574) AZNAVOUR DAHİ BIKTI AMA!
Yayin Tarihi 8 Ekim, 2011
Kategori ERMENİ SORUNU, KATEGORİLENMEMİŞ
AZNAVOUR DAHİ BIKTI AMA!!!
Ermeni diasporasının tüm dünyaya kabul ettirmek için uğraştığı sözde Ermeni soykırımı iddialarından, artık bu iddiaların en tanınmış ismi olan Ermeni asıllı ünlü Fransız şarkıcı Charles Aznavour dahi bıkmış(!).
Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan haberlerde Aznavour’un France-2 TV kanalında katıldığı programda, sözde “soykırım kelimesinin kendini rahatsız ettiğini” söylediği ve bu açıklamalar nedeniyle Ermenilerin tepkisini çektiği yer aldı. Ancak Erivan yönetimi ve Ermeni diasporasının, 2015 yılı hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürdüğü şu sıralarda, Aznavour’un açıklamalarını iyimser karşılamamız pek mümkün görünmüyor.
Ankara’nın 2002’den itibaren uygulamaya koyduğu “komşularla sıfır sorun” politikası kapsamında attığı açılım adımlarına muhatabından (Erivan) ne yazık ki olumlu cevap alınamadı. Aksine Ankara’nın bu hareketine karşılık Erivan, çok daha farklı yaklaştı ve uygulamaya koyduğu “4T Planı”nı sözde soykırım tarihi olarak ilan ettiği 1915 yılının 100’üncü yılında gerçekleştirmek için yoğun bir çaba harcamaya başladı.
Bunun son örneklerini yine geçtiğimiz günlerde gördük; ABD’de yaşayan bazı Ermeniler, İncirlik’in kendilerine ait olduğu iddiasıyla Los Angeles Bölge Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Mahkeme, kendisini ilgilendiren bir durum olmasına rağmen davayı kabul etmek bir yana bir tebligat da çıkararak Türkiye’den savunma istedi. Bu şekilde, “4T Planı”nın sözde soykırım tanıma ve tanıtma aşamasını geride bırakan Ermeni diasporası, 2015 öncesinde plandaki üçüncü “T”yi (Türkiye’den tazminat) de gerçekleştirme çabası içinde.
Ankara “çözüm” arayışını sürdürürken, bildiğiniz gibi yine yakın bir tarihte, Ermeni Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, öğrencilere yönelik yaptığı konuşmada, gençlere “Ağrı’yı Ermenistan topraklarına katma hedefini” göstermişti. Bununla birlikte başlığa taşıdığım “Aznavour dahi bıktı ama” ifademi hatırlatarak, aslında sorunların çözümü için bir hayli yol alındığını söyleyenler çıkabilecektir.
Şöyle görüş yürüttüklerini duyar gibiyim;
“Bakın Aznavour bunu söyledi ve Ermeniler’den ciddi bir tepki gelmedi. En büyük hayali Türkiye’yi ziyaret etmek olan ve programda Türkleri öven Aznavour’u dikkate almayalım mı. Hem kendisinin Ermeni asıllı Fransız, annesinin de Ermeni asıllı Türk olduğunu söylüyor, vb.”
ntvmsnbc’nin internet sitesinde yer alan habere göre Aznavour, France-2 TV kanalında şunları söylemekte;
“Sunucu: Son parçanız insanların insanlar üzerindeki zulmü anlatıyor…
Aznavour: Tüm soykırımlar benim soykırımlarımdır. İçlerinden sadece bir tanesini seçmedim. Ermeni’yim diye Ermenilerinki olacak diye bir şey yok. Ruanda da var, ABD yerlileri var, Yahudiler var, bugün bazı ülkelerde yaşananlar da soykırım.
Sunucu: Unutmamak gerekiyor o halde…
Aznavour: Evet öyle, affedebilirsiniz ama unutmamalısınız.
Sunucu: Kinci misiniz?
Aznavour: Kesinlikle hayır. Benim hayalim Türkiye’yi ziyaret etmek. Bunu söylediğimde bazı Ermeniler bana acayip bakıyorlar. Söylüyorum çünkü Türkiye çok güzel bir ülke, insanları kesinlikle düşünebileceğiniz gibi değil, mutfağı harika -bunu da unutmadan söyleyeyim- ve havası da çok iyi. Dahası annemin ülkesi. Ben Ermeni kökenli bir Fransız’ım. Annem ise Ermeni kökenli bir Türk’tü.
Sunucu: Kitabınızda “soykırım kelimesi rahatsız edici bir kelime” diyorsunuz…
Aznavour: Soykırım kelimesi rahatsız edici bir kelime ve beni de rahatsız etmeye başladı. Bazı Ermenileri kızdıracağım ama sorun değil, söylemek istediğim şu: Eğer Türkler kendilerini rahatsız edenin soykırım kelimesi olduğu dürüstlüğünü gerçekten gösterirlerse, o halde sınırların açılması için başka bir kelime buluruz ve Türk hükümeti de -Türkler değil, Türk hükümeti diyorum- bizlerle diyaloga geçmeyi düşünür.”
Sonuçta, sorunun çözümünde rol alma şansı olmayan bir kişinin görüşlerinin dikkate alınması çok da doğru olmayacaktır kanımca. Ancak burada dikkate alınması gereken şey bence; sınırların açılması için Türklerin kulağına daha hoş gelecek ve “soykırım” ifadesinin yerine geçecek yeni bir kelimenin bulunması yönünde insanların teşvik edilmesi. Hani daha önceki yıllarda denendiği üzere; “soykırım” yerine “Büyük Felaket” ya da “katliam” ifadelerinin kullanılması gibi. Kelime değişecek, ancak anlamı aynı kalacak. Türkler “soykırım” denilmedi diye rahatlatılacak, ama dünya alem ne kastedildiğini anlayacak.
Aznavour, “savaş sırasında, güvenliğin tesisi için başvurulan yer değiştirme tasarrufunu, soykırım olarak adlandırmak yanlış ve insafsızcadır; savaşta Ermenilerin, Türk sivillere yönelik katliamlarını göz ardı etmememiz gerekir” demiyor. Tam tersi, “bu bir soykırımdır ve bunu unutmamalıyız. Ancak, sınırlar açılıncaya kadar ‘soykırım’ ifadeleriyle Türkleri bir müddet rahatsız etmemeliyiz, istediğimizi aldıktan sonra yolumuza devam ederiz” diyor.
Anlayın işte; Aznavour “amaca ulaşmak için her yol mubahtır” diyor.
Yücel SERHATLI
http://www.globalyorum.com/inc/newsread.asp?readid=3055
Yorumlar
Yorum yap