74) PAZIRIK KURGANLARI
Yayin Tarihi 31 Aralık, 2007
Kategori TÜRK DÜNYASI
Altaylarda Büyük Hun Devleti’nin kültürünü temsil eden başlıca kurganlar Katanda, Noyun Ula, Pazırık, Şibe ve Esik kurganlarıdır. Bu kurganlar, Altay bölgesinin en eski tigin (prens) mezarlarıdır.,.. Pazırık kurganları birçok dini, mitolojik, arkeolojik ve sanat tarihiyle ilgili kanıtlardan ötürü Hun Türkleri dönemine aittir.
Pazırık Kurganlarından Keçe Kılıf
Pazırık kurganları, deniz düzeyinden 1600 m yükseklikteki Büyük Ulagan vadisinde yer alan Çulışman ırmağı ile Başkaus ırmağı arasında bulunmuştur. İlk kazılarla 1. kurgan ortaya çıkarılmıştır. Mezarın içinde iklimin soğukluğundan ötürü donma olduğu için, eşyaların çoğu çürümeden günümüze değin gelebilmiştir. Kurganın tomruk duvarlar ve çift katmanlı bir çatıdan oluşan odasında ağaç oyma tabutta ceset bulunur. Duvarlara keçe dokumalar asılmış, ölünün kişisel eşyaları, çeşitli araçlar, yiyecek ve içecekler de bu odaya yerleştirilmiştir. Mezar odasının dışında kurban edilmiş olan atlar, koşum takımlarıyla birlikte mezara konulmuştur. Burada mezarın hazırlanmasında kullanılan araçlar da ele geçirilmiştir. Mezarda bunların dışında ahşap bir araba da vardır. Ele geçirilen yapıtlardan, atların başına konulan geyik başı biçimindeki maskeler ilgi çekicidir. Öteki Pazırık kurganları da benzer yapıda olup içlerinden pek çok sanat ve arkeoloji eşyası çıkarılmıştır. 2. kurgandaki mumyalanmış kadın ve erkek cesetlerinden erkek olanın gövdesine döğmeler yapılmıştır; erkek 50-60, kadın ise 40 yaşlarındadır. Kadının giysileri arasında bulunan bir sincap kürkü, koç kafası figürlü altın levhacıklarla süslüdür.Kemerinden kopmuş gümüş tabakalarda da koç figürü bulunmaktadır.. Ayrıca ölüye armağan edilen keselerin üzerindeki altın yaldızlı bakır levhacıklar bulunmaktadır.
İkinci Pazırık Kurganındaki Cesedin Üzerindeki Döğmeler
Pazırık kurganlarında bulunan iskeletlerin büyük çoğunluğu beyaz ırktandır. Mumyalanmış olmalarından ötürü ırkları kolayca saptanan cesetler, Türkler’in beyaz ırktan olmalarının kanıtlarından biridir. Pazırık’ta bulunan cesetlerin gövdeleri döğmelerle süslenmiştir. Ayrıca mumyalanan ölülerin derisi T biçiminde açılmış, ardından dikilmiştir. Bu işlemle kasların gövdeden çıkarılmış olması muhtemeldir.Pazırık mezarlarında bulunan madenden yapılma silahların çoğu nemden ötürü paslanıp çürüyerek günümüze değin gelememiştir.
AĞAÇ İŞÇİLİĞİ
Pazırık kurganlarında iki tür ağaç işçiliği yöntemi kullanılmıştır: oymacılık ve dülger-marangoz işleri. Ağaç oymacılığı, Hun çağına ait kültür merkezlerinin ortak özelliklerindendir. At koşumlarının süsleri, küçük masalar, kaplar, havan elleri ve başka birçok eşya ağaç oymacılığı tekniği ile yapılmıştır. Dülger-marangoz işlerine ise özellikle İkinci Pazırık Kurganı’nın duvarlarındaki biçilmiş tahta ve tomruklarda görülür
GİYSİLER ve SÜS EŞYALARI
Pazırık kurganları buzlar altında kaldığı için, içlerindeki gömlekler ve öteki giysiler çürümeden günümüze değin gelmişlerdir. İkinci Pazırık Kurganı’nda bulunan önü kapalı bir gömlek, Noyun-Ula’daki bir gömleğe çok benzemektedir. Katanda Kurganı’nda da bu tür bir gömlek vardır. Pazırık gömleğinin üzerinde altın süsler de bulunmaktadır. Üçüncü Kurgan’da, giysilerin fiyonk biçiminde düğümlenmiş kuşakları da vardır. Türkler’in ileriki çağlarda kaftan olarak adlandırdıkları uzun giysiler, Pazırık kurganlarında da bulunmaktadır. Pazırık kurganlarından ele geçirilen keçe çoraplar, çizmeler, taraklar, gözgüler (aynalar), çalgılar o çağın Türk yaşam biçimi üzerine bize bir fikir vermektedir. Keçe çorap ve çizme, göçebe Türkler’e özgü bir kültür unsurudur.Pazırık -ve Noyun Ula- süs eşyaları ile günümüz Türkmen ve Kazak süs eşyaları arasında dikkati çekecek ölçüde benzerlikler vardır.
Pazırık Kurganlarından Çıkarılmış At Başına Takmak İçin Süs
Pazırık Kurganları’nda çok sayıda donmuş at cesedi bulunmuştur. Pazırık mezarlarında iki tip ata rastlanır: Bozkır (Mogol) Atı ve yüksek boylu Türkmen Atları. İkinci tip Türk atları hakkında Çinliler, Kan Terleyen deyimini kullanırlar. Pazırık’ta atlarla birlikte bir çok da eyer ele geçmiştir. Eyerlerin çevresi genellikle sarkan kordonlarla ya da püsküllerle süslenmiştir. Eyerlerin yüzleri ise yün aplike ile grifonlar ve efsanevî hayvan resimleriyle doldurulmuştur. Ayrıca eyerlerin arkaları ile önlerinde eyer kaşı denilen ağaç kısımlar da bulunmaktadır. Pazırık kantarmaları (gemleri) ortadan mafsallı olup iki kenarında iki dizgin halkası ile süslenmiş durumdadır. Bu halkalar çok kez, üzerlerine asılan hayvan figürleri ile abartmalı bir biçimde süslenmiştir. Pazırık kantarmaları (gemleri) tip bakımından, Altaylar’daki Katanda ve Aragol kurganlarındaki kantarmalara çok yakındırlar. Milattan önceki yüzyıllarda Orta Asya ile Sibirya’da bu tür kantarmalar (gemler) çok yaygındı. Birinci Pazırık kurganında bir Hun kırbacı da bulunmuştur. Bir değneğin ucuna deri bir sırımın sarılmasıyla yapılmış olan bu kırbaç, ileriki zamanlardaki Orta Asya kırbaçlarına benzer. Pazırık’ta kurban edilen atların kulakları kesilmiştir. Kurban edilen on atın nişanlarının ayrı olması, atların on boy tarafından armağan edilmiş olduğunu göstermektedir. Ayrıca atların kuyrukları ile yelelerinin kesilmesi, Türkler’de çok görülen bir yas belirtisidir. Kurban edilen atların aygır olması da bir Türk geleneğidir. Abdülkadir İnan, bütün bu işlemlerin Türk gelenekleriyle açıklanabileceğini göstermiştir.
PAZIRIK HALISI
Türk halı sanatının ve dünya halılarının en eski örneği 5. Pazırık kurganından çıkarılmıştır. Halının bir Türk buluşu olduğunu ortaya koyan dünyanın bu bilinen en eski halısı Hun Türkleri’ne ya da Proto Türkler’e aittir. Büyük olasılıkla MÖ 3-2. yüzyıllardan kalmış bir şaheser olan bu halı 1,89 x 2 m boyutunda olup Gördes-Türk düğümüyle dokunmuştur. Bu halının günümüze değin ulaşabilmesi, mezarın buz altında kalmasıyla mümkün olmuştur. Halının 10 sm2’sinde 3600 düğüm vardır.
Pazırık Halısından İki Ayrıntı
Halı ikisi geniş, üçü dar olmak üzere beş bordür ile çevrelenmiştir. Halının en iç ve en dıştaki dar bordürlerinde arslan-grifon figürleri, içteki birinci geniş bordürde sığınlar, dıştaki geniş bordürde ise 28 tane atlı figürü bulunur; sığınlar, 24 tane olup atlıların ters yönünde sıralanmıştır. At kuyrukları nın düğümlenmiş olması göze çarpmaktadır ki bu, bir Türk geleneğidir. Atlıların giyimleri de Bozkır Kültürü’ne uygundur. İki bordür arasında, motiflerden oluşan başka bir bordür vardır. Ortadaki dar bordür, dört yapraklı çiçek motifleri ile süslenmiştir. Halının al renkli orta zemini, eşit ölçülerde 4 x 6 biçiminde 24 kareye bölünmüş olup bu karelerin sayısı akla 24 Oğuz boyunu getirmektedir. Bilindiği üzere Oğuz Kağan Destanı’na göre, Oğuz Kağan’ın 6 oğlunun her birinin 4′er oğlundan toplam 24 torunu olmuş, bu 24 torun da atası oldukları 24 Oğuz boyuna kendi adlarını vermişlerdir. Halının zemininin 24 kareye bölünmüş olması hem Asya Hunları’nın 24′lü devlet örgütünü, hem de Oğuzların 24 boyunu hatırlatmaktadır. Kök boya ile renklendirilmiş halıda motifler al, sarı ve gök renktedir. Pazırık halısının bulunduğu bölgeye özgü sığın motifleri, Türk ikonografisine uygun atlı tasvirleri ve dokuma tekniği nedenleriyle bir Türk halısı olduğu açıktır. Pazırık halısı bugün Petrograd Ermitaj Müzesi’nde bir cam çerçeve içinde sergilenmektedir.Bu ünlü, 5. Pazırık kurganından çıkarılmış halının dışında 4. kurgandan da küçük halı parçaları çıkarılmıştır. Pazırık kurganlarından çıkarılmış, keçeden yapılma ve üzerleri işlemeli eyer örtüleri de Türk sanat tarihi açısından önemli eserlerdir. Bu eserler üzerinde, Türk hayvan üslubunun en önemli temalarından olan hayvan mücadelesi sahneleri ve çeşitli hayvan figürleri yer
almaktadır.
Beşinci Pazırık Kurganı’ndan Çıkarılan Halının Kompozisyon Şeması
MASKELER
Pazırık kurganlarından çıkarılan at ve geyik maskeleri, bu mezarların en karakteristik yapıtlarındandır. Büyük olasılıkla din inançlarına bağlı olarak yapılmış olan bu maskelerin yüz bölümleri genellikle süslenmiştir. Maskelerde geyik boynuzlarına da rastlanmaktadır. Pazırık kurganlarında bir kaplan maskesi de bulunmuştur.
KAYNAK : Prof Nejat Diyarbekirli
“Ortaasya’dan Anadolu’ya Türk sanatı ve kültürü”
İLGİLİ SAYFALAR :
http://www.yenidenergenekon.com/52-tarih-turklerle-basladi/
http://www.yenidenergenekon.com/45-orta-asyada-turk-piramitleri/
http://www.yenidenergenekon.com/70-cinde-turk-mumya-kulturu/
http://www.yenidenergenekon.com/71-asya-kurgan-gelenegi/
Yorumlar
“74) PAZIRIK KURGANLARI” yazisina 23 Yorum yapilmis
Yorum yap
Yeniden Ergenekon sitesinin hizmet heyecanını takdir ediyor; alkışlıyorum. İyi niyetli pek çok sitenin eksiğini bu site de taşıyor. O eksik yazıların kayrağını vermemesidir. Söz gelimi şu okuduğumuz Pazırık Kurganları adlı yazıyı kim yazmıştır? Hangi kitabın kaçıncı sayfasından alınmıştır? Bunları belirtmek zorundayız. Belirtilmez ise, bu bilgiler fikir üretiminde kullanılamaz; sadece okunur ve geçer. Site yöneticisinin bu konuya önem vermesini diler, başarılar temenni ederim.
[…] http://www.yenidenergenekon.com/74-pazirik-kurganlari/ […]
bılgılendırmeler cok guzel.tarıhde ılım ve kulturde turrklerı kaldırsaydık eger gerıye bişiler kalmayacagı muhakkak. ey turk! iyi dınle benı gozun kulagın ıyı ac.dunya kurulalıdan berı en zor ımtıhanını vermektesın.kendını ıyı tanı ıyı belle.dostlarını ıyı ogren .amaclarını ıyı kavra.ve turklugunu koruyabılmek ıcın ıslama ıyı sarılman gerek. ama safi ve temızce.ey türk.köklü türkleri iyi tanıki sana yardımcı olsunlar.sen sanlı mumtaz yıgıt bır mıllettın. ve yıne oyle olmak ıcın ugraş ver.bunun ıcın birlik şart.başın daralırsa yüce çalaba sığın.elbet yol gösterecektir sana.
Bunlar ne güzel bilgiler. Okullardaki ders kitaplarına da girmeli. Bunun için sayın Profesörün bir girişimi oldu mu acaba? itaplarından da edinmek isterim. Kitap adları söylerseniz metinlerin sonunda memnun olurum..
bu pazırık kurganları muhteşem ama eskisi kadar
göz önünde değil ama önemli bir eser ve paha biçilemez
konular daha açık olabirdi ilgililere duyrulur
bence bilgiler güzeldi. pazırk kurganında cıkan cesedin bir gürünümü olsaydı. bu siteyi yapmakla çok iyi etmişsiniz gecmişte atalarım etkinlikleri hakında biraz bilgi edindim
ne anlama geliyo ya
bu çalışmalarla ilgilileri bilgilendirdiğiniz için öncelikle emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.Yapılan çalışmalar Türk Milli Kültürünü daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.Bunun gibi daha nice eserler olduğu kanaatindeyim.Bu çalışmalar üzerine yoğunlaşılırsa Türk Kültürünün altın değerindeki eserleri dünya kültürünün en’leri arasında olacağına inanıyorum
saygılarımla
Ya kardeşim buldunuz bulanıyorsunuz hazırlayanın eline sağlık bakın bakalım Hun sanatı ile ilgili internette ne var bi şey yokkk Çok güzelde yararlandım
bilgiler cok iyi olmuş elinize saglık
ama kaynak larda yazılsaydı süperr olurdu
KAYAHAN BEY,
ÇALIŞMANIN ALTINDAKİ NOT DİKKATİNİZDEN KAÇMIŞ OLABİLİR… İYİ ÇALIŞMALAR DİLERİM.
KAYNAK : Prof Nejat Diyarbekirli
“Ortaasya’dan Anadolu’ya Türk sanatı ve kültürü”
bu pazırık kurganı ve diğer kurganlar hakkında bilgi mi. araştırma ödevimde bu 🙁
ruslar bu kurgan için iskitlerin oldugunu söylüyoralr biz ise kendimize cekiyoruz
öncelikle çok teşekkür ederim verdiğiniz bilgilere. bu halı ve süs eşyalarının birer kopyalarının sergilenebileceği bir müze olmalı bence Türkiye de. varsa da bilmiyorum tabii.
ayrıca iskitlerin türk ve orta asya kökenli bir kavim olduğunu bugün dünya kabul ediyor emre karakaya bey.
ben öğretmenim ve boş zamanlarımda bu tip halıların daha küçük ebatlarda kopalarını dokumaya çalışıyorum.
Çok güzel bilgilendirme. Hazırlayanları takdirle karşılıyor ve teşekkür ediyorum. Ama batılıların sitelerinde iskitler, sarmatlar, massagetlere ilişkin web sayfalarının ilk satırından itibaren hind-avrupa kökenli oldukları vurgulanıyor. Mesela burdaki mumyaların beyaz ırkın tipik özelliklerini daha çok taşıması buna delil olarak gösteriliyor. Yani onlara göre türkler mutlaka çekik gözlü olmalı. Oysa burda görüldüğü gibi halı, halılardaki desenler ve at koşumları, hayvan figürleri hep Türkleri vurguluyor. Bizi bize anlatmak yararlı ama böyle şeylerin mutlaka ingilizce de yayınlanması gerekiyor. Hazırlayanları asla kınamıyorum ama hep batılıların araştırdığı, bulduğu ve yorumladığı şeylerin kırıntılarından beslendiğimizin farkına varmalıyız. Türk bilimadamı ve araştırmacıların eski Türk tarihi, kültürü ile ilgili arkeolojik kazılar yapmalarını ve bulgularını ingilizce makalelerle tüm dünyaya yönelik yayınlamalarını çok isterdim. Buluntular yabancıların eline geçtiğinde işlerine gelen kısmını yayınlarında belirtirler ve kullanırlar. Sonuçta işin gerçeği bilim de siyasetin ve ülke politikalarının parçası durumunda. Bilimi üreten kazanır, üretemeyen kaybeder. Her şeyde olduğu gibi.
harika tşk
ayyyy çok güzel site ödevimi bitirm tşkkk
abi çok iyi yaa
çok fena site imş :DD
iyi 😀