465) ATATÜRK RESMİ GEREKSİZMİŞ(!)
Yayin Tarihi 23 Aralık, 2008
Kategori BASIN-YAYIN
Şam Büyükelçimiz Yaşar Halit Çelik, salonda Atatürk resmi arayan yazarımız Rıza Zelyut’a bu yanıtı verdi
ZELYUT ile Çelik’in diyalogu şöyle gelişti:
ZELYUT: Kabul salonunda pek çok resim var ama, Atatürk yok. Ben mi göremedim.
ÇELİK: Salona Atatürk resmi koymadık. Çünkü gerek görmedik.
ZELYUT: Niçin?
ÇELİK: Bu işleri aşmalıyız. Avrupa’da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerin bulunur. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil. Başka şeylere bakalım.
ZELYUT: İyi ama Atatürk, bir devlet adamından daha öte. Kurucu lider…
ÇELİK: Olabilir ama kabul salonunda resmi şart değil. Benim odamda olabilir, burada gereksiz. Bu çağda artık bu işlerle uğraşmak yanlış. Geçen Cumhuriyet Bayramı’nda İsveç’te de böyle bir sorun olmuş. Orada da Atatürk resmi yokmuş. Haber yaptılar. Bunu öne çıkarmak, resim istemek yanlıştır. Türkiye’de böyle yanlış işler yapılıyor.
Türkiye’nin Şam Büyükelçisi: Ne Atatürk’ü? Bunları aşalım…
Geçen hafta bir davet üzerine kalabalık bir gazeteci grubuyla Suriye’nin başkenti Şam’a uçtuk. Arapların Dimaşk dedikleri, çift kokulu şehir anlamına gelen Dimaşk, binlerce yıllık tarihin üzerine oturmuş bulunuyor.
Bizi davet eden özel sektör grubu MASS idi. Şirketin sahibi Mustafa Firas Tılas, bu ülkede inşaattan konserveye kadar geniş bir alanda iş yapan birisi. Davet işlerini ise Şam Üniversitesi’nde doçent olan vatandaşımız Mehmet Yuva organize etmişti. Tam bir Mustafa Kemalci olan Mehmet Yuva; Suriye-Türkiye ilişkilerinin düzelmesi için canla başla çalışan akademisyenlerden birisi.
2003’ten sonra Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerde ciddi bir düzelme ortaya çıktı. Bunda; Türkiye gibi Suriye’nin de Amerikan icadı Büyük Ortadoğu Projesi tarafından hedef tahtasına konulması etkili oldu. Sanıyorum ki Türk Silahlı Kuvvetleri de artık Suriye ile yakınlaşma politikasını savunuyor.
Suriye ile aramızdaki PKK sorunu bitti. Hatay meselesi, su problemi gibi konuların da artık geride kaldığını söylemek mümkün. Çünkü Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Türkiye ile ve Batı ile daha uyumlu bir politika izliyor. Esat yönetimi; Suriye’yi modernleştirmek için ciddi bir çaba içinde gözüküyor. Bunun için de Türkiye’den gazetecileri çağırıp bu değişimi ve Türkiye ile ilgili samimi, sıcak yaklaşımlarını göstermek istiyorlar.
TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR
Hafız el Esad’dan iktidarı devralan oğul Esad, ülkesini modernleştirmek için çabalarken acaba modern Türkiye nereye gidiyor? Bu sorunun cevabını Dışişleri Bakanlığı bürokratlarının tavrına bakarak verebiliriz.
Günümüzde Türk Dışişleri Bakanlığı, modernleşme adı altında, modernleşmeye karşı bir çizgiye sokulmuş gözüküyor. İsterseniz Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği’ne gidin; Türkiye’yi temsil eden Büyükelçi Yaşar Halit Çelik ile konuşun.
Şam’a vardığımızın ikinci günü akşamı, davetçi kuruluş; gazeteciler heyetini Türk Büyükelçiliği’ne götürdü. Şehrin dışındaki Türk Büyükelçiliği’nin kabul salonuna girerken hepimiz gururluyduk. Herkes; gündelik kıyafetini çıkarmış; takım elbise giymişti. Aramızda türbanlı kadınlar ve çocuklar bile vardı ama bunları hiç önemsemedik. Yabancı bir ülkede; kendi toprağımızdaydık ya…
Salona girişte bizi bayan konsolosumuz karşıladı. Girişe göre sağdaki duvar dibinde bulunan masanın üstünde Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın baş fotoğrafları konulmuştu. Bunları da; bizim ülkemizin yöneticileri olarak orada görmekten mutlu olduk.
ATATÜRK RESMİ NİYE YOK?
Bu arada Büyükelçimiz Sayın Yaşar Halit Çelik ile tanıştık, sohbet ettik ve fotoğraf çektirdik. Büyük kabul salonunda duvarlar değişik resimlerle süslenmişti. Bir yerlerde devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bir fotoğrafını aradı gözlerim. Yoktu…
Bunun üzerine Büyükelçi’nin yanına gidip izin alarak bir soru sormak istediğimi söyledim. Kendisi izin verdikten sonra dedim ki:
‘Sayın Büyükelçim, kabul salonunda pek çok resim var ama hiç Atatürk resmi yok. Acaba ben mi göremedim?’
Cevabı gayet açıktı: ‘Efendim, bu salona Atatürk resmi koymadık. Çünkü gerek görmedik…’
‘Niçin?’
Cevap düşündürücüydü: ‘Artık bu işleri aşmalıyız. Avrupa’da devlet adamlarının resmi olmaz kabul salonlarında. Sadece kralların, kraliçelerinki bulunur. Bizim de artık bu resim işini aşmamız gerek. Bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil; başka şeylere bakalım.‘
‘İyi ama Atatürk bir devlet adamından daha öte. Kurucu lider…’
‘Kurucu lider olabilir ama kabul salonunda resmi şart değil. Benim odamda olabilir… Burada gereksiz… Bu çağda artık bu işlerle uğraşmak yanlıştır. Geçen Cumhuriyet Bayramı’nda İsveç’te de böyle bir sorun olmuş. Orada da Atatürk resmi yokmuş. Haber yaptılar. Bunu öne çıkarmak, resim istemek yanlıştır. Türkiye’de böyle yanlış işler yapılıyor.‘
Temsil ettiği devleti kuran lideri, sıradan bir siyasetçi gibi gören Şam Büyükelçisi Çelik’e göre; modern çağda böyle salonlarda devlet adamlarının resmi bulunmamalı idi ama bu yasağın Atatürk için uygulandığını yine kendisi ispat ediyordu. Çünkü; salonda; gelenlerin gözüne sokmak istercesine Abdullah Gül-Tayyip Erdoğan ikilisinin portreleri ön masada sergileniyordu.
Bu olaya heyetteki diğer gazeteciler de tanıktır. Cumhuriyet Gazetesi yazarı şair Ataol Behramoğlu, bu duruma üzülenlerin başında geliyordu. Heyette bulunan halk ozanı Ali Sağlam, hemen orada, büyükelçinin tutumunu eleştiren bir dörtlük bile söyledi ama sesini yükseltmeden…
Dışişleri Bakanı Ali Babacan’a soruyorum: Atatürk karşıtı bu politikayı siz mi getirdiniz yoksa dindar monşerleriniz mi icat ettiler? Sayın Bakan; bu büyükelçiye bir ödül vermeyi düşünüyor musunuz?
RIZA ZELYUT
Yorumlar
“465) ATATÜRK RESMİ GEREKSİZMİŞ(!)” yazisina 8 Yorum yapilmis
Yorum yap
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BİR BÜYÜKELÇİSİ BU SAYGISIZLIĞI YAPMA CESARETİNİ,NERDEN,KİMDEN,NASIL ALIYOR?KİME,KİMLERE YARANMAK İSTİYOR?ATATÜRK’ÜN CUMHURİYETİNİ ORDA TEMSİL ETTİĞİNİ NASIL UNUTUYOR?SAYIN (!) ELÇİ, ŞUNU UNUTMA;KESER DÖNER SAP DÖNER,BİRGÜN BU HESAP DÖNER,,,,,,,,,
Neyzen Tevfik’in olduğu yazılan; fakat daha sonra başka bir şairin olduğu ileri sürülen bir şiir var.
Bendeniz, sadece son dizesi için arama yaptım; fakat hazır bulmuşken şiirin tamamını koyalım gitsin.
****
Ne ararsın ALLAH ile aramda..
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda.
baş açığa niye türban sorarsın?
O şarabı içiyorsam sana ne..
yok kimseye bir zararım içerim.
ikimiz de gelsek kıldan köprüye,
ben dürüstsem sarhoşkende içerim.
esir iken mümkün müdür ibadet?
yatıp kalkıp Atatürk’e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden soğuyacak bu millet.
işgaldeki hali sakın unutma
Atatürk e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan gene çıkardan amma
baban kimdi bilemezdin şerefsiz.
***
Hay aksi şeytan.
Bu şiir de aklıma nerden geldi ki.
Neyzenin yahut bir başka kıymetli şairin ne fark eder. Müthiş bir şiir.
Ben sizin yerinizde olsam, en azından son dörtlüğü ezberlerim.
Şekil c de görüldüğü gibi bu aralar sık sık lazım oluyor.
*TÜRKİYENİN KURUCUSUNU İNKAR EDENLER,
ÜLKEYİ VE KENDİLERİNİDE İNKAR EDİYORLAR.
-KİMBİLİR?
BELKİDE;KANLARI FARKLI RENKTEDİR?İNSAN SASIYOR!
-AMA SASMAMAK GEREK..BÖYLE DÖNEMDE SADECE BERABER ADIMLADIKLARI KİSİLERE GÖREV VERİYORLAR..VEDE ONLAR GALİBA,O KOLTUGUN ANLAMINI TAM BİLEMİYOR.SADECE!PARA;( İLE MUTLU OLMAKDA..ANLAM OLARAK—BAGIMLILIK..ESARET DEGİLMİDİR?
-TEK ADAM,NEYİ İSTERSE O OLUYOR!KESKE ÜLKENİN YARARINA İSTENİLEN SEYLER OLSAYDI..EVET;HERSEY FARKLI GÖRÜNÜYOR!ARTIK COK ACIK..GÜDÜMLÜ POLİTİKALAR BÖYLE OLUYORMUS DEMEKKİ!!
–BUNUN TÜRKİYENİN BASINA GELECEGİNİN ENDİSESİ HEP VARDI..AMA YİNEDE..COGU ZAMAN..BU BİR KABUS!GECİCEK.DİYOR..YARADANIN MELEKLERİ!
bunları duydukca içim acıyor.biz ne güne duruyoruz ATATÜRK resmiolmayan heryere ATATÜRK resmi koyalım böyle bir kampanya başlatalım.bu hükümetin amacı CUMHURİYETİyıkmak ve şeriatı getirmektir.tayıbın bir millet vekili mecliste atamızın resminden rahasız olduğunu belirtmişti.acaba ATATÜRK olmasaydı o zat mecliste vekil clabilirmiydi meclisin önünden gecebilirmiydi.AKPşimdi parti kurabilirmiydi.yorumlarla kalmayalım lütfen birşeyler yapalım.ATAMIZA SAHİP ÇIKALIM.
kemalisteler bu postel ve postallarla kafayı bozmuşlar. bir ortamda duvarda asılanın ne önemi var. bak islam bile camiye “peygamber resmi koyun. odanıza bir ebubekirin putunu dikin “demiyor. bu ne kadar geri kafalılık ve bağnazlık.
duvara asılanın veya meydana dikilen bir putun ne ehemmiyeti var. değiştirin bu kırmızı kafayı. onlar bir dönemin diktatörleri idi. zorla put ve resimleri duvara astırıldı tek parti dönemlerinde. ama geldi ve geçti. osmanlı padişahları dahi putlarını duvara aslamdılar. meydanlara dikmediler.
Zekeriya Bey, bu söylediklerinizin çifte standardı desteklemek olduğunun farkında mısınız? ‘Bir ortamda duvarda asılanın ne önemi var.’ diyorsunuz ama salonun masasında Abdullah Gül’ün ve R. Tayyip Erdoğan’ın resimlerinin bulunabilmesini, buna rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun resminin olmamasını normal karşılıyorsunuz!!! Bu çifte standart değil de nedir? Modernleşme yolunda bu uygulama modernliğe bir adım daha yaklaşmayı mı yoksa çifte standart uygulaması ile modernlikten bir adım daha uzaklaşmayı mı temsil ediyor?
Ayrıca bir halkın ‘herşey bitti’ dediği, ümitlerinin tümüyle tükendiği, tüm yoksulluklar içinde iken – hatırlayınız: Filistin’in bugünkü durumu- kendisini kurtaran önderine, saygı duyarak içten bir hareketle resmini asmasını nasıl diktatörlüğe benzetebiliyorsunuz?
Tekalüf-ü Milliye’yi unutmayınız. Bir halk sevmediği inanmadığı ve diktatör olan birine kendi malının bir kısmını karşılıksız verir mi? Verdi çünkü halk sizin gibi düşünmüyor.
İşte en sonunda yalaka,yağcı nankör bir takım yetişiyor.Bir yerlere gelmek için Atana küfür edeceksin.Şerefsiz…
Gecti o gunler gencler gecti, yok artik sizin gibi dinozarlarin yeri bu memlekette. Ataturkculugun arkasina siginip anasini aglattiniz memleketin …