262) KIRIM HANLIĞI TEKRAR KURULUYOR!
Yayin Tarihi 7 Mart, 2011
Kategori SİYASİ
Kırım Hanlığı tekrar kuruluyor!
Kiyevskiy Telegraf gazetesinin genel yayın yönetmeni siyasi uzman Vladimir Skaçko Kırım’daki yeni gelişmeler hakkında Rus gazetesi Pravda’ya açıklamalarda bulundu
Kırım Tatarları, Kırım’da kendilerine ait bir milli otonomi bölgesinin kurulması için çaba sarf etmekte. “Naşa Ukraina-narodnaya samooborona” (Bizim Ukrayna- milli savunma) muhalif grubunun milletvekili Tatar Kırım meclisinin başkanı Mustafa Cemilov’a göre, temel hedefleri sürgün öncesi konuma yükselmek. 1921 yılında Kırım’da otonomi bölgesi kurulmuştu. 1944 yılında Kırım Tatarlarının Sibirya’ya sürülmesinden sonra, doğal süreç işlemiş ve otonomi ortadan kaldırılmıştı. Şu anda halk geri dönüyor ve otonomi taleplerini de dile getiriyor. Durumu zorlaştıran konulardan birisi o dönemde Rusya’nın sınırları içerisinde yer almasıydı. Sonradan Kırım, Kruşçev tarafından Ukrayna’ya hediye edildi. Bugün Kırım, Ukrayna sınırları içerisinde ve otonomi cumhuriyeti statüsüne sahip bulunmakta.
Ukrayna devleti bağımsız olması ile beraber Kırım Tatarlarının sorunu sürekli gündemdeki yerini korudu ve büyüdü. Kırım Tatarlarının doğurganlık oranının sürekli artması ve yarımada halkı içerisinde sayılarının yükselmesi de bu konuda önemli yer işgal ediyor. Ukrayna’da 2001 yılında yapılan sayımlara göre Kırım vatandaşlarının yüzde 12.1’i Tatarlardan oluşmaktaydı. On yıl sonra bu oran gözle görülür bir şekilde değişti ve şu anda yüzde 15’e kadar artış göstermiş durumda. Buna paralel olarak Kırım Tatarları da, bölgenin ve kendi gelecekleri açısından endişelerini paylaşmağa başladı. Mustafa Cemilov’a göre Kırım Tatarca’sının otonomi bölgesinin resmi devlet dillerinden birisi olması gerekiyor. Bundan başka yerel halkın devlet kademelerinde de temsil olunmasını talep etmekte ve üzerlerinde büyük bir baskının olduğunu ifade etmekte. Kırım Meclisi’nin de resmi statü kazanarak Kırım Tatarlarının milli yönetimi içerisine girilmesi istenmekte. Bununla beraber meclis başkanı halkına önceliklerin tanınmamasını da doğru görmemekte. Onun sözlerine göre bu durumda halkın yok olma süreci başlamış olurdu. Hatırlanacağı üzere Rus bölücülüğüne karşı en önemli faaliyeti de Kırım Tatarları tarafından yapılmış ve bu konu çeşitli vesilelerle Cemilov tarafından da beyan edilmişti. Onun söylemlerinin netice itibariyle Rusya ile Ukrayna arasında soruna dönüşeceğine ve Kırım Hanlığının bir Avrupa ülkesi olarak tekrar kurulması gibi soruları da beraberinde getirmekte. Kiyevskiy Telegraf gazetesinin genel yayın yönetmeni siyasi uzman Vladimir Skaçko bu konu hakkında Rus gazetesi Pravda’ya açıklamalarda bulundu.
—Ukrayna’lı Rusların ve Kırım Tatarlarının sayılarının eşitlenmemesi durumunda Kırım hanlığının kurulması hayal edilemez. Bu ise yalnız önümüzde 30-50 yıl içerisinde gerçekleşebilir. Olayların mantiki sonucu bunu gerektirmekte. Konunun özü şu ki Rusların sayısının fazla olmasına rağmen bu oran azalmağa devam edecek. Çünkü bir Rus bayan ortalama iki çocuğa dahi sahip olmuyor ancak Kırım Tatarı bayan ortalama 4-5 çocuk sahibi olabiliyor. Bundan başka önemli bir husun daha unutulmaması gerekiyor. Rus ve Ukrayna halkının önemli bir kısmı emeklilerden oluşmaktaydı. İnsanlar emekliye ayrıldıktan sonra Kırım’a yerleşmeği tercih etmekte. Rus ve Ukrayna kökenli vatandaşlarının sayısının azalmasının bir nedeni de bu..— Bölgede Türkiye’nin etkisinin arttığı bir dönemde Kırım’ın geleceğinde ne gibi değişim yaşanabilir?
— Bilindiği gibi Türkiye’nin kendisinde tahminen beş milyon Kırım Tatarı bulunmakta. Bunun yanı sıra ülke politikasını etkileyecek güce sahip Tatar kökenli vatandaşların da buna ilave edilmesi gerekmekte. Ankara da Karadeniz’de etkisini artırmağa çalışmakta. Uzun vadede bunun Kırım hanlığının modern şekilde ortaya çıkması ile sonuçlanabileceği tahmin ediliyor. Onun bağımsızlığı konusunda da tartışmalar yapılmakta. Çünkü Türkiye Kırım’ı eyaletleri içerisinde görmeği arzulamakta. Ancak tekrar belirtiyim. Tüm bunlar Kırım Tatarların sayısının diğer halkların sayısı ile eşit olduktan sonra gerçekleşebilir. Bunun gerçekleşmesinden sonra onları demokratik haklarının kullanarak tercih yapabilecek. Tatarların nasıl bir tercih yapabileceğini tahmin etmek o kadar da zor değildir. Türkiye önemli mali kaynak aktarmakta, okullar ve camiler inşa etmekte. Küçük Kaynarca anlaşması gibi bir anlaşma Türkiye’yi durdurabilir mi? bu anlaşmağa göre Kırım ya bağımsız olacak ya da Rusya’nın içerisinde yer alacaktı. Şu anda bu sorunun cevabı verilemez. Türkiye’nin bunu tekrar gündeme taşınması Türklerin çok istediği Avrupa’nın tamamı için ölüm çanları anlamına gelebilir.
— Yanukoviç Cemilov’un tekliflerini kabul edebilir mi?
— Bu şekilde düşünmüyorum. Kırım halkının oyları nihai olarak onun devlet başkanlığının kesinleşmesini temin etti. O seçmenlerini hayal kırıklığına düşürmeği istemez. Ancak bazı geri adımlar da atılabilir. Bu ise zaman kazanmak için yapılabilir. Kırım Tatarları şu anda daha fazlasını istememekte. Çünkü onlar geleneksel olarak Yanukoviç ve Bölgeler partisine karşı idi. Bazen milli demokratları, bazen “kadifelileri” bazen de diğerlerini desteklediler.
— Cemilov’un arkasındaki güçler ne elde etmeğe çalışıyor?
— Kırım Tatarları ilk olarak ele geçirdikleri arsaların hukuki sorununun çözümünü talep ediyor. Bunun için her türlü baskıyı yapmaktalar. Bir nevi yarımadanın asli unsurları olduklarının kabullenmesini istemekteler. Bununla da sorunun biteceğine dair mesajlar vermekteler. Kırım Tatarları onların mal varlıklarının, gayri menkullarının devlet ve oligarklar tarafından paylaştırılmasından rahatsızlık duymaktalar. Bunun için de onlar çoğu zaman “kolhoz” arsalarını ele geçiriyor ve kendi haklarını kendileri kazanmak için çaba sarf ediyor.
— Sorun nasıl çözülebilir? Kırım Tatarlarının ekonomik talepleri yerine getirilemez mi? Sovyet döneminde el konulan mal varlıklarının geri verilmesi gerekmiyor mu? Aksi durumda daha fazla radikal düşünceler ortaya çıkmaz mı?
— Çözümü göremiyorum. Sorun Kırım Tatarlarının kendisi değildir. Onların kendilerine ait arsaları geri alma taleplerinin anlayışla karşılanması gerekiyor. Bazen Ukrayna ve Rusya aynı hastalığa yakalanıyor. Ne Ukrayna ne Rusya’da Sovyet döneminde el konulan mal varlıklarının geri verilmesine dair yasa bulunmamakta. Bu tür yasaların bulunmaması ise yolsuzluğun – Kırım’da olduğu gibi – hat safhaya ulaşmasına neden olmakta. Kırım topraklarının maddi ve manevi değerini anlayan her kes – hem iş adamları hem de devlet temsilcileri – onu satın almağa çalışıyor. Özellikle de oligarhlar ve mafya içerisindeki şahıslar bu konuda çok istekli. Emekli vatandaşlar bölgeden çıkarılmakta ve mal varlıkları el değiştirmekte. Bu arada Kırım’da Goa gibi turizm bölgesi yapılabileceğine dair söylemlerin ortaya çıkmasını komik buluyorum. Bu tür söyleme sahip insanların tedavi görmesi gerekiyor.
— Kırım’da Rus yanlısı insanlar da bulunmakta. Onlar yarımadanın Rusya’ya geri verilmesini istiyor. Şu anda Kırım Tatar teşkilatları bu konuda ne gibi düşünceye sahip?
— Aşırı olumsuz yaklaşmaktalar. Kırım’ın Rusya’ya verilmesini savunanların güçlüğü olduğu dönemlerde dahi Kırım Tatarları Rus bölücülüğe karşı gelmekte. O dönemde 10 bine yakın silahlı insan topladıkları bilinmekte. Kiyev yetkilileri bölücülük taraftarı dönemin Kırım başkanı Yuri Meşkov aleyhinde kullandı. Buna paralel olarak Kırım Tatar teşkilatları Ukrayna devleti tarafından desteklendi. O zamandan şimdiye kadar çok az şey değişti. Sadece bu teşkilatların daha da güçlendiği söylenebilir. Milliyetçiler Rusya etkisine karşı onları kullanmağa devam edeceği bilinen bir gerçek.
Röportaj: Sergey Balmasov
Rusça aslından Dünya Bülteni için çeviren İbrahim Ali
Yorumlar
Yorum yap