavin: Arapça
Yardımcı: Türkçe
Legal: Fransızca
Yasal: Türkçe
İllegal: Fransızca
Yasa dışı: Türkçe
Gayret: Arapça
Efor: Fransızca
Güç: Türkçe
Çaba: Türkçe
Huzur: Arapça
Dirlik: Türkçe
Pilot: Fransızca
Uçman: Türkçe
Sema: Arapça
Gök: Türkçe
Feza: Arapça
Uzay: Türkçe
Dalaşma: Polemik (Fr.)
Birleşim: Kombinasyon (Fr.)
Küresel: Global (Fr.)
Doktor: Fransızca
Hekim: Arapça
Tabip: Arapça
Sağman-Sağıltman: Türkçe
Bahşi: Türkçe
Düş: Türkçe
Arapça “hayal ve rüya” sözcüklerine karşılık kullanılır.
Düşlemek: Hayal etmek
Düşümde: Rüyamda
Türkçe kök sözcüklerden oluşmuştur. Kök sözcüklerin sonuna ekler gelerek anlamı farklı sözcükler türer.
“Düş” aynı zamanda bir buyruğu da içerir.
“Düş – Düşür” gibi.
Düşürdün mü? (Bir şeyin yere atılması)
Düşledin mi? (Hayal ettin mi)
Düşünce (Fikir)
Düşünceli (Fikren meşgul)
Düşün (Hem bir buyruk, hem de sonuna isim veya sıfat alarak bir derinlik ifade eder. “Düşün adamı=Fikir adamı” veya “Düşün otağı, ocağı=Fikir kulübü” gibi.
Filoloji bir bilim dalıdır. Ancak Türkçe başlı başına “Doğa Bilimidir”
Doğa bilimidir, diyoruz. Çünkü Türkçe sözcüklerinin kaynağı doğanın kendisidir.
Türkçe düşünelim. Türkçe konuşalım. Türkçe yazalım.
Türk’çe yaşayalım.
Vekil: Arapça
Ökül: Türkçe
Mübarek: Arapça
Kutlu: Türkçe
Zibil: Arapça
Çöp: Farsça
Atık: Türkçe
bir yığın kelimeye peşin peş,in arapça farsça yazmayın kardeşim. O kelimelerin çoğunun kökeni türkçe. Mesela Nehir. Kelime kökeni ahr. Ahar akar akar su. Arapça deniz demek olan bahir bile ahr ahar akar dan gelir. Bilir bbilmez peşin peşin herşeye arapça farsça yazmayın. Türkçelerinin orjinalini yazın diğerlerine de kullanılan yazın. Yapmayın bunu
Malumat: Arapça
Bilgi: Türkçe
Vezir: Arapça
Ayguci: Türkçe
Bazıları %100 Türkçe olmayabilir:
aklavcı – avukat
alısün – telefon
allakim – birisi, kimse
aral – ada
aşkazan – mide
avaylamak – dikkat etmek
bağdarlama – program
başmak – (isim) ayakkabı, (fiil) yürümek
buzkaymak – dondurma
çamcarı – yusufçuk
çarçamak – yorulmak
çıncalık – elektronik
çilim – sigara
çimerlik – plaj
delihane – tımarhane
denlik – ekonomi
dikuçar – helikopter
döngül – hayvan
düşerge – kamp
eğleç – fren
eslem – nostalji
esletme – dipnot
götürge – asansör
gündizme – takvim
hatuncu – feminist
hatunculuk – feminizm
hatunbaz – zampara
haydavcı – şoför
ıl – renk
itimil – çikolata
karabat – penguen
kılga – makine
kıvcı – mühendis
kızanak – domates
kozgalan – isyan
kösem – lider
kuluduk – deli
kulumak – delirmek
kuyan – tavşan
mani – her gün
meyde – bozuk para
odbaşı – aile
odluçöp – kibrit
otoş – trafik magandası
öçürge – silgi
ölühane – morg
ösümlük – bitki
pekmen – milyon
sakçı – polis
sakmak – satın almak
sal – kıyı, kenar
salıştırmak – karşılaştırmak
salmaklı – ciddi
saylavcı – seçmen
sesucaltan – hoparlör
sınalga – kamera
sınalgı – televizyon
sızanak – sivilce
suluv – güzel
şeveke – twerk
tomdaş – arkadaş
tölemek – ödemek
töm – evcil hayvan
uçarman – pilot
ünalga – diktafon
ünalgı – radyo
yaçın – fotoğraf
yağday – durum
yalpı – genel
yanka – film
yasmık – mercimek
yaşırın – gizli
yelletke – vantilatör
yenün – gazete
yötelmek – öksürmek
Peki “devlet” sözcüğünün Türkçe karşılığı nedir?
ÖZ TÜRKÇE KELİMELERE DAİR ELEŞTİRİLER
Merhabalar;
https://yenidenergenekon.com/335-2/ adresinde adı geçen, Öz Türkçe olduğunu iddia ettiğiniz kelimelere yönelik eleştirileri yazma gereği duydum. Bilgilerinize:
1- “Abdal” kelimesi Arapça kökenlidir. “bdl” kökünden gelen bu kelime Anadolu ağızlarında “Badal” olarak kullanılır ayrıca “Basamak” anlamına gelmektedir. Alevi tasavvufu kadar aslında çoğu tarikatte bu kelime “mertebenin” geçiş aşamasının adıdır. Afganistan’da olan topluluk adı da islamiyet ile ilintilidir. Günümüzde Uygur Türklerinin Arapça bir alfebeye sahip olması ve islamiyeti yaşamaları buna örnek olabileceği gibi, Afganistanda İslam gaza ve cihadını yapan Gazneli Mahmut’u da unutumamak lazım.
2. “Alpagu” kelimesi aslında “Alparğu” dur. Askeri bir rütbe adıdır. Öne atılan yiğitler içinde söylenir. “Alper” kelimesininden türemiştir. Öz kökü “Alp”dir.
3. “Apa” kelimesi sivil görevli değil, baba anlamına gelir
4-“Balamir” biricik yavru anlamında değildir. “Bala” kelimesi “küçük çocuk” anlamındadır. Azerbaycan ve Kuzey İran’da halen kullanılır. “Balamir” ek almış bir kelimedir. “Mir” komutan, bey anlamındadır.”Mir” kelimesinin kökeni Farsçadır.”Hun” imparatoru “Balamir” adında hükümdar vardır.
5. “Nevbet” kelimesi Arapça kökenlidir.
Selam Arapça
Hey Türkçe (Rusya, İsveç ve İngiltere’de kullanılan selamın kaynağı Türkçe ‘hey’dir.)
Arapçaya veya Farsçaya düşman olamayız, yüzyıllar içinde edebiyatımızda etkileri olmuştur. Ama Batı dillerine de delicesine tutkulu olmaya gerek yoktur. Batıdan alınan bazı kelimeler de elbette kullanılacaktır.Batı dilleri yerine elbette Arapça ve Farsçayı tercih ederim. Yaşayan Türkçe en doğrusudur. Öz Türkçe diye tespit edilen bazı kelimeler de uydurukça sevdasından doğma… Türkçede H ile başlayan kelime yoktur!
ben atamın dilini tercih ederim yüzyıllar boyu bizi kandırmaktan başka bişey yapmadı
arapça, farça yerine herhalde Batı dillerini terciğ ederim, Siz de edin .
Türkleri Beni Kureyzalı Reyhane ‘ nin durumuna düşürmeyin.
Kendi Geliniyle Yatan Adamdan Güzel Ahlak Öğrenmeyin …
Yani arkadaşlar şunu anlamış olduk biz türkçe konuşmuyormuşuz 🙂 boşuna yırtınıyoruz bu gün dünyanın hiçbir yerinde saf ırk veya öz dil kalmadı.. heleki ülkemizde öz ırk ve öz türkçeden bahsetmek trajikomik bir durumdur maalesef.. yani özetlemek gerekirse doğuda yaşayan bir türk aşireti asimile olmuş kendini kürt sanıyor; batıdaki bir kürt aşiretide aynı şekilde kendini türk sanıyor.. rumlar, ermeniler, araplar, farsiler,.. vs. vs. liste uzarrrrrrr gider iç içe geçmiş mozaik bir devlet yapısı var bırakalımda bu işeri ülkemize nasıl faydalı oluruz onu düşünelim..
Bu Düzeneğin Değerli yöneticisi de değerli yorumculara Esenlikler sevgiler sağlıklar dilerim.
Benim En büyük dileğim Tüm Türk ulusu ortak Türkçe Sözcük Yazarak okullarda Budunumuza da Balalarımıza gençlerimize zorunlu öğretilsin..
Sadakat (Ar) – Bağlılık (TR.)
Cesaret (Ar) – Yiğitlik,Korkusuzluk,Yüreklilik (TR)
Metanet (Ar) – Dayanıklılık,Sağlamlık (TR)
Adalet (Ar) – Türe,Dengeli (TR)
Millet (Ar) – Ulus (TR)
Müzakere (Ar) – Danışma (TR)
Çadır Türkçedir. Çatmak sözcüğünden türemiştir. Doğru bolgi paylaşın lütfen.
“Harita”nın Türkçesi ya da öz Türkçesi var mı? Çok aradım bir türlü bulamadım, bilen varsa söylerse çok sevinirim doğrusu.
Bir yerde “Yuruk” olarak görmüştüm ancak uydurma olsagerek kimse kullanmıyor, gerçi günümzde öz Türkçe sözcükleri de kullanan pek yok orası ayrı.
Türksüzleştirme güdümünün yanında Araplaştırma da sürüyor…