434) AFGANİSTAN’DA TÜRK KÜLTÜR VE EDEBİYATI
Yayin Tarihi 12 Kasım, 2009
Kategori TÜRK DÜNYASI
AFGANİSTAN’DA
TÜRK KÜLTÜR VE EDEBİYATI
Bugün Afganistan ülkesi olarak bilinen topraklarda çok eski dönemlerden beri Türkler yaşamaktadır. Bu sebeple çeşitli tarihlerde bu ülkede çok önemli bir Türk kültür ve medeniyeti meydana gelmiştir.
Türk dünyasının büyük edip ve şairlerinden Ali Şir Nevâi ve Hüseyin Baykara bugün Afganistan sınırları içerisinde olan Herat şehrinde doğup, burada meşhur olup, burada ölmüşlerdir. Mezarları da hâlen bu şehirdedir.
Her Türk, Afganistan kelimesini duyduğunda Herat şehrini hatırlar. Çünkü Herat şehri Çağatay Türk edebiyatının meydana geldiği şehirdir. Ali Şir Nevâi, Hüseyin Baykara, Babür Şah gibi dâhiler Çağatay Türk Edebiyatı’nın temellerini bu şehirde atmış ve onu bu şehirde zirveye çıkarmışlardır.
Türkler Hâkimdi
Eski ismi ile Horasan şimdiki ismi ile Afganistan olan bu ülkede 1747 yılında Afganistan kurulana kadar Türkler siyasî ve kültürel yönden yüksek bir otoriteye sahip olmuşlardı. 18. yüzyıldan sonra burada Fars- Dâri kültürü de gelişmeye başladı.
Türk kültür ve medeniyetinin hâkim olduğu Afganistan’da 1747 yılından itibaren İngilizlerin oyunlarıyla küçük bir kavim olan Peştunlar ülkeye hâkim olmaya ve Türkleri tahakküm altına almaya başladılar. Böylece zamanla Afganistan’da çok eski devirlerden beri Türk kültürü ile tanınması tezi zayıfladı. Buna rağmen tamamen de yok olmadı. Çünkü bu büyük kültür ve edebiyat Nevâî, Babür ve Baykara gibi dâhilerden kaynaklanıyordu.
Afganistan’da Türk Edebiyat Tarihi’ni iki devreye ayırmak gerekiyor:
– Türklerin devlet idaresinde sahip oldukları Türk edebiyatı
– Türklerin devlet hakimiyetinden uzaklaştırıldıkları dönem Türk edebiyatı
Bu her iki devrede de Türk edebiyatı meydana gelmiş ve yaşamıştır. Fakat Türklerin yönetimde ağırlıkta oldukları yıllarda daha büyük bir edebiyat meydana gelmiştir. Bu büyük edebiyatın zirvesinde duran Babür, Baykara, Nevâî’nin yanı sıra şu edipler de Afganistan Türk edebiyatı sahasında hizmet vermişlerdir:
19. ve 20. yüzyıllarda Afganistan’da Afgan-Peştun hakimiyeti güçlendi ve dolayısıyla onlar Afganistan’ı Fars dilli bir ülke addederek Türkleri sıkıştırmaya başladılar. Azınlık durumuna düşen Afganistan Türklerinin bir kısmı baskıya dayanamayıp göç etti. Her türlü baskıya dayanıp Afganistan’da yaşayan Türkler büyük Nevâî ve Babür’ün yolunu devam ettirerek Türk edebiyatını yaşattılar. Bu devirde yetişen önemli edip ve şairlerden ikisi; Meymeneli Ebül Hayr Hayri ve kardeşi Nazar Muhammed Nevadır.
Vatanperver ve Cesur İki Şair Kardeş
Zaman içinde artan her türlü zorluğa rağmen Afganistan Türkleri varlıklarını devam ettirmeye çalıştılar. Siyasî, sosyal ve edebî sahada büyük gayret gösterdiler. Bu konuda çok önemli iki isim: Meymeneli Ebül Hayr Hayri ve Nazar Muhammed Neva kardeşlerdir.
Bu iki kardeş Kuzey Afganistan’da son Türk Han’ı olan Meymene Hanı Mir Dilaver Han’ın oğlu Ahmet Kulu Han’ın oğullarıdır. Ahmet Kulu Han uzun savaşlardan sonra himayesizlikten dolayı İngilizlerin eline esir düşüp Kâbile getirildi ve Dilkuşah denilen yerde İngiliz kumandanları nezaretinde ağzına yastık bastırılmak suretiyle şehid edildi.
Meymene Hanı Ahmet Kulu Han’ın evlatları Ebul Hayr Hayri ve Muhammet Nazar Han ile kızları da nezarete alınıp Kâbil’e getirildi. Bir müddet Kâbil’de nezarette kalan Hanzâde kardeşler siyasî bir iktidar değişikliğiyle esaretten kurtularak ana yurtları olan Meymene’ye geri döndüler.
Meymene’de uzun yıllar yaşadıktan sonra Meymene halkı Hanzâdelerden Ebul Hayr Hayri Han’ı milletvekili seçip meclise göndermek istediler. Ebul Hayr Han, âlim, fâzıl, iyi bir hatip, şair ve çok cesur idi. Türkistan’da özellikle Meymene’de bir millî merasim günü ilk defa bütün bayrak ve filamalara İslam harfleriyle Türkçe ibâre ve şiirler yazmıştır.
Ebul Hayr Hayri Han’ın Meymene milletvekili seçileceğinden korkan Afgan Hanedan ve İngiliz gizli istihbaratı telaşa düşüp seçimden evvel Meymene valisine Hanzâdeyi tutuklama emri verip hapse attırmakla kalmayıp halkın galeyanından endişelenip Kâbil’e gönderilmesini istedi. Ebul Hayr Hayri Bey el ve ayakları zincire vurularak muhafızları ile şehirden şehre geçirilerek Kâbil’e götürüldü.
Hayri Beyin küçük kardeşi Nazar Muhammed Neva da şair ve siyaset adamı idi. Hayri ve Neva beylerin her ikisi de Sovyetler gelmeden evvel Türkistan’ın diğer nüfûzlu kişileri gibi devletin doktorları tarafından zehirlenerek öldürüldüler.
Hayri Bey Afganistan’daki Türk varlığının asimile olmaması ve ana dil Türkçe’nin yaşaması için gayret sarfediyordu. Aşağıya aldığımız “Hasret” şiirinde Afganistan Türkleri’nin uyanmasını, esaretten kurtulmasını ve yükselmesini istemekte. Bunun için de ana dilleri olan Türkçe konuşmalarının ve yazmalarının gerekliliğini ifade etmektedir.
HASRET
|
A.Said Bektaş
Yorumlar
“434) AFGANİSTAN’DA TÜRK KÜLTÜR VE EDEBİYATI” yazisina 1 Yorum yapilmis
Yorum yap
hint ve afgan müslümanları bilezik ve yüzüklerini kurtuluş savaşımız için hibe etmişlerdir.afganistanda mezarı şerif halen türk çoğunluğun elinde olup gn.dostum hakimiyetindedir.amerikalı yönetime rağmen taliban meclis dahil afganistan a hakimdir…