735) KÖK TÜRKÇE YAZITLARDA GEÇEN GÖLLER VE NEHİRLER
Yayin Tarihi 4 Şubat, 2014
Kategori TÜRK DÜNYASI
Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen Göller ve Nehirler
Eski Türk yurtlarında binlerce akarsu ve göl mevcut ise de bu incelemede Kök Türkçe metinlerde geçen otuz sekiz göl ve nehrin yerinin tespitine çalısılmıs ve tarihi önemleri üzerinde kısaca durmaya özen gösterilmiştir. Bunun için de alfabetik bir sıra takip edildi.
Bilindiği üzere tarihin tanımı yapılırken mekan mefhumu da göz önünde bulundurulur. Buna bağlı olarak tarihçiler, geçmişteki hadiselerden bahsederken sadece zamanı değil, mekanın ve sosyal sonuçların da üzerinde durur. Binlerce yıllık Türk tarihinin geçtiği ve bugün de hâlâ Türklerce meskun bulunan Orta Asya’daki tarihimizin hiç şüphesiz en kıymetli eserlerinin başında Kök Türkçe yazılı belgeler gelmektedir. Bunlara doğuda Çin’den başlayarak, batıda Avrupa’nın orta ve kuzeylerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada rastlanılmaktadır1. Söz konusu çalışmada özellikle Kök Türk ve Uygur çağına ait kitabelerde zikrolunan göller ve nehirlerin yerleriyle, tarihi önemleri üzerinde durmaya çalışacağız. Bunun için alfabetik bir sıra takip etmeyi düşünmekteyiz. Eski Türkler göl için “köl” diyorlardı. Yani –k’li biçimi konuşulmaktaydı. Nehir veyahut da büyük akarsular içinse umumiyetle “ögüz” denmekteydi.
Ak Sub: Şine Usu Yazıtının daha önceki transkripsiyonlarında Kasuy seklinde kaydedilmisti, ancak biz bu adın “Ak Sub” biçiminde okunması gerektigini düsünüyoruz. Moyun Çor’un kardesi Tay Bilge Tutuk ile yaptıgı mücadeleler sırasında geçen2 Ak Sub, herhalde Ubsu Göl’ün kuzey taraflarında olmalıdır. Bugün Ka-kem’in güney kollarından birisi Aksu adını tasımaktadır3. Bununla birlikte iki kardesin savaslarının Selenge civarlarında gerçeklestigini yazıttan ögrenmekteyiz ki, burası Selenge’nin kuzey-batı taraflarıdır. Moyun Çor, Tay Bilge Tutuk’u Ak Sub’u dolanarak, Çıgıltır Köl’te kusatmıstır4. Bilindigi gibi bu mücadelelerden Moyun Çor galip çıkacak ve Uygur Kağanlıgının basına geçecektir.
Ak Termel: Kök Türk tarihine baktığımızda, 710 senesinde kağanlık ordularının Kırgızlar üzerine büyük bir seferi söz konusudur. Çin, On Ok ve Kırgızlar, Kök Türklere düşman olunca büyük devlet adamı Tunyukuk, gece ve gündüz düşünmüş, bir savaş planı hazırlayarak, ilk önce Kırgızlara vurmanın doğru olacağına karar vermiştir. Kırgızlara ulaşmak için Kögmen Dağlarının geçilmesi gerekmektedir. Ancak kar yüzünden bütün yollar kapanmıştır. Fakat, Az topraklarından doğru oraya gitmenin mümkün olduğu öğrenilmiş ve Anı Suyu boyunca ilerlenmiştir. Zorlu bir uğraştan sonra Ak Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen Göller ve Nehirler3. Termel geçilmiş, ancak orduya yol gösteren kılavuz yolu şaşırdığı için cezalandırılmış, kağanın emri üzerine askerin daha hızlı hareket etmesi için buyruk verilmistir5. Bu harekatın sonucunda Kırgızlar ani bir baskına uğramışlar, büyük bir kısmı öldüğü gibi onların kağanları da ortadan kaldırılmıstır6.
Kırgız savasları sırasında geçen Ak Termel, Anı Suyu’na yakın, Yenisey’in kollarından birisi olsa gerek. Bugün de Anı Nehrinin yukarılarına varmak için Ak Sug veya sadece Ak denilen bir sudan geçildigi söylenmektedir7.
Anı Sub: 710 sıralarında Çin’in On Oklar ve Kırgızların Kök Türklere düsman olmaları sebebiyle yukarıda verdigimiz metinde olduğu gibi Anı Suyu adıyla karşılasıyoruz8. Bu sefer hususunda Tunyukuk Yazıtında; Kırgızlara giderken kar yüzünden bütün yolların kapandıgı, fakat Az ülkesinden dogru oraya gitmenin mümkün olduğu anlasılmıs ve Anı Suyu boyunca ilerlenmisti9. Burada söz konusu olan Anı, Yenisey’in kollarından biri olan Abakan’ın bir parçasıdır10.
Arkar Başı: Şine Usu Yazıtının güney tarafı, 1. satırında Kem, Kargu ve İrtiş Nehrinden sonra geçer. Buna göre Arkar Bası İrtiş Nehrine akan suların baslarından biridir11. 752 senesinde Uygurlara karşı bir Tokuz Oğuz-Kırgız ittifakı söz konusudur. Şine Usu Yazıtından anlaşılacağına göre Kırgızlara bağlı olan Çikler de bu ittifak arasına alınmış ve Uygurlara bir darbe vurma hazırlığına girişilmisti12. Daha sonra bu birleşmeye Üç Karluk boyu da katıldı. Bunların hareketini önceden haber alan Uygurlar, evvela Üç Karluklara, arkasından da Çiklere boyun eğdirip; Çikler üzerine bir tutuk ile ışbara ve tarkanlar gönderdiler13.
Balıklıg: Bu nehrin adını da yine 752 yılı olayları vesilesiyle görmekteyiz. Yukarıda da belirttiğimiz üzere Uygurlar Kırgız, Karluk ve Çiklerin muhalefetiyle karşılaşmışlardı. Bu sırada Çin’deki Oğuzlar ve Türkler de onlara karşı harekete geçtiler. Uygur ordusu üç bin kişiydi. Ancak onlar hasımlarını yenmeyi basardılar. Daha sonra da Orkun ve Balıklı nehrinin kavşağında Moyun Çor otağını kurdurdu. Yenisey kıyılarında muhtemelen Abakan civarlarında Çigillere de bir darbe vuruldu14. Şine Usu Yazıtında anlatılan bu bilgilere baktığımızda, Balıklıg’ın Orkun’un kollarından birisi, muhtemelen de bu büyük ırmağın orta taraflarında bir yer olduğu anlasılmaktadır15.
Bolçu: Hem bir nehir adı olup, büyük bir ihtimalle İrtiş’in kollarından birisidir, hem de başka bir coğrafi mevki olması mümkündür. Onu Urungu Nehriyle birleştirenler de vardır16. Bolçu adını dört büyük kitabede görmekteyiz17. 8. asrın baslarında Çin imparatorluğunun oyunlarına gelen On Oklardan Türgişler, Kırgızlar ve onların akrabaları Çikler, Kök Türk Kağanlığına cephe almışlardı. Büyük devlet adamı Tunyukuk gece uyumayıp, gündüz oturmayıp, bütün bu düşmanlarını birer birer tesirsiz hale getirdi. Kitabelerde en son olarak da Türgişlerle olan savaştan söz edilmektedir18. Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında; Altun Yış aşılarak ve İrtiş Nehri geçilerek, tıpkı Kırgızlara olduğu gibi Türgişlere de ani bir baskın yapıldı. Türgiş kağanının ordusu Bolçu’da Kök Türklerin üzerine saldırdıysa da Köl Tigin burada da kahramanlığını gösterdi ve Türgiş kağanının bakanlarından Az Tutuk’u bizzat kendisi ele geçirdi. Onların basında bulunan kağan So-ko19 ailesi ile birlikte öldürüldü ve böylece Türgiş halkına boyun egdirildi20 deniliyor. 300 bine yakın ordusu olduğu söylenen So-ko’ya Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen Göller ve Nehirler 5 (belki Saka) karşı aslında burada bir talihsizlik ya da ihanet söz konusudur. Kardesi Börü, kendisine yönetimde fazla yetki verilmediğinden ve kendi halkının sayıca az olmasından dolayı Kapgan Kağan’ın tarafına geçmişti. Kök Türk ordularına rehberlik eden Börü, kardeşi So-ko’nun hakimiyeti altındaki Tanrı Dagları’nın kuzeyi, Tarbagatay Dagları ve İli Vadisi’nin yeniden merkezi idareye sokulmasına vesile oldu. Fakat Kapgan Kağan, Soko’nun kardeşi Börü’yü de ileride tehlike yaratabileceğini düşünerek ortadan kaldırdı21. İşin gerçeği ağabeyine ihanet eden bir kardeş, kendisine de rahat rahat karşı gelebilirdi. Kapgan bu durumu göz önünde bulundurmuştur. Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında özet seklinde verilen Türgiş savası, Tunyukuk Yazıtında aynen Kırgız seferinde olduğu gibi savatsan önceki ve sonraki olaylar da dahil olmak üzere teferruatlı olarak anlatılmıştır. Tunyukuk; Altun Yıs ve İrtiş Ögüz’ün büyük zorluklardan sonra geçildiğini, Kök Türk ordusunun Bolçu’ya tan ağarırken ulaştığını, keşif kollarının Türgiş ordusunun Yarış Yazısı’nda toplandığını haber verdiğini, burada biriken Türgiş kuvvetlerinin 100.000 olduğunu, söylemektedir22.
Burgu: Şine Usu Yazıtında, ünlü Moyun Çor’un agabeyi Tay Bilge Tutuk ile yaptıgı savaslar sebebiyle anılıyor. Moyun Çor birçok çagırılar yapmıs olmasına rağmen kardeşi ve yandaşlarını ikna edememiş ve Burgu’da, haziran ayının 15. günü bir muharebeye daha girdikten sonra önemli miktarda insan ve hayvan ele geçirip, Selenge’nin batısındaki (veya gerisindeki) Yılan Kol’dan güney taraftaki Sıp Başı’na kadar asker çıkarmıstır23. Terhin Yazıtında da Moyun Çor’un gezip-dolaştığı sular arasındadır24. Yukarıda adı geçen Burgu’nun Ka Kem olduğu iddia edilmisse25 de, bize göre Ka Kem uzakta kalmaktadır. Çünkü Terhin Yazıtında Sekiz Selenge, Orkun, Togla, Sebintürdü ve Kargu’dan sonra adı geçiyor ki, dolayısıyla bu akarsulara yakın bir nehir olmalıdır.
Çıgıltır Köl: Şine Usu Yazıtının doğu tarafı, 6. satırında, sekizinci ayda Selenge Irmağının kaynakları bölgesinde olduğunu düşündüğümüz Çıgıltır Kölde, Ak Sub (Aksu) dolanılarak, Moyun Çor’un kardeşiyle bir muharebeye daha girdiğini ve ayın on beşinde Keyre Başı ve Üçbürkü’de Tay Bilge Tutuk tarafını tutan Tatarlarla kıyasıya bir savaş yaptığını ve onları takip ettiğini görüyoruz26. Çıgıltır Köl’ün adı bize göre Anadolu’da Çıldır Gölü’nde yaşamaktadır. Söz konusu iki kardeşin bu savaşları da herhalde 748-749 tarihlerinde meydana gelmistir27.
Çuş Başı: Meşhur Kök Türk hükümdarı Kapgan Kağan’ın son zamanlarına doğru büyük bir Oğuz isyanı çıktı28. Köl Tigin Yazıtında, Oğuzların kendi halkı olduğu, yer ile gök birbirine karıştığı için onların düşmanlık yaptıkları, Oğuzlarla bir yılda tam beş defa savasıldıgı29, haber verildiği halde; Bilge Kağan kitabesinde de Tokuz Oğuzların kendi bodunları olduğu, yine gök ile yerin birbirine karıştığı ve Oğuzların içine kıskançlık düştüğü için düşman oldukları, ancak bir yılda dört defa savasıldıgı30 anlatılmıştır. İşte bu Oğuzlarla yapılan üçüncü savasın mevkiidir. Türk milletinin burada gevşekliğinden de söz açılıyor. Ölecek olanların yeniden dirildiği ve Tongra Yılpagut’un bir oymağının Tonga Tigin’in cenaze töreninde kuşatılarak hırpalandıgı31 haberi veriliyor. Burasının Togla Nehri civarlarında bulunduğunu sanmaktayız.
İrlün: Yerini tam olarak belirleyemediğimiz, ancak Cungarya bölgesinde bir yer olduğunu sandığımız İrlün32, 752 tarihinde Basmıl ve Karluklarla olan savaş vesilesiyle Şine Usu Yazıtında geçer. Uygur Kağanı Moyun Çor, Oğuzların onlar hakkındaki planlarını bir casus vasıtasıyla öğrenir. Bu arada Basmıllar da düşman olurlar. Fakat Uygurlar bu rakiplerine fırsat vermeyip, bozguna uğrattılar. Ondan sonra Karlukların malını-mülkünü yağmaladılar. Basmıllar ve Karlukların yurdu talan edildikten sonra Yogarı Yarıs’da33 bir kez daha yendiler. İrlün’de ve Talakamın’da34 düşmanlara yetişildi. Bu sırada Çin’deki Türkler de Uygurlara karşı harekete geçmişlerdi. Uygur ordusu üç bin kişiydi. Ancak Uygurlar hasımlarını alt etmeyi basardılar35.
İrtiş: Bilindiği üzere Asya’nın ve dünyanın önemli nehirleri arasındadır. 2970 km uzunluğundaki bu ırmağın kaynakları Altaylardan baslar. Malum olduğu üzere bu ırmak, Kimek destanlarının da ana unsurlarından birisidir. Altun Orda Hanlığının kurucusu sayılan Cuci’nin mezarının dahi bu ırmağın kıyısında olduğuna inanılıyor ki, bilindiği üzere Çingiz Han ülkesini çocukları arasında paylaştırırken, Cuci’ye bu bölge düşmüştü36. Evvelce de söz ettiğimiz üzere 710 sıralarında Kök Türk ordularının İrtiş Nehri civarlarında yasayan Türgişlerle bir mücadelesi vardır37. Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında özet seklinde verilen Türgiş savaşı38, Tunyukuk Yazıtında aynen Kırgız seferinde olduğu gibi savaştan önceki ve sonraki olaylar da dahil olmak üzere teferruatlı olarak anlatılmıştır. Buna göre; “Altun Yıs ve İrtiş Ögüz büyük zorluklardan sonra geçildi. Kök Türk ordusu Bolçu’ya tan ağarırken ulaştı. Kesif kolları, Türgiş ordusunun Yarış Yazı’da39 toplandığı haberini verdiler. Burada biriken Türgiş kuvvetlerinin sayısının 100.000 olduğu bildirilmektedir. Kök Türk ileri gelenlerinden bazıları düsmanla karşılasılmadan geri dönülmesini istemisler; fakat Tunyukuk birçok zorluklara ragmen Altun Yıs ve İrtiş Ögüz’ün asıldığını, Tanrı, Umay40 ve kutlu vatanın onların yanında olduğunu, düşmanlarının çokluğundan korkulmaması gerektiğini söylemiş ve saldıralım demiştir. Neticede Kök Türk Ordusu taarruza geçti ve Türgiş kuvvetlerini savaşın birinci gününde mağlubiyete uğrattılar. İkinci gün Türgiş askeri yeniden toparlanmış ve hücuma kalkmışsa da Tunyukuk ile Bilge arasında sıkıştırılan On Oklar dağıtılmışlardı. Bu savaş sonucunda yukarıda da zikrettigimiz gibi Türgiş Kağanı, yabgusu ve şadı öldürüldü. Daha sonra devletin temelini olusturan On Ok halkına haber gönderilerek, yeniden devlete boyun eğmeleri saglandı”41. Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında Türgiş seferinin kısaca anlatılmasının sebebi bu savaşta ordu komutanın İni İl Kağan olmasından ileri geldiğini sanıyoruz. Köl Tigin ve Bilge Kağan kitabelerinde kendilerine rakip olarak gördükleri İni İl Kağan’ın faaliyetlerine pek deginilmez42. Bundan başka İrtiş Nehrinin adı Şine Usu Yazıtında da karşımıza çıkmaktadır. Yazıtın güney tarafı, 1. satırda geçen Kem’den sonra Kargu’yu, daha sonra İrtiş Nehri’ni, nihayet Arkar Başı cografî adlarını görüyoruz. Bu yine Oğuz, Kırgız, Karluk, Çik, Basmıl gibi Türk boylarının Uygurlara karşı 752 tarihinde yaptıkları ittifak sebebiyledir43.
Kanuy: Bu ırmaga Terhin Yazıtında rastlıyoruz44. Moyun Çor Kağan iktidarını sağlamlaştırıp, yabgu ve sadları atadıktan sonra45 Ötüken’in batı ucunda Tez Başı’nda bir yaylak meydana getirdi, otağı orada kurdurdu, sınırını orada yaptırdı ve 750-753 yıllarını burada geçirdi. Bu Tez Başı’nın doğusunda, Kanuy ve Künüy nehirleri bulunuyordu46. Burası bugünkü Tuva’nın güneyinde ve Hayargas Göl’e dökülen kollar olmalıdır.
Kara Bulak: 752 yılında Tokuz Oğuzlar ile Kırgızların Uygurlara karşı bir ittifak meydana getirdiklerine yukarıda da değindik. Ürüng Beg ve Kara Bulak’da otururlarken Kırgızlara elçi göndermislerdir47. Bu cümlede geçen Ürüng Beg ve Kara Bulak, kitabenin ilk degerlendirilmesi sırasındaasil begleri ve avam bulukı (?) seklinde manalandırılmıştı48. Fakat biz bu iki kelimenin de yer adı ve Abakan’ın kuzeyinde olduğunu tahmin ediyoruz49.
Kara Köl: Kök Türk çagında, Tannu-Ola’nın kuzeyinde bulunan ve Kırgızların komşuları olan Azların 714’te bir isyanları söz konusudur. Fakat Kök Türkler tarafından tekrar itaata alındılar. Kara Köl’de yapılan bu savaş sırasında Köl Tigin kırk yaşına gelmiştir. Onların bozguna uğratılmalarında Köl Tigin’in şahsi gayretleri çok fazladır. Köl Tigin, Az il-teberi’ni bizzat kendisi yakalamıştı50. Azlarla savaşın gerçekleştiği Kara Köl bugünkü Moğolistan’ın batı taraflarında, Tuva’nın güneyindedir. 715 yılı da Kök Türk ülkesinde isyanlar ve karışıklıkların fazlalaştığı bir zamana rastlar. Kapgan Kağan ihtiyarlamış yaşına rağmen tutarsız hareketlerde bulunuyordu. Hatta 714 yılında, İmparator Hsüan-tsung’a bir elçi göndererek bir Çinli prensesle daha evlenmek istemişti51. Bu sırada kendine bağlı boylara karşı olan tutumu da değişti.
Kargu: Moyun Çor’un 752’de ülke dirliğini sağladıktan sonra konargöçer olarak yaşadığı su kıyalarından birisidir ki52 Burgu Nehrinden söz ederken, buraya da değinilmiştir. Dolayısıyla Selenge ve Orkun’un kollarından birisi olmalıdır.
Kazluk Köl: Şine Usu Yazıtının güney tarafı, 2. ve 3. satırlarında iki göl adına rastlıyoruz. Bunlar; Kazluk ve Taygun gölleridir. Buraların önemli tarihî olaylara sahne olduğu açıktır. Ancak yazıtın ilgili yerleri maalesef silindiğinden bu hadiseleri ortaya çıkarmak mümkün değildir. Burada adı geçen Kazluk Köl ve Taygun Köl, Altun Yış’ın batı taraflarında, yani Karluk, Basmıl sahasındaki göllerden birileri olmalıdır53. Bununla beraber biz Kazluk veya Kazılık adını Dede Korkut Hikayelerinde de görmekteyiz. Yer itibarıyla Kazılık Dağı bugünkü Güney Kazakistan’dadır. Ama Dede Korkut Hikayelerindeki konumuna baktığımızda, burası herhalde Doğu Anadolu veya Kafkasya sahasındadır. Buna bağlı olarak Kafkasya sıradağlarının Dede Korkut’ta Kazılık biçiminde kaydedildiğine dair iddialar vardır54. Bu da demektir ki atalarımız yine ta Orta Asya’daki bir coğrafi adı, batıya göçerlerken beraberlerinde getirmişler ve vatan yaptıkları o topraklarda da kullanmışlardır.
Kem: Türk tarihinde ve kültüründe önemli bir yere sahip olan Kem’i yani Yenisey Nehrini birkaç kitabede görüyoruz. Öncelikli olarak Bilge Kağan Yazıtında; Bilge 26 yaşındayken, yani 709 yılında Kırgızlarla işbirliği yapan Çiklerin55 üzerine Kem Irmağı geçilerek yürünmüş ve Ürpen’de56 yapılan savaşta Çik Ordusu mağlup edilerek dağıtılmıştı57. Aynı sefer sonunda Azlar58 da itaata alındı. Kem’in adına bir kez de Uygur döneminde yine Çiklerin ayaklanması vesilesiyle tesadüf olunur. 750 yılında Çiklere karşı bir sefer düzenleyen Uygur Kağanı Kem’de onları maglûp ettikten sonra, 751 senesinde Kasar’ın batısında ki muhtemelen Tez Nehrinin batısı, otağ kurdurmuştur. Doğu tarafı dokuzuncu satırda anlatılan bu hadiselere göre; yazı burada geçirerek, kitabesini yazdırmış ve herhalde bu sırada Tatarlarla küçük bir mücadele yapmıştır59. Yenisey Nehri’nin toplam uzunluğu 3800 km’dir. Kaynakları Moğolistan’ın kuzeyinden itibaren başlamaktadır. Özellikle Hakas, Tuva, Altay gibi Türk topluluklarının etrafını yurt tuttuğu bereketli bir sudur.
Kergü: Bilindiği üzere babaları Kutlug Bilge öldükten sonra Uygur tigini Moyun Çor ile agabeyi Tay Bilge Tutuk arasında kıyasıya bir mücadele başladı. Çin kaynaklarında fazla bir malûmata rastlanmamasına ragmen Kök Türkçe belgelerde bu kavga teferruatıyla anlatılmıştır. Moyun Çor birçok çağrı yapmış olmasına rağmen kardeşi ve yandaşlarını ikna edememişti60. Bunun üzerine O, Selenge yakınlarında Yılan Kol’dan Sıp Başı’na kadar asker gönderdi, onlar da Kergü ve Sakış’tan61 yürüyerek geldiler. Beşinci ayın 29’unda tekrar kardeşiyle savaşa tutuştu. Onu Selenge Nehri’nin kıyısına sıkıştırarak, büyük bir bozguna uğrattı. Bu yüzden Moyun Çor kitabesinde, halkın kötü kişilerin peşine takılmasından dolayı, ölüp mahvolduğunu da dile getirmistir62. Biz işte burada söz konusu olan Kergü’nün, Selenge’nin kuzeyinde olduğunu tahmin ediyoruz63.
Keyre Bası: Şine Usu Yazıtının kuzey tarafı 6. satırında geçen Keyre ile 7. satırda bir Keyre Başı ve Üçbirkü (veya Üç-bir-ekü) adını görüyoruz. Keyre Bası ve Üçbürkü hususunda bugüne kadar birsey söylenmemiştir. Ancak daha sonraki satırlarda karşılaştığımız yer adlarına bakacak olursak, buraları Ongin Irmağının güney-doğu taraflarında olmalıdır64. 739-40 yıllarında On Uygur ittifakı meydana gelmis, Moyun Çor’da babası Köl Bilge’ye bağlı olarak Kök Türk Kağanlığına tâbi olan topraklar üzerinde faaliyetlere girişerek Keyre, Keyre Başı ve Üçbirkü’de babasının askerleriyle birleşmiş, Yılan yılında (741) Türk topraklarında bir karışıklığa sebep olmuştur65.
Kök Öng: 687 senesinde İl-teriş komutasındaki Kök Türk orduları, Oğuzların hakimiyeti altında bulunan Ötüken’in merkezi Ordu Balık’a doğru harekete geçtiler. Bu sırada Çinliler ve Kıtanlar da Oğuzlarla müttefiktiler. Çinliler ve Kıtanlar sürekli yaptıkları gibi müttefiklerini yalnız bıraktılar66. Kök-Öng geçilerek ordu Ötüken Yış’a doğru sevk edilmiş, inek ve yük hayvanlarıyla yürüyen Oğuzların üç bin askeri, iki bin kişilik Kök Türk ordusuyla karşılaşmış ve Kök Türk inancına göre Tanrı izin verdiği için yenilmişlerdir67. Togla kenarında yapılan bu savaşta Oğuz Beyi Baz Kağan öldürüldü (687). Oğuzların bu gözü pek başbuğlarının Tengri adında bir oğlunun olduğunu da bilmekteyiz68. Ancak onun Kök Türk savaşlarına katılıp-katılmadığı hakkında bir malumata sahip değiliz. Adına taş yazılan bu çocuğun belki de Kök Türklerle son vuruşmadan biraz önce öldüğünü söyleyebiliriz. Eger Kök Türk savaşlarına katılmış olsaydı, Orkun Yazıtlarında onun da adının geçmesi gerekirdi. Halbuki bu belgelerde böyle bir seye rastlamıyoruz. Netice itibarıyla Kök Öng, umumiyetle araştırmacılar tarafından bugünkü Ongin Nehri’yle birleştirilmektedir69.
Künüy: Bu ırmağın adıyla, biz Terhin Yazıtının batı tarafı, 5. satırında karşılasıyoruz. Moyun Çor Kağan sahip olduğu cografya hakkında bilgi verirken Kanuy ve Künüy’ü de anmaktadır70. Bu nehirlerin yerini daha önce Kanuy bahsinde anlatmaya çalıştık.
Orkun: Türk tarihinin ve kültürünün en önemli nehridir. Kelime “or” ve “kun/kün” isimlerinin birleşmesinden teşekkül etmiş ve toplumun, milletin merkezi, karargâhı manasına geliyor, olmalıdır. Neredeyse bir baştan, bir başa Kutlu Ötüken’i dolaşır. Suyunun bir damlası için yüzyıllar boyunca Türkler can verip, kan dökmüşlerdir. Selenge Irmağı’nın ana kolu durumundaki bu su 1130 km uzunlugunda olup, şu anki Moğolistan’ın verimli ve hayvancılığa en müsait topraklarını meydana getirir. Kök Türk Kitabeleri olarak bilinen, Türk tarihinin kıymeti hiçbir şey ile ölçülemeyecek eserleri de bu Orkun Havzası’ndadır. Abidelerin bulunduğu yer, geçmişte olduğu gibi bugün de stratejik bir öneme sahiptir. Burası Orkun Vadisi’nin doğudan giriş kapısıdır ve en büyük düşman, yani Çin’den gelecek tehlikelere karşı da ilk engelin oluştuğu mevkidir71. Orkun’un adını biz Şine Usu ve Terhin Yazıtlarında görmekteyiz. Uygur kuvvetleri 752 senesinde Basmıl ve Karluklarla bir savaş yapmıştır. Bu mücadelede, Moyun Çor Kağan’ın iki rakip Türk kabilesini yendikten sonra Orkun ve Balıklı nehirlerinin kavşağında otağını kurdurması72 vesilesiyle karşımıza çıkar. Ülke içindeki huzur sağlandıktan sonra kağan, Sekiz-Selenge, Orkun, Togla, Sebintürdü, Kargu ve Burgu’nun kıyılarında konar-göçer olarak hayatını sürdürdüğünü73 bildirmektedir.
Sebintürdü: Adına Terhin Yazıtında rastlıyoruz74. Burası Selenge’nin kollarından biri olmalıdır. İsmi geçen yerlere dikkat edilirse, hepsi Baykal’ın güneyinde ve Selenge Nehri etrafındadır75.
Sekiz Selenge: Burası da yine Moyun Çor’un vaktini geçirdiği ve ziraata müsait mekanlar vasıtasıyla Orkun, Togla, Sebintürdü, Kargu ve Burgu’nun adıyla birlikte anılmaktadır76.
Selenge: Yenisey’in hemen güney-doğusunda kutlu Ötüken topraklarında, Selenge ve onun en büyük kolu olan Orkun’a vardır. Orkun ve Selenge; biri ana, diğeri oğul gibidir ve Baykal Gölüne dökülür77. Selenge adı, Terhin Yazıtı, batı tarafı 4. satırda, yukarıda izah ettigimiz üzere Sekiz Selenge vesilesiyle geçmekle beraber yine Şine Usu Kitabesinde; Moyun Çor Kağan’ın yaylak ve kışlak mıntıkalarından biri olarak anılmaktadır78. Ayrıca bu yazıtta, kardeşi Tay Bilge Tutuk’la 748-749’larda yaptığı mücadeleleri hatırlatırken Selenge adıyla karşılaşmaktayız. O kardeşi ve taraftarlarını muhtemelen Selenge Nehri’nin kıyısına sıkıştırarak yendi79. Bu sırada kardeşi Tay Bilge Tutuk’un da öldürülmüş olduğunu sanıyoruz80. Bunun dışında Moyun Çor döneminin sonuna doğru Selenge kıyısında Bay Balık adında bir şehir yaptırılmıştır ki81 bu yüzden de Selenge Irmağının adını görüyoruz. Sogdlu ve Çinli ustalara kurdurulan bu şehrin kalıntıları halâ durmaktadır82. Bilge Kağan Yazıtında ise Selenge ismi Uygur olayları sebebiyle karşımıza çıkar. Köl Tigin ve Bilge tahtı ele geçirdikleri sırada Kök Türk ülkesindeki karışıklık henüz sona ermemisti. Bilge Kağan’ın ilk savaşı, Uygur il-teberine karşı 716 yılının sonlarına doğru, Selenge Nehri boyunda, Kargan Kısıl’da meydana geldi. Uygurların yurtları dağıtıldı, Uygur il-teberi yüz kadar adamıyla doğuya doğru kaçtı83. Uygurlar burada büyük bir zaiyat verdi ve bundan epey bir süre etkilenerek Kök Türk Börülü (Asina) ailesine karşı ters bir harekette bulunamadılar84.
Şıp Başı: Burası da Moyun Çor’un, kardeşi Tay Bilge Tutuk’la olan savaşlarından dolayı, Şine Usu Yazıtında geçer85. Sıp Başı da herhalde Selenge’nin doğu taraflarında olmalıdır86.
Taygun Köl: Daha önce 752 yılında, Uygurlara karşı Tokuz Oğuz, Kırgız, Karluk ve Çiklerin bir ittifak meydana getirdiklerini bildirmistik. İşte Moyun Çor, Şine Usu Yazıtında Çikleri yola getirdikten sonra onlara ısbara, tarkan ve tutuklar atadığını söyledikten sonra Taygun Kölde ordusunu toparlayıp, Karluk ve Basmılların niyetini öğrenmiş, onlarla da savaşmıştır87. Burada anılan Taygun Köl’ün biz, Altun Yış’ın batı taraflarında, yani Karluk, Basmıl sahasındaki göllerden biri olduğunu sanıyoruz88.
Tez Başı: Moyun Çor Kağan hakimiyetini sağlamlaştırdıktan sonra adına dikilen kitabelerinde Tez Nehri’nin batısında bir hükümdar otagı kurdurduğunu, 750-753 yıllarını burada geçirdiğini haber veriyor89. Terhin Kitabesinde ayrıntılı olarak anlatılan bu hadiseye Tez II Yazıtında da değinilmektedir90. Adı geçen vesikalardan yola çıkacak olursak, Tez Nehri civarları kağanın yazlık merkezi durumundaydı. Devletin esas başkenti Orkun Irmağı kıyısındaki Ordu Balık (Karabalgasun) şehriydi. Tez Nehri günümüz itibarıyla Moğolistan sınırları içerisinde bulunan ve Ubsu Köl’e dökülen bir ırmaktır. Belgelerden de anlaşılacağı üzere Tez Nehri boyları geçmişte ve günümüzde Türklerin hayatlarını sürdürdüğü önemli akarsulardan birisidir. Burası ayrıca Uygur Halkı için de önem arzediyordu ki, kağanlığın temellerinin atıldığı yıllarda ilk Uygur hükümdarları bu suyun etrafında yaşadı. Ayrıca orada Türk tarihinin ve kültürünün en mühim kaynaklarından olan kitabelerini de yazdırdılar.
Togla: Moğolların Tuul, bizim Togla dedigimiz bu akarsu Orkun’un doğu kollarından birisidir. Bilge Kağan, Tunyukuk ve Terhin yazıtlarında kayıtlıdır. İlk önce İl-teriş, Tunyukuk ve Kapgan’ın Kök Türkleri yeniden derleyip-toparlamaları sırasındaki olaylar anlatılırken Togla kıyısındaki savaştan söz edildiğini görmekteyiz. 687’de Togla Nehri kıyısında meydana gelen harpte Oğuzların mağlubiyeti hususunda; “Kök Öng geçilerek ordu Ötüken Yış’a doğru gönderildi, inek ve yük hayvanlarıyla yürüyen Oğuzların üç bin askeri, iki bin kişilik Kök Türk ordusuyla karşılaştı ve Kök Türk inancına göre Tanrı izin verdiği için mahvoldular”91 deniyor. Bu ırmak, 715 senesindeki Oğuz savaşları vesilesiyle de karşımıza çıkmaktadır92. 716 yılına kadar süren bu savaşların sonunda Oğuzların büyük bir bozguna uğrayarak bir kısmının Çin’e gittikleri anlaşılmaktadır. Herhalde bu yenilgi onlara çok ağır gelmiştir. Bu sırada Çin imparatorluğunun sürekli ay altı otuzka süngüsdim anta sançdım…” Türk topluluklarına kucak açmasının elbette çeşitli sebepleri vardı. Her şeyden önce birbirleriyle kavga eden, birlik ve beraberlikten yoksun Türklerin kullanılması çok kolaydı93. Terhin Kitabesinde ise yukarıda birkaç defa değindiğimiz gibi, Moyun Çor’un ekip-biçtiği mahaller arasında Togla boyları da gösterilmektedir94.
Tokuş: 751 yılında Moyun Çor Kağan’ın muhtemelen Ubsu Köl civarlarında95, Yabaş ve Tokuş adlı suların kavsagında yazı geçirdigini Şine Usu Yazıtından ögrenmekteyiz96.
Türgi-Yargun Köl: Herhalde, 705 veya 706 yılında Kök Türk ordularının bir Bayırku seferi vardır. Bu sıralarda Bayırkuların97 Ulug İrkinleri düşman olmuş, Türgi-Yargun Kölde yapılan savaşta Bayırku kuvvetleri bozguna uğratılmıştı98. Bilge Kağan Yazıtında ve Çin kaynaklarında anlatılmayan bu savaş sonunda Ulug İrkin kendi canını zor kurtarabilmişti99. Söz konusu gölün biz, Togla yakınlarında olduğunu sanmaktayız.
Uçuz Köl: Bu gölün adını biz ilk defa Tez II Yazıtında görmekteyiz ki, bu anıt Moyun Çor’un oğlu Bögü Kağan adına dikilmiştir100. Bu kitabede anlatılanlardan yola çıkarak, 687 tarihindeki Kök Türk-Tokuz Oğuz mücadelelerine atıf yapıldığı anlaşılmaktadır. 687’de Baz Kağan’ın öldürülmesi sırasında meydana gelen bu olaylar hakkında Tez II ve Terhin kitabelerinde şöyle yazılmaktadır: “Bozguncuların başı tarafından baskın yapılıp Uçuz Köle ileri gelenleri dökülmüstür… Bedi Bersil ve Kadır Kasar oraya varmıstır. O halkım orada büyük kavga yaptı”101; “…Uçuz Köl’e ileri gelenleri dökülmüs. Kadır Kasar, Bedi Bersil, Yatız Oğuz…”102. Biz burada adı geçen şahıslar hakkında Uygur Tarihi ve Kültürü adlı kitabımızda gerekli izahlarda bulunduk103. Dolayısıyla Uçuz Köl’ün de Togla Nehri civarlarında olması lazımdır.
Yabaş: Söz konusu nehri Kem ve Tokus hakkında açıklamalarda bulunurken zikretmiştik. 750-751 yılı olayları vesilesiyle anılan104 bu akarsu da Tokuş ile aynı yere dökülüyor olmalıdır.
Yar Ögüz: Şine Usu ve Terhin yazıtlarının, kuzey tarafı ile doğu yüzünün 8. satırlarında geçen ırmaklardan birisi de budur. Moyun Çor, son Kök Türk kağanlarından Ozmış’ın hareketine engel olmadan önce Üç Tuglıg Türk Bodunın105 başında Kara Kum’u aşıp gelen Kutlug Yabgu ile karşılaşmış ve yapılan savaşlar sonunda onu ortadan kaldırmıştır106. 742’deki Karluk, Uygur ve Basmılların Kök Türklere karşı bu galibiyetlerinden sonra onlar, Basmılların liderini kağan seçip aralarında bir idarî taksimata gittiler. Uygurların önderi doğu bölgesine, Karluk il-teberi de On Ok yurdunu yönetmeye başladı. Bu sırada, “Kök Türk Kağanlığında Ozmış Tigin han olmustu. Moyun Çor, Koyun yılında (743) onun da üzerine yürüdü. Talihsiz Ozmış Tigin ele geçirildi, Kök Türk halkına büyük bir darbe indirildi. 743 yılında Kök Türk kağanı Ozmış öldürüldü ve kellesi Çin başkentine gönderildi107. İki kitabede, aynı olayların anlatılması sırasında rastladığımız bu Yar Ögüz’ün, Huang-ho’nun kuzeyinde olduğu söylenmektedir108.
Yaşıl Ögüz: Çin’in kuzeyindeki Sarı Su olarak da anılan ırmaktır. Esasında Hunlar çağından beridir, Türklerle Çinliler arasındaki tabiî sınırlardan birisidir. Kök Türk Yazıtlarından olan Tunyukuk Kitabesinde rastladığımız, Taluy Ögüz’den de bu nehrin kastedildiği anlaşılıyor109. Köl Tigin ve Bilge Kağan Yazıtlarında Çin’e yapılan seferler vesilesiyle anılmaktadır ki110 bu hususta sunlar kayıtlıdır: Amcam kağan ile doğuda Yaşıl Ögüz’e, Santung Yazı’sına (ovasına), batıda Temir Kapı’ya, Kögmen’i asarak Kırgız ülkesine kadar ordu sevkettik. Toplam 25 defa akın yaptık. On üç kere savaştık111.
Yılan Kol: Selenge’nin batısındaki parçalarından birisi olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü Şine Usu Yazıtından böyle bir anlam çıkmaktadır112. Bu nehirin yazıtta ne sebeple geçtiğini yukarıda, ilgili yerlerde açıkladık.
Yinçü Ögüz: Türk coğrafyasının en önemli ırmaklarından birisi de budur. Günümüzde Sir Derya olarak bilinen bu akarsuya atalarımız Yinçü Ögüz demişlerdir ki “İnci Nehri” anlamına geliyor. Amu Derya ve Sir Derya ırmakları çevresi ile ikisinin arası bilindiği üzere tarihte Maveraünnehir olarak anılır. Ayrıca Türklerin yerleştiği en eski toprak parçalarından bir bölümünü teşkil eder. Hem geçmişte hem günümüzde bu topraklar Oğuz yurdu olarak da tanınır. Bu iki su da Aral Gölüne dökülmektedir. Özellikle Sovyet döneminde uygulanan tarım politikaları yüzünden Amu Derya ve Sir Derya’nın Aral’a giden havzası üzerinde oynamalar yapıldığından, her iki nehrin suyunda da azalmalar görülmüştür113. Orkun Yazıtlarından öğrendiğimize göre; 710 yılının sonlarına doğru Sogdları düzene sokmak için yapılan bir Temir Kapı seferi vardır. Köl Tigin Yazıtında bölgeye asker sevki hususunda; Sogd halkını yeniden düzenlemek için Yinçü Ögüz geçilerek, Temir Kapı’ya kadar bir ordu yollandı114 denmektedir. Tunyukuk Yazıtında ise bu olay şöyle anlatılıyor: Yinçü Ögüz geçilip, Tinsi oğlunun yattığı kutlu Ek Tag’a ve oradan Temir Kapı’ya ulaşıldı115. Yine Bilge Kağan yaptığı seferlerden bahsederken; “batıda Yinçü Ögüz üzerinden Temir Kapı’ya kadar ordu çıkardığını”116 söylüyor. Biz meşhur Köl İç Çor’un yazıtında da benzer ifadeleri görmekteyiz117.
Yula Köl: Biz bu su birikintisinin adına Şine Usu Yazıtında, 752 yılı olayları sırasında rastlamaktayız. Bildiğimiz gibi Moyun Çor Kağan’ın Türgiş ve Karluklarla da savaşları söz konusudur. Bunun için O, Cungarya bölgesindeki Yogarı Yarış Ovasına gitmeden önce herhalde ağırlıklarını Yula Köl’de bırakmış olmalıdır ki bu hususta kitabesinde; ebimin Ersegünte Yula Költe kotım118 diyor. Ersegün ve Yula Köl’ün biz Cungarya’ya varmadan önceki bir yer olduğunu sanmaktayız119.
Şimdiye kadar otuz sekiz göl ve nehrin yerini tespite çalıştığımız gibi, tarihi önemleri üzerinde de kısaca durmaya özen gösterdik. Tabii ki bunların dışında da eski Türk yurtlarında binlerce akarsu ve göl mevcuttur. Türkçe belgelere akseden bu isimler değiştirilmeye kalkışılsa da sonsuza kadar onların tapusu olacaktır.
Prof. Dr. Saadettin GÖMEÇ
A.Ü. Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Tarih Bölümü.
Dipnotlar
1 Hatta biz öyle sanıyoruz ki eski İskandinav ve Germen yazılarının menşei de Türk alfabesiyle ilişkilidir.
2 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Doğu tarafı, 6. satır: Sekizinç ay eki yangıka Çıgıltır Költe, Aksub kezü süngüsdim.
3 Biz daha önce yaptığımız bir çalışmada, Ak Sub’u bugünkü Doğu Türkistan’daki Tarım Nehri’nin kolu olan Aksu ile birleştirmiş isek de, daha sonraki incelemelerimize göre bunun mümkün olamayacağını gördük. Bakınız, S.Gömeç, “Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen Yer Adları”, Türk Kültürü, 34/453, Ankara 2001, s.25-26.
4 S.Gömeç, Uygur Türkleri Tarihi ve Kültürü, 2. baskı, Ankara 2000, s.27.
5 Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Doğu tarafı, 6-7; Kuzey tarafı 1-2. satırlar: Kögmen yolı bir ermis tumış tiyin işidip “bu yolın yorısar yaramaçı” tidim yirçi tiledim Çöllüg iz eri bultım işitdim: “Az bir yolı Anı birle…bir at orukı ermiş anın barmış nngar aytıp bir atlıg barmış” tiyin “ol yolın yorısar anç” tidim sakıntım kağanıma ötüntim sü yorıtdım “at altın” tidim Ak Termel keçe ogurkalatdım.
6 S.Gömeç, Kök Türk Tarihi, 2. baskı, Ankara 1999, s.56-58.
7 L.P.Potapov, “O Narode Bökliyskoy Stepi”, Tyurkologiçeskiye Issledovaniya, Moskova-Leningrad 1963, s.290-291; Gömeç, a.g.m., s.26.
8 Gömeç, a.g.e., s.56-57.
9 Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Dogu tarafı, 6-7; Ança sakıntım: “ilk Kırkızka süleser yig ermis” tidim Kögmen yolı bir ermis tumıs tiyin isidip “bu yolın yorısar yaramaçı” tidim yirçi tiledim Çöllüg iz eri bultım. isitdim: “Az bir yolı Anı birle…bir at orukı ermis”.
10 Gömeç, a.g.e., s.57.
11 Gömeç, a.g.m., s.27.
12 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 1. satır:…sü Karluk tapa…Kem Kargu…İrtiş Ögüzig Arkar Bası…anta er kamıs…yanta sallap keçdim bir yegirminç ay sekiz yegirmike… yolukdım…
13 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.31.
14 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 8-10. satırlar:…Tabgaçdakı Oğuz-Türk tasıkmıs anta katılmıs anta beyler…bis yüz kedimlig yadag bi eki sasıp kelti küngim kulım bodunıg tengri yer anta ayu birti anta sançdım…Karluk tapa tezip kirti anta yana tüsip Orkun Balıklıg beltirinte el örginin anta örgipen ititdim…
15 S.Gömeç, “Sine-Usu Yazıtı’nda Geçen Yer Adları Üzerine”, Belleten, LXIV/240, Ankara
2001, s.433.
16 Bolçu’nun, bugünkü Bolun Tokoy kasabası olduğu da söylenmektedir. Bakınız, R.Giraud, L’Empire des Turcs Celestes, Paris 1960, s.178-179; L.N.Gumilev, Hazar Çevresinde Bin Yıl, Çev. A.Batur, İstanbul 2001, s.165.
17 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Dogu tarafı, 37. satır; Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 28. satır; Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Kuzey tarafı, 35. satır; Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 1-2. satır.
18 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.56-58.
19 Sou-ko (veya So-ko) adını biz, Türgiş boyu So-ko ile alâkalı görmekteyiz. Bunun da muhtemelen Saka ile irtibatı olabilir! Türgiş beyi So-ko (Saka) kendisini kağan ilan ettikten sonra, bugünkü Dogu Türkistan’da Kuça, Aksu ve Kasgar gibi bazı yerlere akınlar düzenlemisti.
20Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Dogu tarafı, 36-38. satırlar; Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 27-28. satırlar: Ol yılka Türgiş tapa Altun Yısıg toga İrtiş Ögüzig keçe yorıdımız Türgiş bodunıg uda basdımız Türgiş kağan süsi Bolçuda otça borça kelti süngüsdümiz Köl Tigin basgu boz at binip tegdi basgu boz at (anta ölti)…ikisin özi altuzdı anta yana kirip Türgiş kağan buyrukı Az Tutukıg eligin tuttı kağanın anta ölürtümiz ilin altımız Kara Türgiş bodun kop içikdi.
21Bakınız, J.M.Deguignes, Hunların, Türklerin, Mogolların ve daha sair Tatarların Tarih-î Umumisi, C. II, İstanbul 1924, s.469-472; E.Chavannes, Documents sur les Tou-Kiue [Turcs] Occidentaux, Petersburg 1903, s.77-78; E.Baytur, Sincan’daki Milletlerin Tarihi, Pekin 1991, s.363; Gömeç, a.g.e., s.56-60.
22 Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Kuzey tarafı, 11; II. Tas, Batı tarafı, 1. satır: Altun Yısıg yolsuzın asdımız İrtiş Ögüzig keçigsizin keçdimiz tün katdımız Bolçuka tang öntürü tegdimiz tılıg kelürti sabı antag: “Yarıs Yazıda on tümen sü terilti” tir.
23 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 2-3. satırlar: Kentü bodunım” tidim “udu keling” tidim kodup bardım kelmedi yiçe ertim Burguda yetdim törtünç ay tokuz yangıka süngüsdim sançdım anta yılkısın barımın kızın-koduzın kelürtim bisinç ay udu kelti Sekiz Oğuz, Tokuz Tatar kalmatı kelti Selenge kidin Yılan Kol birdin sıngar Sıp Basınga tegi çerig itdim.
24 Bakınız, Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 4. satır: Sekiz Selenge, Orkun, Togla, Sebintürdü, Kargu ve Burguda sularımda konar göçerdim ben.
25 S.G.Klyastornıy, “Terhinskaya Nadpis”, Sovyetskaya Tyurkologiya, No 3, Bakû 1980,
s.94.
26 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 6: Sekizinç ay eki yangıka Çıgıltır Költe Aksuy kezü süngüsdim anta sançdım anta udı yorıdım ol ay bis yegirmike Keyre Bası Üçbirküde (üç-bireki) Tatar birle katı tokıdım sıngarı bodun içikdi.
27 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.26-27.
28 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.63-65.
29 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Kuzey tarafı, 4. satır: Tokuz Oğuz bodun kentü bodunım erti tengri yir bulgakın üçün yagı boltı bir yılka bis yolı süngüsdümiz.
30 Bakınız, Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 29-30. satırlar: Tokuz Oğuz mening bodunım erti tengri yir bulgakın üçün yagı bolt. bir yılka tört yolı süngüsdümiz.
31 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Kuzey tarafı, 7. satır; Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 30-31.satırlar: Üçünç Çus Basınta süngüsdim Türk bodun adak kamsatdı yablak boltaçı erti oza yanya keligme süsin agıtdım öküs ölteçi anta tirilti anta Tongra Yılpagutı bir ogusıg Tonga Tigin yogınta egire tokıdım.
32 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.33.
33 Yarıs Yazısının bir bölümü olup, burası Cungarya bölgesinde olmalıdır.
34 İrlün için geçerli olan mesele bunun için de söz konusudur.
35 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 12. satır; Güney, 1-9. satırlar: …tokuz yangıka sü yorıtdım…tutuk basın Çik tapa bınga ıtdım _si Yer tapa az er ıtdım kör tidim Kırkız kanı Kögmen irinte eb barkında ermis yelmesin _si Yeringerü ıdmıs yelmesin mening er anta basmıs til tutmıs kanınga _singe er kelti Karluk _singe kelmedük tidi…sü Karluk tapa…Kem Kargu…İrtiş Ögüzig Arkar Bası…anta er kamıs…yanta sallap keçdim bir yegirminç ay sekiz yegirmike…yolukdım Bolçu Ögüzde Üç Karlukıg anta tokıdım anta yana tüsdim Çik bodunıg bıngam süre kelti…çıtımın yayladım yaka anta yaladım Çik bodunka tutuk birtim ısbaras tarkat anta ançuladım…Kazluk Költe…Taygun Költe tiriltim bidgüçi er anta ıtdım er kelti Kara Yotulkan keçip kelirti ben utru yorıdım…Karluk tapa er ıdmıs…içre ben bulgayın timis tasdından…Basmıl yagıdıp ebimrü bardı anı içgermedim tasdından Üç Karluk üç ıduk…bisinç ay altı otuzka süngüsdim anta sançdım…toguru sançdım anta ötrü Türgiş Karlukıg tabarın alıp ebin yulıp barmıs ebime tüsmis…sekizinç ay ben udu yorıdım ebimin Ersegünte Yula Költe kotım anta irtim…Yogarı Yarısda süsin anta sançdım ebi on kün öngre ürküp barmıs anta yana yorıp tüsdim…İrlünte Talakamınta yetdim…Tabgaçdakı Oğuz Türk tasıkmıs anta katılmıs anta beyler…bis yüz kedimlig yadag bir eki sasıp kelti küngim kulım bodunıg tengri yer anta ayu birti anta sançdım
36 S.Gömeç, Türk Kültürünün Ana Hatları, Ankara 2006, s.15.
37 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.58.
38 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Dogu tarafı, 36-38. satırlar; Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 27-28. satırlar.
39 Yarıs Yazı, Tarbagatay ve Tanrı Dagları arasındaki Cungarya Ovası’dır. Bakınız, Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.58.
40 Yaptıgımız arastırmalar neticesinde, Umay’ın ya milattan önceki devirlerde yaşamış kahraman bir Türk kadını veya bir melek olduğu kanaatine varmıs bulunuyoruz. Belki de Türk destanlarındaki disi kurtun kendisidir. Bakınız, S.Gömeç, “Umay Meselesi”, Türk Kültürü, Sayı 318, Ankara 1989, s.630-634; S.Gömeç, “Drevnyaya Religiya Tyurok”, Şamanizm Kak Religiya: Genezis, Rekonstruktsiya, Traditsii. Tezisı Dokladov Mejdunarodnoy Nauçnoy Konferentsii, 15-22 avgusta 1992 g. Yakutsk 1992.
41 Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Kuzey tarafı, 11. satır; II. Tas, Batı tarafı, 1-8. satırlar: Altun Yısıg yolsuzın asdımız İrtiş Ögüzig keçigsizin keçdimiz tün katdımız Bolçuka tang öntürü tegdimiz tılıg kelürti sabı antag: “Yarıs Yazıda on tümen sü terilti” tir ol sabıg isidip; “beyler kopın yanalım arıg ubutı yig” tidi ben ança tir men; “ben Bilge Tunyukuk. Altun Yısıg asa keltimiz İrtiş Ögüzig keçe keltimiz kelmis alp” tidi tuymad. Tengri, Umay, ıduk yirsub basa berti erinç “neke tezer biz öküs tiyin neke korkur biz az tiyin ne basınalım tegelim” tidim tegdimiz yuludımız ekinti kün kelti örtçe kızıp kelti süngüsdümiz bizinte eki uçı sıngarça artuk erti Tengri yarlıkaduk üçün öküs tiyin biz korkmadımız süngüsdümiz Tardus sadra udı yayndımız kağanın tutdumız yabgusın sadın anta ölürti eligçe er tutdumız ol ok tün bodunın sayu ıtdımız ol sabıg isidip On Ok beyleri bodunı kop kelti yükünti.
42 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.59-60.
43 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 1. satır: Karluk tapa…Kem Kargu…İrtiş Ögüzig Arkar Bası…anta er kamıs…yanta sallap keçdim bir yegirminç ay sekiz yegirmike…yolukdım Bolçu Ögüzde Üç Karlukıg anta tokıdım anta yana tüsdim.
44 S.Gömeç, “Terhin Yazıtının Tarihi Açıdan Degerlendirilmesi”, DTCF. Tarih Araştırmaları Dergisi, 27/28, Ankara 1996, s.74.
45 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.28-29.
46 Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 5. satır: yaylagım Ötüken kuzı kidin uçı Tez Bası öngdüni Kanuy Künüy…
Ayrıca bakınız, Tez II Yazıtı, Güney tarafı, 2. satır: Tezig Kasar kurıg kontı çıt tikdi örgin yaratdı yayladı.
47 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 10. satır: Yime yurtın yagıdıp gelmis Ürüng Begig, Kara Bulakıg anı olurmıs Kırkız tapa er ıdmıs.
48 G.J.Ramstedt, “Zwei Uigurische Runeninschriften in der Nord-Mongolei”, Journal de la Sociètè Finno-Ougrienne, 30, Helsinki 1913/18, s.23; H.N.Orkun, Eski Türk Yazıtları, C. I, İstanbul 1938, s.172;
49 Gömeç, “Sine-Usu Yazıtında…”, s.431.
50 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Kuzey tarafı, 2-3. satırlar: Az bodun yagı boltı Kara Költe süngüsdümiz Köl Tigin bir kırk yasayur erti Alp Salçı akın binip oplayu tegdi Az ilteberig tutdı Az bodun anta yok boltı.
51 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.63. Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 4. satır: Sekiz Selenge Orkun Togla Sebintürdü Kargu Burgu ol yirimin subımın konar köçer ben.
53 Gömeç, a.g.m., s.432.
54 O.S.Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, İstanbul 1973, s.336.
55 Çikler hakkında daha genis bilgi için bakınız, S.Gömeç, “Kök Türkçe Kaynaklarda Geçen Boy ve Kavimler Üzerine: Çikler”, Türk Kültürü, 32/370, Ankara 1994.
56 Ürpen, Kögmen Daglarının güneyi ile Yenisey’in Kemçik ve Eleges kollarının birlesme noktalarının üzerinde olsa gerek!
57 Bakınız, Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 26. satır: Altı otuz yasıma Çik bodun Kırkız birle yagı bolt. Kem keçe Çik tapa süledim Ürpente süngüsdim süsin sançdım.
58 Azlar konusunda bakınız, S.Gömeç, “Kök Türkçe Kaynaklarda geçen Boy ve Kavim
Adları: Azlar”, Belleten, 58/221, Ankara 1994.
59 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 7-10. satırlar: Bars yılka Çik tapa yorıdım ekinti ay tört yegirmike Kemde tokıdım ol yıl ol bodun içikdi anta Kasar kurdan örgin ititdim çıt anta tokıtdım yay anta yayladım yaka anta yakaladım belgümin bitigimin anta yaratıtdım ançıp ol yıl küzün ilgerü yorıdım Tatarıg ayıtdım tabıskan yıl bisinç ayka tegdim ulu yılka Ötüken Yıs basınta Süngüz Basınta ıduk bas kidinte Yabas Tokus beltirinte anta yayladım örgin anta yaratıtdım çıt anta tokıtdım bing yıllık tümen künlik bitigimin belgümin yassı taska yaratıtdım.
60 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.26-27.
61 Kergü ile aynı bölgede olmalıdır.
62 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 2-5. satırlar:… ebin barkın yılkısın yulımadın kıyın aydım turguru kotım kentü bodunım tidim udı kelin tidim kodıp bardım kelmedi…Selenge kidin Yılan Kol birdin sıngar Sıp Basınga tegi çerig itdim Kergün Sakısın Sıp basıng yüre kelti…Selenge tegi çerig itdi bisinç ay tokuz otuzka süngüsdim anta sançdım Selengeke sıka sançdım yazı kıltım öküsi Selenge kodı bardı ben Selenge keçe udı yorıdım süngüsde tutıp on er ıtdım Tay Bilge Tutuk yablakın üçün bir eki atlıg yablakın üçün kara bodunım öltin yetdin yana içik ölmeçi yelmeçi sen tidim yiçe isig küçig ebirgil tidim.
63 Gömeç, “Sine-Usu Yazıtında…”, s.430.
64 Gömeç, a.g.m., s.428.
65 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Kuzey tarafı, 6-7. satırlar: Sü yorıtdı özimin öngre bınga bası ıdtı Keyrede öngdin yantaç…içgerip yana yorıdım Keyre Basınta Üçbirküde kan süsi birle katıldım.
66 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.46.
67 Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Güney tarafı, 8-9. satırlar: Kök Öngüg yoguru Ötüken Yısgaru udıztım ingek kölükin Toglada Oğuz kelti süsi üç bing ermis biz eki bing ertimiz süngüsdümiz Tengri yarlıkadı yayndımız ögüzke tüsti yaynduk yolta yime ölti.
68Baz Kağan’ın oglunun adını biz Hangita-Hat Yazıtında görüyoruz. Bakınız, S.Gömeç, “Türk Tarihinin Kahramanları: 13- Baz Kağan”, Orkun, Sayı 64, İstanbul 2003.
69 Gömeç, “Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen…”, s.33.
70 Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 5. satır: yaylagım Ötüken kuzı kidin uçı Tez Bası öngdüni Kanuy Künüy…
71 S.Gömeç, “Orkun”, Orkun, Sayı 46, İstanbul 2001.
72 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 8-10. satırlar:…Tabgaçdakı Oğuz Türk tasıkmıs anta katılmıs anta beyler…bis yüz kedimlig yadag bir eki sasıp kelti küngim kulım bodunıg tengri yer anta ayu birti anta sançdım…Karluk tapa tezip kirti anta yana tüsip Orkun Balıklıg beltirinte el örginin anta örgipen ititdim…
73 Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 4. satır: Sekiz Selenge Orkun Togla Sebintürdü Kargu Burgu ol yirimin subımın konar köçer ben.
74 Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 4. satır:..Ötüken eli tegiresi ikin ara ılgam tarıglagım Sekiz Selenge Orkun Togla Sebintürdü Kargu Burgu ol yirimin subımın konarköçer ben.
75 Gömeç, “Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen…”, s.34.
76 Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 4. satır.
77 Gömeç, “Orkun”, s.32; Gömeç, “Sine-Usu Yazıtında…”, s.428.
78 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Kuzey tarafı, 2. satır: Ötüken tegresi eli ikin ara olurmıs subı Selenge ermis.
79 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.26-27.
80 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 2-4. satırlar: Kentü bodunım” tidim “udu keling” tidim kodup bardım kelmedi yiçe ertim Burguda yetdim törtünç ay tokuz yangıka süngüsdim sançdım anta yılkısın barımın kızın koduzın kelürtim bisinç ay udu kelti Sekiz Oğuz Tokuz Tatar kalmatı kelti Selenge kidin Yılan Kol birdin sıngar Sıp Basınga tegi çerig itdim Kergün Sakısın Sıp basıng yüre kelti…Selenge tegi çerig itdi bisinç ay tokuz otuzka süngüsdim anta sançdım Selengeke sıka sançdım yazı kıltım öküsi Selenge kodı bardı ben Selenge keçe udı yorıdım.
81 Gömeç, a.g.e., s.37-38.
82 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Batı tarafı, 5. satır: Sugdak Tabgaçka Selengede Bay Balık yapıtı birtim.
83 Bakınız, Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 37. satır: Selenge kodı yorıpan Kargan Kısılta ebin barkın anta bozdım…Uygur il-teber yüzçe erin ilgeri tezip bardı.
84 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.68.
85 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 3-4. satırlar: Sekiz Oğuz Tokuz Tatar kalmatı kelti Selenge kidin Yılan Kol birdin sıngar Sıp Basınga tegi çerig itdim.
86 Gömeç, “Sine-Usu Yazıtında…”, s.430.
87 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 2-5. satırlar: Çik bodunıg bıngam süre kelti…çıtımın yayladım yaka anta yaladım Çik bodunka tutuk birtim ısbaras tarkat anta
ançuladım…Kazluk Költe…Taygun Költe tiriltim bidgüçi er anta ıtdım er kelti Kara Yotulkan keçip kelirti ben utru yorıdım…Karluk tapa er ıdmıs…içre ben bulgayın timis tasdından…Basmıl yagıdıp ebimrü bardı anı içgermedim tasdından Üç Karluk üç ıduk…bisinç
88 Gömeç, a.g.m., s.432.
89 Bakınız, Taryat Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 1-2. satırlar: Tengride Bolmıs İl Etmis Bilge Kağan İl Bilge Katun atıg atanıp Ötüken kidin uçınta Tez Basınta örgin anta etitdim çit anta yaratıtdım bars yılka yılan yılka eki yıl yayladım ulu yılka Ötüken ortusınta Süngüz Başkan ıduk bas kidininte yayladım örgin bunta yaratıtdım çit bunta tokıtdım.
90 Bakınız, Tez II Yazıtı, Güney tarafı, 2. satır: Tezig Kasar kurıg kontı çıt tikdi örgin yaratdı yayladı.
91 Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Güney tarafı, 8-9. satırlar: Kök Öngüg yoguru Ötüken Yısgaru udıztım ingek kölükin Toglada Oğuz kelti süsi üç bing ermis biz eki bing ertimiz süngüsdümiz Tengri yarlıkadı yayndımız ögüzke tüsti yaynduk yolta yime ölti.
92 Bakınız, Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 29-30. satırlar: Tokuz Oğuz mening bodunım erti tengri yir bulgakın üçün yagı boltı bir yılka tört yolı süngüsdümiz ang ilki Togu Balıkda süngüsdümiz Togla Ögüzig yüzeti keçip süs…”
93 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.63-65.
94 Bakınız, Taryat-Terhin Yazıtı, Batı tarafı, 4. satır: Sekiz Selenge Orkun Togla Sebintürdü Kargu Burgu ol yirimin subımın konar köçer ben.
95 Gömeç, “Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen…”, s.35.
96 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 9-10. satırlar: Ulu yılka Ötüken Yıs basınta Süngüz Başkan ıduk bas kidinte Yabas Tokus beltirinte anta yayladım örgin anta yaratıtdım çıt anta tokıtdım bing yıllık tümen künlik bitigimin belgümin yassı taska yaratıtdım.
97 Çin kaynaklarında Tölöslerin bir boyu olarak geçen Bayırkuları, ayrıca Tokuz Oğuz federasyonu içerisinde de görmek mümkün olup; Kök Türklerin dogusunda, Oğuzların ve Togla Nehrinin kuzeyinde yasıyorlardı. Çince Pa-ye-ku seklinde transkripsiyon edilen Bayırku adı, tibetçe metinlerde Bayarbgo ve Bayarkata biçiminde yazılıdır. Genis bilgi için bakınız, S.Gömeç, “Kök Türkçe Kaynaklarda Geçen Bayırkular”, DTCF. Tarih Araştırmaları Dergisi, 16/26, Ankara 1994.
98 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Dogu tarafı, 34. satır: Anta kisre Yir Bayırku Ulug _rkin yagı boltı anı yanyıp Türgi Yargun Költe bozdımızUlug _rkin azkınya erin tezip bardı.
99 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.55.
100 Tez II Yazıtı için bakınız, S.Gömeç, “Bögü Kağan’ın Yazıtı: Tez II”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı 124, İstanbul 1997.
101 Bakınız, Tez II Yazıtı, Kuzey tarafı, 3-4. satırlar:…buzuk basın akıza Uçuz Kölke atlıgın töke barmıs…Bedi Bersil Kadır Kasar anta barmıs ol bodunım keng kerisdi…
102 Bakınız, Taryat Terhin Yazıtı, Dogu tarafı, 2. satır:…bodunı akıza barmıs Uçuz Kölke atlıgın töke barmıs Kadır Kasar Bedi Bersil Yatız Oğuz…
103 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.19-20.
104 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 9-10. satırlar: Ulu yılka Ötüken Yıs basınta Süngüz Basınta ıduk bas kidinte Yabas Tokus beltirinte anta yayladım örgin anta yaratıtdım çıt anta tokıtdım bing yıllık tümen künlik bitigimin belgümin yassı taska yaratıtdım.
105Üç Tuglıg Türk Bodun için bakınız, Gömeç, Uygur Türkleri…, s.22-23.
106Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Kuzey tarafı, 8. satır; Terhin Yazıtı, Dogu tarafı, 8. satır; Kara Kum asmıs Kögürde Kömür Tagda Yar Ögüzde Üç Tuglıg Türk Bodunka yitinç ay tört yigirmike…anta tokıttırdım.
107 Gömeç, Uygur Türkleri…, s.23.
108 L.Bazin, “Notes de Toponymie Turque Ancienne”, Acta Orientalia, 36/1-3, Budapest 1982, s. 60.
109Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, I. Tas, Dogu tarafı, 1-2. satırlar: Türk bodun kılıngalı Türk Kağan olurgalı Santung Balıkka Taluy Ögüzke tegmis yok ermis kağanıma ötünip sü ilttim Santung Balıkka Taluy Ögüzke tegürtdim üç otuz balık sıdı.
110 Gömeç, Kök Türk Tarihi, s.50-52.
111Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Dogu tarafı, 17-18. satırlar; Bilge Kağan Yazıtı, Dogu tarafı, 15. satır: Eçim kağan birle ilgerü Yasıl Ögüz, Santung Yazıka tegi süledimiz kurıgaru Temir Kapıgka tegi süledimiz Kögmen asa Kırkız yiringe tegi süledimiz kamagı bis otuz süledimiz üç yigirmi süngüsdümiz.
112 Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Dogu tarafı, 3. satır: Selenge kidin Yılan Kol birdin sıngar Sıp Basınga tegi çerig itdim.
113 Gömeç, Türk Kültürünün…, s.15
114Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Dogu tarafı, 39. satır: Sogdak bodun iteyin tiyin Yinçü Ögüzig keçe Temir Kapıgka tegi süledimiz.
115Bakınız, Tunyukuk Yazıtı, II. Tas, Batı tarafı, 9. satır: Yinçü Ögüzig keçe Tinsi oglı yatıgma bengülig Ek Tagıg ertürtim.
116 Bakınız, Köl Tigin Yazıtı, Güney tarafı, 4. satır; Bilge Kağan Yazıtı, Kuzey tarafı, 3.satır: Kurıgaru Yinçü Ögüzig keçe Temir Kapıgka tegi süledim.
117 Bakınız, Köl _ç Çor Yazıtı, Dogu tarafı, 4. satır: Yinçü Ögüzig keçe Temir Kapıgka Tezikke tegi süngüsdükde.
118Bakınız, Şine Usu Yazıtı, Güney tarafı, 6. satır: Evimi Ersegün’deki Yula Köl’de bıraktım.
119 Gömeç, “Şine-Usu Yazıtında…”, s.432.
Kaynakça
Baytur, E., Şincan’daki Milletlerin Tarihi, Pekin 1991.
Bazin, L., “Notes de Toponymie Turque Ancienne”, Acta Orientalia, 36/1-3, Budapest 1982.
Chavannes, E., Documents sur les Tou-Kiue [Turcs] Occidentaux, Petersburg 1903.
Deguignes, J.M., Hunların, Türklerin, Moğolların ve daha sair Tatarların Tarih-î Umumisi, C. II, İstanbul 1924.
Giraud, R., L’Empire des Turcs Celestes, Paris 1960, s.178-179; L.N.Gumilev, Hazar Çevresinde Bin Yıl, Çev. A.Batur, İstanbul 2001.
Gökyay, O.S., Dedem Korkudun Kitabı, İstanbul 1973.
Gömeç, S., “Umay Meselesi”, Türk Kültürü, Sayı 318, Ankara 1989.
Gömeç, S., “Drevnyaya Religiya Tyurok”, Samanizm Kak Religiya: Genezis, Rekonstruktsiya, Traditsii. Tezisı Dokladov Mejdunarodnoy Nauçnoy Konferentsii, 15-22 avgusta 1992 g. Yakutsk 1992.
Gömeç, S., “Kök Türkçe Kaynaklarda Geçen Bayırkular”, DTCF. Tarih Araştırmaları Dergisi, 16/26, Ankara 1994.
Gömeç, S., “Kök Türkçe Kaynaklarda geçen Boy ve Kavim Adları: Azlar”, Belleten, 58/221, Ankara 1994.
Gömeç, S., “Kök Türkçe Kaynaklarda Geçen Boy ve Kavimler Üzerine: Çikler”, Türk Kültürü, 32/370, Ankara 1994.
Gömeç, S., “Terhin Yazıtının Tarihi Açıdan Degerlendirilmesi”, DTCF. Tarih Araştırmaları Dergisi, 27/28, Ankara 1996.
Gömeç, S., “Bögü Kağan’ın Yazıtı: Tez II”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı 124, İstanbul 1997.
Gömeç, S., Kök Türk Tarihi, 2. baskı, Ankara 1999.
Gömeç, S., Uygur Türkleri Tarihi ve Kültürü, 2. baskı, Ankara 2000.
Gömeç, S., “Kök Türkçe Yazıtlarda Geçen Yer Adları”, Türk Kültürü, 34/453, Ankara 2001.
Gömeç, S., “Orkun”, Orkun, Sayı 46, İstanbul 2001.
Gömeç, S., “Sine-Usu Yazıtı’nda Geçen Yer Adları Üzerine”, Belleten, LXIV/240, Ankara 2001.
Gömeç, S., “Türk Tarihinin Kahramanları: 13- Baz Kağan”, Orkun, Sayı 64, İstanbul 2003.
Gömeç, S., Türk Kültürünün Ana Hatları, Ankara 2006. Klyastornıy, S.G., “Terhinskaya Nadpis”, Sovyetskaya Tyurkologiya, No 3, Bakû 1980.
Orkun, H.N., Eski Türk Yazıtları, C. I, İstanbul 1938.
Potapov, L.P., “O Narode Bökliyskoy Stepi”, Tyurkologiçeskiye Issledovaniya, Moskova-Leningrad 1963.
Ramstedt, G.J., “Zwei Uigurische Runeninschriften in der Nord-Mongolei”, Journal de la Sociètè Finno-Ougrienne, 30, Helsinki 1913/18.
Yorumlar
Yorum yap