996) DÜNYANIN YARISI DEĞİŞİM İÇİN GERİ SAYIYOR
Yayin Tarihi 1 Ocak, 2012
Kategori BASIN-YAYIN
Dünyanın yarısı değişim için geri sayıyor
Yeni yılda, seçime gidecek ülkelerdeki toplam insan sayısı, dünya nüfusunun yarısına yakın. Bu da, dünyayı 2012’de büyük bir değişimin beklediğine işaret ediyor.
Önümüzdeki yıl 20’den fazla ülkede seçim var. Bazıları başkanlık, bazıları parlamento seçimlerine gidecek olan bu ülkeler arasında ABD, Rusya, Hindistan, Çin gibi dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkeleri yer alıyor.
Seçimlerle birlikte, ülkelerinde yeni bir döneme başlayacak olan insanların sayısı, dünya nüfusunun neredeyse yarısına denk geliyor.
Sandığa gidecek ülkeler arasında, siyasi ve ekonomik arenanın başrol oyuncuları da var. Örneğin, Birleşmiş Milletler’in beş daimi üyesinden İngiltere hariç hepsi seçim telaşı yaşayacak.
YENİ YILA GERGİN BAŞLANGIÇ
2011’in son çeyreğinde, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun İran raporunu yayımlamasının ardından, namlularını bu ülkeye çeviren kimi Batılı devletler ulu orta savaş dansı yapmaya başladı. Bu tablo karşısında hem Rusya hem de İran olası bir saldırıya karşı teyakkuza geçti.
Hâl böyleyken, İsrail’in müttefiki olan ABD’nin tutunacağı tavır çok önemli. Ancak ABD, bir yandan da kendi iç meseleleriyle boğuşmakta. 6 Kasım’da başkanlık seçimi yapılacak olan ülkede, Demokrat Başkan Barack Obama, birbirinden milliyetçi ve savaş sever Cumhuriyetçi adaylardan biriyle yarışacak.
ABD’LİLER KRİTİK BİR SEÇİM YAPACAK
İşin aslı, Cumhuriyetçiler, şimdiki ABD Başkanı’nı “yeterince Amerikalı” bulmuyor. Onu, Müslüman ülkelere ve azınlıklara fazla “yüz vermekle”, sosyalist ve özgürlükçü olmakla suçluyorlar. Obama’nın görece daha barışçıl tavrınıysa “düşmanını yeterince önemsememek” gibi algılıyorlar.
Bu da demek oluyor ki, Cumhuriyetçi bir adayın başkan olması halinde, ABD’nin kimi ülkelerle gergin olan ilişkileri daha da gerilecek ve İran’a askeri bir müdahale daha olası hale gelecek. İşte bu, başta Rusya ve Çin olmak üzere başka ülkelerin de müdahil olabileceği çok tehlikeli bir sürece işaret ediyor.
İRAN’DA TAŞLARI YERİNDEN OYNATMAK ZOR
İran’da Mart 2012’de yapılması kararlaştırılan meclis seçimlerinde yarışacak adaylar, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad taraftarları ve ona karşıt olan daha muhafazakârlardan oluşuyor.
2009 yılındaki seçim sonuçlarına itiraz ederek sokak eylemleri yapan ancak şiddetle sesi kesilen reform yanlısı siyasi gruplarsa, seçimin adil koşullarda ve özgür bir şekilde yapılmadığı gerekçesiyle kimseyi aday göstermeyeceklerini açıkladı.
Meclisteki 290 sandalye yine, İran’ın en tepesindeki isim ve dini lideri olan Ayetullah Ali Humeyni yanlılarıyla Ahmedinejad taraftarları arasında bölüşülecek.
1979’daki İslam Devrimi’nden bu yana seçimler yapılsa da, ülkede yönetimsel açıdan pek bir değişim yaşanmıyor.
Meclisin nükleer ve petrol politikaları gibi dış siyasetini ilgilendiren konularda karar alma yetkisinin olmadığı göz önüne alınınca, seneye yapılacak seçimlerin de, İran için önemli bir karar aşaması olduğunu ileri sürmek söz konusu değil.
RUSYA’DA DÜMENE YİNE PUTİN GEÇECEK
Dünyanın 8’inci büyük ekonomisi olan Rusya’da Mart ayında yapılacak olan seçimlerde, şimdiki Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev’den görevi devralmasına kesin gözüyle bakılan Başbakan Vladimir Putin, 2024’e kadar cumhurbaşkanlığı koltuğunda kalabilir.
Ülkede, parlamento seçimlerinden sonra Putin karşıtı gösteriler düzenlenmiş, ABD bunu fırsat bilerek “Arap Baharı Rusya’ya geliyor, Putin ayağını denk alsın” yorumları yapmıştı. Ancak dünyanın yüzölçümü bakımından en büyük ülkesinde 5-10 bin kişinin gerçekleştirdiği bu gösterilerin yakın gelecekte Putin’i koltuğundan etmesi, Amerikan fantezisi olmaktan öteye geçemeyecek gibi.
ÇİN KOMÜNİST PARTİSİ’NDE YENİ YÖNETİM
Yükselen güç Çin ise 2012’de iki seçim için nefesini tutacak. Bunlardan biri, dünyanın en büyük siyasi partisi olan Çin Komünist Partisi’nin 18’inci Ulusal Kongresi.
Kongrede, partinin ve dolayısıyla ülkenin üst yönetim kadrosu yenilenecek. Şimdiki Cumhurbaşkanı Yardımcısı, cumhurbaşkanlığı görevini; şimdiki Başbakan Yardımcısı ise Başbakanlık görevini devralacak. Bu görev değişimi, 2013 başından itibaren uygulamaya geçecek.
Çin’i doğrudan ilgilendiren diğer seçimse, Tayvan’daki cumhurbaşkanlığı seçimi. Sandıktan çıkacak olan sonuç, Çin’in Tayvan’ı kendi yönetimine katarak “tek Çin” olma hayalini gerçekleştirebilmesi açısından büyük önem taşıyor. Çin destekli şimdiki Tayvan hükümetinin yeniden seçilememesi, “tek Çin” projesinin sonu olarak yorumlanacak.
AB’DE İKİ ÖNEMLİ SEÇİM
Yeni yılda Avrupa’nın en fazla dikkat kesileceği seçimlerden biri, ekonomik krizin bedbaht aktörü Yunanistan’da yapılacak. Sonuç her ne olursa olsun, yeni hükümette eski başbakan Georges Papandreu’ya yer yok. Kurulacak yeni hükümetin ipleri de, tahmin edildiği gibi AB’nin elinde olacak.
Avrupa’da gerçekleştirilecek bir diğer önemli seçim de, Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimi. “Ermeni soykırımı”nın inkârının cezaya tâbi tutulmasını öngören yasa tasarısının Fransız meclisinden geçmesi Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkileri şimdiden gerginleştirdi.
Nihai karar, tasarının Senato’da oylanmasıyla verilecek. Fakat bu oylama, seçimler dolayısıyla Şubat sonunda çalışmalarına ara verecek olan Senato’nun gündeminde yer almayarak, seçimler sonrasına kalıp kadük olabilir.
Fransızlar, seçimlerde Sosyalist Parti adayı François Hollande ile şu anki Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy arasında bir seçim yapacak. Ancak, sandıktan çıkacak sonuca göre, Ermeni meselesinin nasıl sonuçlanacağını öngörmek çok zor, çünkü Fransa’da da hararetli tartışmalara neden olan bu konu, dış siyasetten ziyade iç siyasete göre şekilleniyor.
ORTADOĞU’DA DEMOKRASİ SEÇİMLERLE SINANACAK
Ve Ortadoğu… Coğrafya’daki en kritik seçimlerden biri Mısır’da, eski cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’ten boşalan makamı doldurmak ve yeni bir meclis kurmak için yapılıyor.
2011’de Halk Meclisi seçimleriyle başlayan süreç, 2012 baharına dek sürecek. Ve çok büyük ihtimalle, politikası “ılımlı İslam” olan Müslüman Kardeşler sandıktan birinci, radikal İslam’ın temsilcisi Selefiler de ikinci çıkacak. Sonuç olarak, demokrasi uman halk, dini bir rejim bulacak.
Ortadoğu’daki en önemli seçimlerden bir diğeriyse, UNESCO üyeliğiyle devlet statüsü güçlenen Filistin’de yapılacak. Ülkenin yakın zamana kadar uzlaşamayan iki etkin gücü El Fetih ve Hamas’ın anlaşması üzerine gerçekleştirilecek seçimlerde, iki tarafın da kabul edeceği bir başbakan belirlenmesi, Filistin açısından çok önemli, İsrail içinse kaygı verici bir adım olacak.
Tabii, bölgede karışıklık çıkmaz ve demokratik süreçler aksamazsa…
SEBLA KUTSAL
http://www.hurriyet.com.tr/planet/19572173.asp
Yorumlar
Yorum yap