34) KAZIM MİRŞAN (ÖN TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMACISI)
Yayin Tarihi 10 Aralık, 2007
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
KAZIM MİRŞAN
ÖNTÜRK TARİHİ ARAŞTIRMACISI
Kazım Mirşan (1919-…)Bir Ön Türk araştırmacısı olan Kazım Mirşan, Doğu Türkistan’ın İli Nehri üzerindeki Kulca kentinde, 4 Temmuz 1919‘da dünyaya geldi. 1932’de öğrenimine İstanbul’da devam etti. Almanya’da Berlin Üniversitesi’nde ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde inşaat yüksek mühendisliği okudu.
Almanca, Rusça, İngilizce ve Türk lehçeleri (Tatarca, Özbekçe, Başkurtça, Tarançıca, Kaşkarlıkça (yani Uygurca), Kazakça, Kırgızca, Azerice, Türkiye Türkçesi ile kendi ana lehçesi olan, Tümenlikçe) dışında Yunanca, Latince, İtalyancayı meslek araştırmalarına yarayacak kadar bilen Mirşan, hayatının büyük bir kısmını Ön Türk tarihi ile ilgili araştırmalara adadı.
Çeşitli Savları
- Yazı M.Ö 16.000 yılında Türkler tarafından icat edildi.
- Anadolu’da da Ön-Türkçe yazıtlar bulunmaktadır.
- Latin, Yunan, Fenike ve Kril alfabeleri Ön-Türkçe’den oluşmuştur.
- Roma’nın küllerinden kurulduğu medeniyet olan Etrüskler Türk’tür. (Etrüskçe yazıtlar ilk defa 2004 senesinde Kazım Mirşan tarafından çözümlenmiştir.)
- Etrüskçe Türkçe’dir
- Skandinavya ve Avrupa’da 5000’den fazla Türkçe yazıt bulunmaktadır.
- Mısır’daki eşteşlerinden 2000 yıl daha eski ve iki kat daha büyük olan ve şu anda yasaklanmış bölgede bulunan piramitler Türkler tarafından yapılmıştır.
Kazım Mirşan, Türk Tarihi’nin M.Ö 16.000’li yıllara dayandığını söylemektedir. Bu teze göre yazıyı Türkler bulmuştur. Tüm dünya alfabelerinin kökeni Türk Alfabesidir. Ayrıca bilinen ilk Türk devleti olan Hun İmparatorluğu‘nun ilk Türk devleti olmadığı, ilk Türk devletinin Bir Oy Bil olduğu görüşündedirler. Ardından At Oy Bil, Türükbil– (karşılığı: Göktürk) gelir.
Türk tarihinin çok eskilere dayanması gerektiğini gösteren en büyük delil ise; Orhun kitabeleridir. Çünkü Orhun kitabelerinde kullanılan dil ve noktalama işaretleri bu dilin en gelişmiş hali olduğu sonucuna götürmektedir. Böyle bir dilin oluşabilmesi için en az 3000 yıl geriye gidilmesi gerekir.
Bugün Çin sınırları içerisinde 300 m. boyunda piramitler bulunduğu ve bu piramitlerin Mısır’dan çok önce inşa edildiği tespit edilmiştir. Mısır’ın dip kültüründe de Türkler olduğu iddia edilmektedir.
Norveç, İsveç, Portekiz ve Fransa‘daki mağaralardaki yazıların Türk damgaları (harfleri) ile okunduğunda anlamlaştığı ileri sürülmektedir.
Etrüksler, Truvalılar, Sümerler, Hititler ve Friglerin dip kültüründe Türk uygarlığı olduğu görüşü de ileri sürülmektedir. Bu kavimler Türk olmasa bile dip kültüründe Türk etkisi vardır.
Japon ve Çin medeniyetinin de dip kültüründe M.Ö. 4000 yıllarında Orta Asya’dan Çin’e ve Japonya’ya göçen Türklerin olduğu kabul edilmiştir.
Türkler’in Anadolu’ya gelmeleri 1071’e değil, M.Ö. 7000 yıllarına kadar götürülmektedir. Çevresi denizle çevrili Anadolu’yu sürekli besleyen Türk göçleri buraya sıkışmışlar ve Türk varlığını tesis etmişlerdir. Oğuzlar Anadolu’ya geldiklerinde karşılarında aynı dili konuşan pek çok Türk grubu ile karşılaşmışlardır.
M.Ö. 10000 yıllarında ılıman iklim ve büyük göllerin olduğu anlaşılan Orta Asya’nın kuruması ve çölleşmesiyle Türk gruplarının çevre ülkelere yayıldığı ve diğer kültürlere etki yaptıkları ileri sürülmektedir. Bering Boğazı’ndan geçerek Kızılderili ve Güney Amerika kültürlerinin diplerinde de Türk etkileşimi olduğu ileri sürülmektedir…
ÇALIŞMALARINDAN BİR ÖRNEK :
TÜRK TAKVİMİ
Türkler d.ö.1517 TABIŞĞAN yılından başlıyan ve TENRİ ÖD [Kreasion Erası] dedikleri bir güneş YİMİ[takvimi] kullanmış bulunuyorlar. Bu YİMİN her yılında, rakkamlarla sayılan, 12 ay bulunmakta ve ayların günleri de rakamlarla sayılmaktadır. Türk takviminin bugüne kadar keşfedilmemiş olmasının sebebi, herşeyden önce, Urqun-Selene yazıtlarının tarihlerinin yanlış tasbit edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Yorumlar
“34) KAZIM MİRŞAN (ÖN TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMACISI)” yazisina 15 Yorum yapilmis
Yorum yap
Tarihimizle gurur duymalıyız.Türk tarihinin incelenmesini sağlayan ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün büyüklüğü karşısında her zaman hayranlık duyuyor,saygıyla,sevgiyle,minnetle anıyorum.
Tarihimizi inceleyen Sn.Kazım Mirşan ve tüm bilim adamlarına da sonsuz saygılar…
Bizlere bu bilgileri aktardığınız için size de çok teşekkürler…
KÂZIM MİRŞAN, HALUK TARCAN… BU 2 SAYGIN TÜRK ARAŞTIRMACISIYLA ÇOK GEÇ TANIŞMIŞ OLMAKTAN DUYDUĞUM ÜZÜNTÜYÜ ANLATAMAM…
OKULLARIMIZDA, EMPERYALİZMİN YAZDIĞI -SÖZDE VE- AVRUPA ÖVGÜLÜ TARİHİ, ULUSUMUZUN ÇOCUKLARINA “DERS” DİYE OKUTAN AYMAZLARA KARŞIN, BİZLER “YÜKSEK TÜRK KÜLTÜRÜNÜ” ÖĞRENMEK, SAVUNMAK VE ÇOCUKLARIMIZA ÖĞRETMEK UĞRAŞINDAN HİÇ VAZGEÇMEMELİYİZ…
ULUSUMUZUN İSA’DAN 10 BİN YIL ÖNCELERİNE DAYANAN SAYGIN BİR GEÇMİŞİ OLDUĞUNU BİZLERE İLK KEZ MUŞTULAYAN ULU ÖNDERİM MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’Ü VE TÜM TÜRK BÜYÜKLERİNİ BÜYÜK BİR ÖZLEM VE MİNNETLE ANIYORUM…
BİZLERE, TARİHİMİZİ ANIMSATAN YILMAZ KARAHAN BEYEFENDİ’YE DE GÖNÜLDEN SAYGILAR SUNUYORUM…
TARIK KONAL
Atatürk’ün “GÜNEŞ DİL” teorisine, ahmakça karşı çıkanlar bir kere daha düşünmelidir. Tabii beyinleri ve ruhları satılmamışsa! Yani hala MANKURT hale gelmemişlerse, kendilerine gelsinler…
malesef Türkiyede milli eğitim bakanlığı Atatürkten sonra milli olamamıştır.tarihimizi bizlere öğretmemiştir.bize göçebe olduğumuz öğretildi.2 yıl evvel almanyada seyrettiğim bir belgeselde Türkmenistanda derin kuyu ve acı su diye geçen bölgelerde bugün çölleşmiş,bir alman arkeoloğ tarafından kazılar yapılıyor ve 5000 yıllık bir şehir bulunuyor.hani biz göçebeydik?başka bir belgeselde moğolistanda bir mezar bulunuyor ceset buz tuttuğu için bozulmamış,sarışın bir erkek,2 adet kurt başlı kılıcı var.moğolistan devlet başkanı bizzat kazı yerine geliyor.biz tarihimizi neden yabancılardan öğreniyoruz,koca koca proflarımız ne yapar?başka bir belgeselde,kuzey amerika yerlileri,etnoğloğlar arkeoloğlar tarafından araştırılır,bu halkın etnik yapısı şöyle,orta asya halkları-yakutlar-eskimolar şeklinde.bizim medya tiraj halkımızda magazin peşinde olduğundan üniversitelerimiz sorsan maddi kaynak yokluğundan araştırma ihtiyacı duymaz yabancılardan aldığı kadar tercüme edip bize tarih bu der.saygılarımla,
urumçi,urum,rum,urmiye,ural,urartur,ur,tur bu yer ismleri ve sıfatların birbirleriyle bağlantısı varmıdır açaba?
urallar(uralianlar)türktür bazıları onların oğuzların(oğur) insanlarının ilk vatanı olduğunu söyler.ural dağları adının oradan geldiği barizdir.ur kelimesi türkcedir, uygurdaki şehir adı urumçi, sümerlerde sehir olarak ur kelimesi tesadüf deyildir.türkcede urgan (ip),(urba)giysi,uruğ(soy,akraba)ur(şehir,tümsek,yumru)ural(taş kemer-aydınlık gece)urchin (afacan,kirpi),urza(amaç-hedef)..eş anlamlı eski türkce kelimelerde sıklıklaur kelimesi karşımıza çıkıyor.
‘Uruk’kelimesi orhon abidelerinde geçer ‘soy’ anlamında kulanılmıştır .uralardan türkler doğuya asyaya yayılırken kızılderililerin bir kısmı hala amerikaya göçmemişti mö.15-13.000 dönemdir.Türklerin ataları alpin derler bence yanlıştır.İşin aslı alpin denilen gurubun ural dağlarından avrupaya göçtüğüdür, alpin denmesi ural kökenli bu toplulukların isviçredeki dağ sinselisine alp adı vermesinden kaynaklanarak bu budunlara, atropologlar alpineler demesinden kaynaklanmıştır yani bu isimlendirme sonradan verilmiş bir isimdir. Alpinelerin ataları ural’lardır.türkler ise doğuya asyaya göç etmiş uralların ogur(oğuz) budunlarıdır ve asyada kalan kızıl derililerle kısmen karışmışlardı o tarihte bazı Türk bubunlarında amerikaya kızıl derililerle göçdüğü var sayılır. kültür benzerlikleri bunu doğrular niteliktedir, alp kelimesi ural kökenli Türkçe bir kelimedir alp ünvanı Türk büyüklerine ünvan olarak verildiği tarihte herkezce bilinir.eski Türkler kendi budunlarına uruk veya boy derlerdi. hala demezmiyiz boy ,boy çocuklarımız olsun diye. Kazım Mirşan büyüğümüzden engin ,bilgi ve birikimini aktaracak genç elitler yetiştirmesini arzular ve çalışmalarının devamını dilerim
Yani sonuç şudur:Avrupalı alpinlerle biz aynı soydan deyiliz tek ortak bağımız urallardan çıkmış olduğumuzdur. biz doğuya , asyaya yayılan kısmen kızılderililerlede akraba olmuş ogur-oğuz budunlarıyız. bu notu yazdım konu,sonra lastık gibi o yana, bu yana çekiliyor.
proto-türklerin urallardan ilk göç hareketleri mö.22.ooo kadar inebilir..
Öncelikle değerli bilim adamımızdan kitap okuyan ve miiliyetçi bir genç olan kendim adına özür diliyorum.Çünkü onu bu kadar geç farketmem bu konuda ne kadar eğitimsiz kaldığımı kaldığımızı gösteriyor.Ki ben öğretilen tarihi eksiksiz bilen bir türküm….
etrükslerin,palagsların,sümerlerin,iskitlerin…vs türk olduğunu görmemeze gelmeye çalışmak kendini kandırmaktır..
sayfanın başındaki resim ilgimi çekti.başları yuvarlak noktalı iki insan adem ve havva’yı, altta küçük ve kalabalık olanlar onların çocuklarını temsil ediyor olmalı.altalta üç heceden ikisi adem,havva olarak okunabilir mi? ya da oğuzkaan ve hanımı olarak tayorumlanabilirmi? acaba
ünüversitelerimizde öntürklerle ilgili bir bölüm varmı yoksa hemen acılmalı
Bügün bu konulardan yeni haberimiz oluyorsa okuullarımızda bize dayatılan eksik ve yarım bukadarı bize yeter mantığının kurbanı olan gençliğimizin halinni düşünmek istemiyorum kazım bey ve onungibi emek sarfeden büyüklerimize müteşekkir olduğumu belirtmektende mutlu ve gelecek adına bir türk olarak ümit sahibiyim şu tarihimizi artık yatalak hazırcı göbek büyütüp yabancıların atıklarına tenezül eden adlarıneyse prf zadelerden değil mümkün se artık emek sarfeden samimibu yola baş koyan türk oğlu türkler den öğrenelim nerdey se artık türküm demeyi suç sayacaklar herkese saygılar
bu araştırmalarla atatürkü bu denli gereksiz ve fazlaca iliştiren insanalar Kelamalizmcilik yapmaya gerek yok ayrıca güneş dil teorisi harbiden saçmadır desteksizce atılmış bi uydurmadır güneş dil teorisi mustafa kelaml in bütün ırkların türk ırkından ayrılarak farklılaştıgını iddia eden bi teoridir yani desteksizce atılmiş uydurma bişidir ataturk ataturk die beyninizi yıkamayın