347) Eski Türklerde Fal ve Falcılık
Yayin Tarihi 14 Eylül, 2017
Kategori KÜLTÜREL
Eski Türklerde fal ve falcılık
Kıpçak lehçelerinde “batıl inanç”, “fala inanma” anlamlarına gelen kimi kelimelerin eski Türkçe ırk kelimesiyle bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır. Söz gelimi, Kırgız Türkçesi’nde ırım “alametlere, fallara inanma” anlamına gelirken, Kazak Türkçesi’nde ırım “inanç” anlamında kullanılmaktadır. Karaçay-Malkar Türkçesi’nde “kötü alamet, batıl itikad, batıl inanç” anlamlarına gelen ırıs kelimesi de eski Türkçe ırk kelimesiyle ilişkilidir. Altay Türkleri’nde gaipten haber veren falcılar da ırımçı adıyla bilinir. Kaşgarlı Mahmud’un örnek olarak verdiği “kam ırkladı” cümlesi “kahin fala baktı” anlamına gelse de, eserde bu falın nasıl bakıldığı konusunda bir bilgi mevcut değildir. Ancak, eski Uygur Türkçesi metinlerinde rastladığımız bir ifade bu falın nasıl bakıldığı konusunda bir ipucu vermektedir. Bu metinlerde karşımıza çıkan “ırk saçmak” tabiri “içinden bir niyet tutarak taş saçmak” anlamındadır.
Irklamak ve ırk saçmak tabirlerinin “bir niyet tutarak yere saçılan taşlara bakarak falcılık yapmak” anlamına geldiği anlaşılmaktadır. Eski Uygur Türkçesi’nde taş anlamına gelen ir kelimesinin varlığı ırk, ırklamak ve ırk saçmak kelimeleriyle ilişkili gibi görünmektedir. Kaşgarlı Mahmud’un Divan-i Lügati’t Türk adlı eserinde rastladığımız fal ve falcılık ile ilgili iki kelime Türk Kültür Tarihi’nde izlerini aradığımız falcılık geleneğinin yazılı bir belgesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eski Türkçe’de ırklamak ya da ırk saçmak olarak ifade edilen fal bakma yöntemi günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Kazak, Kırgız, Özbek gibi Orta Asya Türkleri arasında “kumqalak” adıyla bilinen bu fal bakma yöntemi; Kafkasya’daki Karaçay-Malkar Türkleri arasında “utaş salgan” veya “taş saluv” adıyla bilinmektedir. Kırgız ve Kazak Türkçelerinde kumalak kelimesi “koyun, keçi, deve pisliği” anlamlarına gelmektedir. Kazak Türkçesi’nde rastladığımız fal açmak anlamındaki “kumalak sal” tabiri yuvarlak koyun-keçi pisliklerinin fal açmada kullanıldığına işaret etmektedir. Karaçay Malkar Türkçesi’nde fala bakmak için kullanılan “taş-sal” tabirinden bu falın taşlarla bakıldığı anlaşılmaktadır. Fala başlamak için 41 taş veya nohut, fasulye yahut koyun tezeği kullanır. Kırgızlar koyun tezeğini tercih ederler. Diyelim ki taşla açılıyor: 41 adet taş rastgele üçe ayrılır. Birinci kısma gelen taşlar dörder dörder ayrılıp kalan taşlar sağa konulur. Burası sağ omuz olur. İkinci kısma giren taşlar yine böyle ayrılır, kalanları sağ omuzun sol yanına konur. Üçüncü kısımdaki taşlar da yine aynı şekilde ayrılır, kalanı baş’ın sol yanına konulur, bu sol omuz’dur.
Şöyle bir sıra oluşur.
Sol omuz———–Baş————Sağ omuz
Kalan bütün taşlar karıştırılıp tekrar üçe ayrılır; birinci’de olduğu gibi yapılır ve şöyle bir sıra oluşur.
*• ———••————-•
Sağ omuz’un altındaki sağ böğür ortadaki yürek sağ omuz’un altındaki sağ böğür ortadaki yürek sol omuz altındaki sol böğür’dür.
Kalan taşlar yine karıştırılıp üçe ayrılır. Bunlarında her bir kısmı dörder dörder ayrıldıktan sonra en son kalanları öncekiler gibi yerleştirilir ve hepsi şöyle sıralar oluşturur.
Sol omuz———–Baş————-Sağ omuz
Sol böğür ••———-Yürek ———–• Sağ böğür
Ayak—– •————-Kazan————•• Ayak
Bu işlemlerden sonra kalan taşlar hiçbir şey ifade etmezler. Falcılar bu dokuz yerdeki taş kumalak sayılarına bakıp fal sahibine geleceğini anlatırlar. Çıkan her şekle ve palshilerin yorum yeteneğine göre değişkenlik gösteren fal manaları genel olarak su, ateş, hava ve toprakla ilişkilendirilip özele indirgenebilecek genel manalar çıkarırlar.
https://tr.sputniknews.com/turkish.ruvr.ru/2014_04_16/Eski-Turklerde-fal-ve-falcilik/
Türklerde Falcılık hususunda geniş bilgi için (pdf):
ufuk_tavkul_kipcak_kokenli_turk_boylarinda_kurek_kemigi_fali
Yorumlar
Yorum yap