493) “Ben PKK’yı feshettim, sen de T.C.’yi feshet”

Yayin Tarihi 16 Mayıs, 2025 
Kategori SİYASİ

“Ben PKK’yı feshettim, sen de T.C.’yi feshet”

“Önder APO gelsin TBMM’de konuşsun.” dedik. PKK’nın 12. Kongresinden cevap geldi. (https://bit.ly/PKK-bildiri ) Özetle şunu diyordu kongre: Geldim, gördüm, yendim! Ve zaferi kazandıklarına göre artık PKK’yı feshedebilirlerdi. Şimdi demokratikleşmeyi, egemenliği ve vatanı paylaşmayı, velhasıl vireyi konuşma vaktiydi. “Vire” tarihî bir terimdir. Kuşatma altındaki şehrin teslim şartları demektir.

100 yıldır soykırım yaşıyorlarmış. PKK’nın silahlı mücadelesi sayesinde istiklallerine kavuşuyorlarmış. Bu istiklal için can veren şehitlerine ve gazilerine saygılarını ve şükranlarını sundular. Şehirlerimizin mümtaz mahallerinde, birer “meçhul gerilla anıtı” dikmemiz uygundur artık. Mesela Ankara’da Anıttepe düşünülebilir. Ne de olsa 1924 Anayasası ve Lozan’dan kurtuluş yolunda yürüyoruz. Bir düşünün.

İmralı da soykırım mekânı imiş. Sayın iktidarımız ve ilgili bakanlıklarımız savunmalarını yapsalar iyi olur. Soykırım uluslararası suçtur ve sükût ikrardan gelir. Haberiniz olsun.

ATATÜRK ÖZEL’E NE DERDİ?

Evet, soykırım böyle başlamış. 1924 Anayasası ve Lozan’la. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası ve milletlerarası tanınma belgesiyle. Bunlardan kurtulursak çiçek açacak barış tohumları iyice serpilip gelişecek.

Bu felaket, bu rezalet ifadeler önlerinde dururken sözde siyasetçilerin demokrasi ve barış nutukları atmasını hayretle izliyorum. Özgür Özel, Gazi Mustafa Kemal’in partisi olmaktan bahsetti yine. Bildirinin 1924 Anayasası ve Lozan kısmına gelindiğinde başka tarafa bakıp ıslık mı çaldı acaba? Atatürk’ün partisi dememiş de Gazi Mustafa Kemal’in demiş… Öyle de olur böyle de. Hem birincisi az biraz ırkçı gibi. İçinde “Türk” geçiyor. Merak ediyorum, Atatürk sağ olsaydı Sayın Özgür Özel’i nereye kadar kovalardı acaba?

Olan biteni, Milliyetçi Kongre Derneği Kurucu Başkanı Bahadırhan Dinçaslan, bir Tamga Türk YouTube videosunda pek güzel özetledi: PKK, “Ben kendimi feshediyorum, sen de Türkiye Cumhuriyeti’ni feshet!” dedi.

Evet öfkeliyim. Bir nefes alayım ve devam edeyim…

İLK HEDEF BİAT ETMEYEN KÜRTLER

Şimdi ne olacak? Bu soruya kongre bildirisi cevap veriyor:

PKK’yi feshetme ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırma kararını, halkımızın herkesten daha iyi anlayacağına, demokratik toplum inşası temelinde demokratik mücadele döneminin görevlerine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Halkımızın kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturması, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenmesi, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelmesi ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa etmesi hayati önemdedir.”

Yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturmak, kendini savunur hâle gelmiş komünal demokratik toplumu inşa etmek! Yani önce Kürtleri konsolide etmek. Bunun için kendi yargı sistemini, vergi sistemini, millî eğitimini, askerlik sistemini hayata geçirmek gerekmeyecek mi? Bu hedefin önündeki en büyük engel, bugüne kadar münfesih PKK’ya yüz vermemiş olan Kürtlerdir. KCK’nın ilk hedefi, bunları hâle yola sokmak, örgütlenmelerini ve komünal demokratik toplumu kurmalarını sağlamaktır. Açık söyleyeyim, önümüzdeki günlerde öncelikle bu Kürtlerin bastırılmasını, şartlara göre imhasını seyredeceğiz.

KÜRTLER PKK MI?

Bu asrın başında PKK hemen hemen bitiyordu. PKK, Kürtleri temsil etmekten çok uzaktı. Kurduğu siyasi parti de öyle. Bu gidişin kırıldığı nokta birinci çözüm sürecidir. Devletin Öcalan’la, PKK ile eşit taraflar olarak pazarlığa oturması, mutabakatlar imzalaması, PKK’ya boyun eğmeyen Kürtleri çökertti. Şimdi bizzat devlet, kendisine sadık aşiretlere, koruculara, “PKK iyidir, hoştur.” diyordu.

Sık sık, bütün Kürtler PKK’lı değildir gibi laflar ediyorduk ama gerek iktidar gerekse muhalefet ve illa muhalefet, Öcalan’ı ve PKK’yı bütün Kürtlerin temsilcisi gibi görmeye ve bu görüşe göre şekillendirmeye canla başla çalıştı. Atatürk’ün, pardon Gazi Mustafa Kemal’in partisi CHP de Kürt oyları da Kürt oyları, Kürtler ve Türkler, Türkler ve Kürtler söylemini ağzından düşürmedi.

CHP’nin—Yeni CHP mi demek lazım? —bu çizgisi, Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim çıkışıyla boşa düştü. Kürt oyları ve Kürt-Türk ikileminin artık yeni sahipleri vardı.

PKK kendini feshetmiş ve artık kontrol kurucu irade olarak KCK’nın ve onun başındaki Önder Abdullah Öcalan’ın eline geçmiştir. Ajandanın birinci maddesi, 1924 Anayasası’ndan beri, bütün anayasalarımızda bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerini ifade eden hükümlerin feshidir. İkinci maddesi, Lozan’la çizilen sınırların, tarif edilen milletin ve millî devletin hükümsüz hâle getirilmesidir. Fakat en önemlisi ve sıfırıncı maddesi, bugüne kadar PKK’ya biat etmemiş, “Hem Kürdüm hem de ne mutlu Türküm!” diyen Kürtlere boyun eğdirilmesidir.

En büyük gürültü bu cephede kopacaktır. Yoksa anayasaydı, Lozandı Türklerin pek umurunda değil gibi.

İskender ÖKSÜZ

https://www.karar.com/yazarlar/iskender-oksuz/ben-pkkyi-feshettim-sen-de-t-c-yi-feshet-1603911

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap