868) MEHMETÇİK LİBYA’YA!

Yayin Tarihi 24 Mart, 2011 
Kategori BASIN-YAYIN

Libya tezkeresi TBMM’den geçti

 

Libya’da istikrar ve güvenliğin yeniden sağlanmasına yönelik uluslararası çabalara çok boyutlu katkıda bulunmak üzere TSK’nın yabancı ülkelere gönderilmesi konusunda hükümete 1 yıllığına yetki verilmesini öngören Başbakanlık tezkeresi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Genel Kurulda tezkerenin kapalı oturumdaki görüşmeleri, yaklaşık 3 saat sürdü. Görüşmelerde önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Genel Kurulu bilgilendirdi. Daha sonra Ak Parti‘den Yaşar Yakış (Düzce), CHP‘den Hüseyin Pazarcı (Balıkesir), MHP‘denDeniz Bölükbaşı (Ankara), BDP’den Hasip Kaplan (Şırnak) söz alarak partilerinin görüşlerini dile getirdiler.

Gruplar ve kişisel konuşmaların ardından yeniden kürsüye gelen Bakan Davutoğlu yöneltilen eleştiri ve sorulara yanıt verdi. Daha sonra yapılan işari oylamada tezkere kabul edildi.

Görüşmelerde, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile bazı bakanlık bürokratları da hazır bulundu.

Kabul edilen tezkerede, Libya’daki olayların 15 Şubat 2010’de başladığı belirtilerek, şu ifadelere yer veriliyor:

“Olaylar neticesinde ortaya çıkan şiddet ortamının sona erdirilebilmesini teminen BM Güvenlik Konseyi tarafından alınan 26 Şubat 2011 tarihli ve 1970 sayılı kararla 17 Mart 2011 tarihli 1973 sayılı kararda kayıtlı hüküm ve çağrıları dikkate alarak ve meskur kararlar çerçevesinde Libya’da istikrar ve güvenliğin yeniden tesisine yönelik uluslararası çabalara çok boyutlu katkıda bulunmak üzere; lüzum, sınır, kapsam, şekil, yöntem ve zamanı hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla TSK’nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılması için Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle izin istenilmesi Bakanlar Kurulunca kararlaştırılmıştır.”

TEZKERENİN GEREKÇESİ

Bu arada, tezkerenin gerekçesinde, Libya’da 15 Şubat 2011’de başlayan olaylar sonucunda, kısa sürede iç çatışma ortamı doğduğu belirtilerek, Türkiye’nin olayların başlamasından itibaren, bu ülkeyle yakın tarihi ve kültürel bağlara sahip ülke olarak “ilkeli, aşamalı ve belli bir stratejiye dayandırılmış kararlı ve kendi içinde tutarlı politika izlediği” ifade ediliyor.

Libya konusunda BM Güvenlik Konseyi çerçevesindeki adımların yakından takip edildiği ilgili kararın oluşturulması sürecinde “Libya’nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve kardeş Libya halkının esenliğinin gözetilmesi” yönünde çabalar sarf edildiği belirtilerek, “BM kararlarına tam destek veren ülkemiz, bu kararların uygulamaya geçirilmesine katkıda bulunma kararlılığını ortay koymuştur” deniliyor.

Gerekçede, BM Güvenlik Konseyinin iki kararına işaret edilerek, şu değerlendirmelere yer veriliyor:

“1973 sayılı karar, sivil halkın korunmasına teminen gerekli tüm önlemlerin alınmasına yetki vermek suretiyle, Libya’ya yönelik sınırlı bir askeri harekata (kara harekatı seçeneği açıkça hariç tutulmuştur) cevaz vermektedir.

Ülkemiz, Libya’daki gelişmeler hakkında NATO çerçevesinde yapılan çalışmalara da başından bu yana yapıcı katkı sağlamış ve aktif yönlendirmede bulunmuştur. NATO, BM Güvenlik Konseyi kararları uyarınca bir görevlendirme yapılması ihtimaline hazırlıklı olabilmek amacıyla, görünür ihtiyaç, sağlam hukuki zemin ve bölgesel destek ilkeleri temelinde insani yadım çabalarının ve silah ambargosunun uygulanmasının desteklenmesi ve uçuşa yasak bölge oluşturulması alanlarında planlama çalışmalarını gerçekleştirmiştir. NATO’nun Libya bağlamında üstlenmesi muhtemel rolde, ittifakın mümtaz konuma sahip bir üyesi olarak ülkemizin de ulusal strateji ve çıkarlarımız doğrultusunda üzerine düşen sorumlulukları üstlenmesi ve gerekli katkıları yapması öngörülmektedir.

Libya’nın geleceğiyle yakından ilgilenen ülkemiz, uluslararası çabalar çerçevesinde de Libya’nın yanında olmaya devam etme kararlılığına sahiptir. Ülkemizin bölgeyle siyasi, ekonomik, tarihi ve kültürel ilişkileri çerçevesinde, anılan BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasına askeri katkı da dahil destek vermesi ve uluslararası çabalara etkin şekilde katılması aynı zamanda ulusal çıkarlarımızın bir gereğidir.” (AA)

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17358379.asp

YORUMLU HABER

image00125.jpg

 

Türkiye, Libya’da ABD koruyucu gücü olmayı kabul etti. Trablus’taki büyükelçiliğimiz ‘ABD konsolosluğu’ olacak… 

Nereden nereye geldik!Lİbya krizinin başında NATO’da itiraz ediyor gibi görünen Türkiye, ittifak bünyesinde Libya operasyonuna katılmayı da kabul etti. 5 gemi ve 1 denizaltı göndereceğimiz konuşuluyor. Ayrıca büyükelçiliğimiz de ‘ABD konsolosluğu’ gibi hizmet verecek. 

1974’teki Kıbrıs Harekatı sırasında yalnız kalan Türkiye’ye silah yardımı yapan Kaddafi’ye, ambargo için 5 gemi 1 denizaltı göndererek yanıt verdik! Üstüne bir de Libya’da ABD’nin jandarması olmayı kabul ettik.NATO’nun silah ambargosunu denetlemek için Libya açıklarındaki deniz operesyonunda Türk donanmasına ait 5 gemi ve 1 denizaltı görevlendiriliyor.Türkiye, 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ciddi bir silah ve cephane sıkıntısı içindeydi. Türkiye’nin imdadına, Libya lideri Muammer Kaddafi yetişmiş ve bedelsiz 4 uçak dolusu askeri malzeme vermişti. Aradan 37 yıl geçti. Türkiye Kaddafi’ye, NATO’nun silah ambargosunu denetlemek için 5 gemi ve bir denizaltı görevlendirerek teşekkür etti. Ayrıca, Türkiye’nin Libya’da ABD’nin koruyucu gücü olması, ABD makamlarınca resmen açıklandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye’nin ABD’nin “Koruyucu güç/hami devleti” olmayı kabul ettiğini, bu rol için Türkiye’ye çok müteşekkir olduklarını vurguladı.

Türkiye 6 gemi yolluyorNATO’nun Libya operasyonunda oynayacağı rolle ilgili yapı üzerinde de uzun görüşmelerin ardından uzlaşma sağlandı. Sonuçta, Türkiye’nin “İtirazlarının” etrafından dolanan bir formül ortaya çıktı. Uzlaşma sağlanmasıyla birlikte, Türkiye NATO bünyesinde Libya operasyonuna katılmayı da kabul etti. NATO sözcüleri, silah ambargosunu denetlemek için Libya açıklarındaki deniz operasyonuna 16 savaş gemisi ve denizaltının katılacağını, bu filoda Türkiye’den 4 firkateyn, 1 denizaltı ve 1 yedek geminin bulunacağını açıkladı.

Elçilik ‘Konsolosluk’ oluyor  “Koruyucu güç/hami devlet” rolü kapsamında, Türkiye’nin Trablus Büyükelçiliği, ülkedeki ABD vatandaşlarını temsilen “konsolosluk ofisi” olarak hareket etmeyi de içerecek şekilde Libya’da ABD’yi temsil edecek.

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=47805

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap