644) OSMANLI REDHOUSE’UN DİL BİLİMCİ OLMASINI SAĞLAMIŞ
Yayin Tarihi 20 Kasım, 2012
Kategori TÜRK DÜNYASI
Londralı sözlükçü Redhouse’u
İstanbul’da “İngiliz Mustafa” yaptık
————————————————————————–
James William Redhouse (1811-1892)
Redhouse deyince aklımıza meşhur İngilizce-Türkçe sözlük gelir. Bu sözlüklere adını veren James Redhouse kâbus gibi geçen çocukluk yıllarının ardından İstanbul’a gelerek çalışmaya başlamış ve dil konsunda pek çok esere imza atmıştı..
William Redhouse, Biritanya Krallığının en şevketli çağında, 30 Aralık 1811 günü Londra’da doğdu. O devirde Britanya Krallığı hiçbir devlet tarafından üzerine çıkılmaz bir seviyeye erişmiş, büyük bir refah ve sömürgelerden akan servet ile ihtişam çağını yaşıyordu.Fakat böylesine debdebeli bir imparatorluğun çocuğu için hayat kötü başladı.
Disiplinsizlikten Okuldan Kovuldu
Henüz 5 yaşındayken babasını kaybetti. 8 yaşında katı disiplinli bir vakıf okulu olan Crist’s Hospital’a yazdırıldı. 1822’de doğrudan donanma’ya personel yetiştiren Matematik bölümünü seçen James denizcilik üzerine konuda muntazam bir eğitim görürken herşey bir anda altüst oldu.
Birkaç defa okuldan kaçması ve okul haricinde üniformasını çıkarması sebebiyle 1826’da disiplinsizlik suçundan okuldan atıldı. Aynı tarihte Osmanlı tahtında Sultan Mahmud Yeniçeri ocağını söndürüyor, köklü reformlar için kolları sıvıyordu.
Okuldan atıldıktan sonra gemilerde miço ve kamarot olarak çalışan genç james bir yandan da teorik eğitimini teknik sahada da görme fırsatı buldu. Çalıştığı gemi Akdeniz’e yaptığı bir seyahat sırasında İstanbul’a uğrayınca bir fırsatını bulup gemiden kaçtı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu’ndaki yılları başlamış oldu.
İngiliz İmparatorluğunun çocuğu, Osmanlı topraklarındaki baş döndürücü yaşantısına mütevazı bir şekilde adım attı. Tersanelerde tornacı olarak çalışmaya başladı. İşinde İngiltere’deki eğitiminin faydasını görerek teknik ve denizcilik bilgisiyle işinde öne çıktı ve Türkçeyi öğrenmekteki maharetiyle dikkatleri çekti.
Durmakızın Dil Öğrendi ve Çevre Edindi
Bu sırada Osmanlı reform asrının hararetli dönemlerinden biri yeni başlamıştı. Modern Türk ordusu kuruluyor, donanma ıslah ediliyor, muazzam bir imparatorluk için yeni bir düzene geçiliyordu. Bu dönemde İngilizlerin denizlerdeki üstünlüğü de kabul edildiğinden donanma okullarındaki Fransızca yerini İngilizceye bırakmıştı.
Devletin İngilizce tercüman ihtiyacı James Redhouse için tam bir fırsat oldu. Yetenekleri fark edilen james üst makamlara önerildi ve ilk önce Babıâli tercüme odasına alındı daha sonra teknik alana kaydırılarak Mühendishâne‐i Bahrî‐i Hümâyun’da yani Deniz Mühendishanesi’nde İngilizce dersleri vermeye başladı.
Diğer yandan Redhouse İmparatorluk başkentinin kültür ortamında akıl almaz bir gayretle dil öğreniyordu. Artık Türkçeye tam hakim olmuş, Arapça, Farsça ve dönemin gözde lisanı Fransızcayı öğrenmiş, halkın “Tatlı Su Frengi “ dediği İstanbul’da yerleşik Levantenlerden İtalyancaya aşina olmuştu. Yunancayla Almanca ise yeni yeni başlıyordu.
Redhouse Matematik bilgisi ve lisanlara olan ilgisi sayesinde çevresi günden güne genişleterek Babıâli ve Hariciye mensuplarıyla, Harbiye ve Bahriye mektebi hocalarıyla tanıştı. Bunun ilmi gelişimine faydası olduğu gibi devrin ileri gelen simalarıyla görüşmesine de imkân sağladı. Abdülmecid devrinin eli sopalı sadrazamı Hüsrev Paşa’yla bu dönemde dostluk kurdu. İstanbul’da artık “İngiliz Mustafa” diye anılıyordu.
İlk Türkçe Sözlüğünü Rusya’da Yazdı
1830’da Rusça öğrenmek üzere Rusya’ya gitti ve 3 sene kaldı. Müntehabât‐ı Lügat‐ı Osmâniyye (Osmanlı lisanından seçmeler) adlı İlk sözlük çalışmasına burada başladı. 1833’de İstanbul’a döndüyse de az bir süre sonra İngiltere’ye gitmek üzere yola koyuldu. Yolda Malta’ya uğradı ve oradan Londra’ya geçti. Hüsrev Paşa’nın tavsiyesiyle Osmanlı devleti tarafından Redhouse’a İngiltere’deki öğrencileri denetleme vazifesi verilmiş ve İstanbul ile ilişkileri anavatanında da devam etmişti.
1836’da evlendi. 1838’de Osmanlı başkentine dönerek Hüsrev Paşa’nın hizmetine girdi. Paşa, Sultan Abdülmecid’in padişah olması ile zorla Sadareti kapınca pek çok dile vakıf Redhouse’da onun tercümanı oldu. Bitmek tükenmek bilmez enerjisi ile bu vazifede koşturdu. En ikbal çağını yaşıyordu ki ünü imparatorluk ricali arasında iyiden iyiye yayılmış, İngiliz hükümeti nezdinde de tanınmıştı.
Yüzyılın tantanalı olaylarından birisi Osmanlı – Mısır Krizinde Bahriye şûrası (denizcilik komisyonu) üyeliğine tayin edilerek Avrupa devletlerinin Mısır’a müdahalesinde tercüme işlerini yürüttü. Buradaki pek çok cürmü küçük kadri büyük hizmetleri münasebetiyle Sultan Abdülmecid tarafından liyakat ve olağanüstü hizmet mükâfatı olarak, iftihar nişanı ile ödüllendirildi.
Redhouse bundan sonra hariciye nezaretine girdi. 1841 yılında Osmanlı-İran arasındaki sınır düzeltme müzakereleri başlayınca Avrupalı devletleri, bu arada İngiltere’nin temsilci bulundurduğu bir heyette tercüman kâtip olarak Erzurum’a gitti. 4 sene burada kalarak (Grammaire raissonée de la langue Ottomane) adlı Osmanlıca gramer kitabını yazıp yayınladı. Fakat eşi Erzurum’un çetin soğuğuna dayanmayarak hastalanan eşi Tedavi için İngiltere’ye döndü ama Redhouse’da Erzurum dönüşü tekrar Bâbıâli Tercüme odasında görev aldı.
Osmanlı Devletiyle Bağlarını Koparmadı
1853’de sağlık sorunları gerekçesiyle, isteği üzerine Osmanlı hükümeti tarafından kendisine emekli maaşı bağlanır ve 43 yaş gibi bir olgunluk çağında ülkesine döner. Bu tarihten sonra zamanını daha çok Osmanlı hizmetinde biriktirdiği zihinsel sermayeyi kullanmaya ayırır.
İngiltere de Dışişleri bakanlığında doğu dilleri tercümanı olur. Sözlük çalışmalarına da iştahla devam eder. Bu yıllarında Osmanlı devleti tarafından, İngiltere’ye teknik eğitim ve dil öğrenmek için gönderilen burslu öğrencileri denetlemek üzere müfettiş tayin edilir.
Böylece Osmanlı devleti ve elçiliği ile bağları hemen hiç kopmadan devam eder. (1856)
1867’de Redhouse hayatının son demlerine kadar meşgul olacağı Osmanlıca kelimelerin etimolojik kökenini veren Külliyât-ı Azîziyye fi’l-Lugati’l Osmâniyye adlı hacimli bir çalışmaya başlamış hatta bunun için zaman zaman Osmanlı Hükümetine mektup yazarak maddi konuda ve baskısı hususunda yardım istemiştir. Son yıllarında da Osmanlıca ve doğu Türk lehçeler sözlüğü hazırlamakla uğraşmıştır.
İddia Edildiği Gibi Müslüman Oldu Mu?
Donanmada görev aldığı gençlik döneminde bahriyeliler arasından İngiliz Mustafa namıyla şöhret bulsa da sözlükçü Redhouse bazı kaynakların iddia ettiğinin aksine Müslüman olmamıştır. Arşiv kaynaklarında “Redhouse” veya “Redhouse el-İngilizi” olarak geçmesine karşın hiçbir yerde kendisinden “İngiliz Mustafa” olarak bahsetmez. Basılı Türkçe eserlerinde de ismini Redhouse el-İngilizi şeklinde yazar.
Meşhur şair Abdülhak Hamid hatıratında Redhouse’dan şöyle bahseder;“Londra’dayken İstanbul’u özledikçe Redhouse’u görmeye giderdim. Simaca, kıyafetçe adeta bir İstanbul beyefendisiydi ve bir Eyüpsultan’lı gibi sohbet ederdi. Seksen küsur yaşına rağmen Türk illerindeki mazisinden bahsederken gözlerine bir gençlik parıltısı gelirdi.
Bu beyaz çınar 2 defa müdahale gördükten sonra devrilmiş, kısa bir hastalığın ardından da uzun ömrüne veda ettiğini kadim dostu Mr. Hyde Clark bildirmişti. Sefir Paşa ve bütün sefaretçe cenazesinde bulunduk.
Fakat Hyde Clark’ı ne kilisede nede mezaristan’da göremedim. Daha sonra Clark’a neden cenazeye katılmadığını sorunca “ben ancak kendi cenazeme katılırım” cevabını aldım “
Başlıca Eserleri
Redouse’un; İngilizce-Türkçe sözlük, etimolojik Osmanlıca Sözlük, Osmanlıca gramer kitabı, Osmanlıca cep kitabı vs . dil ve sözlük çalışmaların yanı sıra Kral IV. William’ın Sultan Mahmud’a hediye ettiği İbn-i Battuta Seyyaha namesinin Türkçeye aktarılmasına yardımcı olmuş, Fransız ormanlılık kanun ve nizamnamelerini çevirmiştir.
Esmaü’l Hüsna’yı, Hz. Muhammed için yazılmış Bürde kasidesini, Mevlana’nın Mesnevi’sini ve bugün Osmanlı tarihi kaynakları arasında kullanılan Eflaki’nin Menakıbü’l‘ârifin eserinden bazı pasajları İngilizceye tercüme etmiştir. Türkçeye İncil tercümesi yaptıysa da misyon tarafından beğenilmeyerek basılmamıştır.
Osmanlı Bilimler Akademisine Üye
1851’de Fransız Akademisi örnek alınarak kurulan Encümen‐i Daniş’e (Bilimler Akademisi) kırk Türk üyenin yanında; Hammer, Bianchi gibi doğu bilimcilerle beraber Redhouse’da üye seçilir.
Sonradan Encümen‐i Daniş yerine Cemiyet‐i İlmiye‐i Osmaniyye kurulunca Dönemin en mümtaz şahsiyetleriyle beraber Redhouse da buraya âza kaydedilir. Akademik alanda gerekli kitapların hazırlanmasına, batıdakilerin tercüme edilmesine katkıda bulunur.
Türkçenin Latin Harfli Sözlüğü
Redhouse sadece Sözlüklerle uğraşmaz halk için kitaplarda yazar. Ancak Kırım savaşı patlayınca İngiltere’de Osmanlı prestiji yükselir, sözlüklerine ilgi artar.
Fırsattan yararlanarak özellikle İngiliz subayların kullanımına yönelik gündelik Türkçe üzerine Latin harfleriyle bir cep kitapçığı hazırlar. Bu kitap çok tutunca hemen yenisini hazırlamak üzere kolları sıvar. Kitapta Türkçeyi Arap harfleri yerine Latin harfleri ile yazmıştır. Bu günkü Türkçeye özgü latinize harfler henüz türetilemediğinden kelimelerin imlası da ilginçtir.
Kitapta; “Cheleby (Çelebi), Khan (Han), Baghce (Bahçe), Fagir (Fakir) , Hanoum (Hanım), Faqad (Fakat), Serai (Saray) Ghayretsiz (Gayretsiz), Menghene ( Mengene) Turshu ( Turşu) “ şeklinde yer alır.
Bu yazı, 27 Haziran 2010 HaberTürk tarih Sayı 5 ‘de yayınlanmıştır.
Belgeli yazının aslı pdf olarak aşağıda verilmiştir:
sozlukcu_redhousu_ingiliz_mustafa_yaptik.pdf
Yorumlar
“644) OSMANLI REDHOUSE’UN DİL BİLİMCİ OLMASINI SAĞLAMIŞ” yazisina 2 Yorum yapilmis
Yorum yap
BÜYÜK BRİTANYA TARİH BOYUNCA DÜNYA ÜLKELERİNİN %90 ININI İSGAL ETMİS!=:(
-İSGAL EDİLMEDİK;22 ÜLKE KALMIS!
–BUNLAR:
ANDORA,BELARUS,BOLİVYA,BURUNDİ,ORTA AFRİKA CUMH*,CAD,KONGO,GUATEMALA,FİLDİSİ SAHİLİ!,KIRGIZİSTAN!,LİHTENSTAYN*,LÜKSEMBURG,MALİ,MARSHALL ADALARI,MONAKO,MOGOLİSTAN,PARAGUAY,SAO TOME VE PRİNCİPE,İSVEC,TACİKİSTAN,ÖZBAKİSTAN—VEEE VATİKAN!
SN.DOSTUMUZ*BİZE BAHSETTİGİNİZ BU BİLGİ DAGARCIGI İCİN*SONSUZ TESEKKÜRLER(*