763) Süleyman Mabedi’nin Sırrı
Yayin Tarihi 26 Mayıs, 2015
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
SÜLEYMAN MABEDİ’NİN SIRRI
Makalemizin birinci bölümünde Bülbülderesi Mezarlığındaki mezartaşlarının Kabala ve Yahudi literatüründe bir anlamları olduğunu, bu simge ve sembollerin bu mezarlarda tesadüfen kullanılmadıklarını belirttim. Bülbülderesi’ndeki mezartaşlarının gizli anlamlar içerdiğini bu mezartaşlarının bir şifre niteliğinde olduğunu benzer sembollerin “Dönme” Konversoların ve Yahudilerin mezar taşlarında da kullanıldığını gözler önüne getirdim. Bazı kesimler mezar taşlarındaki bu sembolleri çok tesadüf karşıladılar. Umarım şimdiki yayınlananlara tesadüf diyemeyeceklerdir.
Mezartaşlarının yapısını, sembollerini ve anlamlarını incelemek Avrupadaki Enstitütülerde bir bilim dalı haline gelmiştir. Mezartaşlarındaki semboller konusu Sabetayizm araştırmalarınında artık değişmez bir unsuru haline gelmelidir. Mezartaşlarındaki bu semboller kriptoluğun gizli bir dilidir.
Sabetay Sevi ve Süleyman Tapınağı
Süleyman Mabedi (Bet Amikdaş) Kutsiyet Evi, Yeruşalimde’ iki kez inşa edilmiş ve yıkılmış olan Tapınak I.Bet Amikdaş, Kral Süleyman tarafından Masonluğun atası sayılan Hiram Ustaya inşa ettirilmiştir.
İbrani takvimine göre 2928 (M.Ö 832) yılında inşa edilmiş Babil kralı Nevukadnessar tarafından 3338 ( M.Ö 422) yılında yıkılmıştır. II. Tapınak (Bet amikdaş) 3408 (M.Ö 352) yılında halkın lideri Zerubavel, peygamberler Ezra ve Nehemya tarafından inşa edildi ve Romalılar tarafından 3828 ( M.S 70 ) General Titus komutasındaki Roma İmparatorluğu’na bağlı birlikler tarafından 70 yılında yıkılmıştır. Maşiah geldiği zaman III. ve son Tapınak (Bet Amikdaş), ebediyen ayakta kalmak üzere inşa edilecektir. (Tora – Bamidbar, Bet Amiktaş Açıklaması, 12 İyar 5767, s.798)
Yahudiliğin mesih geldiği zaman tekrar inşa etmek istediği Kral Süleymanın Tapınağını ilk Sabetay Sevi inşa etmek istemişti. Tapınak hem Yahudiliğin kurtuluşu hemde İsrail krallığının simgesidir.
Konu ile bilgileri kısa tutuyoruz.
Sevinin Tapınakla ilgili düşüncelerini Judaica bizlere şöyle bildirmektedir.
Sabetay Zvi, İzmir’deki Portekiz Sinagogu’nda İbrani takvimine göre 4 Tevet 5426 ’ te yaptığı konuşmasını bu sözlerle bitirdi.
Konuşmasının diğer çarpıcı noktalar şunlardır :
Ben, Yaakov’un Tanrısı’nın (Maşiah) Mesihi ve İsrail’in kurtarıcısıyım.
Tapınak’ın yıkılmasıyla ilgili olan 10 Tevet’teki oruç, bu hafta Perşembe günü yapılacaktır. Daha fazla beklemeye gerek yoktur. (Encyclopedia Judaica, Vol. 14, p.1230)
Genelde anlatıldığının aksine, Yahudilerin bir devlete sahip olmak için Mesih’i beklemek yerine, bu süreci kendi elleriyle başlatmaları gerektiği düşüncesi, yani Siyasi Siyonizm, ilk kez Herzl’le değil, Sabetay Sevi 1626 – 1676 ile ortaya atılmıştır. Sevi mesih olduğunu ilan etmiş ve kutsal topraklara dönüşü, İsrail devletinin kurulacağını ve Süleyman Tapınağının yeniden inşa edileceğini ilan etmişti. (Encyclopaedia Judaica, Vol. 16, p. 1033-1036)
Yahudilikte mesihin geleceğine iman etmek 613 mitsva (emir)’den biridir. (Tora – Vayikra, Aftara, Tevratın Geniş Tefsiri, p. 851)
Mesih (Maşiah) Sabetay Sevi, onları sürgünün pençesinden kurtarıp atalarının topraklarına geri götürecek, burada Süleyman Tapınağını yeniden inşa edip İsrail krallığını ilan edecekti. (Encyclopaedia Judaica, Vol. 16, p. 1033-1037)
Selanik’ten gelip İzmir’e yerleşen dönme bir aile tarafından 1935 yılında, Kudüs İbrani Üniversitesi Kütüphanesine teslim edilen, 1941’de yayına çıkan arşivler, İsrailli Tarihçi G. Sholem tarafından yayınlanan, Sabetaycılara ait olan (Ladino) Yahudi İspanyolcası ile yazılmış duaların bazılarında Süleyman Mabedi ile ilgili şu ibareler yer almaktadır:
“Kesin imanla, Hakikat Tanrısı’nın, İsrail’in Tanrısı’nın Süleyman Mabedi’ni gökten yere, bize kadar, indireceğine inanırım.” (Sholem, Gershom, Seder tefillot shel ha.Dönmeh mc-İzmir” (Livre des prieres des Dunmeh, dyre Smyrne), dals Kiryat Sefer, XVIII,. Jerusalem, 1941, p. 298-312 et 394-408, et XIX, p. 58-64.)
Yahudilerin Kutsal kitabı Tora’da Açıklamaya son noktayı koymaktadır:
“Ey İsrael, Tanrı (Maşiah) Mesih’in gelişini ve Tapınağın (Bet Amiktaş)’ı yeniden inşasını yaklaştırsın.”
(Tora – Vayikra, Aftara (Dualar), Tevratın Geniş Tefsiri, p. 851)
Peki Sabetayistler için Süleyman Tapınağının Anlamı Neydi ?
Bu tapınağın sabetaycıların için öneminden biriside budur. Çünkü her Beni –İsrailin yeryüzündeki tek amacı budur. Sabetaycıların mezarlarında Jakin ve Boaz sütunların kullanmaları bir özlemin ve mesihsel inancın işaretidir. Sabetaycıların Duaları arasında Süleyman Mabedi’nin büyük bir önemi vardır. Lakin Mesih Sabetay Sevi mabedi tekrar inşa edecek ve İsrail Krallığını ilan edecekti. Mesih gelişi ile Sabetay Sevi’nin yeniden inşa etmek istediği Kral Süleymanın Tapınağı (Bet Amiktaş), yeniden kurulacak ve kıyamete kadar ayakta kalacaktır. Sabetaycılar, dualarında Tapınağın yeniden inşası ve tamamlanmasını dilemektedirler. Bu temennilerini öldükten sonrada devam etmektedir. Lakin Mesihin geleceği günü, Tapınak’ın inşa edilip yeniden kurulacağı günü bir özlem ile Tapınağı sembolize eden Jakin ve Boaz sütunlarını mezartaşlarında kullanarak dile getirmektedirler.
Yahudiliğin çok kutsal saydığı Süleyman Mabedi ( Bet Amiktaş)’ın iki girişini sembolize eden Jakin ve Boaz sütunlarının bugünde Bülbülderesindeki mezar taşlarında kullanılması da çok aşikardır.
Dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Yahudiler, mezar taşlarında dini motifleri sıkça kullanıllar. Bunlar simgesel olarak mezarın üzerinde bir kalıcılık göstergesidir. Vücut artık olmadığı halde, yaşayan çok daha önemli bir şeyin olduğunu hatırlatır. O da misyonumuzu ve Tapınağın yeniden inşa edilmesidir. Taşın üzerine, ölenin kişiliğini özümseyen övgüsel şiirler sözler yazılır. Bu mezartaşının düzenlendiği törene “Unveiling” töreni denir. (Miriam Chaikin, Menorahs, Mezuzas, and Other Jewish Symbols, Houghton Mifflin Harcourt, 2003, s.46)
Süleyman Tapınağının İki Giriş Sütunu
Jakin & Boaz
Süleyman bütün İsrail’in kralıydı. Süleyman kendine, yapımı on üç yıl süren bir saray yaptırdı.
Sütunların üzerine koymak için beşer arşın yüksekliğinde dökme tunçtan iki
sütun başlığı yaptı. Her iki sütun başlığında, örgülü ağa yakın çıkıntının yukarısında çepeçevre diziler halinde iki yüz nar motifi vardı. Hiram sütunları tapınağın eyvanına dikip sağdakine Jakin, soldakine Boaz adını verdi. (Tevrat – Krallar I. Bap:4-7/ 1,15,20,21)
Süleyman Tapınağı (Bet Amiktaş) – Kudüs / İsrael Müzesi
Tevratta Süleyman krallığını ve Hiram’ın inşa ettiği “Bet Amikdaş” Süleyman mabedi’nin iki giriş sütununu simgeleyen Jakin ve Boaz sembolleri aynı zamandada İsrail krallığını sembolize etmektedir.
“Yahudisiz hiçbir mason locası yoktur. Orada masonlarda olduğu gibi yalnız semboller vardır. Bundan dolayıdır ki İsrail Mabedi bizim tabii müttefikimizdir.”(Akasya Mason Dergisi, s.62, sf.24, Aktaran Harun Yahya, Kabala ve Masonluk, Global Yayıncılık, s.65)
Ulusların kralları tek tek, Görkemli mezarlarda yatıyor. (Yeşaya – Bap: 14/18)
Yahudiler için kutsal sayılan Süleyman Tapınağının iki giriş sütununu sembolize eden
“Jakin & Boaz” Sutunları
Bülbülderesi Mezarlığı
Bülbülderesi Mezarlığı
İsrael – Tel Aviv Yahudi Mezarlığı / Jakin ve Boaz Sembolü
Bir Sinagogdaki Jakin Boaz Sütunlu Süslemeler ve Yedi kollu Şamdan Menorah
Yahudi Mezarlıklarında Süleyman Tapınağının İki Giriş Sütunu
Jakin ve Boaz Sembolleri – Newyork / Broklyn Yahudi Mezarlığı
SELANİK YENİ CAMİ
Yeni Cami, Sabetaycıların Kapancılar koluna mensup cemaat tarafından 1902’de yaptırılmıştır. Cemaatin mimarı Poselli Vitaliano’dur. Cami Hamidiye Mahallesi’nde bulunduğu için Hamidiye Camii, ve Dönme Camii isimleriyle anılmaktadır.
Hamidiye’de Sabetayistlerin yaptırdığı Yeni Cami bugün Selanik’te hâlâ ayaktadır ve Arkeoloji Müzesi olarak kullanılmaktadır. Arkeoloji Müzesi Sokağı 30 numarada bulunan Yeni Cami’nin ikinci katında kadınlara ayrılmış küçük bölümde renkli vitraylarda yapılmış “altı köşeli yıldız” vardır. Ayrıca mermer tırabzanlar da “altı köşeli yıldızlarla süslenmiştir. Cami bugün minaresi yıkılmış, içindeki halıları ve minberi kaldırılmış hali ile rahatlıkla camiden çok bir İtalyan sinagogu zannedilebilir. (Marc Baer, Selanik Dönmelerinin Camisi, Tarih ve Toplum dergisi, Aralık 1997)
Selanik Yeni Camisinin Girişlerindeki
Jakin & Boaz Sütunları
Caminin Vitraylarındaki Altı Köşeli Davud Yıldızı
Kapancılar Tarafından Yaptırılan Selanik Yeni Camisinin İçindeki
Jakin ve Boaz Sütunları ve Kabala Kökenli Siyaz Beyaz Karolar
Loca ve Mabedlerde Yerlerin Siyah Beyaz Olması
Mabedimizin zemini süsleyen siyah ve beyaz karolar; iyi ile kötüyü, aç ile toku, güzel ile çirkini, soğuk ile sıcağı, gece ile gündüzü vs.daha bir çok tezatları simgeliyor. Ortak hedefimiz olan mabedi inşada, bu gerçeğin ışığı altında artık daha fazla vakit kaybetmeden, çağımızın verilerine uygun uygulama niteliğindeki yapıcı çalışmalara derhal başlamakta sayısız faydalar umuyorum.(Mimar Sinan Dergisi, Sayı:16 / s.21-22)
Mabedlerimizdeki siyah ve beyaz karolar, kardeşlerimize Süleyman Tapınağının girişindeki zemini hatırlatmaktadır. Kral Süleymanın Tapınağının yer zeminlerindeki siyah beyaz karoların her birini kabala literatüründe bir sayıya karşılık gelmektedir. (Phillip Cooper, Esoteric Magic and the Cabala, Weiser, 2002, p. 147)
Mason Locasının Girişlerinde Bulunan Jakin ve Boaz Sütunları
Zemindeki Siyah Beyaz Karolar
Selanik Yeni Camisinin Mason localarındaki dekorlar ile Benzer Noktalarından biri Jakin ve Boaz sütunları, İkincisi Zemindeki Siyah ve Beyaz Karolar
Yahudi mistizmi Kabala’da Jakin ve Boaz sembolünün sefirot şemasındaki anlamı mason localarındada sembolize edilmektedir. Masonluğun kurucusu Hiram ustanın inşa ettiği Tapınağın sütunları Mason mabedlerinin girişlerinide sembolize etmektedir. Mason mabedlerin girişlerinde sağda Jakin solda Boaz sütunları bulunmaktadır. (Mark Stavish, Freemasonry Rituals and Symbols, Llewellyn Worldwide, p.27)
Sabetaycılar ile Masonluğun ortak noktası Kabala’dır. Masonik sembollerin Yahudi sembolleri ile benzerlik göstermesinin , Sabetaycıların masonluğa girmelerininde ana nedeni budur. Masonluğun ve Sabetayizmin idealleri aynı doğrultudadır. Süleyman Mabedini yeniden inşa etmek.
O dönemde zaten dinden uzaklaşmış olan Sabetaycılara masonluk bu nedenle çekici gelmekteydi. Üstelik mason törenleriyle Sabetaycıların dinsel ritüelleri arasında da birçok benzerlik vardı. Ancak belirtmek gerekir ki, Sabetaycılar için masonluğun en çekici yanı gizliliğin esas olmasıydı. (Yalçın, Soner, Efendi Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, 14. Baskı, İstanbul, 2004, s. 84)
JAKİN & BOAZ VE KABALA
Masonluğun ve Sabetayizmin ortak noktası Kabaladır. Bu anlamda mezartaşlarındaki sembollerinde Masonlukta ve Yahudilikte aynı anlamlar içermesi doğaldır. Mezartaşlarındaki Obeliksler, Süleyman Tapınağının İki girişini sembolize eden Jakin Boaz Sütunları, Üç başlıklı Mermer Sütunlar, mermer kabartmalı yüksek sütunlar, Akasya motifleri, birbiri ile tokalaşan el sembolleri ve ezoterik simgelerin kökeni Tora ve Kabala’dır.
Kabalaya büyük ilgi duyan Sabetay Sevi, böylece Kabalist olmaya, Kabalaya uygun bir yaşam sürmeye karar vermiştir. Daha 15 yaşında geniş bir Kabala bilgisine sahip olan Sevi’ye göre bir gerçek vardı: O da Kabalanın dünyasıydı.(Abdurrahman Küçük, Dönmeler Sabatayistler Tarihi, Andaç Yayınları, 6. Baskı, Ankara, 2003, s. 217.)
Sabetay Sevi’nin dünyada olan olayların metafizik ve sembolik açıklamalarıyla ilgilenen diğer tüm mistik kişiler gibi, kurtuluş fikrinin daha derin ve kozmik bir anlamı olduğuna inanıyordu. Bu, Zohar kitabı ve Tsafat’lı Rabi Yitshak Luria (Ha’ari) tarafından öğretilen kabala öğretisini açıkladığı bir fikirdi. (Sholem Gershom, Sabbatai Sevi The Mystical Messiah, Prineeton, İngilizce Baskısı, 1973. p.62)
Sevi Kabalistti, bu nedenledir ki Bülbülderesi Mezarlığındaki mezartaşlarındada Kabalistik anlamlar içeren semboller ve simgeler kullanılmaktadır.
Mason localarının değişmez dekorlarından biri, locanın girişinde yer alan ikiz sütunlardır. Üzerlerine “Jakin” ve “Boaz” kelimeleri kazınmış olan bu sütunlar, Hz. Süleyman Tapınağı’nın girişinde yer alan iki sütunun taklidi olarak bilinir. Oysa gerçekte bu sembolde de masonların kastı, bir peygamber olan Hz. Süleyman’ı anmak değil, Hz. Süleyman hakkında üretilen iftira yoluyla, ilham aldıkları pagan inançları ifade etmektir. Bu sütunların kökeni de yine Eski Mısır’dır.
Masonlukta Jakin ve Boaz’ın Eski Mısır kaynaklı olduğu şöyle tasvir edilmektedir.
Mısır’da Horus ve Sut göklerin ikiz mimarı ve dayanağı idiler. Hatta Tebai’deki Baccus da öyleydi. Localarımızdaki iki sütun da Eski Mısır kaynaklıdır. Mısır’daki bu sütunların biri güneyde Thebes şehrinde, diğeri kuzeyde Heliopolis’tedir. Mısır’ın baş tanrısı Ptah’a adanmış Amenta isimli tapınağın girişinde Solomon tapınağının girişinde olduğu gibi iki sütun vardı. Güneşle ilgili en eski mitlerde de sonsuzluğun giriş kapısı önünde dikili akıl ve kuvvet isimli iki sütundan bahsedilir.” (Mimar Sinan Dergisi – 1975, Sayi:13, s.4)
Sembollerin iki anlamı vardır. Açık anlam taşıyan ezoterik sembol ve gizli anlam taşıyan ezoterik semboldür. Her sembolün ezoterik bir anlamı vardır. Sembollerin aydınlığa kavuşturulması gerekir. Her sembolün kutsal alemle bir bağlantısı vardır. (Mimar Sinan Dergisi – Reşat Atabek, Semboller, 1977, Sayı:26 , s.54)
Tevrattan alınan yukarıdaki ayette bahsedilen iki sütun masonların temel sembollerinden birisidir.
J ve B ( Jakin ve Boaz ) harfleri masonlarin hedeflerinden olan, kuvvetle tesis, çoğalma ve artma siyasetlerini sembolize etmektedir.
Üstad Oswald Wirth diyorki : Jakin ve Boaz kelimeleri, ters okunacak olursa, Nikaj ve Zaob olur. Bütün gizli mezheplerde, sırrın muhafazası için bu şekil ters okuma mutad kaidedir, Yahudi mistik düşüncesi, kabalizm de yalnız sessiz harfler nazari itibare alınır. Bu suretle önümüzde NK ve ZB kalır. NK vajen, rahim veya alemlerin yaratıcı gücü cinsi akti ifade eden, ZB ise ilkah organi fallüse tekabül eder. J ve B bu suretle, kuvvetle tesis, üreme, çoğalma, zürriyetin sembolleridir. Bu sütunlar üzerindeki narlara bu gözle bakarsak daha çok manalanacaktır. Bu sütunlar aslında dış aleme aittirler, mabedin dışında telakki edilmeleri icapeder. Nitekim bu sütunlara gelinceye kadar, loca içinde olmamıza rağmen serbest yürürüz ve sadakat durusunda değiliz. Bu sütunlar harici alemle iç alemimiz arasindaki hududdur. (Mimar Sinan Dergisi – Reşat Atabek, 1978, Sayı:45, s.59)
Jakin ve Boaz sembolü Kabalanın Sefirot şemasındaki renk dizilişlerini şöyle açıklanmaktadır.
Sefirot tablosunda, beyaz Aklühikmet, Lütuf ve Zafere, kirmizi Zeka, Sertlik ve San’a, mavi Taç, Güzellik ve Esas’a, siyah da Krallık’a tekabül eder.
Bu sekilde, sağ tarafta (pozitif) beyaz, sol tarafta (pasif) kırmızı, ortada mavi tarafsız,
Sağdaki sefirotlara yani Jakin’e beyaz renk verilmekte, bu Sütuna atfedilen güneş sembolizmine uyulmus olmaktadır, çünkü güneşin ışınları beyazdır.
J.Sütunu ( Jakin ) beyaz, B.Sütunu kırmızı olacaktır. Mavi, göğün ve Mabedin, yıldızlı kubbenin rengidir. (Çırak Kalfa Usta – Tanju Koray, Cesar Rigo Yayınevi, 1973, İstanbul, s.85)
33.Dereceden Üstad Mason Albert Pike, Ahlak ve Dogma eserinde Jakin ve Boaz sembollerini şöyle açıklamaktadır.
Boaz ve Jakin, Kabala literatüründe gücü, kuvveti ve kudreti ifade eder. Süleyman Tapınağının iki sütunu Jakin ve Boaz masonlukta aydınlığın, gücün, istikrarın sembolüdür. (Albert Pike, Morals and Dogma, Kessinger Publishing Company, Ekim 1992,s.11)
Üstad mason Albert Gallatin Mackey, Masonluk Ansiklopedisinde Jakin ve Boazı şöyle belirtmiştir.
Boaz ve Jakin Kabala kökenli bir semboldür. Kabala kökenli bu iki sütunun, sefirot tablosundaki karşılığında ihtişamı, gücü ve görkemi sembolize etmektedir. (Albert Gallatin Mackey, Encyclopedia of freemasonry, Cilt 1, 1946, s.167)
KONVERSO MEZARLIKLARI VE BÜLBÜLDERESİ
Bugün dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan Sefarad menşeli Konverso “Dönme” Kripto Yahudilerin mezarlıklarındada bu semboller kullanılmaktadır. Konversolar kaybetmedikleri yahudi kimliklerini mezartaşlarında şifreli manalar içeren Tora ve Kabala kaynaklı semboller ile belirtmektedirler.
Günümüzde dünyanın değişik coğrafyalarında çift kimlikli yaşıyan Konverso “Dönme” kripto yahudiler yaşamaktadırlar. Bu bölgelerden biriside, 18 yy.da İtalyadan ve değişik bölgelerden gelen konverso dönme yahudilerin Chigaco’daki yerleşik hayatlarıdır. Normal hayatta Katolik hristiyanlardan çok farkları olmasa da, mezarlıkları gerçek kimliklerini deşifre etmektedir. Nitekim kendi mezarlıkları katolik mezarlıklarından farklı bir bölgededir. Mezartaşlarındaki Judaic “İbrani” sembolleri Kripto Yahudiliklerinin en açık belgesidir. Dünyadaki birçok kripto yahudi mezartaşlarında kimliğini ve kökünü açığa vuracak semboller ve işaretleri kullanırlar. Bu işaret ve semboller Yahudilik dininin kutsal kitabı Tora ve Mistik öğretisi Kabala kaynaklıdır. Diğer kriptolar birbirlerinin hem ırksal hemde dini kimliklerini bu mezar taşlarından tanımaktadırlar.
Mt. Carmel Konverso (Dönme) Mezarlığının Girişinde Haç’ın altında Yahudiler için çok kutsal sayılan
Ve İsrail Devleti’ninde Sembolü olan Yedi Kollu Şamdan Menorah
Ve onun kandillerini yedi tane yapacaksın. Tevrat – Çıkış Bap : 25/ 40
İsrail Devletinin Sembolü Yedi Kollu Şamdan “Menorah”
Mossad’ın Amblemindeki Yedi Kollu Şamdan “Menorah”
Mt. Carmel Konverso Dönme Mezarlığı / Chigaco
Bülbülderesindeki Obeliks Sembollü Mezarlar
Mt. Carmel Konverso Dönme Mezarlığı / Chigaco
Konverso Mezarları yere yapışık üzerleri kapalı
Konverso Dönme mezarlarının Bülbülderesi ile benzerliklerinden biriside obeliks sembolüdür. Resimde obeliks sembolünün altında haç işareti bulunmaktadır. Az ilerdeki ihtişamlı mezarın iki girişide Bülbülderesindeki gibi Jakin ve Boaz sütunları ile inşa edilmiştir.
Mt. Carmel Katolik Mezarlığındaki Kripto Yahudilere ait Mezarlar – Chigaco
Ve Tanrı ona dedi. Şimdi “Elini koynuna koy”. Tevrat- Çıkış Bap:4/6
Konversoların Mezartaşlarındaki Gizli Sembolleri – Devrik Haç, Çerçeveli Fotoğraflar, Elin Koynuna Uzatılması, Akasya motifleri ve Obelisklerdir.
Sağ Elin Koynuna uzatılması, İspanya, Portekiz ve İtalya’da 1492-1940 konverso dönme (Kripto) Yahudiler’in birbirlerini tanımak için resimlerinde ve mezartaşlarında kullandıkları gizli bir işaretti.
Kripto Yahudilerin Mezartaşlarındaki Gizli Semboller – Mt. Carmel Mezarlığı / Chigaco
Devrik Haç, Resimli Portreler, ve sonsuzluğu sembolize eden Tora kaynaklı Akasya Motifleri
Konverso “Dönme” mezarlarının Bülbülderesi ile benzerliklerinden biri taneside aynı Çerçeveli Fotoğraflar içermesidir. Buradaki konversoları diğer Katolik hristiyan mezarlarından ayıran en önemli özellik çerçeveli fotoğraflar ve devrik haç sembolüdür.
Mt. Carmel Katolik Mezarlığındaki Kripto Yahudilere ait Mezarlar – Chigaco
Buradaki mezartaşında Jakin ve Boaz hemen göze çarpmakta ve hemen arka duvarında Devrik haç ve resim portreleri bulunmaktadır.
Bülbülderesi mezarlıklığındaki Portreli Fotoğrafların aynısı
Konverso Dönme “Kripto Yahudiler”in Mezarlıklarındada bulunmaktadır
Sabetayizm, Yahudiliğin önemli bir kolu olan mistik kabalistik gizli bir mezhebidir. Bu anlamda Bülbülderesindeki mezar taşlarındaki sembollerin herbirinin Kabala literatüründe ve Yahudilikte bir anlamları vardır. Sabetaycılar gizli yaşamlarında Yahudi, dış hayatlarında ise müslüman isimler taşıyorlar, müslümanların inançlarını taklit ediyorlar. Fakat ölüm merasimlerinde ve mezartaşları dizaynlarında rolleri gereği İslami ritüellerden inançları gereği çıkıyorlar. Söz konusu mezarlık ve mezar taşları olduğunda tamamen Judaic “Kripto Yahudilik”in gizli dili devreye giriyor. Bülbülderesindeki ayrıntıların aynılarını, İspanya ve İtalyadan sürgün edilen “Konverso” Yahudi dönmelerinin mezarlarında bulabilirsiniz. Konverso dönme “Kripto Yahudiler”in mezarlarındaki ayrıntıların (Çerçeveli Fotoğraflar, Jakin Boaz, Obeliksler, Akasyalar, Üç Başlıklı Sütunlar, Üstü Kapalı mermer mezarlar ) aynılarını Bülbülderesi Mezarlığındada görmekteyiz.
Sabetaycıların mezarlıklarındaki dizaynlar, ihtişamlı sütunlar İslami inanca uymamaktadır. Nitekim bu durum daha çok Yahudiliğin inanç prensiplerine ve mistik öğretisi Kabalaya uymaktadır. Yahudiler ve Masonlar için çok kutsal sayılan, Mesih geldiğinde yeniden kurulacak Süleyman Tapınağının en önemli iki sembolü Jakin ve Boaz sütunları, Bülbülderesinde kullanmaktadırlar.
Şu bir gerçektirki Sabetayizmin bir benzeri olan konversoluk Sabetay Seviden 300 yıl önce İspanyada yaşanmıştı. Sabetay Seviye inananlar dönmelik kültürünü İspanyadaki atalarından devralmışlardı. İspanyada Katoliktiler, Osmanlıda müslüman oldular. Peki neden gizlendiler ve hala gizleniyorlar.? İspanya ve Endülüs tarihi dünya tarihinin dönüm noktasıdır. 800 yıllık İspanya ve Endülüs tarihi gizli bir İbrani tarihidir.. Yakında İspanya Kraliyet Arşivlerinden, 1492’de Yahudileri sürgüne gönderen konverso dönme kripto Yahudi, başrahiplerin, engizisyon mahkemelerini kuran başrahiplerin, rektörlerin, vergi danışmanlarının, yargıçların, kralın ve yardımcılarının konverso isimlerini Aragon ve Akademi arşivlerinden yayınlayacağım.
Tarihe artık şu soruyu sormalıyız.
1492’de Endülüslü Müslümanlar neden Yahudiler ile birlikte sürgün edilmediler?
Yahudi sürgünü gerçekte Yahudi önde gelenlerince organize edilmişse, Endülüslü Müslümanların sürgünü ve katliamı kim tarafından organize edilmişti ?
Endülüs’deki zulümden kaçan Yahudilere kapılarına açan Osmanlı, 1492’de bu duyarlılığı neden, aynı baskı ve zülumlere maruz kalan Endülüslü Müdeccen ( Mudejar ) Müslümanlara göstermemiştir?
Osmanlı Endülüslü Müdeccen (Mudejar) Müslümanların feryadnamelerine neden sessiz kaldı ?
Bizlere hep mazlum Yahudilerin sürgünü anlatıldı. Tarih neden yüzbinlerce Endülüslü Müslüman’a yapılan soykırımı, katliamı gölgede bıraktı ?
Bugüne kadar kimse Endülüslülere yapılan katliamdan soykırımdan bahsetmedi ? Ama Yahudilerin İspanya sürgünü tarih dolusu kitaplarla destanlar ile anlatıldı.
Osmanlı arşivlerinde İspanyalı müslüman Müdeccenlerin durumlarını anlatan kayıtlar belgeler bulunmamaktadır.
Ama Osmanlı arşivlerinde Yahudilerin sürgünden sonraki yerleştirildikleri şehirler, mahalleler, ticari hayatları, nereden geldikleri adım adım kaydedilmiştir. Ama Müdeccen Endülüslü müslümanların kayıtlarına pek rastlayamıyoruz..
Araştırmacı Yazar Salim MERİÇ
Odatv.com
Kaynaklar :
1. Bakara Suresi – 8/15
2. Encyclopedia Judaica, Thomson Gale, Keter Publishing House, Vol.14- 21, Jerusalem, 2007
3. Tora – Vayikra, Aftara, Tevratın Geniş Tefsiri, p. 851
4. Sholem, Gershom, Seder tefillot shel ha.Dönmeh mc-İzmir” (Livre des prieres des Dunmeh, dyre Smyrne), dals Kiryat Sefer, XVIII,. Jerusalem, 1941, p. 298-312 et 394-408, et XIX, p. 58-64.
5. Miriam Chaikin, Menorahs, Mezuzas, and Other Jewish Symbols, Houghton Mifflin Harcourt, 2003, s.46
6. Tevrat – Krallar I. Bap:4-7/ 1,15,20,21
7. Marc Baer, Selanik Dönmelerinin Camisi, Tarih ve Toplum dergisi, Aralık 1997
8. Türk Masonlarının Yayın Organı – Mimar Sinan Dergisi, Sayı:16
9. Phillip Cooper, Esoteric Magic and the Cabala, Weiser, 2002, p. 147
10. Abdurrahman Küçük, Dönmeler Sabatayistler Tarihi, Andaç Yayınları, 6. Baskı, Ankara, 2003, s. 217
11. Yeşaya – Bap: 14/18
12. Sholem Gershom, Sabbatai Sevi The Mystical Messiah, Prineeton, İngilizce Baskısı, 1973. p.62
13. Çırak Kalfa Usta – Tanju Koray, Cesar Rigo Yayınevi, 1973, İstanbul, s.85
14. Albert Pike, Morals and Dogma, Kessinger Publishing Company, Ekim 1992,s.11
15. Mark Stavish, Freemasonry Rituals and Symbols, Llewellyn Worldwide, p.27
16. Çırak Kalfa Usta – Tanju Koray, Cesar Rigo Yayınevi, 1973, İstanbul, s.85
17. Albert Gallatin Mackey, Encyclopedia of Freemasonry, Cilt 1, 1946, s.167
Yorumlar
“763) Süleyman Mabedi’nin Sırrı” yazisina 3 Yorum yapilmis
Yorum yap
ne zaman buraya islam hakim olur? ne zaman Hz.Omar, Aziz Selahattin Eyyubi gibi er yigitler çikip buralari feth eder? ne zamana kadar bu kutsal şehir peygamberlerin ayak basdigi diyar sionist işgali altinda olur…
İŞTE TÜRKİYE’NİN EN MERAK ETTİĞİ MEZARLIK
Sabetayistler’in yoğunluğu ile bilinen Bülbülderesi mezarlığı hakkında bugüne dek çok konular işlendi, söylendi, farklı iddalarda bulunuldu. Fakat buradaki mezartaşlarının ne anlama geldiklerini bu mezartaşlarının ne anlamlar içerdiklerini, Yahudilik ve Kabala literatüründe ne gibi bir anlamları olduğuna dair bir çalışma yapılmadı. Bazı yazarlar Bülbülderesi mezarlığının Selanikliler bölümünde yatanların Sabetayist kökenli olmadıklarını iddia etmekteydi. Peki müslüman mezarlıkları dinen bu kadar ihtişamlı, gösterişli ve bu kadar sembollerle dolu olabilir mi ? Buradaki mezarların üzerlerindeki mezartaşlarında şiirler, ağıtlar, manalı sözler yazmakta ve fotoğraf portleri ile de süslenmektedir. Mezarlarda Çerçeveli Fotoğraflar, Obeliskler, Süleyman Tapınağının İki girişini sembolize eden Jakin Boaz Sütunları, Üç başlıklı Mermer Sütunlar, mermer kabartmalı yüksek sütunlar, akasya motifleri ve birbiri ile tokalaşan el sembolleri ve ezoterik işaretler yer almaktadır. Yani genel olarak bir Müslüman mezarlığında olmayan bu sembolleri Bülbülderesindeki mezartaşlarında bulabilirsiniz. Burada Karakaşlara ve Kapancılara ait mezarların çoğu Kıbleye’de bakmamaktadır.
Yahudi mezarlıkları Ortaçağ’a doğru kabirlerin yerini herkesin gömüldüğü büyük mezarlıklara bırakmış, buna paralel olarak kabrin mimari biçimi değişmiş, mermerden veya taştan sanduka şeklinde kabirler yapılmıştır. Yahudilik’te ölümle ruhun bedenden uzaklaştığına ve bu dünya ile ilişkisinin bittiğine inanılır, kabirde yatan cesedin herhangi bir ıstırap çekeceği düşünülmez. İslâm geleneğinde mevcut kabir azabı veya sorgulaması inancına Yahudilik’te rastlanmamaktadır.
Hadis-i şeriflerde kabirler üzerine konan taşlara ve gelişi güzel yazılar yazılması yasaklanmıştır. (İbn Mâce, Cenâiz, 43; Tirmizi, Cenaiz, 57)
Ulemanın çoğu kabrin üstünün deve hörgücü gibi yapılıp yerden bir karış kadar yükseltilmesinin mendup, daha fazla yükseltilmesinin ise mekruh olduğunu beyan etmişlerdir. Ayrıca kabirlerin mermer, taş malzemeyle masraflı ve gösterişli bir şekilde inşası da caiz görülmemiştir. Ebu Yusuf’a göre, Kabirlerin üzerine oda veya kubbe gibi şeylerin yapılması tahrimen mekruhtur. Fakihlerin çoğunluğu, kabre yazı yazıl¬masını yasaklayan hadislerden hareketle ma-hiyeti ne olursa olsun kabir üzerine yazı yazmayı mekruh saymıştır. (T.D.V İslam Ansiklopedisi, Kabir Maddesi – Fıkıh, Ankara, 2005. Cilt : 24, s.234)
Mezarın şekli hususunda son olarak şunu söylemeliyiz ki Müslümanın mezarı, sade, tabii ve mütevazi, mezar yapımında kullanılan malzeme de basit ve ucuz olmalıdır. Hadislerde gelişi güzel yazının bile yazılmasının yasaklanmasına rağmen, Bülbülderesi Mezarlığının Selanikliler bölümünde şiirler, manalı sözler ile kitâbeler sergisi haline getirilmiş, mermer sütunlu ihtişamlı yapılarla üzerleri kapatılmıştır. Müslüman mezarlıkları bu kadarda ihtişamlı olamaz.
Buradaki kişilerin ne olduğundan çok mezartaşlarının ne anlamlar taşıdıklarını biraz inceleyelim.
Bülbülderesi, Üsküdar Selanikliler sokağı arasında Selanikliler’in çoğunlukta olduğu Karakaşlar ve Kapancı cemaatinin de defnedildiği mezarlıktır. Mezarlığın Selanikliler tarafı Sabetaist mezarlığı olarak da zikredilmektedir. Burada sanat camiasından bürokratına, bilim dünyasından, siyasetçisine birçok önemli ismi bulabilirsiniz. Bu mezarlıkta birçok müslüman mezarlığında bulunmayan, müslüman mezarlarından ayırt edilebilecek birçok unsur bulunmaktadır. Çok eski mezar taşlarınında bulunduğu mezarlıkta, her mezar taşının üzerinde gizli anlamlar içeren semboller ve motifler vardır.
Bülbülderesi Mezarlığı Sabetayistler için özel bir önemi vardır. Sabetay Sevi ve yirmialtı halifesinin soyundan olmayan kimsenin buraya gömülememesidir. Buradaki aileler birbirleri akraba ve ayrıyetten cemaatin en önde gelen aileleridir.
Sabetay Sevi ve yirmialtı halifesinin soyundan olmayan Sabetaycı aileler ise; Feriköy, Aşiyan, Zincirlikuyu, Karacaahmet, Edirnekapı, Nakkatepe gibi mezarlıklarda, cemaate ait adalara ve bölümlere gömülmektedir. ( Rüştü Karakaşlı, Nazif Özge ve Gerçel Ailesi, Sosyalist Kültür Dergisi, 2009)
Selanik doğumlu Yazar Münevver Ayaşlı hatıralarında Bülbülderesi mezarlığı için şunları söylemişti:
“Dönmeler İstanbul’da da yine eskisi gibi İzmir’de Selanik’te olduğu gibi yaşamışlardı. Dönmelerde o kadar fark gözetenler vardı ki,kendi mezarlıklarına gömülmek isterler, zinhar Türk Müslüman mezarlıklarına gömülmek istemezlerdi. Kendi mezarlıkları Üsküdar’da Bülbülderesi Mezarlığıdır. Çok çok bakımlı müslüman mezarlığından çok hristiyan mezarlığına benzer.” (Ayaşlı, Münevver, Rumeli ve Muhteşem İstanbul, Timas Basim Ticaret San., 2003, İstanbul, s.99)
Ölülerini hala Bülbülderesi Mezarlığına defnetmektedirler. (Yalçın, Soner, Efendi Beyaz Türklerin Büyük Sırrı, I.Baskı, İstanbul, 2004, s. 43)
Amerikalı Araştırmacı İrwin M.Berg, “Dönmeler Kimdir ?” isimli makalesinde, Bülbülderesi mezarlığında yaptığı gözlemeleri şöyle belirmektedir:
“Sabataycıların kendilerine özgü mezarlıkları vardır. İstanbul Üsküdar Bülbülderesi mezarlığı Karakaşlara ve Kapancılara aittir. Kapancıların ve Karakaşların mezarları birbirinden ayrıdır. Maçka Mezarlığı, Dönmelerin diğer bir kolu olan Yakubilere ait olan bir mezarlıktır. Daha bilinmeyen Dönme mezarlıklarıda vardır. Bülbülderesi Mezarlığında ki mezar taşlarının üzerinde fotoğraflar, yazılar, manalı sözler vardır. Bilakis fotoğrafları olan aileler dönme oldukları hemen belli ederler. Bazı mezartaşları İslami simgeler taşır, mezartaşlarında Ruhuna Fatiha yazar, fakat bu mezarlıkların çoğu kıbleye bakmaz. Bir mezartaşında manalı bir kelime görmüştüm. Bana bu nağmenin Sabetaycılar’ın inanç esasları içinde anlaşılabilecek gizli manalı nağmeler olduğunu söylemişlerdi. Sakladıkları kimliklerini mezartaşlarında manalı şiirlerle belirtmişlerdi.” (İrwin M.Berg, Who are the Donmeh, 2008. http://www.kulanu.org)
Bülbülderesi Mezarlığındaki Mezartaşlarında Portreli Fotoğraflar
Bülbülderesi mezarlığındaki Kapancılar ve Karakaşlar bölümündeki dönme mezarlarının üzerlerinde portreli fotoğraflar ve mezarların üzerlerinin kapalı olduklarını görürsünüz. Bunlar dönmeleri, diğer müslüman mezarlıklarından ayıran en önemli özelliktir. ( Baer, Marc, The Donme – Jewish Converts, Stanford University Press, 2009. p.204)
Sabetayizm Araştırmacılarından John Freely’nin Sabetay mezarlıkları araştırmalarında Bülbülderesindeki gözlemlerini şu şekilde aktarmaktadır:
“Bir yaşlı kadın bir mezarın başında dua ediyordu, mezar taşını öptü ve sağ eliyle sevgiyle sıvazladı. Yaşlı kadın sonunda yerden bir küçük taş aldı ve bunu özenle mezartaşının üzerine bırakmıştı.” Freely, burada tipik bir yahudi adetinin Bülbülderesinde tekrar edildiğine işaret ediyor. (Freely, John, The Lost Messiah, Penguin, 2001, p.257)
Bu mezarları müslüman mezarlarından ayıran en önemli özelliği bir çoğunun kıbleye bakmayışıdır. Buradaki Mezarlıkların, Yahudi mezarları gibi üzerleri kapalıdır. Sabetaycıların masonlukla paralel olan ortak noktalarından biriside simgelere ve sembollere önem vermeleridir. Bülbülderesinde ki kabalistik ve ezoterik anlamlar taşıyan mezartaşlarındaki sembollerin Yahudilikte olduğu gibi Masonlukta da anlamları vardır. Sabetayistlerin mezartaşlarındaki gizli şifreleri, Bülbülderesinin dışındaki diğer mezarlıklarda da bulabilirsiniz. Çerçevelenmiş fotoğraflar, Tevrat ve Kabala kaynaklı Süleyman Tapınağının İki Girişindeki Jakin ve Boaz sütunlarını, obeliskler, lahitler ve sandıklar, akasya motifleri, birbirine sarılmış eller vb. bulabilirsiniz. Nitekim mezarların bu kadar gösterişli ve anlamlı semboller içermesi Tevrat ve Kabala kaynaklıdır. Sabetaycılar mezartaşlarında bile kökleri olan Yahudilik’in ve Yahudi mistizmi Kabala’da anlamlar içeren gizli sembolleri kullanmışlardır.
Birbirine Sarılmış İki El ve Akasya Sembolü – Bülbülderesi Mezarlığı
Birbirine Sarılmış İki El Sembolü – Bülbülderesi Mezarlığı
Bu sembolleri Yahudi Mezarlıklarındada sıkça görebilirsiniz.
RAB’bin azarlamasından, Burnundan çıkan güçlü soluktan, Denizin dibi göründü. Yeryüzünün temelleri açığa çıktı. RAB yukarıdan elini uzatıp tuttu, Çıkardı beni derin sulardan. Beni zorlu düşmanımdan, Benden nefret edenlerden kurtardı, Çünkü onlar benden daha güçlüydü. (Tevrat – Samuel Bap 22/16,17,18)
İki elin sıkışması işareti, Yakov’un ( Bene israel)’in Tanrı ile yapmış olduğu anlaşmayı sembolize etmektedir. (Rachel Hachlili , Jewish funerary customs, Second Temple period, BRILL, 2005, p.340)
Newyork – Brooklyn / Bet David Yahudi Mezarlığı
Davud yıldızı içinde birbirine sarılmış iki el
Texas State Mason Mezarlığı – ABD
Texas State Mason Mezarlığı – ABD
Üstte Masonik Gönye ve Pergel, Akasya motifleri ve birbirine sarılmış iki el
Amerikalı Araştırmacı Üstad Mason “Albert Gallatin Mackey” Freemasonry adlı Masonik Ansiklopedisinde bu işareti şöyle açıklıyordu.
“Ellerin sağdan ve soldan birbirine sarılarak birleştirilmesi” masonlukta masonik kardeşliği ifade etmektedir.” (Albert Gallatin Mackey, Encyclopedia of Freemasonry, Cilt 1, 1946, s.51)
El işareti, birbirine sarılmış eller, birbirine kenetlenmiş havada duran iki el işaretleri Tevrat (Tora) kaynaklı bir semboldür. Genellikle rabiler bu işaretleri şabat günü yaparlar. (Miriam Chaikin, Menorahs, Mezuzas, and Other Jewish Symbols, Houghton Mifflin Harcourt, 2003, s.46)
MEZARLARDAKİ KABALİSTİK SEMBOLLER
Bülbülderesi mezarlığındaki mezartaşlarının birçoğunda Kabalistik semboller yer almaktadır. Bu sembollerden biriside eski Mısır kökenliObeliks sembolüdür. Masonların önem verdikleri sembollerden biri de, Eski Mısır mimarisinin önemli unsurlarından biri olan “obelisk”tir. Obelisk, tepesi piramit şeklinde olan, tek parça, dikine uzun bir kuledir. Çünkü obeliskler ve üzerlerinde taşıdıkları Eski Mısır figürleri, masonlarca kendi sembolleri olarak kabul edilmektedir.
Yahudi Araştırmacı–Yazar Rachel Hachlili, Yahudi Mezar Gelenekleri adlı kitabında şunları belirtmektedir:
“Yahudiler eski mısır kökenli obelisk sütunlarını mezarlarında sembolik olarak kullanırlar. Mezarlarını obeliks taşlar üzerine inşa ettirirler, bunların nedeni Obeliks’in Kabala tezahüründe bir anlamının olmasıdır. Bu anlam onlara ayrıyetten eski mısırda köle kaldıkları dönemdeki dayanışmayı ve gücüde hatırlatmaktadır.” (Rachel Hachlili , Jewish funerary customs, Second Temple period, BRILL, 2005, p.340)
Araştırmacı-Yazar Üstad Mason John A. Weisse, Obeliks ve Franmasonluk adlı kitabında Obeliks’i şöyle tarif etmektedir:
“Eski mısırın mirası Obeliks dünyadaki birçok masonların ve localarında sembolüdür. Hiram Süleyman Tapınağının iki sütunu Jakin ve Boaz’ı yaparken Obeliks’den ilham almıştır. Obeliks Kabala’da ihtişamlı gücün, kudretin bir tasviri görüntüsüdür. Obelisk yönüyle ezoterik anlamlar taşımaktadır.” (John A. Weisse, Obelisk and Freemasonry, Kessinger Publishing, 1993, p.35)
Bülbülderesinde Obelisk Sembolleri ile Örülmüş Mezarlar
Taş Obeliks Üzerinde Yukarıdan Aşağıya Doğru Sarkan Örtülü Sütun – Bülbülderesi Mezarlığı
Bülbülderesi Mezarlığındaki Benzer Sembolün Aynısı Örtülü Sütun
Beth Abraham Yahudi Mezarlığı Brooklyn- Newyork
Bülbülderesi Mezarlığındaki Benzer Sembolün Aynısı
Yahudi Mezarlığı Örtülü Sütun, Beth Yakov Mezarlığı Brooklyn- Newyork
Salem Yahudi Mezarlığı – Newyork / Brooklyn
Resmin solundaki iki Taş Obelisk Üzerinde Aşağıya Doğru Sarkan Örtü Motifi Bülbülderesindeki mezartaşının birebir aynısıdır. Hemen sağda Obelisk motifli mezartaşları
Mt. Carmel Konverso Mezarlığı – Chigaco
Katolik mezarları Haç Mermerler ile kaplıyken, Kripto Yahudilerin Mezarlarında Obeliks Sembolleri görülmektedir.
Üç Sütun
Chochmah & Geburah & Chesed
Üç sütunun Kabaladaki anlamını Masonik bir yayın organı olan Çırak Kalfa Usta kitabında şöyle anlatılmaktadır:
“Üç Sütunu Mabedin girişindeki iki Sütun ( Jakin & Boaz ) ile karıştırmamak lazımdır.
Bu üç sütunun adları Kabbala’nın üç Sefirotunun adı ile aynıdır. Bilindigi gibi, İbrani Kabalası ilahi tezahürün özel bir ifade şeklidir. Sefirotlardaki Üç Sütun, Chochmah, Geburah ve Chesed’dir. Dördüncü bir Sütun, görünenin görünmeyene bağlayan Binah (yüksek zeka), maddeden kurtulduğu için, mevcuttur, fakat ölümlü gözlere gözükmez.” (Çırak Kalfa Usta – Tanju Koray, Cesar Rigo Yayınevi,1973, İstanbul, s.61)
Üç Sütun Sembolü – Bülbülderesi Mezarlığı
Üç Sütun Sembolü – New Hill Mason Üstadların Mezarlığı / Chigaco – ABD
Üç Sütun Sembolü – Mt. Carmel Konverso Mezarlığı – Chigaco
Dört direk üzerine oturtulmuş sandık “Ahit Sandığı”
New Oerleans Yahudi Mezarlığı – ABD
Ahit Sandığını sembolize eden bir mezartaşı
Bülbülderesi Mezarlığı
Sembolize edilen Ahit Sandığı
Mezartaşındaki Kabala kökenli Işık sembolü – Bülbülderesi Mezarlığı
Bülbülderesindeki mezartaşı ile benzerlik gösteren Yahudi Mezarlıklarındaki Kabala kökenli Işık sembolü
Mikalov Yahudi Mezarlığı – Prag /Çek C.
Mt. Carmel Katolik (Konverso) Mezarlığı – Chigaco / ABD
Mt. Carmel Konverso (Dönme) Mezarlığının Girişinde Haç’ın altında Yahudiler için çok kutsal sayılan
Ve İsrail Devleti’ninde Sembolü olan Menorah ve hemen yukarısında Bülbüldere Mezarlığında bulunan Kabala kaynaklı Işık Sembolü
Akasya Sembolleri
Musa bütün İsrail topluluğuna seslenerek şöyle dedi: RAB’bin buyruğu şudur:
“Aranızda armağanlar toplayıp RAB’be sunacaksınız. İstekli olan herkes RAB’be altın, gümüş, tunç; lacivert, mor, kırmızı iplik; ince keten, keçi kılı, deri, kırmızı boyalı koç derisi, akasya dalı armağan etsin.” (Tevrat – Çıkış Bap : 35 /4-5-7)
Bülbülderesi Mezarlığı – Mezartaşındaki Akasya Dalları
Bülbülderesi Mezarlığı – Obelisk şeklindeki Mezartaşının Üzerindeki Akasya Dalı
Bet Abraham Yahudi Mezarlığı – Newyork / Brooklyn
Bülbülderesindeki Akasya Dalı Sembolü Yahudi Mezarlıklarında mevcuttur.
Texas State Mason Mezarlığı – ABD
Hiram, efsanede, öldürücü darbeyi yedikten sonra düşer. Masonik ritüelde, Aday, iste o zaman, tabuta yatırılır, üzerine siyah bir örtü, bunun üzerine de bir akasya dalı konur. (Çırak Kalfa Usta – Tanju Koray, Cesar Rigo Yayınevi,1973, İstanbul. s.104)
Akasya dalı masonlukta ve Kabala’da mistik bir semboldür. Akasya masonlukta sonsuzluğu sembolize eder. Akasya dalı bir anlamdada Masonların ilk üstadı Hiram Abiff’de hatırlatır. Hiram öldürücü darbeyi yedikten sonra gömüldüğü yere Akasya ağacı dikilmiştir. Böylece akasya, Masonlar için kutsal bir anlam, Üstat derecesinin önemli sembollerinden birisi olarak kabul görmüştür. (Albert Gallatin Mackey, The symbolism of Freemasonry, Newyork, 1882, p.153)
http://odatv.com/bulbulderesi-mezarliginin-gizli-kalmis-sirlari-0703101200_m.html
BELGELERLE ROCKEFELLER’İN GİZLİ TEŞKİLATI: MABEDCİLER
http://www.fbkg.org/belgelerle-rockefellerin-gizli-teskilati-mabetciler