1004) SÜTTE “KANSEROJEN” AÇIKLAMASI
Yayin Tarihi 17 Ocak, 2012
Kategori BASIN-YAYIN
Sütte ‘kanserojen’ açıklaması
Tarım Bakanı Eker, piyasada satılmakta olan sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğruladı.
Milliyet Gazetesi’nden Önder Yılmaz’ın haberine göre Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’de 7’den 70’e her kesimin günlük olarak tükettiği sütlere ilişkin çarpıcı bir itirafta bulundu. Eker, piyasadaki sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğrulayarak, “Bakanlığımızca yürütülen kontrol ve denetimlerde sütlerde antibiyotik kalıntısına ve aflatoksin M1’e rastlanabilmekte olup bunlarla ilgili gerekli yasal işlem yapılmaktadır” yanıtını verdi. Eker, mevzuata uygunsuz faaliyet gösteren işletmelerin isimlerinin ifşa edileceğini kaydederken, “her eve bir gıda denetçisi” projesini hayata geçireceklerini belirtti.
MHP ve CHP’li milletvekilleri, piyasada satılan sütlerde karaciğer kanserine, sarılık ve siroza yol açan zararlı maddelerin olduğu iddialarını TBMM’ye taşıdı.
KODEKSE AYKIRI
Eker’e, “Piyasada satılan çoğu firmalara ait sütlerde antibiyotik bulgusuna, bazı ürünlerde de aflatoksin M1’e rastlandığı ve bu maddenin karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma ihtimalini artırdığı doğru mudur” sorusu yöneltildi.
Eker ise 12 Aralık 2012’de TBMM’ye gönderdiği resmi yazıda, itiraf niteliğinde ifadeler kullanarak, “Gıda kodeksine aykırılık hususu içermektedir. Bakanlığımızca yürütülen kontrol ve denetimlerde sütlerde antibiyotik kalıntısına ve aflatoksin M1’e rastlanabilmektedir” dedi.
İFŞA EDİLECEK
Eker, sağlıksız üretim yapan işletmelere yaptırımlar arasında isimlerinin kamuoyuna açıklanmasının da bulunduğunu belirtirken, “Mevzuata uygunsuz faaliyet gösteren işletmeler açıklanacak, ayrıca mevzuata uygun faaliyet gösteren firmaların belli kriterler çerçevesinde kamuoyu ile paylaşımı sağlanmaktadır. Böylelikle sadece uygunsuz işletmelerin ifşası değil, iyi olan işletmeleri ödüllendirerek yönlendirme anlayışı ile çalışmalar devam ediyor” dedi.
İŞLETMELERE CEZA VERİLDİ
Öte yandan Eker, bakanlığın kurduğu ALO GIDA 174 hattına 2011 sonu itibarıyla 551.630 şikayet geldiğini, bu aramalardan 86.237’sinin kayda alındığını ve 82.817’sinin sonuçlandırıldığını vurguladı. Eker, “Denetim yapılan başvuruların yüzde 17’si için cezai işlem uygulanmıştır. Uygulanan cezai işlemlerin yüzde 70’i idari para cezası, yüzde 24’ü üretim/faaliyetten men ve yüzde 6’ı ise suç duyurusu şeklinde gerçekleşmiştir” dedi. Eker, verilen idari para cezalarının 1000 TL’den 10 bin TL’ye kadar uzandığını belirtti.
GDO DENETİMİ ARTIRILDI
Eker, Türkiye’de hali hazırda 65 özel ve 41 de kamu olmak üzere toplam 107 gıda kontrol laboratuvarı bulunduğunu, denetimlerin yetkilendirilmiş uzman laboratuvar personeli tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Eker son 2 yılda 693 bin denetim yapıldığını kaydetti.
Eker, GDO ve mikrobiyoloji birimlerinin faaliyete geçirilerek bu kapsamdaki analizlere öncelik verdiklerini kaydederek, “Ülkemizde her türlü gıda ve yemlerde tarama, izolasyon ve miktar olarak GDO analizi yapabilen laboratuvar sayısı son 2 yılda 3’ten 22’ye çıkarılmıştır” dedi.
HER EVE DENETÇİ
Sağlıksız üretimlerin engellenmesi ve denetimlerin artırılması konusunda da Eker, şunları kaydetti: “Denetimin ve denetçinin izlenebileceği interaktif mobil denetim projesi hazırlandı. Tam teçhizatlı gezici denetim araçları ile görsel medya imkânları (kamu spotu) kullanılmaya başlandı. ‘Her eve bir gıda denetçisi’ sloganıyla öğrenci ve ailelerine yönelik ‘genç gıda denetçileri’ gibi projeler hazırlandı.”
http://www.hurriyet.com.tr/saglik/19703854.asp
Yorumlar
Yorum yap