381) YÜZSÜZLÜĞÜN BU KADARINA DA “PES” DOĞRUSU
Yayin Tarihi 12 Mayıs, 2009
Kategori KATEGORİLENMEMİŞ
YÜZSÜZLÜĞÜN BU KADARINA DA
“PES” DOĞRUSU!!!
Sevgili okuyucular,
Bazı siyasilerimizin ve de AB beslemelerinin unursuzca AB’ye girme merakı ve gayreti yüzünden AB ülkelerindeki siyasilerden, halktan duymadığımız küçültücü hatta hakarete varan sözler-açıklamalar ve medya organlarında da peygamberimize kadar görmediğimiz çirkin yayınlar, karikatürler kalmadı. Ayrıca kandırmaca yoluyla aldıkları tavizlerin sayısı da belli değil..
Ayrıca AB’nin “ Şunu yap, bunu yapma ” gibi emirlerini dinlemekten, yerine getirmekten Avrupalıların emir kulu haline geldik.
Biliyorsunuz, Almanya ve Fransa AB’nin başını çektiği lokomotif iki ülke. Bu iki ülke başta Yunanistan olmak üzere diğer üye ülkelerle beraber üye yapma kandırmacasıyla Türkiye ile oyun oynamaktalar.
Şimdi bu iki ülke, Türk halkının yüzde 90’nın Müslüman olması nedeniyle aralarına almak istemiyorlar. Bunun için de bir takım bahaneler ileri sürüyorlar. Bu iki lokomotif ülkenin liderleri Başbakan Merkel ile Cumhurbaşkanı Sarkozy,Berlin’de yapılan “Almanya- Fransa Buluşması “ adlı toplantıda Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduklarını tüm dünyaya teker teker açıkladılar..
Sarkozy toplantıdaki açıklamasıyla yetinmedi ve Almanya “Bild am Sonntag” gazetesine verdiği demeçte, AB’nin sınırsız bir şekilde genişleyemeyeceğini ve bu nedenle Türkiye’ye boş vaatlerde bulunmak yerine birlikte nasıl büyük ortak bir ekonomik ve yaşam bölgesi yaratabileceklerini düşünmeleri gerektiğini söylerken resmen, ” Türkiye’nin Avrupa’da yeri olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Türkiye Küçük Asya’da…” şeklinde konuştu.
Aynı gazeteye konuşan Merkel’in Almanya’daki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin milletvekillerinden Philipp Missfelder’de, AB üyesi ülkelerinde halkın çoğunluğunun Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıktıklarını öne sürerek, ” Avrupa’nın ortak değerler temelinde kurulmasını istiyoruz. Türkiye’nin burada yeri yok” şeklinde yakışıksız açıklamalar yaptı.Toplantıya katılan Genç Birlik üyeleride ” Türkiye ile ortaklığa evet, üyeliğe hayır ” yazılı pankart taşıdılar.
Hatırlarsanız, NATO Genel sekreterliğine aday olan Danimarka’nın eski Başbakanı Rasmussen’e karşı çıkan Türkiye’ye önce AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve Alman Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Sekreteri Alexander Dobrindt’ten hemen tehditler gelmişti. Dobrindt Türkiye’nin, Rasmussen’in NATO genel sekreterliğine seçilmesini engellemeye çalışması nedeniyle Türkiye’yle sürdürülen AB üyelik müzakerelerinin bir an önce sona erdirilmesini istemiş ve ” İslâmi propagandayı, AB değerleri üzerinde tutanların AB’de yeri yok “ demişti.
DANİMARKA ESKİ BAŞBAKANI BİZİMLE ALAY ETTİ
NATO Genel Sekreterliği için Türkiye’nin veto tehdidini, başta Roj TV’nin kapatılması olmak üzere birçok konuda taviz vererek aşan Danimarka eski Başbakanı Rasmussen, NATO Genel Sekreteri seçildikten sonra ağız değiştirmiş, bir tv kanalında yayınlanan demecinde, “ Türkler’e kendimi satmadım. Onlara boyun eğmedim. Roj TV’nin kapatılması gibi bir söz vermedim. Bu, Danimarka mahkemelerinin verebileceği bir karardır “ diyerek hem kandırmaca hem de bir yerde Türkiye ile alay etmişti.
……..
DAHA NE KADAR TAHAMMÜL EDECEĞİZ ?
Şimdi bu açıklamaları-söylemleri öğrendikten-duyduktan sonra kendi kendimize şu soruları sorup, cevap aramalıyız;
-Bu AB-Avrupa Birliği üyeliğindeki ısrarın amacı nedir ? “
-Yoksa biz gerçekten Türk milleti olarak çok cahil, çağ dışı ve geri kalmış bir millet miyiz ki, uygarlığı- medeniyeti onlardan öğrenmek için AB üyeliğinde ısrar ediyoruz? “
-Bazı siyasiler, işbirlikçi liboşlar (hangi amaçla bilmiyoruz) istiyorlar diye yüzyıllar boyu korkudan titrettiğimiz, önümüzde diz çöktürdüğümüz Avrupalıların şimdi bir yerde bizimle alay eden tavırlarına, Müslüman olmamız nedeniyle peygamberimizi ve bizi aşağılamalarına daha ne kadar tahammül edeceğiz ?..
Yine hatırlarsanız Erbakan’ın Başbakan olduğu dönemde yıllarca yönetimimiz altındaki Libya’nın Devlet Başkanı çöl bedevisi Kaddafi’nin de hakaretlerine maruz kalmıştık. Kaddafi ülkesini ziyaret eden Erbakan’ın yanında halkına seslenerek; “ Osmanlının torunları size hizmetkarlık yapmak üzere buradalar “ şeklinde bir konuşma yapmış Erbakan bu sözlere karşı hiçbir tepki göstermemişti.
Şimdi de Avrupalıların küçümseme, hakarete varan sözleriyle karşı karşıyayız. Bunları duydukça, öğrendikçe yüzsüzlüğün de bu kadarına “ PES ! “ demekten kendimizi alamıyoruz.
Son olarak tüm AB’cilere Atatürk’ün şu sözünü hatırlatmayı da bir görev sayarken, bundan böyle Türkiye’nin pusulası, Balkanlarda’ki, Ortadoğu’daki ve Asya’daki Türklerle birlik yoluna yönelmeli.
“Türkiye-Türk milleti bir maymun değildir ve hiç bir milleti de taklit etmeyecektir. Türkiye-Türk mileti ne Amerikanlasacak, ne de Batılılaşa (AB) caktır; sadece özleşecektir.”
Hulusi ŞENEL
E.Posta- [email protected]
.
Yorumlar
“381) YÜZSÜZLÜĞÜN BU KADARINA DA “PES” DOĞRUSU” yazisina 1 Yorum yapilmis
Yorum yap
tabi.avrupanın isteklerini yapmak zor degilmi.demokrasi istiyorlar cünkü.herseyi itesinler yapalım verelim.ama demokrasiyi istiyorlar.en zorunu.imkansız olanı degilmi.aman demokrasi giderse cıkarlar elden gider.halkı sömüremeyiz degilmi.yani oyüzden avrp.birlg.kesinlikle hayır degilmi.aman sakın bizi almasınlar allahkorusun degilmi.düzen bozulur degilmi.