857) Amerika’nın Hafızası
Yayin Tarihi 6 Mayıs, 2016
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
Amerika’nın Hafızası
Amerika’nın kuruluş hikâyesine eşlik eden bir hikâye daha var; Washington’daki Kongre Kütüphanesi’nin hikâyesi… Başkent Washington’ın kalbindeki Capitol yönetim binasının hemen yanında, Amerika’nın adeta bütün hücrelerine taze kan pompalayan bir yer kütüphane. 150 milyon parça eserle ülkenin hafızasını oluşturduğu gibi, her gün 14 bin yeni eserin gelişiyle Birleşik Devletler’in bugününü ve geleceğini de inşa ediyor.
Washington D.C’ye gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği turistik bir mekan görünümünün ötesinde dünyanın geleceğine yön veren bir merkez aynı zamanda. Kongre üyelerini bilgiye ulaştıran bir köprü… 470 dilde kitap var. Kitap raflarının toplam uzunluğu 1000 kilometreyi aşıyor. 58 milyon el yazması mevcut. Neredeyse iki asırlık geçmişe sahip bir devletin bu kadar el yazmasına sahip olması dikkate değer.
Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’ni kaleme alan Başkan Thomas Jefferson’ın 6.487 kitabını bağışlamasıyla başlıyor her şey. 6 bin kitaptan 150 milyon esere ulaşan bu hazine, aslında dünyanın bütün zihinsel mirasına ev sahipliği yapıyor. 5 milyondan fazla haritanın olduğu kütüphane, Birleşik Devletler’in, yerkürenin her karışına dair bilgisini derinleştiriyor. Avrupa’nın düşünce birikimi de burada. Avrupa’da basılan ilk kitap olan Gutenberg İncili’nin dünyadaki çok az sayıdaki nüshasından Mozart’ın nota defterlerine kadar nice hazine var.
4000 kişilik bir ekip hizmet veriyor her gün üç farklı binadan oluşan kütüphaneye. John Adams ve James Madison binalarının yanında Thomas Jefferson’ın adını taşıyan abidevi bina bu kitap hazinesine yetmiyor. Şehir merkezinin dışında Maryland ve Virginia’daki ek binalarda tutuluyor kitapların büyük bir kısmı. Kütüphanecilerin yakından bildiği tasnif sistemi, ‘LC Classificaion’, yani Library of Congress Classification, bu kütüphanenin raf sistemi konusunda da bir rol model olduğunu gösteriyor.
Kongre Kütüphanesi’nin iç zenginliği kadar görkemli binası da dikkat çekiyor. Thomas Jefferson Binası’nın ilk girişinden başlıyor görkem. Elinde kitap tutan bronz heykeller, mermer merdivenler, tavan işlemeleri göz kamaştırıyor. Tavanda renkli işlemelerin içinde Dante, Homer, Milton, Bacon, Aristo, Goethe, Shakespeare gibi ünlülerin isimleri yer alıyor. Yüksek kubbeli ana okuma salonunun tavanında ise, medeniyetler tarihinin tüm kilit kavramları figüratif unsurlarla zihniyet tarihinin coğrafi işaretlemelerini yapıyor; Mısır, Yehuda, Yunan, Roma, İslam, Ortaçağ, İtalya, Almanya, İspanya, İngiltere, Fransa, Amerika… Kongre Kütüphanesi’nin tüm duvarlarında kitap ve okumakla ilgili sözler yer alıyor ama kütüphanenin her tarafında Jefferson’ın ‘Kitap olmadan yaşayamam’ sözü çınlıyor.
Kongre Kütüphanesi, adeta Amerika’nın yaratılmasındaki zihinsel motivasyonu simgeliyor. Bir devletin zihinsel mirasa bakışının ne olduğuna bakmak içinse, onun kütüphanelerine bakmak gerek. Washington D.C’de hiçbir bina, yönetim binası olan Capitol’ün yüksekliğini geçemiyor. Bu nedenle uyumlu binalarıyla Washington, belki de dünyanın en sakin ve dingin başkenti denebilir. Kongre Binası’ndan sonra en görkemli binaların başında ise, Kütüphane binası geliyor. Devletin yönetim merkezinin hemen yanı başında… Keza Amerikan Arşiv binası, D.C’nin en anıtsal yapılarından birisi. İki yüzyıllık bir tarihten dünyanın süper gücünü inşa etmenin tüm kodları bu binalarda bulunuyor.
H. HÜMEYRA ŞAHİN
http://akademikperspektif.com/
Yorumlar
Yorum yap