964) DÜNYA ZENGİNLER LİGİNİN GÖSTERGESİ

Yayin Tarihi 13 Ekim, 2011 
Kategori BASIN-YAYIN

Zenginler liginde sıra değişti

 

image00113.jpg

Asyalıların elindeki varlıkların toplamı, 2010 yılında 10,8 trilyon dolara ulaşarak Avrupa’daki varlıklı kişilerin 10,2 trilyon dolarlık varlıklarını aştı.

 

Dünyada varlıklı kişilerin sayısı yüzde 8,3 artarak 10,9 milyon oldu. Bu kişilerin finansal varlıklarının toplamı ise yüzde 9,7 artarak 42,7 trilyon ABD Doları’na yükseldi. Türkiye’deki varlıklı kişilerin sayısı ise 2010 yılında yüzde 5.8 artarak, 37 bin 900’e ulaştı.

 

DÜNYA SERVET RAPORU

Merrill Lynch Küresel Varlık Yönetimi ve Capgemini tarafından yayınlanan 15’inci Dünya Servet Raporu’na göre 2010 yılında dünyadaki varlıklı kişilerin(HNWI) sayıları ve servetleri, hemen her bölgede artarak 2007 yılındaki kriz öncesi seviyelerini aştı. Rapora göre dünyadaki varlıklı kişilerin sayısı ve servetlerindeki artış 2010 yılında daha istikrarlı bir çizgiye ulaşırken, varlıklı kişilerin sayısı yüzde 8,3 artarak 10,9 milyon oldu. Bu kişilerin finansal varlıklarının toplamı ise yüzde 9,7 artarak 42,7 trilyon ABD Doları’na yükseldi. Bu artışlar, 2009 yılında sırasıyla yüzde 17,1 ve yüzde 18,9 olarak gerçekleşmişti Ultra-varlıklı kişilerin dünyadaki sayısı da 2010 yılında yüzde 10,2 artarken, bu kişilerin varlıklarındaki büyüme de yüzde 11,5 oldu.

 

EN ÇOK ZENGİN ABD, JAPONYA VE ALMANYA’DA YAŞIYOR

Dünyadaki varlıklı kişilerin yüzde 53’ü ABD, Japonya ve Almanya’da yoğunlaşırken, ABD, ev sahipliği yaptığı 3,1 milyon varlıklı kişi nüfusuyla, dünyadaki toplam varlıklı nüfusun yüzde 28,6’sını sahip bulunuyor. Raporda yer alan verilere göre Türkiye’deki varlıklı kişilerin sayısı ise 2010 yılında yüzde 5.8 artarak, 37 bin 900’e ulaştı.

Bank of America Merrill Lynch, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Baş ekonomisti Türker Hamzaoğlu “Son bir kaç yılda, dünyadaki varlıklı kişilerin sayısı ve servetlerinde büyük dalgalanmalar görüldü. 2009 yılında, birçok piyasa yaşanan krizin ciddi kayıplarını hızla telafi ederken, büyüme oranları da çift haneli seviyelerde gerçekleşmişti. 2010 yılında büyüme hızlarının yavaşladığını gördük” diye konuştu.

Capgemini Küresel Finansal Hizmetleri, Küresel Satış ve Pazarlama Başkanı Jean Lassignardie de raporla ilgili yaptığı değerlendirmede “Dünyadaki varlıklı kişilerin yarısı, bu üç ülkede yaşıyor olsa da, bu grubun dağılımı zaman içinde giderek diğer bölgelere kayıyor. Bu trend, gelişmekte olan ülkelerdeki varlıklı kişi sayısının gelişmiş ülkelerdekinden daha hızlı büyümeye devam etmesi halinde daha da güçlenecek” dedi.

 

ASYA, PASİFİK’İ GERİDE BIRAKTI 

Rapora göre Asya Pasifik, 2010 yılında varlıklı kişi nüfusunda ilk üç sıradaki pazar arasında en büyük artış oranını yakalayan bölge oldu. 2009 yılında varlıklı kişilerin servetleri bakımından Avrupa’yı geride bırakan Asya Pasifik, bu kez yüzde 9,7 artışla 3,3 milyona çıkardığı varlıklı kişi nüfusunda da Avrupa’yı geçti. 2010 yılında yüzde 12,1 artışla 10,8 trilyon dolara ulaşan Asya Pasifik’teki toplam varlıklar, yüzde 7,2 büyüyerek, Avrupa’daki 10,2 trilyon dolarlık toplamı geride bıraktı. Aynı dönemde Avrupa’daki Varlıklı Kişi nüfusu yüzde 6,3 artarak 3,1 milyona ulaştı. Varlıklı kişi sayısı ve servetleri bakımından Asya Pasifik Kuzey Amerika’dan sonra en büyük bölge durumunda bulunuyor. Bu bölgedeki önemli bir diğer gelişme ise 2010 yılında Hindistan’ın, on ikinci sıradan ilk kez dünyanın en büyük on iki varlıklı nüfusu barındıran ülke arasına girmesi oldu.

Bölgenin önde gelen üç ülkesi olan Japonya, Çin ve Avustralya 2010 yılında Asya-Pasifik’teki Varlıklı Kişiler nüfusunun yüzde 74.4’ünü ve varlıklarının ise yüzde 68.2’sini oluşturdu. Japonya ve Çin bölgedeki Varlıklı Kişilerin yüzde 68.6’sına ev sahipliği yaparken varlıklarının da yüzde 62.8’ini oluşturdu. Ancak bu değerler bir yıl önce gerçekleşen nüfus bazındaki yüzde 70.4’lük ve varlık bazındaki yüzde 64.7’lik payların altında kaldı.

Japonya, Asya-Pasifik’teki rakipsiz en büyük pazar konumunda. Ülke tek başına Asya Pasifik’teki Varlıklı Kişiler nüfusunun 2010 yılında yüzde 52.5’sine ev sahipliği yaparken, varlıklarının da yüzde 38.2’sini oluşturdu. Ancak Japonya’daki makro ekonomik büyümenin yavaşlaması ve hisse senedi piyasalarının zayıf performansı nedeniyle Japon pazarının büyüme performansı diğer ülkelere göre daha zayıf. Çin ise bir yıl öncesine göre yüzde 12 artışla 535 bine çıkan Varlıklı Kişiler nüfusuyla bölgedeki ikinci ve dünyadaki dördüncü en büyük Varlıklı Kişiler pazarı konumunu korudu.

Avustralya ve Hindistan, aynı şekilde 2010 yılında güçlü bir büyüme performansı sergileyerek nüfus bazında dünyanın en büyük 12 pazarı arasına girmeyi başardı. Avustralya bir basamak üste çıkarak dokuzuncu sıraya yerleşirken Hindistan da ilk kez olarak “ilk 12” listesine girerek 2010 yılında dünyanın on ikinci en büyük pazarı oldu.

 

HONG KONG’TAKİ VARLIKLI KİŞİLER NÜFUSU 2007 YILINA GÖRE ARTIŞ GÖSTERDİ

2010 yılında, Hong Kong’taki Varlıklı Kişiler nüfusu yüzde 33.3’lük bir sıçramayla küresel finansal krizden sonraki düşüşlerini telafi ederek 101 bin 300’e çıkarken 2007 yılındaki 96 binlik rekorunu da kırdı. Hong Kong, sağlıklı ekonomisiyle gelişirken, hisse senedi ve gayrimenkul piyasalarındaki kazançlar nedeniyle iki yıl arka arkaya dünyada Varlıklı Kişiler nüfusunun en fazla arttığı piyasa oldu. Aynı şekilde yüzde 35 oranındaki artışla toplam 511 milyar dolara ulaşan Hong Kong’taki Varlıklı Kişilerin varlıkları da dünyadaki en hızlı büyüme oranını yakaladı…

 

ASYA-PASİFİK’TEKİ VARLIKLI KİŞİLERİN GELECEĞİ

Asya-Pasifik bölgesinin, Japonya haricinde 2011 ve 2012 yıllarındaki küresel ekonomik büyümenin lokomotifi olacağı düşünülmektedir. Ancak artan kapasite kısıtlamaları bu büyüme hızını yavaşlatabilecek ve GSYİH büyüme oranını 2011 yılı için tahmini olarak yüzde 6.9 ve 2012 yılı için de yüzde 6.8 ile sınırlayabilecektir. Bölge en azından 2012 yılının sonuna kadar büyümenin lokomotifi olmaya devam ederken Asya-Pasifik yönetimlerinin enflasyonu sınırlamak, yabancı sermaye girişlerini kontrol etmek ve potansiyel varlık balonlarını bastırmak için alacakları önlemlerin büyümenin hızını etkilemesi tahmin ediliyor.

 

ASYA-PASİFİK’TEKİ VARLIKLI KİŞİLER 2010 YILINDA HİSSE SENETLERİNİ VE GAYRİMENKULÜ TERCİH ETMEYİ SÜRDÜRDÜ

2009 yılına benzer şekilde Asya-Pasifik’teki Varlıklı Kişilerin yatırımları büyük ölçüde gayrimenkulde ve hisse senetlerinde toplandı. 2010 yılı sonu itibariyle varlıklarının yüzde 27’si gayrimenkulde bulunuyordu. Bu rakam her ne kadar 2009 yılında yüzde 26 olan orana göre çok farklı değilse de yüzde 19’luk küresel ortalamanın çok üzerindeydi. Bu durumun ana nedeni ise Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki Varlıklı Kişilerin yıllardır gerek gerçek mülk yatırımlarını, gerekse de önemli bir yatırım aracı olan Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarını tercih etmeleriydi. Bölge genelinde Varlıklı Kişilerin çoğunluğu gayrimenkul yatırımlarının aslan payını konut projelerine ayırdı. Çin’de Varlıklı Kişilerin konut alanındaki yatırımları gayrimenkul portföylerinin yüzde 70’ini oluşturuyordu.

2009 yılında yatırımların yüzde 27’sini oluşturan Hisse Senetleri 2010 yılında Varlıklı Kişilerin portföylerinde yüzde 26’lık bir paya sahipti. Ancak bu rakamlar Varlıklı Kişilerin farklı bölge portföylerindeki hisse senedi riski paylarını göstermiyordu. Örneğin Japonya’daki yüzde 19’luk hisse senedi payına oranla portföylerinin yüzde 42 gibi büyük kısmını hisse senetlerinde değerlendiren ÇİN’DEKİ VARLIKLI KİŞİLER BU BAĞLAMDA KÜRESEL ORTALAMANIN ÇOK ÜZERİNE ÇIKIYORDU

Önümüzdeki dönemde Asya-Pasifik’teki Varlıklı Kişilerin, 2012 yılı içinde nakit/mevduat paylarını azaltıp hisse senetleri ve sabit getirili portföy yatırımlarını artırması beklenmektedir. Aynı şekilde son yıllardaki tırmanışın ardından Asya-Pasifik emlak fiyatlarının artık önemli bir düzeltme görmesi gerektiği şeklindeki değerlendirmeler göz önüne alındığında Varlıklı Kişilerin gelecek yıl portföylerindeki gayrimenkul yatırımlarının göreceli paylarını yüzde 20’ye düşüreceği öngörülüyor.

 

ÇOK RİSK ALDILAR 

Raporda krizden çıkışın istikrar kazandığı fakat hızının bölgelere göre ciddi farklılıklar gösterdiği küresel konjonktürde, hisse senedi, emtia ve gayrimenkul piyasalarının (özellikle Asya Pasifik’te), 2010 yılı boyunca sağlam bir performans sergilediğine dikkat çekildi. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: ” 2010 yılı sonunda varlıklı kişiler yatırımları içindeki hisse senedi payını bir yıl önceki yüzde 29’dan yüzde 33’e çıkarırken, nakit/mevduata ayırdıkları pay ise 2009’daki yüzde17’den yüzde 14’e geriledi. Sabit getirili yatırımlarda tuttukları pay da yine 2009’daki yüzde 31’den 2010 yılında yüzde 29’a indi. Birçok varlıklı kişinin, alternatif yatırımlar arasında tercihi de emtialar yönünde oldu. Emtia yatırımlarının tüm alternatif yatırımlar içindeki payı 2009’daki yüzde 16’dan 2010 yılında yüzde 22’ye çıktı.

Japonya haricinde, Asya Pasifik’teki varlıklı kişiler gayrimenkul yatırımlarından getiri elde etme arayışlarını sürdürdüler. Bu bölgede gayrimenkul yatırımlarının toplam portföy içindeki payı bir yıl önceki yüzde 28’lik seviyesinden 2010 yılında yüzde 31’e çıkarken, yüzde 19’luk dünya ortalamasının çok üzerine seyretmeye devam etti. Ayrıca, gelişmekte olan ülkeler getirisini artırma arayışında olan varlıklı kişiler için yeni fırsatlar sağladı. Yatırımcılar gelişmekte olan piyasaların hisse senedi ve tahvil fonlarına yılın ilk 11 ayı boyunca rekor düzeylerde giriş yaparken, kriz öncesi seviyelerin de aşılmasıyla birlikte sene sonuna doğru kar realizasyonuna gittiler”.

 

HİSSE SENETLERİ DEĞERLENDİ 

Bank of America Merrill Lynch, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Başekonomisti Türker Hamzaoğlu, “Yatırımcının artan risk iştahı nedeniyle küresel sermaye piyasaları ve belli başlı varlık sınıfları yıl içinde güçlü bir performans sergiledi. Varlıklı kişilerin 2010 yılında hisse senetlerine yönelmesi yatırımcıların yüksek getiri arayışlarını ve kriz dönemindeki kayıplarını giderme isteğini yansıtıyordu. Ayrıca, piyasalardaki fırsatların ya da yerleşik yatırım kalıplarının etkisiyle varlıklı kişilerin hisse senetleri ve emtialar gibi belirli yatırım araçlarını tercih ettikleri görüldü” açıklamasında bulundu.

Raporda 2012 yılında varlıklı kişilerin portföylerindeki gayrimenkul yatırımları ve nakit/mevduata miktarını kısarak hisse senedi ve emtia yatırımlarını artırmalarının beklendiği belirtilirken, gelişmekte olan ekonomilerdeki fırsatların bu ülkelerde genişlemeci maliye politikalarının azaldığı bir ortamda piyasaların yeni rekorlar kırıp kırmayacağına bağlı olacağından, bölgesel tercihlerin daha belirsiz durumda olduğu görüşü dile getirildi.

 

TÜRKİYE’DE YÜZDE 5.8 ARTIŞ

Merrill Lynch Küresel Varlık Yönetimi ve Capgemini tarafından yayınlanan 15’inci Dünya Servet Raporu’na göre Türkiye’de 2010 yılında varlıklı kişilerin sayısı yüzde 5,8 artarak 37 bin 900’e ulaştı.Raporda güçlü ekonomik büyüme ve iyileşen kamu maliyesinin etkisiyle İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören şirketlerin piyasa değerinin 2010 yılında yüzde 29 artarak, 2009 sonundaki 233 milyar dolarlık seviyesinden 300 milyar dolara çıktığı kaydedildi.

DÜNYA BÜLTENİ

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap