165) İŞİMİZ DEVLETİ KORUMAK !
Yayin Tarihi 20 Mart, 2008
Kategori BASIN-YAYIN
Konu rejimi kurtarmaksa gerisi teferruat
TESEV’in yaptığı YARGIDA ALGI ve ZİHNİYET araştırması ilginç sonuçlar ortaya koydu.
20 Mart 2008 / 10:35
DEMOKRASİYİ GÖZ ARDI EDERİZ
AK Parti aleyhine açılan kapatma davası gözleri yargı kurumuna çevirdi. TESEV tarafından hakim ve savcılar üzerinde yapılan araştırmada, yargı üyelerinin ağırlıklı olarak, “Bizler devleti ve rejimi koruyoruz. Gerekirse demokrasiyi gözardı ederiz. Ülkem söz konusu olduğunda hukuk mukuk dinlemem” görüşlerini savunduğu ortaya çıktı.
51 SAVCI-HAKİM’LE GÖRÜŞÜLDÜ
Ankara, İstanbul, Trabzon, Diyarbakır’da, 12’si kadın 39’u erkek olmak üzere 51 savcı ve hakimle görüşülerek gerçekleştirilen araştırmada ortalama süresi 1.5 saat süren mülakatlar yapıldı. 5 Şubat 2007’de Ankara’da başlayan uygulama, 22 Haziran 2007’de Trabzon’da son buldu.
ÖNCELİK DEVLETİN ÇIKARLARI
Hakim ve savcılar arasında yargılama faaliyeti sırasında adalet ile devletin çıkarı veya demokrasi ile devletin güvenliği arasında bir karşıtlık çıkabileceği ve bu durumda devletin çıkarlarının korunması gerektiği kanısının yaygın olduğu anlaşıldı. Bu kanıyı yansıtan ifadeler şöyle dile getirildi:
* Ben devletçi hukukçuyum. Önce devlet gelir.
* Devlet olmazsa hukuk olmaz, biz de olmayız
* Diyelim devleti korumaya çalışırken adil olmayabilirsin, adaletten sapabilirsin. Veya adaleti yerine getiriyorum diye devlete zarar verebilirsiniz veya devleti koruyorum diye adalete zarar verebilirsiniz. Mümkündür.
* Şimdi devlet olmazsa demokrasi olmaz. Tabii, Cumhuriyet Savcısıyım. Cumhuriyeti denetlersiniz devleti korumak gereği. Cumhuriyet Savcısı olarak devleti ve rejimi korumam gerek. Ben rejimin savcısıyım. Buna karşı olan bir şeyde ben demokrasiyi göz ardı ederim. Yani siz benim devletime, milletime saldırırsanız bu olmaz.
* Benim ülkem söz konusu olduğunda hukuk mukuk dinlemem.
* Devletim olmadıktan sonra benim bireysel özgürlüğüm hiçbir işe yaramaz.
ÖNCE YURTTAŞ DİYENLER
Bu yaygın kanının dışında kalan görüşmeciler arasında azınlığı oluşturan hakim ve savcılar yaklaşımlarını şöyle dile getirdi:
* Devlet kutsal kabul edilmemeli.
* Devletin nesini koruyacaksınız. Devletin önce yurttaşını koruyacaksınız.
* İnsana gereken değerin verilmesi, hakkının korunması, devlet tarafından korunması, insanımızın hakkını korumadığımız sürece devlet olmaz ki devletin hakkını koruyalım.
* Devlet adına demokrasinin çiğnenmesine karşıyım.
REJİMİN SAVCISIYIM
Görüşmecilerin çoğunluğu kendi kimliğini ve görevini şu şekilde tanımladı:
* Ben Cumhuriyet Savcısıyım, cumhuriyeti korumak, kollamak benim anayasal görevim. Yani şimdi cumhuriyet savcısı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak da benim görevim.
* Ben rejimin savcısıyım.
* Bizler görevimizi yaparsak devlet zayıflamaz.
* Bu görüşlerin dışında azınlıkta kalan, “Ben kamunun savcısıyım. Benim tek önceliğim adalettir ve ben adaletin hakimiyim. Devletin korunması için o kadar çok aygıt, yöntem var ki” görüşünü dile getirenler de oldu.
ENSONHABER.com/ÖZEL KALEM
Yorumlar
“165) İŞİMİZ DEVLETİ KORUMAK !” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
Türkiye’de hukuku kim zedeliyor,sen,ben o mu ?Sen,ben ,o hukuktan anlamz.Peki kimdir huhukun üstünlüğünü savunan ve hukuku çiğniyenler?Hukukcular,hukuk öğrenimi yapmış olanlar,dikkat ederseniz Baş Savcıyı suçlayan yine onlar.İyi bir hukuk,demokrasinin gelişmesinde ,insanların demokrat olmasında,öncüdür.Svacı Cumhuriyetin kouyucusu mu?Nezaman başladılar korumaya?Parti kapatmakla mı evet.Peki kıkkıyafet kanunu neden tozlu raflarda kaldı?Bugünki ortamı hazırlayan neme lazım görev anlayışı değil mi?Neden cumhuriyetin değerlerini koruma yasaları tozlu raflarda ?Atatürk yenilikler yapmamışmıydı?İstisnanın dışında savcıların cumhuriyetin koruyucusu olduklarına inanmıyorum.Çünkü Türkiye de ferdi olarak cumhuriyete kastedenler vardı da savcılar görmezlikten geldiler,hala da geliyorlar.Ülkemiz de hukuku,hukukçular çiğnemektedir.Acaroğlu
cumhuriyeti korumak ayrıdır.adaleti korumak ayrıdır.eger adaleti korumuyorsa esitlikci degilse ayırımcıdır.ve bana göre böyle birisi savcı degildir.savcılık görevini yapmıyordur.ve bunu acıklaması bile görevinden alınmasını gerektirir.