36) ATATÜRK’ÜN KENDİ İFADESİ İLE; “ATATÜRKÇÜLÜK” VE “İLKELERİ”

Yayin Tarihi 18 Nisan, 2008 
Kategori ATATÜRK

ATATÜRKÇÜLÜK İLKELERİ

image00147.jpg

Atatürkçülük, Türkiyenin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk milletinin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür.

Atatürkçülük, her şeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir.

Atatürkçülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır.

Atatürkçülük, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmadır; bir diğer anlamda da modernleşmedir.

Atatürkçülük, hür düşünceyi temsil eder, hürriyet ve demokrasi anlayışıdır.

Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir; laik bir düzen kurma, müspet bilim zihniyetiyle devleti yönetmedir.

Bu iki anlamıyla;

Atatürkçülük, Türk toplumuna uygun sosyal ve siyasal kurumları kurma ve modern toplum olma demektir.

Atatürkçülük ilkelerini “Temel İlkeler” ve “Bütünleyici İlkeler” olmak üzere iki grupta değerlendirmekteyiz.

l)Temel İlkeler:

Cumhuriyetçilik,

Milliyetçilik,

Halkçılık,

Devletçilik,

Laiklik

İnkılapçılıktır.

ll) Bütünleyici İlkeler :

Milli Egemenlik,

Milli Bağımsızlık,

Milli Birlik ve Beraberlik,

Yurtta Sulh, Cihanda Sulh,

Çağdaşlaşma,

Bilimsellik ve Akılcılık,

İnsan ve İnsanlık sevgisidir.

ATATÜRK’ÜN KENDİ İFADESİYLE

İLKELERİNİN TANIMI

I.TEMEL İLKELER

1-Cumhuriyetçilik:

— Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.(1924)

— Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. (1933)

— Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir… (1925)

— Bugünkü hükümetimiz, devlet teşkilatımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet ve  hükümet teşkilatıdır ki, onun adı cumhuriyet’tir. Artık hükümet ile millet arasında geçmişteki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millet ve millet hükümettir. (1925)

2-Milliyetçilik:

— Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk Milleti denir. (1930)

— Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trakyalı, hep bir soyun evlatları ve aynı cevherin damarlarıdır. (1923)

— Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanağı Türk toplumudur. Bu toplumun fertleri ne kadar Türk kültürüyle dolu olursa, o topluma dayanan Cumhuriyet de o kadar kuvvetli olur. (1923)

3-Halkçılık:

— İç siyasetimizde ilkemiz olan halkçılık, yani milletin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamızla tespit edilmiştir. (1921)

— Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir. (1921)

— Türkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil, fakat kişisel ve sosyal hayat için işbölümü itibarıyle çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas prensiplerimizdendir. (1923)

4-Devletçilik:

— Devletçiliğin bizce anlamı şudur: kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak. (1936)

— Prensip olarak, devlet ferdin yerine geçmemelidir. Fakat ferdin gelişmesi için genel şartları göz önünde bulundurmalıdır. (1930)

— Kesin zaruret olmadıkça, piyasalara karışılmaz; bununla beraber, hiçbir piyasa da başıboş değildir. (1937)

5-Laiklik:

— Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti de demektir. (1930)

— Laiklik, asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücadele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını temin etmiştir. (1930)

— Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. (1926)

6-İnkılapçılık:

— Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum haline ulaştırmaktır. (1925)

— Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. (1925)

    

 II. BÜTÜNLEYİCİ İLKELER

1-Milli Egemenlik:

— Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu milli egemenliktir; milletin kayıtsız şartsız egemenliğidir. Toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitliğin ve adaletin sağlanması, istikrarı ve korunması ancak ve ancak tam ve kesin anlamıyla milli egemenliği sağlamış bulunmasıyla devamlılık kazanır. Bundan dolayı hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası milli egemenliktir. (1923)

2-Milli Bağımsızlık:

— Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. (1921)

— Türkiye devletinin bağımsızlığı mukaddestir. O ebediyen sağlanmış ve korunmuş olmalıdır. (1923)

3-Milli Birlik ve Beraberlik:

— Millet ve biz yok, birlik halinde millet var. Biz ve millet ayrı ayrı şeyler değiliz. (1919)

— Biz milli varlığın temelini, milli şuurda ve milli birlikte görmekteyiz. (1936)

Toplu bir milleti istila etmek, daima dağınık bir milleti istila etmek gibi kolay değildir. (1919)

4-Yurtta Sulh (Barış), Cihanda Sulh:

— Yurtta sulh, cihanda sulh için çalışıyoruz. (1931)  

— Sulh milletleri refah ve saadete eriştiren en iyi yoldur. (1938)

5-Çağdaşlaşma:

— Milletimizi en kısa yoldan medeniyetin nimetlerine kavuşturmaya, mesut ve müreffeh kılmaya çalışacağız ve bunu yapmaya mecburuz. (1925)

— Biz batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz. (1926)

6-Bilimsellik ve Akılcılık:

a) Bilimsellik:

— Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. (1924)

— Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet bilimdir. (1933)

b) Akılcılık:

— Bizim, akıl, mantık, zekayla hareket etmek en belirgin özelliğimizdir. (1925)

— Bu dünyada her şey insan kafasından çıkar. (1926)

7-İnsan ve İnsanlık Sevgisi:

— İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını temine yarayan hareket ve enerjidir. (1931)

— Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. (1936)

YILMAZ KARAHAN

NOT: Yazıda belirtilen “Temel İlkeler ve Bütünleyici İlkeler’in” düzenlenmesinde katkıları bulunan sayın Zeynep ORUNCAK hanımefendiye teşekkür ederiz. 

Paylaş:

Yorumlar

“36) ATATÜRK’ÜN KENDİ İFADESİ İLE; “ATATÜRKÇÜLÜK” VE “İLKELERİ”” yazisina 3 Yorum yapilmis

  1. ZÜHAL ASMA yorum tarihi 18 Nisan, 2008 01:48

    BRAVO,COK TESEKKÜR EDERİZ.BU YAZIYI BURAYA AKTARMAK BÜYÜK GÖREV.EFENDİM,ALMANYADA 68 KUSAGI VE SOSYAL DEMOKRAT PARTILERIN KONUSMALARINI DİNLEYİNCE KAFAMDA BELİREN SORU SUYDU;ALLAH ALLAH!COK ENTERESAN!BURADAKİ SOL GÖRÜSLÜ PARTİLER BİLE, MİLLİYETCİ..AMA TÜRKİYEDE BU BÖYLE DEGİL!BU NE VAKİT BÖYLE OLDU?..SANIRIM PROBLEM BU OLDU:( VE İNÖNÜYLE BASLADI:( O YÜZDEN!YÜCE ATAMIZ HAKKINDA KONUSUYORMUS:( TABİİ ATA FEVKALADE YETISMIS, DEDIKODU YOK.AYNI İSTANBUL GİBİ.AMA ÖBÜRÜ ANADOLU?MALATYADAN GELMİS..KÜCÜK YERLERİN KADERİ DEDİKODU!ERKEKLER BİLE:(VE DARGINLIKLARININ SEBEBİNİ SORANLARA!İCKİ SOFRASINI BEKLEMEKTEN YORULMUSTUM!DEMİS..VE ONUNLA CHP.YE K.CÜLÜK SOKULMUS..O VAKITDEN BUYANA EPEY BOZULDU SANIRIM..
    SN.BAYKAL FARKLI..AMA YAZIKKİ BU COOK YILLARA MAL OLMUS:(
    BU HEP KAFAMI KURCALAMISTIR!NEDEN BİZDE SOL FARKLI!ÜLKEYE DOST DEGİL:( DİYE KÜCÜKTEN BERİ.
    AMA NEDEN MİLLİYETCİ SAG ENGELLENMIS..İSTE SORUNUN BİR BÖLÜMÜDE BÖYLE SÜREGELMİS:( SANIRIM YAHUDİLER HEP SOLDAN YANAYDI..
    GERCEK COK ACI..TÜRKLER ERİTİLİYOR!

  2. buket gümüştekin yorum tarihi 2 Ağustos, 2009 19:04

    gerçekten açıklayıcı ve oldukçaa hoş bır yazı olmuş

  3. Nuriye Özdinçer Karakurt yorum tarihi 8 Eylül, 2009 11:19

    Çok güzel hazırlamışsınız.Teşekkürler..

Yorum yap