703) ESKİ TÜRKLERDE HUKUK
Yayin Tarihi 26 Kasım, 2013
Kategori TÜRK DÜNYASI
ESKİ TÜRKLERDE HUKUK
Bazı araştırmacılar, İslamiyet’ten önceki dönemlerde yaşayan Türkleri, göçebe kültüründen kurtulamamış, gelişmiş bir devlet teşkilatı kuramamış, savaşçı bir millet olarak tanımlamaktadırlar 1. Oysa, bu dönemde Türk topluluklarının herbirinin hukuk ve teşkilatları incelenecek olursa, bu toplulukların içinde yaşadıkları tarih ve coğrafyadan, din ve dünya görüşlerinden etkilendikleri ve değişik kültürler ortaya koydukları görülmektedir 2, Bunun yanında Türklerin, özellikle kamu hukuku alanında, ilişki halinde bulundukları toplulukların teşkilatlarından etkilenmiş oldukları ve bu etkilenme sonucu kurumlarını yapılandırdıkları tespit edilmektedir 3.
Araştırmacıları, Türkler için göçebelikten başka bir hayat tarzı kabul etmemek konusunda hataya götüren nedenlerden biri, çeşitli isimler altında gördüğümüz Türk devletlerinin kültür tarihleri ve hukuki kurumları hakkında geniş çaplı araştırmaların yapılmamış olmasıdır 4. Fuad Köprülü’nün de belirttiği gibi : “Devlet kurmak, amme müesseseleri yaratmak demek olduğuna göre, büyük Türk İmparatorluklarının kuvvetli teşkilat, yani sağlam hukuki müesseseler vücuda getirmiş olması pek tabiidir 5. Şu halde diyebiliriz ki, “Türkler, İslamiyet dairesine girdikleri zaman, eski ve kuvvetli bir hukuki kültüre maliktiler 6. Gerçekten tüm hukuk tarihçileri, etnograflar, sosyologlar, en ilkel insan topluluklarında bile hukukun varlığı konusunda görüş birliği içindedirler. Farklı seviyelerde topluluklar ve devletler halinde yaşamış eski Türk topluluklarının kendilerine özgü hukuklarının varlığı da şüphesizdir. Fakat bu hukuk sistemi günümüzde olduğu gibi kanunlar halinde tespit edilmemiştir. Çünkü o, devirlerde ya da biraz daha erken zamanlarda yazılı kanunları bulunan devletler nadirdir. Hukuk kuralları din ve ahlak kuralları ile karışık olarak örf, adet ve teamüller halindedir. Sonraki dönemlerde Türklerin de “Yazılı Hukuk Kuralları” mevcuttur 7 Günümüze kadar varlığını sürdürebiImiş, elimizde bulunan en eski hukuk belgeleri ve mukaveleler Uygurlara aittir. Bunlar, yazılı kanun metinleri niteliğinde olmayıp, fertlerin kendi aralarında yaptıkları anlaşmaları ya da bireylerin devletle olan ilişkilerini içeren yazılı akidler biçimindedir 8.
İslamiyet’ten önce kurulan Türk devletlerinin hukuk yapıları ile ilgili bilgi edinebileceğimiz kaynaklar da çok sınırlıdır. Bu kaynakların başında Çin kaynakları gelir. Çinliler oldukça eski devirlerden itibaren yazmış oldukları bir çok kroniklerde, annellerde ve yine bu nitelikteki tarih kitaplarında kendilerinin olduğu kadar komşuları olan ulusların da tarihlerini yazmışlardır. Fakat ÇinIilerin, sürekli çatışma ve savaş halinde bulundukları Türkler hakkında bilgi verirlerken tamamen objektif olabilecekleri düşünülemez. Ayrıca bu kaynakların okunmasındaki güçlük de eserlerin değerlendirilmesinde zaman zaman sorunlar yaratabilmektedir 9,
Diğer bir önemli kaynak türü epigrafik ve arkeolojik kaynaklardır. Fakat özellikle Uygurlardan önceki dönemlere ait devletlerin hukuki yapılarını aydınlatacak nitelikte epigrafik ve arkeolojik kaynaklara rastlamak oldukça güçtür. Bu dönem içerisinde özellikle Göktürklerden kalmış Orhun yazıtları kamu hukuku açısından bize çeşitli bilgiler vermektedir10.Nitekim bu yazıtlarda dikkat çeken en önemli noktalardan biri kağanın her işini; halk! çin yapıyor olmasıdır. Kağan, halkın iktisadi refahını sağlamak, savaşlar sonucunda halk için zaferler kazanmak vb. görevlerle yükümlü kılınmıştır. Bu durum, Göktürk devletinde gelişmiş bir devlet-toplum ilişkisinin’ var olduğunu ortaya koyan önemli bir göstergedir 11
Uygurlardan sonra bu kaynaklar da zenginleşmiştir. Özellikle Doğu Türkistan’da yapılan kazılarda bulunan yapıtlar ve yazıtlardan başka bu kazılar sırasında elde edilen ya da yerli halktan toplanan kağıt ve deri üzerine yazılmış belgeler de hukuki bakımdan büyük değer taşımaktadır 12,
Sınırlı ulusal veya coğrafi alanlarda yaşayan insanların kültür, örf ve adetlerini tasvir eder nitelikte yazılan etnografik yapıtlardan, Türkler hakkında yazılmış olanlar da bize kaynaklık etmektedir. Bunların incelenmesi sırasında özellikle retrospect bir metotla (geriye doğru bakma) İslamiyet’ten önceki Türklerin örf-adet ve hukukları hakkında sonuçlar çıkartmak mümkündür 13. Örneğin Kırgız-Kazaklar’ın Müslüman olmalarına rağmen evladlık kurumuna yer vermiş olmaları, bu topluluğun eskiden beri evlad edinmeyi bildiklerini bize göstermektedir 14.
Türklerin eski kültür ve uygarlıklarını, bu arada hukukiarını öğrenmek için başvurulan kaynaklardan biri de Türk dilidir. Bu konuda yapılan araştırmalarla, dilimizde yaşayan ve yaşamış olan, hukuksal kavramı ifade eden sözcüklerin ne zaman ortaya çıktıklarını öğrenebileceğimiz gibi, o dönemde yaşamış olan Türklerin ne gibi kurumları olduğuna dair de çeşitli bilgiler edinebiliriz. Ayrıca Türklerle ilişkileri olan ve onlardan sözcük almış ulusların dilleri de incelenerek, söz etmiş oldukları Türk boylarında ne gibi hukuksal kavramların ya da örgüt sözcüklerinin var olduğu da görülebilir 15
M.Ö. 220’den önce yaşamış olan Türk devletleri hakkındaki bilgilerimiz oldukça azdır. Bu konuyla ilgili sadece Çin kaynaklarında bazı bilgilere rastlanmaktadır. Fakat bu kısa bilgilerle devletlerin hukukIarını incelemek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle biz araştırmamızda, M.Ö. 220 yılından İslamiyet’in kabulüne kadar kurulan büyük Türk devletlerinden olan, Hun devleti (M.Ö. 220-M. S. 216)’nin, Göktürk devleti (M.S. 552-745)nin ve Uygur devleti (M.S-745-940)’nin hukuk sistemlerini incelemeye çalışacağız.
ESRA YAKUT
Yard. Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi.
Hukuk Sistemleri (pdf) halinde sunulmuştur: eski-tc3bcrklerde-hukuk.pdf
1 Nöldeke, Houtsma, Rambaııd’un görüşlerinden aktaran Fuat Köprülü, “Ortazaman Türk Hukuki Müesseseleri. İslam Amme Hukukundan Ayrı Bir Türk Amme Hukuku Yok Mudur?”, II. Türk Tarih Kongresi, İstanbul, 1943, s.386.
2 Ömer Lütfi Barkan, “Türk Hukuk Tarihine Giriş”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, S.14, Nisan 1986, İstanbul, s.9; İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, İstanbul, 1989, s.27 vd.
3 Köprülü, a.g.m., s.392-393.
4 Barkan, a.g.m., s.lO.
s Köprülü, a.g.m., s.393.
6 Y.a.g.m., s.396.
7 Turgut Akpınar, Türk Tarihindeİslamiyet,İstanbul, 1993, s.122.
8 Özkan İzgi, Uygurların Siyasl ve Kültürel Tarihi (Hukuk Vesikalarına Göre), Ankara,
1987, s.55 vd.
9 Konuya bir örnek teşkil etmesi açısından, Göktürk devleti ile ilgili Çince kaynaklar ve eleştirileri hakkında bkz.: Ahmet Taşağıl, Gök-türkler, Ankara, 1995, s.1-8.
1O Orhun yazıtları ile ilgili bkz.: Hüseyin Narnık Orkun, Eski Türk Yazıtları, İstanbul, 1936; Muharrem Ergin, Orhun Abideleri, İstanbul, 1970.
11 Sadri Maksudi Arsal, Türk Tarihi ve Hukuk, İstanbul, 1947, s.75.
ıı Coşkun Üçok-Ahmet Mumcu-Gülnihal Bozkurt, Türk Hukuk Tarihi, İstanbul, 1996, s.13. Ayrıca Doğu Türkistan’da yapılan kazı çalışmaları ve buluntular ile ilgili bilgi için bkz. Şükrü Akkaya, “Uygur Türklerini ve Kültürlerini Tanıyalım”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-CoğrafyaFakültesi Dergisi, c.ı, S.3, Mart-Nisan 1943, Ankara, s.75 vd.
13Üçok-Mumcu-Bozkurt, a.g,e., s.13.
14 Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. : Abdülkadir İnan, “Göçebe Türk Boylarında Evlatlık Müesseseleriyle İlgili Gelenekler”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, C.VI, S.3, Mayıs-Haziran 1948, Ankara, s.127 vd.
15 Üçok-Mumcu-Bozkurt; a.g.e., s.14. Konuya bir örnek teşkil etmesi açısından “Kaan” teriminin, filoloji ve tarih araştırmalarındaki yeri üzerine ayrıntılı bir çalışma için bkz. Ümit Hassan, Eski Türk Toplumu Üzerine İncelemeler, İstanbul, 2000, s. 204-242.
Yorumlar
Yorum yap