584) AHISKA TÜRKLERİNİN SANCILI DÖNÜŞÜ

Yayin Tarihi 30 Kasım, 2011 
Kategori ERMENİ SORUNU, KATEGORİLENMEMİŞ

 

 SANCILI DÖNÜŞ

 

Bu yazımda, konuya ilgisi olan hemen herkesin bildiği geçmişten daha doğru bir ifadeyle Ahıskalı Türklerin göç ve sürgününden söz etmeyeceğim. Gerek 1944’teki sürgün, gerek 1980’li yılların sonunda yaşanan Fergana olaylarının ardından gerçekleşen sürgün trajedisini anlatmayacağım.

 

Gerçekten acı dolu o yılları unutmak elbette mümkün değil. Bu acılar çok anlatıldı, çok yazıldı, çok okundu. Bu yüzden ben bu konuya girmeyeceğim.

 

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının üzerinden 20 yıl geçti. Geçmişte Sovyetler Birliği vatandaşı olan Ahıskalı Türkler, yeni kurulan devletlerin vatandaşı oldular. Ama yaşadıkları sorunlar, çektikleri sıkıntılar bitmedi.

 

SSCB döneminde Gürcistan’dan sürgüne gönderilen Ahıska Türkleri’nin, Gürcistan’a dönebilmek için yaptıkları başvurular neticesi, Gürcistan’a dönüş sürecinin, Ocak 2012 ayından itibaren başlaması bekleniyor.

 

Ancak, Türkistan coğrafyasında Orta Asya Cumhuriyetleri ile Rusya ve Türkiye’ye dağılmış hatta Amerika’ya kadar uzanmış, dağınık haldeki Ahıskalı Türklerin sorunlarının çözümünde hala kesin bir sonuca varılabilmiş değil. Aksine sorunlar yumağı daha da karmaşık bir hale gelmiş, farklı boyutlarda gelişmeye devam ediyor. Nasıl mı? Daha önce bölgesel ve toplumsal sorunlar olarak çözüm bekleyen Ahıskalı Türklerin sorunları, günümüzde artık ülkelerin komşuluk ilişkilerini etkileyen bir hale dönüşmüş durumda. 1944’te sadece “Türk” oldukları için vatanlarından sürgün edilen ve hali hazırda dokuz ülkede hayatlarını sürdüren Ahıskalı kardeşlerimizin sorunları artık sadece tarafları (Gürcistan ve Türkiye) ilgilendiren bir konu olmaktan çıkmış, halen vatandaşı oldukları Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) coğrafyasındaki ülkeler ile Rusya ve Ukrayna’nın yanı sıra Avrupa Birliği ve ABD’yi de ilgilendiren bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Ahıskalı Türklerin karşı karşıya olduğu sorunlar sıralamakla bitmez ama ben burada, şu anda gündemde olan ata toprakları Ahıska’ya dönüşü ve Ahıskalı Türklerin beklentilerini gündeme getireceğim.

 

*1944’te sürgünün gerçekleştiği dönemde binlerce Ahıskalı, Rus askerleriyle çarpışmış ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesi pahasına Türkiye’ye geçmeyi başarmışlardır. Bu göç edenler ve akrabaları halen Türkiye’nin Artvin, Ardahan, Ağrı, Bursa, İzmir, Ankara, İstanbul ve diğer bazı yerleşim birimlerinde yaşamaktadırlar. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Türkiye, Ahıskalı Türklere kucak açmış, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türkiye’ye gelip yerleşen Ahıskalı Türklerin nüfusu 50 bini aşmıştır. Bu nüfusun da büyük çoğunluğu Iğdır, İstanbul ve özellikle Bursa’ya yerleşmiştir. Böylece günümüzde 190 bin nüfusla Ahıskalı Türklerin en fazla yaşadığı ülke Türkiye olmuştur. Türkiye, 1992 yılında 34835 Sayılı İskan Kanunu ile kapılarını açmıştır. Ayrıca Ahıskalı çocukların Türkiye’de eğitim görmeleri için ek kontenjanlar tahsis edilmiş, öğrenci projesi başlatılmıştır. Bunun yanı sıra Ahıskalı Türkler (işadamları) Türkiye’de iş yapmaya teşvik edilmiştir. 67 yıldır vatanlarından uzakta kalan Ahıskalı kardeşlerimiz Türkiye’de oturma izni almakta ve rahatça yaşamaktadırlar. Türkiye’de yaşayan Ahıskalı Türklerin büyük çoğunluğunu; 1921’de Ahıska Rusya’ya bağlandığında Türkiye’nin Artvin ve Ardahan illerinde yaşayanlar oluşturmaktadır.

Bu doğrultuda, bugüne kadar Ahıskalı Türklerin sorunlarının çözümüne yönelik Türkiye’nin göstermiş olduğu duyarlılığın sürmesi en büyük temennimizdir.

 

* Ahıskalı Türkler dünyada birçok ülke ve bölgelerde yaşamaya zorlanmış vatan hasreti çeken çilekeş bir topluluktur. Ahıskalı Türkler, Ahıska ve çevresindeki 209 köyden alınıp sürülmüşlerdir. Şimdi yapılması gereken; bu halkın gasp edilen haklarının uluslar arası hukuk normları çerçevesinde iade edilmesi ve Ahıska Bölgesi’ne dönmesidir. Bu Türk topluluğunun dünyada istediği tek şey ata topraklarına dönmektir. Gürcü makamları, ülkeye dönecek Ahıskalı Türkleri ülkenin değişik bölgelerine dağıtmayı planlamaktadır.   

Günümüze değin Gürcistan ile iyi komşuluk ilişkileri bulunan Türkiye’nin, Ahıskalı Türklerin kendi topraklarına yerleşmesine yönelik vereceği katkı büyük ölçüde önem taşımaktadır.

Bu açıdan Ahıskalı Türklerin, Gürcistan’a dönüşlerinin Avrupa Konseyi ve Türkiye’nin gözlemciliği altında gerçekleşmesinde büyük fayda vardır.

 

*Gürcistan’ın Avrupa Konseyi’nin baskısıyla çıkardığı “Geri Dönüş Kanunu” kapsamında başvurular tamamlanmış ve Gürcü makamları, geri dönüşün başladığını açıklamıştır. Ancak Gürcü makamlarının açıkladığı rakamlar ile Ahıskalıların başvuru sayısı ile ilgili verdiği rakamlar birbirini tutmamaktadır.

Ayrıca hali hazırda Gürcistan, Ahıskalı Türklerin dönüş süreciyle ilgili Avrupa Konseyi’ne karşı yükümlülüklerini tam olarak yerine getirememekte, son 1 yıldır geri dönüş başvurularının incelenmesinde Gürcü makamları oldukça ağır davranmaktadırlar.  Sonuçta ortaya çıkan belirsizlik ortamında, Ahıskalı aileler geri dönüş planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalmışlardır.

Geri Dönüş Kanunu ile ilgili süreci de yakından takip eden Türkiye ve uluslar arası toplumun girişimleriyle, bu konuya netlik kazandırması gerekmektedir.

 

*Ahıskalılar, sürgüne rağmen dünyadaki varlıklarını örf, adet ve inançlarında hiçbir şekilde ödün vermeden devam ettirmiş ve yüreklerinin bir yerlerinde vatan özlemlerini hep taze tutmuşlardır. Yaşadıkları ülkenin diliyle eğitim alan Ahıskalı Türkler, ağırlıklı olarak Rus okullarında okumaktadırlar. Bu yüzden Ahıskalıların eğitim ve kültür alanındaki (Türkçe eğitim) eksikliklerini gidermeye yönelik çalışmaların yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

Farklı ülkelerde yaşamak zorunda olan Ahıskalıların sosyal, ekonomik, kültürel ve eğitsel sorunlarının çözümü için ilgili devletler nezdinde girişimler yapılmalıdır.

 

*Ahıskalı Türklerin Rusya’da yaşadığı sıkıntılar (ki bunları özellikle ABD’ye göç etmiş olan Ahıskalılar birebir yaşamıştır ve hepsi de canlı tanıktır) Birleşmiş Milletler’in devreye girmesiyle bir nebze çözülmüş, ABD, bazı Ahıskalı Türkleri mülteci olarak ülkesine kabul etmiştir. Böylece, Ahıskalı Türkler 2004 yılı sonundan itibaren kafileler halinde ABD’ye göç etmeye başlamıştır. ABD’ye gelen Ahıskalı Türklerin, bir süreliğine bütün temel ihtiyaç ve harcamalarını ABD hükümeti gidermektedir. Ancak, ABD hükümeti Ahıskalı Türklerden bir an önce İngilizce öğrenmelerini ve iş bulmalarını beklemektedir. Hemen hepsi İngilizce kurslarına gitmeye başlayan Ahıskalı Türkler, öncelikli olarak çok fazla İngilizce bilgisi gerektirmeyen işler bulmaya yönelmiştir.

 

*Ahıskalı Türklerin yaşadıkları insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için Uluslararası Af Örgütü, Helsinki İzleme Teşkilatı ve İsviçre Uluslararası Hukukçular Derneği nezdinde bilgilendirme ve destek arayışları sürdürülmelidir.

 

*Ahıskalı Türklerin Gürcistan’a dönüşüne yönelik birtakım engellemelerin varlığı kaygı uyandırmaktadır. Gürcistan’a dönecek Ahıskalı Türklerin Ahıska bölgesine yerleştirilmeyeceklerine dair endişelerinin giderilmesi gerekmektedir.

 

Bu noktada öncelikle Ermenistan çıkıyor karşımıza. Ahıskalılar vatanlarından sürgün edildiklerinde yerlerine Ermeniler yerleştirilmiştir ve Ahıska bölgesinde yoğun bir Ermeni nüfusu bulunmaktadır. Ermenistan’ın diplomatik baskısı ve Ermeni diasporasının, “Ahıskalı Türklerin gelişiyle bölgede sosyal huzursuzluklar baş gösterir ve etnik çatışmalar çıkar” iddiası, Gürcü makamlarının Ahıskalıların dönüşüne sıcak bakmamasının en önemli sebeplerinden biridir. Ahıskalı Türklerin adı üstünde Türk ve Müslüman olmaları ise bir başka önemli faktör. Gürcistan’ın çıkardığı “Geri Dönüş Kanunu”nda yer verdiği, geri döneceklerin Gürcü dili, tarihi ve kültüründen sınava tabi tutulmaları, Gürcü soyadlarını almaları hükümleri bunun birer göstergesidir.

 

SSCB döneminde Çeçenler, İnguşlar, Balkarlar, Karaçaylar vb. olmak üzere yaklaşık toplamda 110 toplumun sürgün edilmiştir. Bilahare çıkarılan kararlarla, söz konusu grupların çoğuna eski hakları iade edilerek, ata vatanlarına yeniden dönmelerine izin verilmiştir. Ancak Ahıskalı Türkler, Volga Almanları ve Kırım Tatarları’nın anayurtlarına geri dönmelerine izin verilmemiştir. Bilahare SSCB’nin yıkılmasıyla Kırım Tatarlarına hakları iade edilmiş, Volga Almanları da Almanya’ya dönmüştür, Ahıskalıların mağduriyeti ise halen devam etmektedir. Dolayısıyla, Ahıskalı Türklerin bu anlamda tek olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

 

Ahıskalıların Gürcistan’daki ata yurtlarına dönmesi ve uluslararası kuruluşlar tarafından sınırları belirlenmiş temel insan haklarından faydalanması konusunda uluslararası toplumun duyarlılığı son derece önemli olup, Ahıskalı Türklerin mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik gerekli hassasiyetin gösterileceğine inancımız tamdır.

 

 Ayfer Işık AKSU

 [email protected] 

 http://www.globalyorum.com/inc/newsread.asp?readid=3071

 

Paylaş:

Yorumlar

Yorum yap