20) WİLSON PRENSİPLERİ VE CEMİYETİ
Yayin Tarihi 16 Ocak, 2008
Kategori ERMENİ SORUNU, SİYASİ
WİLSON PRENSİPLERİ
—————————————————————-
Thomas Woodrow Wilson
Wilson Prensipleri, ABD Başkanı Woodrow Wilson‘un Birinci Dünya Savaşı‘ndan sonra kurulmasını istediği dünya düzenine ilişkin ABD Kongresi’nin 8 Ocak 1918 tarihindeki oturumunda açıkladığı ilkelerdir.14 İlke veya 14 Umde (İng: Fourteen Points) diye de bilinir.
1. Barış Antlaşmaları açık ve şeffaf biçimde yapılmalı, gizli antlaşmalar yapılmamalıdır.
2. Karasuları dışındaki denizlerde dolaşım, savaşta ve barışta, özgür olmalıdır. Uluslararası kararla, uluslararası antlaşmalara uyulmasını sağlamak için genel veya bölgesel ablukalar oluşturulabilir.
3. Uluslar arasındaki bütün ekonomik engeller kaldırılmalı ve serbest ticarete izin verilmelidir.
4. Uluslar, iç güvenliği sağlamaya yetecek miktarın dışında silahlanmamalıdır. Bunun sağlanması için garantiler verilmelidir.
5. Dekolonizasyon sağlanmalı ve sömürge topraklarında uluslara kendi kaderini belirleme hakkı verilmelidir.
6. Rusya topraklarındaki yabancı birlikler ayrılmalı ve devletlerin de yardımı ile Rusya’ya kendi gelişmesini sağlamak için her türlü imkan verilmelidir.
7. Almanya, işgal ettiği Belçika topraklarını boşaltmalı ve Belçika’da savaş önceki durum yeniden kurulmalıdır.
8. Almanya, işgal ettiği Fransa topraklarının boşaltılmalı ve Prusya‘nın1871‘de ilhak ettiği Alsaz-Loren Fransa’ya geri verilmelidir.
9. İtalya‘nın sınırları ulusçuluk prensibine yeniden düzenlenmelidir.
10. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu halklarına kendi kaderini tayin etme hakkı sağlanmalıdır.
11. Romanya, Sırbistan ve Karadağ toprakları boşaltılmalı ve Sırbistan’a denize açılma imkanı verilmelidir. Balkan devletlerinin sınırları ulusçuluk prensibine göre düzenlenmelidir.
12. Osmanlı İmparatorluğu‘nun Türk olan kısımlarına egemenlik hakkı tanınmalı, fakat Türk olmayan halklara bağımsızlık verilmelidir. Çanakkale Boğazı, sürekli olarak, bütün milletlerin ticaret gemilerine açık olmalı ve bu durum milletlerarası garanti altına konmalıdır.
13. Bağımsız bir Polonya kurulmalı ve Baltık Denizi‘ne açılmalıdır.
14. Büyük ve küçük, bütün devletlere siyasal bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına almak imkanını sağlamak amacı ile, uluslarası örgüt kurulmalıdır.
Wilson bu 14 noktayı, daha sonra yayınladığı bir dizi deklarasyonla genişletmişti. Wilson 11 Şubat’ta verdiği demeçte, “Devletlerin yeni topraklar alamayacakları; savaş tazminatı ve cezai tazminat alınamayacağı; ulusların kendi kaderini tayin hakkı” prensip ve görüşlerine açıklık kazandırmıştı.
Wilson’un önem verdiği önemli konulardan biri de, bir milletler arası barış teşkilatının kurulması idi. Denizlerin serbestisi konusu da önem verdiği esaslı noktalardan biriydi. Bu ilke, Amerika’nın bütün dünya ile ticaretini yakından ilgilendiriyordu ve Amerika’yı savaşa sürükleyen de Almanya’nın bu ilkeyi ihlal etmesi olmuştu.
Ancak Başkan Wilson’un bir başka planı daha vardı. Kısa bir süre sonra, 21 Ocak 1918’de Paris Barış Konferansı’na giderken yanında bir program ve yanda gördüğünüz Türkiye’nin parçalanmasını öngören haritayı da götürmüştü. Giresun’dan başlayıp Sivas, Maraş, Adana, Mersin, Van, Kars ve Ağrı’yı da içine alan “Büyük Ermenistan” haritasıydı bu.
WILSON PRENSİPLERİ CEMİYETİ
Mondros Ateşkesi’nden sonra derin bir umutsuzluğa kapılan birçok Osmanlı Aydını özellikle Wilson İlkeleri’nin tüm ulusların kendi geleceklerini kendileri belirlemesi (Self-determination) ilkesine sarılıyor ve kurtuluşu Wilson ilkelerinin uygulanmasında buluyorlardı. Bu görüş, giderek bir Amerikan mandacığı düşüncesine dönüşmeye başladı ve ulusçu olarak tanınan aralarında kimi Osmanlı aydınları tarafından İstanbul’da 4 Aralık 1918’de Wilson Prensipleri Cemiyeti kuruldu.
Wilson Prensipleri Cemiyeti’nin yaşamı pek uzun sürmedi ama ortaya attığı “Amerikan Mandası” görüşü giderek ağırlık kazandı ve özellikle İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinden sonra coşkulu bir isteğe dönüştü. Örneğin 23 Mayıs 1919’da İstanbul’da Sultan Ahmet Meydanı’nda işgali protesto etmek amacıyla yapılan büyük mitingten sonra Osmanlı aydınları Wilson’a telgraf çekiyor ve “Bugün bizi savunmanız gerekir” diyorlardı.
Mandacılık görüşü Erzurum Kongresi’nde büyük tepki görmesine karşın, Sivas Kongresi’nde büyük tartışmalara neden oldu. Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşlarından Rauf (Orbay) ve Refet (Bele) Beyler Kongre’de mandacılıktan yana oldular. Sivas Kongresi’ni izleyen günlerde mandacılığa kesin olarak karşı olan Mustafa Kemal’in olaylara hakimiyetinin artması mandacılık düşüncesinin yok olmasını sağlamıştır.
4 Aralık 1918 tarihinde İstanbul’da faaliyete başlayan WPC’nin kurucuları Halide Edip, Celalettin Muhtar, Ali Kemal ve Hüseyin Avni Bey’dir.
İlk idare heyetinde ise şu isimler yer almaktaydı;
Halide Edip, Refik Halit, Ali Kemal, Hüseyin ve Ragıp Nureddin.
Dönemin önemli gazetelerinin başyazar ve sahipleri, Cemiyet’in ileri gelen üyeleri arasında yer almaktaydı. Bu durum başlangıçta Cemiyetin Türk basını tarafından desteklendiği yönünde bir kanaatin oluşmasına sebep olmuşsa da, özellikle Söz ve Serbesti gibi gazetelerin, Cemiyet’i şiddetli bir şekilde protesto etmeleri, söz konusu havanın kısa zamanda kaybolmasına yol açmıştır.WPC’nin beyannamesi incelendiğinde tek dayanaklarının Wilson Prensipleri ve A.B.D. olduğu görülmektedir. Cemiyet mensuplarının A.B.D.’de mevcut olan kozmopolit idare ve eşitlik anlayışının Türkiye’de de uygulanmasını istedikleri ortaya çıkmaktadır. Beyannamelerinde bu amaçları şu iki temele dayandırılmaktadır:
a) Türkiye’nin ihtisasa dayanan bir hükümet sistemine kavuşması, sağlam ve emin bir şekilde gelişmesi, Türkiye’nin dünyada itibarlı bir mevki elde edebilmesi buna bağlıdır.
b) Türkiye’de devlet hayatında millet ve din ayrımının ortadan kaldırılması ve bütün vatandaşların güven ve mutluluğunun sağlanacağı bir ortam yaratılması.
Cemiyet mensuplarının ilk icraatlarından biri 5 Aralık 1918’de Wilson’a gönderdikleri muhtıra olmuştur. Muhtırada, Amerika’nın müttefikleri ile Türkiye arasında arabuluculuk yapması isteniyordu. Amerika’nın rehberliği ile ordusuz bir Türkiye’nin varlığı kabul ediliyor ve Türk hükümetinin şeklen mevcudiyetine rıza gösteriliyordu. WPC mensuplarının böylesine temelsiz bir düşünce içerisinde olmalarının sebebini, Türk milletinin kendisinin istikrarlı bir rejim kurmak suretiyle ilerleyebileceği inancında olmadıklarına bağlamak mümkündür. Onlara göre geçici gördükleri Amerikan mandası sona erdiğinde bünyesindeki çeşitli unsurlarla kaynaşmış hür, müstakil, müreffeh bir Türkiye ortaya çıkacaktır.
Halide Edip, Mustafa Kemal Paşa’ya gönderdiği 10 Ağustos 1919 tarihli mektupta da aynı görüş ve ideallere yer vermiş, özellikle Amerikan mandasının gerçekleşmesi ile ekalliyetlerin Avrupa destekli ayaklanmalarına son verilebileceği görüşünü savunmuştur.
HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN
Yorumlar
“20) WİLSON PRENSİPLERİ VE CEMİYETİ” yazisina 17 Yorum yapilmis
Yorum yap
Günümüzde de hala WPC üyesi olan medya mensubu ve yazarlar var gibi…
Atatürk ilke ve devrimlerini içine sindirememiş
bu acınası insanlar çıkar peşinde koşmaktan çekinmemekteler..
ONURLUYUM… ÇÜNKÜ;
100 YIL ÖNCE ULUSUMUZUN TOPRAKLARINI -SANKİ BABASINDAN MİRAS KALMIŞ MALLARI KARDEŞLERİNE PAYLAŞTIRAN BİR AĞABEY KÜSTAHLIĞIYLA- BÖLÜŞTÜRMEYE ÇALIŞAN BİR ABD BAŞKANINI VE ONUN ÖNERDİĞİ HARİTAYI ELİNİN TERSİYLE İTMİŞ VE EMPERYALİZME KARŞI BİR ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI VERMİŞ MUSTAFA KEMAL PAŞA VE ONUN YİĞİT ARKADAŞLARININ SOYUNDAN GELİYORUM…
ÜZGÜNÜM VE UTANÇ İÇİNDEYİM…ÇÜNKÜ; 100 YIL SONRA -DİLİM TÜRK DEMEYE VARMIYOR- BİR BAŞBAKAN 10-15 SAAT UÇAK YOLCULUĞU YAPARAK ABD’YE, ONUN KÜSTAH BAŞKANININ AYAĞINA GİDİYOR VE ONDAN EMİR ALIYOR…
ÇOK KAYGILIYIM KARDEŞLERİM…
SAYGILARIMLA…
TARIK KONAL
bugünlerde yasadiklarimiz ogün yapilamayanlardir,su amerikanin yaptiklari irkilerek okudum bütün bunlari mustafa kemal,in degeri hergün daha iyi anlasiliyor.akp,ye duyurulur.
bence çok iğrenç bilgiler tamamen yanlış tüy kalıbına…ağlamak derde deva olsaydı eczaneler soğan satardı.. aşıksan vur saza şöförsen bas gasa…. heheheeeeeee:D
sakaaaaa:d ödewime cok yarımcı oldunuz tesekkürler
çok teşşkür ler ellerine sağlık ödevimde yardımcı olur inş.. daha yeni başladım da
WaLLa öDEWm çOOk güZEl oLDU Tenkyouu wery wery muchhXDD
samara ezgi isimli kardeş.Biz ne biçim hale geldik.Söyler misin?Sen Türk değilsin galiba.Yeter artık beee,Türkçe’yi yobazlaştıran insanlara her zaman gerizekalı,beyinsiz gözüyle bakılır.İğrençsiniz.gelelim konumuza;Ben bir Türk Milliyetçisiyim ve Wilson’un bu ilkelerini desteklemiyorum.Amaç Türkiye’yi bölmektir…Kanmayınız bunlara.Ve ayrıca belirteyim ki Ülkücülere Abd yanlısı deniliyor.Peki birader Komünistler Rusya yanlısı değil mi?Bir zamanlar vatanı Rusya’ya teslim edecek konumdalardı.
Wilon Prensipleri, tarihlere sığmayan bir yiğidin kahhar darbesiyle, tarih çöplüğüne atılmıştır.
Şu anda yapılanlar, çöplükten çıkarılmış prensiplerin yeniden uygulamaya konmak istenmesinden başka bir şey değildir.
Gözler iki değil, dört değil, sekiz açılmalıdır.
yılmaz abi bana wilson prensiplerinin açıklaması , dünya açısından önemi ve devletler için önemi
Teşekkürler bilgileriniz için,emeğinize sağlık
[…] http://www.yenidenergenekon.com/20-w…i-ve-cemiyeti/ http://www.turkforum.net/1108703742-wilson-plani.html Al
Harika bilgiler keske bunlari cok kisiler okuyabilse. Elini
Mustafa Kemal hayatta olsa idi. Chp nin görevinin AKP üstlenmiş derdi… Aferim AKP ye CHP yi kurduğumunda AKP nin yapacaklarını planlamıştım.. farktemez ha chp ha akp önemli olan memlekin yükselmesi bunuda AKP başarmış..
Bence Mustafa Paşa böyle derdi..
Arkadaşlar wilson prensiplerini KISACA anlatır mısınız???şimdiden çooookk teşekkürlerrr!!!:)))
arkadaşlar bir de amiral bristal raporu çoookk acill lütfen çarşamba gününe kadar lütfeeeenn!!!
İşbirlikçiler
http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,1001737/