695) ABİDELERE GÖRE BİLGE KAĞAN VE KÜL-TİGİN’İN SİYASİ HAYATLARI
Yayin Tarihi 8 Ekim, 2013
Kategori TÜRK DÜNYASI
Abidelere Göre Bilge Kağan ve
Kül-Tigin’in Siyasi Hayatları
Türk Milletine Türk olma gururunu öğreten, bırakılan eserler ile tarihimizin bir bölümünün milli kaynaktan ve ilk elden öğrenilmesine yardımcı olan, Türk Milliyetçiliğinin öncü liderleri Bilge Kağan ve Kül Tigin‘e olan minnet borcumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
Orta Asya’da Büyük Türk Devleti, Büyük Hun İmparatorluğu‘nun yıkılmasından sonra bölgeye Hsienpi’ler hâkim olmuşlar, onların yıkılması ile de Avarlar hâkimiyetlerini ilan etmişlerdir. Gök-Türk‘ler Milattan önceki asırlarda Hunlar tarafından kurulup değişen sülaleler ve boylar idaresinde hayatlarını devam ettirmişlerdir.
Bumin Kağan, 552 tarihinde Juan-Juan (Avar) idaresine son vererek, Türk Devleti’nin Gök-Türk hanedanı devrini açtı Kendisi devletin doğu kısmını idare ederken, kardeşi İstemi Kağan da 576 yılına kadar batı bölümünü idare etti. Bumin Kağan, Gök-Türk hâkimiyetini kurduğu sene içinde vefat etti. Onun vefatından sonra oğlu Mukan Kağan Gök-Türk hakanı oldu. Mukan Kağan zamanında yapılan fetihler sayesinde Orta Asya’yı tamamen kaplayan Gök-Türk Devleti, doğuda Kore’den batıda Karadeniz’e kadar uzanıyordu. Zamanın bütün devletlerinden daha büyük ve kuvvetli idi2. 582 yılında Gök-Türk Devleti, doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılarak neticede bu iki Gök-Türk kanadı birbirlerinin düşmanı haline geldiler. İç çekişmeler, Çin İmparatorluğu‘nun hile ve desiseleri sonucunda Doğu Gök-Türk devleti Kieli Kağan zamanında (621-630) istiklalini kaybetti. Ardından Batı Gök-Türk devleti de aynı akıbete uğrayarak Çin İmparatorluğu’nun hakimiyetini kabul etmek zorunda kaldı.
Gök-Türk tarihinin elli yıllık fetret devrinin sonunda, Kitabeler yolu ile çok iyi tanınan Aşina (Asena)soyundan Kutluk, istiklal savaşına girişti. 681 yılından sonra II. Gök-Türk Devleti daha güçlü ve daha şuurlu olarak kuruldu. Türk Milletine “Türk olma” gururunu öğreten Kutluk Kağan ve onun çocuklarıdır Kutluk Kağan’ın ölümünden sonra yerine Kapgan (Kapağan), Gök-Türklerin kağanı oldu. 0, tahta oturduktan sonra aşağıda belirteceğimiz planlarını gerçekleştirmek istemiştir;
1. Çin’i baskı altında tutmak: Bunda iki maksadı vardı. Türk devletinin huzurunu korumak ve halka yetecek ölçüde tarım ürünü imkanlarını sağlamak.
2. Çin’de dağınık bir halde yaşamakta olan Türkleri anavatana (ÖTÜKEN) çekmek: Bunda da iki amacı vardı. Biri Türkleri yabancı hâkimiyetinden kurtarmak, diğeri ise Türk ülkesinde askeri ve iktisadi gelişmeyi hızlandırmak.
3. Asya kıtasında ne kadar Türk varsa hepsini Gök-Türk birliğine bağlamak, daha doğrusu Türk Birliğini gerçekleştirmek(5).
Kitabelere göre Kapgan, kağanlık tahtına çıktığı zaman Bilge Kağan 14 yaşında idi ve Tarduş’lar üzerinde Şad olarak bulunuyordu(6) Kül-Tigin ise 7 yaşında idi(7).
Bilge Kağan
Kapgan Kağan tahta çıktıktan sonra ilk seferini Çin üzerine yaptı. Türk orduları 694 tarihinde Lenchüan eyaletine saldırdılar, 687 yılında ise önce Lingchou, daha sonra da Shengchou bölgesine saldırdılar(8).
Bilge Kağan on yedi yaşında iken Tangutlar üzerine sefere katılmış, yapılan savaşta Tangutlar bozguna uğratılmışlardır (700-701)9 On sekiz yaşında ise Altı Çub Soğdak seferine Kül-Tigin ile beraber katılmıştır. Bu seferin hemen ardından Ongtutuk denilen generalleri komutasında elli bin Çin askeri Gök-Türklere karşı sefere çıkmışlar ancak yenilgiye uğramışlar, komutanları da Kül-Tigin tarafından esir alınmıştır(10). Yirmi yaşında ise Basmiller üzerine akına çıkılmış ve bu Türk boyu Gök-Türklere tabi kılınmıştır. Yirmi iki yaşında Çin’e akında bulunulmuştur. Kitabelerde anlatıldığına göre seksen bin kişilik bir ordu ile savaşıldığı kaydedilmiştir. Hatta bu savaşta Çin ordusu başkomutanı Shato Chungi Gök-Türklere karşı çıktı ise de mağlup olmaktan kurtulamadı(11). Yirmi altı yaşında iken Çiklerle Kırgızların Gök-Türklere düşman olmaları üzerine yapılan seferlerde Gök-Türk ordusuna Bilge kumanda etmişti(12).
Bilge Kağan yirmi yedi yaşında ikinci bir Kırgız seferine çıkmış, onları uykuda basarak Songa ormanında savaşmış ve Kırgız Kağanı’nı öldürmüştür. Aynı yıl Türgişler üzerinde yürünülmüş , Türgiş ordusunun fırtına gibi gelmesinden sonra savaş başlamış , ancak Türgiş ordusu yenilgiden kurtulamamıştır(711) Türgiş ilinin bu savaştan sonra Gök-Türk hamiyetine alındığını öğreniyoruz.(13) Otuz yaşında Beşbalık’a ordu sevk ederek bu bölgede altı defa savaştığı da Kitabelerde anlatılmaktadır. 715 yılında yani 31 yaşında müstakil bir devlet olarak yaşayan Karluklar’ın, Gök-Türklere düşman olmalarından dolayı onlarla da savaşılmıştır. Bu savaştan sonra Karluklar ile Basmiller ittifak kurup, Gök-Türklere saldırdılar. Kapgan Kağan kuzeye doğru bir sefer yaparak Bayırkuları Tola Nehri‘nin kıyılarında büyük bir bozguna uğrattı. Fakat zafer sarhoşluğu içinde Kapgan, yurduna dönerken kendisi için gereken emniyet tedbirlerini almamış ve ormandan geçerken bozguna uğratılan Bayırku askeri tarafından öldürülmüştü. Daha sonra kesilen başı Çin başkenti Ch-angan’a götürüldü ve Çin imparatoruna takdim edildi(14).
Bu savaştan sonra Gök-Türk Hakanlığı yeni olaylara sahne olmuştur(15) Kapgan Kağan’ın ölümünden sonra yerine oğlu inel Kağan geç miştir. Ancak İnel zamanında Gök-Türk Devleti’nde olaylar iyice çoğaldı. Karışıklıklar önlenemediği gibi yurtta huzur da kalmadı. Oğuzlar ayaklandı, devleti kurtarmak Kutluk Kağan’ın oğullarının omuzlarına yüklendi.
Oğuzlar üzerine Bilge’nin de katıldığı dört sefer düzenlendi. Birinci seferde Togu Balık‘ta, ikinci seferde Andırgu’da, üçüncü seferde Çuş başında, dördüncü seferde ise Ezgintikadız’da savaşıldı.(17)
Bilge, kağanlık tahtına oturduktan sonra Sarı nehrin güneyine yerleştirilen Gök-Türkler tekrar vatanlarına döndüler. Oğuz boylarından bazılarının Çin‘e göç etmeleri dolayısı ile bu boylar üzerine ordu sevk edildi. Tablıların Çin İmparatorluğuna itaat etmeleri üzerine, onlara karşı da akın yapıldı. Bu arada Karlukların üzerine de ordu gönderildi. Otuz sekiz yaşında Kıtaylar üzerine yürüdü, otuz dokuz yaşında ise Tatabılar üzerine ikinci defa ordu sevk etti. Bundan sonra Kitabelerde faaliyetler hakkında bilgi kesilmesine rağmen, elli yaşında Tatabıların Kıtaylardan ayrıldığına dair bilgi verilmektedir. Yine aynı yıl Tatabılar üzerine sefere çıkılmış, Tatabılar yenilgiye uğratılmış ve Basmiller ile de savaşılmıştır(18).
Kitabelere göre doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar olan milletler hep Bilge Kağan’a tabi idiler. Bilge Kağan on dokuz yıl Şad, on dokuz yıl da kağanlık yapmış olup sonunda 734 Eylül ayında zehirlenerek öldürülmüştür.
Kül Tigin
Kutluk Kağan’ın küçük oğlu olan Kül Tigin, alplığı ve cesareti ile şan ve şöhret kazanmış birisi idi. Türk töresine göre “taht büyük oğullara, babanın malı ile ordusu ise küçük oğula kalırdı.” İşte Kül Tigin’in ordu komutanı olması bu eski Türk geleneğinden ileri geliyordu(19).
Kül-Tigin babası öldüğü zaman henüz yedi yaşında idi. Onun faaliyetleri kendi adını taşıyan abidesinin doğu cephesinin 31. satırından itibaren şu şekilde anlatılmaktadır:
“Altı Çub Soğdak seferine katılmıştır. Çinli vali Ongtutuk ile yapılan savaşa iştirak etmiş yukarıda da söylediğimiz gibi vali ve aile efradı Kül-Tigin tarafından esir alınıp Türk Kağan’ına takdim edilmiştir. Yirmi bir yaşında iken Çaa Sengün’e karşı savaşmış ve bu savaşta bir çok atını kaybetmiştir. Bu savaştan sonra Yır Bayırku Bey’i Uluğ Erkin, Gök-Türklere düşman olmuş, Türgi Yargun gölünün yanında yapılan savaşta yenilerek kaçmıştır. Kül-Tigin yirmi altı yaşına geldiğinde mızrak boyundaki karları sökerek Kögmen Dağlarını aşmışlar, Kırgızların Hakanını öldürerek ülkesini almışlardır. Çarpışmalarda bir eri okla vurmuş, iki eri ise birbiri ardına sançmıştır. Sonra Türgiş seferine çıkılmış, bu seferde de büyük yararlılıklar göstermiştir. Kara Türgişleri takibe gönderilen Kül Tigin, onları itaat altına aldıktan sonra geriye dönmüştür.
Karluklar, Gök-Türklere düşman oldukları zaman Kül-Tigin yirmi yedi yaşında idi. Tamag Iduk başında yapılan savaşta ise otuz yaşında idi(24) Otuz bir yaşında Az kavminin düşman olması dolayısı ile yapılan savaşta Alp Salçı adındaki atına binerek onlara hücum etti ve Az ilteberini esir aldı. İzgiller, Gök-Türk idaresine isyan ettikleri zaman Kül-Tigin yapılan savaşta atını kaybetmiş ise de izgilleri itaat altına almayı başarmıştır. Daha sonra Dokuz Oğuzlar ile bir yılda beş defa savaşmışlardır. Kül-Tigin birinci seferde Azman adlı atına binip hücum etmiş ve altı eri mızraklamış, yedinci eri ise kılıç ile öldürmüştür. İkinci seferde Kül-Tigin Edizler ile harp etmiş, Az yağız atı Ue bir eri mızraklamış, dokuz eri çevirerek vurmuştur. Dördüncü seferde Gök-Türk ordusu yenilmeye yüz tuttuğu zaman KülTigin’in kahramanlığı sayesinde ordu yenilmekten kurtulmuştur. Beşinci defa Oğuzlar ile savaşıldıktan sonra Amga kalesinde kışlanıp, ilk baharda Oğuzlar üzerine tekrar akına çıkıldığında Kül-Tigin merkezde müdafaa tedbiri almıştır. Zorlu geçen bu savaşta Kül Tigin’in bu tedbirleri olmasa idi, yaşayanlar cariye olacaktı veya öleceklerdi. Kül-Tigin Koyun yılının on yedinci gününde (27 Şubat 731)uçmağa vardı. Bundan sonra Kitabelerin değimi ile Bilge Kağan’ın “görür gözü görmez, bilir aklı bilmez oldu“.
Ahmet TOKSOY
“Abidelere Göre Bilge Kagan ve Kül-Tigin’in Siyasi Hayatları”, Orkun Dergisi, S.6, 1998.
Dipnotlar
1 Taşağıl, Ahmet; Gök-Türklcr, Ankara 1995, s.l8.
2 Taşağıl, a.g.e., s. 27.
3 Donuk, Abdülkadir, Gök-Türk Hanlıkları, Tarihte Türk Devletleri,Ankara 1987, c.I, s.l5.
4 Ögel, Bahaeddin; “Gök-Türk Devleti Bumin ve tlteriç Kağanlar”, MUU Kültür Dergisi, c, I, S.ll, Ankara 1977, s.25.
5 Kafesoğlu, Ibrahim; Türk Mllll Kültürü, tstanbul 1983, s.109.
6 Ergin, Muharrem; Orhun Abldeleri, İstanbul 1988, s.36.
7 Ergin, a.g.e., s.25.
8 Kurat, Akdes Nimet; “Gök-Türk Kaganlığı”, DH Tarih Cografya Fakültesi Dergisi, X 12, 1952, s.36, Chang Jen Tang, Tang Devrindeki Doğu Gök Türkleri Hakkında yenl Belgeler, Taipei 1968, s. 146147.
9 Ergin, a.g.e., s.39, Kurat, a.g.m., s. 40.
10 Ergin, a.g.e., s.40.
11 JenTang, Doğu Gök-Türkleri, s.153.
12 Ergin, BUgc Kağan Abidesi, s.40;Kurat, a.g.m., s.40
13 Kurat, Gök-Türk Kağanllğl, s.40;Koca, Salim, Türk Kültiirünün TemeUeri, İstanbul 1990, s.83.
14 JenTang, a.g.e., s.170171.
15 Ergin, a.g.e., s.4l, Kurat, a.g..m.,s.40.
16 Kafesoğlu, Türk MİUi Kültürü, s 115, Koca, Türk Kültürünün Temelleri, s.85.
17 Ergin, a.g.e., s.41, Koca, a.g.e., s.85, Grousset, Rene, Bozkır İmparatorluğu, Çev. R. Uzmen, istanbul 1993, s.118.
18 Ergin, BUgc Kağan Abldesi. s .45.
19 Ögel, Bahaeddin, Türk Kültürünün Gelişmc Çağları, istanbul 1988, s.130.
20 Orkun, Hüseyin Namık; Eskl Türk Yazıtlan, Ankara 1987, s.44, JenTang, Doğu Gök-Türkleri, s 172, Ligeti, L; Bilinmeyen İç Asya, Çev. S. Karatay, Ankara 1986, s.203.
21 Orkun,. Türk Yazıtları, s. 44, Kurat, Gök-Türk Kağanlığı, S 45, Ligeti, BUinmeyen İç Asya, s.203.
22 Orkun, a.g.e., s.48.
23 Orkun, a.g.e., s.48 vd.
24 Kafesoğlu, Türk Milll Kültürü,s.118
Yorumlar
Yorum yap