93) MAZLUM, ARAKAN (ROHİNGYA) MÜSLÜMANLARI

Yayin Tarihi 28 Ocak, 2009 
Kategori SOSYAL

 

Sahipsiz kalan

Rohingya Müslümanları

image0018.gif

Onlar son günlerde dünya gündemine, Tayland’a sığınmak isterken, açık denizlere gerisi geriye yollanan ve öldürülen mültecilerin hikayeleriyle yeniden girdiler…

Rohingya Müslümanları, en son 19 Ocak 2009 günü, Burma ile Tayland arasında, açık denizde, motoru olmayan teknelerde, aç ve susuz olarak terkedilince gündemimize girdi. Peki bu Rohingya Müslümanları kim?

 

ROHİNGYA ya da ARAKAN MÜSLÜMANLARI 
Burma’nın, ya da şimdiki adıyla Myanmar’ın Bangladeş’e komşu olan kuzeybatısındaki Arakan bölgesinde yaşayan Rohingyalar, etnik köken olarak Burmalı değiller. Arakan bölgesinde yaşayan Müslümanların üçte biri etnik Burmalı. Geri kalanı ise çoğunlukla Arap, Hint ve Fars kökenli. Bölgede az miktarda da Panthay ve Huizui Çin Müslümanı da bulunmakta. Bu halk dini inanış olarak Sünni, anadilleri de Rohinga dili.

Ancak Burma ya da Myanmar ükümetinin yıllardır süren baskı ve asimilasyon politikaları sonucu Burma dilinin bir lehçesi olan Arakan dilini konuşmaktalar. Genel olarak Burma kültürüyle uyumlu olan Burmalı Müslümanlardan farklılaşırlar. Arakan bölgesindeki Maungdaw, Buthidaung, Rathedaung, Akyab, Sandway, Tongo, Shokepro, Rashong Island and Kyauktaw şehirlerinde yerleşikler.

Nüfusları konusundaki rakamlar değişmekte. The Economist’in verdiği bilgiye göre Burma’nın tamamında 3 milyon Müslüman yaşamaktadır. Bölgenin bağımsızlığı için faaliyet gösteren bir gruba göre ise 1,5 milyona yaklaşan sürgündekiler hariç olmak üzere bölgede 4 milyon Müslüman var. Burma hükümeti ise toplam nüfusun yüzde 4′ünün, yani yaklaşık 2 milyon kişinin Müslüman olduğunu iddia etmekte.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) rakamları dünyadaki en büyük 10. mülteci topluluğun Burmalılar olduğunu gösteriyor. UNHCR’ye göre 203 bin Burmalı, mülteci konumunda. Bu rakam sadece mülteci kamplarında kalanlara ait rakamlardır. Mültecilerin bir kısmı UNHCR’ye bağlı, Bangladeş’teki mülteci kamplarında kalmaktadır. Ayrıca Malezya, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan ve Tayland’da da Burmalı mülteciler bulunmaktadır.

TARİHÇE

Burma tarihinde kaydedilen ilk Müslüman, Byat Wi’dir. Burmalı hükümdarları anlatan resmi tarih ansiklopedisi olan Glass Palace Chronicle’da (Hmannan Yazawin), Byat Wi’nin 1050 yılları civarında, müslüman olduğu için değil, hükümdarın gücünü tehdit ettiği gerekçesiyle öldürüldüğü yazılıdır. Byat Wi’nin çocuk yaşındaki yeğenleri de kendilerine daha fazla güven duyulmadığı için öldürülmüşlerdir.

1250′lerde Bengal’in Müslüman olmasıyla komşu bölge Arakan da bundan etkilenmiştir. 1430′da ise bölgede Müslüman bir devlet kurulmuştur. 1784′te Burma yönetimine girene kadar bu devlet varlığını sürdürmüştür. Burma’daki Müslümanlar ise bu kadar şanslı değiller. Burma Krallığı’nda 1660′larda Müslümanlara yönelik büyük bir katliam gerçekleşmiştir. Tac Mahal’i de yaptıran Şah Cihan’ın 2. oğlu ve takipçileri Burma Kralı ile girdiği mücadele sonunda öldürülmüştür. Müslümanlar sakalları dolayısıyla kolayca tanındıkları için, yakalanmaları zor olmamıştır. Müslüman kadınlar da hapsedilmiş ve açlıktan ölüme terkedilmişlerdir.

 Takip eden yüzyıllarda da birçok Burma Kralı, Müslümanların helal et maksadıyla hayvanları kesmesine ve ibadetlerini yapmalarına izin vermemişlerdir. Yine 18.yy’ın sonlarına doğru domuz eti yemeyi reddeden 4 Müslüman alim, kralın emriyle öldürülmüştür.

1824′te İngiliz yönetimine giren Arakan’da ve Burma’da, Hintlilere karşı bir tepki oluşmuştur. Zira Burma yönetim açısından İngiliz Hindistanı’na bağlıdır. Bölgedeki Hintlilerin çoğunun Müslüman olması sebebiyle tepkinin bir adresinin de Müslümanlar olduğu aşikardır. Ayrıca Burmalıların, Hintli olsun, Burmalı olsun, tüm Müslümanları ve Hinduları aynı kefeye koyduğu ve onları “Kala”, yani “siyah” olarak adlandırdığı bilinmektedir.

1938′de, gazetelerin kışkırtmasıyla çıkan olaylarda, camiler, dükkanlar ve evler yağmalanırken, Müslümanlar da katliama uğradı. İngiliz genel valisi’nin olaylar üzerine hazırlattığı rapor da istismar konusu olmaktan kurtulamadı. İngiliz idaresine duyulan tepki, Müslümanların günah keçisi ilan edilmesine neden oldu.

1942′de Arakan’da çıkan iç savaşta ise 100 binden fazla Müslüman öldürüldü ve bir o kadarı da Arakan’ın güneydoğusundan sürüldüler. Böylece Arakan’ın önemli bir kısmı Müslüman’dan arındırılmış bölge haline geldi. Katliamlar sırasında 307 Müslüman köyü yakıldı. Bölgeye ise Budist Rakhineler yerleştirildi. Her ne kadar 1948′te bağımsızlığın kazanılmasından sonra, Burma Hükümeti’ne, bölgeden sürülenlerin geri dönmesi için çağrıda bulunulsa da, bu talep kabul edilmedi. Arakan’ın güneydoğusundan ayrılan müslümanlar bir daha geri dönme şansı bulamadılar.

1945 yılında ise Burma Müslüman Kongresi (BMC) kuruldu. Bir süre sonra da, Burma’nın bağımsızlığı için savaşan Budist kökenli Halkın Kurtuluşu için Anti-Faşist Parti’ye(AFPFL) katıldı. Her iki kuruluş da toplumun dini veya etnik temel göre ayrılmasına karşı çıkıyorlardı. BMC her ne kadar Müslümanların önemli bir temsilcisi olsa da, Müslümanların haklarının anayasal güvenceye kavuşması için çaba göstermedi. 1948′de Burma’nın bağımsızlığını kazanmasından sonra, AFPFL liderliği, BMC’nin gruptan ayrılmasını istedi. Tüm dini faaliyetleri yasaklayan BMC ise AFPFL’ye yeniden katıldı. Bunun üzerine, Müslümanları temsil etmek üzere Burma Müslüman Birliği (BML) kuruldu. 1956′da BMC AFPFL’den açıkarıldı ve sonrasında da kapatıldı. Budizmin Burma’nın resmi dini ilan edilmesi, başta Müslümanlar olmak üzere ülkedeki tüm etnik ve dini azınlıkları derinden etkiledi. Zengin Hindu tüccarların etkisindeki Burma hükümeti, hayvanların helal et temini için kesilmesini yasakladı. Budistlerin, Hac için Nepal ve Sri Lanka’ya gidişlerinde bir engel yaşanmazken, Müslümanların Hac ibadetini yerine getirmesine engel olundu.

1962′deki askeri darbe Müslümanlar için daha da kötü günlerin gelmesine neden oldu. Müslümanların “Siyah” olarak adlandırıldığı, hayvan katilleri olarak çağırıldığı dönemler başladı. Budist çoğunluğa uyum sağlayanlar haricindeki dindar Müslümanlar toplumdan tecrit edildiler. 1978 yılındaki Dragon King Operasyonu sırasında 200 bin ile 300 bin arasındaki Müslüman komşu ülke Bangladeş’e zorunlu göçe tabi tutuldu. Aynı yıl içerisinde Bangladeş’le imzalanan mültecilerin geri dönme anlaşması ise neredeyse hiç uygulanmadı. 1982 yılında kabul edilen vatandaşlık kanunu, geri dönen mültecilerin Burma vatandaşı olmasına engel oldu. Halen Arakan’da yaşayan Rohingya Müslümanları, Burma vatandaşı olarak değerlendirilmiyorlar.

1991-92 yıllarında yapılan operasyonlarda da 250 bin civarında Müslüman göç etti. 2000li yıllarda diğer ülkelerdeki Müslümanların gerçekleştirdiği birçok eylem de Burma Müslümanlarının üzerindeki baskıyı daha da arttırdı. Özellikle Afganistan’da Taliban rejiminin Budist heykellerini yıkması, Burma’daki camilerin benzer saldırılara uğramasına ve camilerin yerle bir edilmesine yol açtı. Burma Müslümanları üzerinde artan baskılar, Müslümanların silahlı direniş gruplarına katılmalarına yol açtı.

ROHİNGYALILARIN KARŞILAŞTIĞI İHLALLER

Rohingyalar özellikle Budist Burma hükümetinin baskısı altındadırlar. Bölgenin etnik olarak Rakhinelerle takviyesi ve Budistleştirme çalışmaları son hızla devam etmektedir. Burma’nın bağımsızlığını kazanmasından sonra Burma hükümeti Rohingyalara karşı 19 adet askeri operasyon düzenlemiştir. Bu operasyonlar sonucu 1,5 milyon yakın Rohingya Müslümanının ülkeden ayrılmak zorunda kaldığı bilinmektedir. Ayrıca onbinlerce Müslümanın da yargısız infazla öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Bunun yanısıra tecavüz ve işkence vakaları, cami ile ev yıkımları da bildirilmiştir.

Arakan bölgesinde yaşamaya devam eden Müslümanlar ise tüm vatandaşlık haklarından yoksun bir biçimde yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Uluslararası Af Örgütü’nün bildirdiğine göre, süre giden insan hakları ihlalleri arasında seyahat kısıtlaması, haraç, aşırı vergilendirme, toprak gasbı, zoraki göç ve ev yıkımı başı çekmektedir. Ayrıca, evlenmek isteyen Müslümanların evlenme izni almaları da aşırı derecede zorlaştırılmıştır. Hükümetten izinsiz evlenenler zorla ayrılmakta ve kısırlaştırma yöntemleri uygulanmaktadır. Burma hükümeti, kendisine karşı geldiğini iddia ettiği Müslümanları, zorunlu istihdam kapsamında yol yapımında ve askeri kamplarda çalıştırmaktadır. Açık bir şekilde, Burma’nın budist olduğu ve Müslümanların Burma’da yerinin olmadığı ilan edilmektedir. Erkeklerin sakal bırakmaları, kadınların tesettüre riayet etmeleri yasaklanmıştır. Genç Müslüman kızlar da hemşire olarak yetiştirilecekleri iddiasıyla ailelerinden koparılmakta ve Burma askerleriyle evlenmeye zorlanmaktadırlar.

Rohingyaların mücadele etmek zorunda olduğu bir başka sorun da mülteci kamplarındaki yaşamla ilgilidir. Bangladeş’teki mülteci kamplarında yaşayan Rohingyaların Bangladeş hükümetince istenmedikleri bilinmektedir. Bangladeş hükümeti, mülteci kamplarına destek vermemektedir. Mülteci kamplarında açlık, susuzluk ve salgın hastalıkların yaygın olduğu BM raporlarınca da saptanmıştır. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF), Rohingyaların yeryüzünde tehdit altındaki 10 halktan biri olduğunu söylemektedir.

DÜNYA BÜLTENİ

 

   image00223.jpg

image00313.jpg

image00410.jpg

image0059.jpg

image0065.jpg

 

 

Paylaş:

Yorumlar

“93) MAZLUM, ARAKAN (ROHİNGYA) MÜSLÜMANLARI” yazisina 1 Yorum yapilmis

  1. NAMIK EKIN yorum tarihi 16 Mart, 2009 04:53

    AZ ONCE SKYPE’DEN BIR KISI BENI KENDINE EKLEDI..VE KONUSTUK..KENDISI ARAKANLI IMIS..ISVEC’TE OKUYOR..SKYPE’DEKI SAHSI BILGILERIMDE ULKE KISMINDA MYANMAR ‘I SECMISTIM..BU SEBEPLE BENI EKLEMIS..ALLAH’IN HIKMETI..BANA ULKESINE GERI DONEMEDIGINI SOYLEMISTI..HATTA TURKIYE’DE OKUYAN 3 ARKADASININ OLDUGUNU SOYLEMISTI..NEDEN GERI DONEMEDIGINI SORDUGUMDA PROBLEMLERININ ANLATILDIGI BIR WEB SITESI LINKINI GONDERDI..INCELEDIGIMDE CIDDEN ONLARIN CIGLIKLARINI DUYMADIGIMIZI DAHA DOGRUSU DUYAMADIGIMIZI ANLADIM…
    DUNYANIN MEHDI (A.S.) ‘A IHTIYACI VAR..EMIN OLUN DUNYA UZERINDEKI SISTEMLERLE BU INSANLARIN SORUNLARI COZULEMEZ..OSMANLI ‘NIN TORUNLARI LAZIM..ALLAH YAR VE YARDIMCILARI OLSUN..BURADA OKUYAN ARKADASLARI BULMAYA CALISACAGIM..BULUNRSAM HABER VERIRIM..ALLAH ‘A EMANET OLUN..

Yorum yap