982) Osmanlı’da Kıyafetler
Yayin Tarihi 24 Şubat, 2018
Kategori TÜRK DÜNYASI
Osmanlı’da Kıyafetler
——————————————————————————–
Türkiye’de hemen herkes aynı kıyafetleri giyiyor, erkekler, kadınlar, çocuklar, Türkler, Hıristiyanlar vb. uzun giysiler giyiyorlar ve sadece renkleri farklı bu giysilerin. Sadece Türkler sarı ayakkabı ve çarpıcı renkte elbiseler giyebiliyor, bu bağlamda tek istisna Avrupalılar ya da ellerinde bu giysileri giyme izini gösterir ferman bulunanlardır. Reaya sınıfından olan ne kadar zengin olursa olsun samur ya da kakım kürk giyemez. Sultan ve sadrazam sadece siyah tilki kürkü giyiyor. Saraydaki önemli kişiler, padişahın çok yakın gözdeleri değilseler kesinlikle gösterişli kıyafetler giymiyor. Bütün yeniçeriler kırmızı, ulemalar koyu leylak rengi, Rumlar ve Ermeniler siyah, Yahudiler de mor çizme giyiyor.
Türkiye’de yeşil renk çok revaçta. Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Avrupalılar bu renk giysiler giymeye cesaret edemiyor. Sadece şerifler ya da peygamberin yakınları yeşil sarık takabiliyor. İnsan renklerle biraz ilgiliyse başkentte ya da başka yerlerde Türklerin ve ulusların kendi aralarındaki farklılıkları anlayabiliyor. Ragaların mütevazı kıyafetler içinde olmaları gerektiği konusunda mevzuat hükümleri bulunmasına rağmen Rumlar evlerindeyken acısını çıkarıyor bunun, evlerinde son derece gösterişli kıyafetler giyiyor ve ancak bu kıyafetleri giydikleri takdirde önemseneceklerine inanıyorlar.
Özellikle tanınmış birinin yanında çalışıyorlarsa Yahudiler ve Ermeniler de Rumlar gibi davranıyor, hatta Yahudiler kimi zaman çok cüretkar oluyor. Rum kadınlar kır gezintilerinde çok gösterişli kıyafetler giyiyor ama bu konuda sınırları aştıklarında da çok pahalıya mal olabiliyor bu onlara. Hakaretlere maruz kalmamak için özellikle hizmetçilerine taşıttıkları gösterişsiz kabanlar bulunduruyorlar yanlarında ve gerektiğinde mücevherlerini ve süslerini Müslümanlara göstermemek için giyiyorlar bunları.
(İstanbul’a Seyahat Guillaume Martin, İstiklal Kitabevi, 2007, s.153-154)
Yahudilerin Giyimi
Osmanlı topraklarına gelerek 1490’larda İstanbul’a yerleşen Yahudilerin de kıyafetleri kendine özgüydü. Levi’ye göre Yahudi kıyafetinin gelişiminde üç unsur etkili olmuştur. Bunlardan biri Anadolu topraklarında yaşayan Bizans Yahudilerinin (Romaniyot) geleneksel kıyafeti; diğeri İspanya’dan Osmanlı topraklarına sığınan Yahudilerin beraberinde getirdikleri İspanyol giyim tarzı bir diğeri ise Osmanlı Türk giyim anlayışıdır. Osmanlıda kıyafet kişisel zevkten öte bir konuydu ve toplumsal hiyerarşinin korunmasındaki temel unsurlardan biriydi. Müslüman kesim ile gayri Müslim arasındaki farkın belli olması ve gayri Müslimlerin giyimlerinin daha gösterişli olmasını önlemek için padişahlar yayınladıkları fermanlarda şu konulara dikkat çekmişlerdir: 1-Tüm ‘kafirler’ gibi İslam dininde kutsal olan yeşil renk Yahudilerde yasaktı. Beyaz özellikle Müslümanlar tarafından başlıklar için kullanılırdı. Yahudilerin özellikle dış sokak giysileri genelde koyu renk veya siyahtı. Ayakkabılara da aynı kısıtlama getirilmekteydi. Müslümanlar sarı, Yahudiler siyah renk ayakkabı giyiyorlardı. 2-Yahudiler tarafından kullanılan kumaşlar Müslümanların kullandıkları kumaşlardın daha lüks veya kaliteli olamazdı. 3-Başlıklarda kullanılan kumaş uzunluğu ve cübbenin genişliği belli ölçülere uymak zorundaydı. Aslında kıyafet ayrımını Yahudiler de istemekteydi. Bu, Tevrat’ta yer alan “Oturduğun Mısır diyarının veya seni götürdüğüm Kenaan topraklarının alışkanlıklarını taklit etmeyeceksin ve adetlerini uygulamayacaksın” buyruğunun da gereğiydi. Yahudi erkekler Yahudi olmayanlardan sadece elbiselerinin rengi ve taktıkları başlıklarla ayırt edilmekteydiler. Başlarına yukarı doğru silindir şeklinde bir başlık takmaktaydılar. Başlığın alt kısmı renkli bir türbanla çevriliydi. Dönemin Yahudi kadınları, koyu renk cübbe, başlarını örten geniş şal giyerlerdi. Gün içinde şalvar ve elbise gibi rahat giysiler tercih edilirdi ve bu giysilerin türleri yöreye göre değişirdi
Ayten Sezer Arığ
(Türklerdeki kıyafetin kısa tarihi)
Yorumlar
Yorum yap