527) AGİT’TE “TÜRK GENEL SEKRETER” İÇİN TARİHİ FIRSAT
Yayin Tarihi 31 Aralık, 2010
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
AGİT’TE “TÜRK GENEL SEKRETER”
İÇİN TARİHİ FIRSAT
The Organization for Security and Co-operation in Europe
İstanbul’da 1999’da yapılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) zirvesinin üzerinden tam 11 yıl geçtikten sonra toplanan 8. Zirve geçtiğimiz günlerde Kazakistan’ın başkenti Astana’da sona erdi. Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün temsil ettiği zirveye, 56 ülkenin devlet ve hükümet başkanları katıldı.
Önceki zirvelerin 1975’de Helsinki’de, 1990’da Paris’te, 1992’de yine Helsinki’de, 1994’de Budapeşte’de, 1996’da Lizbon’da, 1999’da da İstanbul’da yapıldığı ve tarihinde ilk kez Sovyetler Birliği’nin parçası olan, Avrupa’da bulunmayan bir ülkede gerçekleştirildiği göz önüne alındığında, 1-2 Aralık’ta Astana’da yapılan zirvenin anlamı daha da belirgin olarak ortaya çıkıyor. Astana zirvesi, komşu coğrafyamızdaki Güney Osetya, Yukarı Karabağ gibi ülkemizi yakından ilgilendiren itilafların çözümü konusunda tüm üye ülkelerin kararlılığının bir kez daha teyit edilmesi açısından da önem taşıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül zirvede yaptığı konuşmada Karabağ, Kırgızistan ve Afganistan’da istikrarın sağlanması, AKKA sorunları, nükleer denemelerin engellenmesi, Füze Savunma Sistemleri, AGİT’in geleceği, terörizmle mücadele, insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konuları ele aldı. Bu konular hiç şüphesiz sadece bölge barışını değil, dünya barışını da çok yakından ilgilendiriyor. Nitekim, konuşmasında “Dost ve kardeş Kazakistan, 2010 yılında sürdürdüğü AGİT Dönem Başkanlığını başarılı bir zirve ile taçlandırmıştır” diyen Cumhurbaşkanı Gül de bu anlamda zirvenin önemine işaret etti.
Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ise, dünyada barış ve huzurun sağlanması için daha çok diyaloga ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Nazarbayev’in, Kazakistan’da 140’tan fazla etnik grubun huzur içinde bir arada yaşadığını söylemesi ve “Biz her dine, her kültüre eşit mesafede durarak ülkede birlik ve huzuru sağladık. Biz Batılı değerler ile Doğu geleneklerini sentez etmeyi başardık” sözleri dikkat çekiciydi. Nazarbayev, AGİT’in görevlerinin azaltılmamasını, aksine yeni sorunlara çözüm bulacak bir yapılanmanın sağlanması isterken, yeni güvenlik tehditlerinin dikkate alındığı bir yapı içinde AGİT’in daha da aktif hale gelmesini istiyordu.
Sonuç bildirgesi üzerindeki Nazarbayev’in gayretleri gece yarısına doğru sonuç verdi. Astana Deklarasyonu üzerinde anlaşmaya varıldı. Deklarasyon, AGİT’in ana metinlerine ve daha önceki zirvelerinde alınan kararlara atıfta bulundu. Ancak metinle birlikte bir eylem planı kabul edilmedi. Eylem planının kabul edilmemesinde Yukarı Karabağ, Gürcistan ve Moldova üzerindeki güncel tartışmalar etkili oldu.
Türkiye iddialı
Türkiye’nin AGİT’teki rolü ise, Avrupa güvenliği bakımından son derece kritik olan 2011’de daha da önem kazanıyor. NATO Genel Sekreter Yardımcılığı, İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreterliği, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı, BM Genel Sekreteri’nin Pakistan Özel Temsilciliği ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Genel Direktörlüğü gibi dünya politikasında önemli yeri olan pozisyonları üstlenen Türk diplomatların ardından, Ankara’nın hedefinde şimdi de AGİT Genel Sekreterliği var.
AGİT Genel Sekreterliğine aday gösterilen Türkiye’nin Brezilya Büyükelçisi Ersin Ercin, Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte zirveye katılarak şimdiden ABD ve Rusya dahil olmak üzere 30’a yakın ülkenin desteğini aldı bile. Başarılı bir profil çizen Büyükelçi Ercin, Dışişleri kariyerine başladığı 1982’den günümüze merkezde Ekonomik İlişkiler, Uluslararası Güvenlik Askerî İlişkiler ve Silahsızlanma, Denizcilik ve Havacılık, Balkanlar ve Amerika dairelerinin yanı sıra, yurtdışında Hartum ve Şam büyükelçilikleri ile OECD (Paris), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT-Viyana) ve Birleşmiş Milletler (New York) nezdindeki daimi temsilciliklerde görev yaptı. Ercin, 2001-2004 arasında AGİT nezdindeki daimi temsilci yardımcısı, 2004-2006 yıllarında ise BM nezdindeki daimi temsilci yardımcısı olarak çalıştı. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin Brezilya Büyükelçiliği’ne atanan Ersin Ercin aynı zamanda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün güvenlik danışmanlığı görevini de yürütüyor.
Büyükelçi Ersin Ercin göre; Türkiye, AGİT içinde Doğu-Batı ayrışmasının arttığı bir dönemde her iki tarafın kemikleşmiş hissiyatlarının birbirlerine anlatılması ve uzlaşma kültürün tesisi için önemli rol oynayabilir. Avrupa’dan Asya’ya kadar farklı dinamizmleri anlayabilme imkanına sahip olan Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki özel konumu, önümüzdeki dönem AGİT’in daha aktif bir konum kazanması için önemli bir fırsat olabilir.
A. Işık AKSU
Yorumlar
Yorum yap